Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/482 E. 2018/1033 K. 08.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/482 Esas
KARAR NO : 2018/1033

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2016
KARAR TARİHİ : 08/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Özel Güvenlik Hizmeti Alımı İşi Sözleşmesi akdedildiğini ve sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafınan sözleşme konu işin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, 5510 Sayılı Kanunun 81/ı maddesinde Bu kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının a bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlereninin bu maddenin birinci fıkrasının a bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın hazine tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını,müvekkilinin yüzde 5 puanlık indirime hesap ederek ihaleyi kazandığını, ancak 25/02/2011 tarihinde çıkan 6111 yasa ile bu hakkın geri alındığını, bu hakkın geri alınması ile müvekkili şirketin zarara uğradığını, davalı şirketin bu zararı karşılamakla yükümlü olduğunu ileri sürerek davalı belediyeden olan ve hukuka aykırı olarak kesilen ve verilmeyen indirim tutarının hesaplanarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Derdestlik, husumet, zamanaşımı, görev ve süre yönünden usuli itirazlarının bulunduğunu, davacının taleplerinin yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki özel güvenlik hizmet alımı iş sözleşmesi çerçevesinde davalının hazineden geri aldığı 6111 Sayılı Yasadan kaynaklanan indirim bedelinin davalı tarafından davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarının ne kadar olduğu, derdestlik, husumet, zaman aşımı, görev, süre itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davacı tacir ise de, davalının Belediye Başkanlığı olduğu, tacir olmadığı ve uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığı çözmede mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/10/2018

Katip

Hakim