Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/377 E. 2021/935 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/377 Esas
KARAR NO : 2021/935

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davalılar … A.Ş. (…), … Ltd. Şti (…), … A.Ş. (…) ve müvekkili … A.Ş. (…) ortaklığı (…) arasında 10.04.2006 tarihinde bir ön protokol (PROTOKOL) imzalandığını, bu protokolün amacı, … Bakanhğı tarafından …-… (IŞVEREN)’ye yaptırılmakta olan … Kanalizasyon Şebekesi ve … Şebekesi Yenilemesi İşleri’nin işverenine (…) bu işlerin yapılmasını taahhüt edilmesi ve bunun ortaklarca birlikte gerçekleştirilmesi olduğunu, adı geçen Protokol’ün imzalanması üzerine tum ortakların katılımı ile; bir taraftan imza aşamasındaki … işiyle ilgili sözleşme görüşmelerinin sonuçlandırılmasına, diğer taraftan her iki işin yürütülmesi için gerekli organizasyon ve hazırlık çalışmalarına başlandığını, anılan Protokol Madde 5 te belirtildiği şekilde ortaklık payları … %25, … %25 ve … ( …) %50 oranlarında olup, Madde 3 bu ÖN PROTOKOL’un süresini “..tüm işlerin bitimine, hesapların sonuçlandırılmasına ve İŞVEREN/İDARE’ce işin kesin kabulune bağladığını, Protokol Madde 5 hükümleri doğrultusunda işlerin yürütülmesinden sorumlu 5 kişilik Yönetim Kurulunun Başkanı dahil 3 kişinin … tarafından belirlenmesi dolayısıyla Ortaklığın “YÖNETİM SORUMLULUĞU …’ın olduğunu, adı geçen PROTOKOL Madde 7 hükümleri doğrultusunda İŞVEREN’e ilk verilmesi gereken Teminat Mektubu … tarafından … Bankası A.Ş.’den … (İŞVEREN)’ye verildiğini, Cidde Kanalizasyon İşi’nin yapımına ait Sözleşme IŞVEREN’le (…) 06.05.2006 tarihinde imzalandığını, projelerin yürütülmesi amacıyla öncelikle gerek … kadrosundan, gerekse … Büyükşehir Belediyesinin diğer iştiraklerinden olmak üzere ortakların önerdiği teknik ve idari personel istihdam edildiğini, bahse konu projeler için yapım aşamasına geçildiğini, projelerin bir kısmı tamamlandığını, PROTOKOL’e taraf tüm ortakların yetkili temsilcilerinin katılımı ile 2006 Nisan ayı sonunda Suudi Arabistan’da bir araya gelinerek … ve personel lojmanı kiralandığını, gerekli organizasyonlar yapıldığını ve PROTOKOL hükümleri çerçevesinde işlerin yürütülmesine başlandığnı, bu kapsamda …, ön protokolün 7. maddesi uyarınca teminat mektubu temin ettiğini, ancak, Protokol Madde 4 hükümleri doğrultusunda İşlerin yürütülmesi için gereken Başlangıç Sermayesi taahhüdü zamanında ve sonrasında tam olarak yerine getirilmediğini, ortaklarca yatırmaları gereken tutarların çok altında paralar ödenmiş olup, müvekkili şirket ön protokolde belirtilen payına oranla çok daha fazla maddi katkı yapmasına karşın diğer davalılarca maddi katkıların yapılmamış olması dolayısıyla proje başlangıçta planlandığı şekilde tamamlanamadığını, bu nedenle de diğer davalılardan … A.Ş.’nin temin ettiği teminat mektubu işveren tarafından nakde çevrildiğini, ön protokol birçok yönüyle uygulamaya konulduğunu, protokol maddelerine istinaden Yönetim Kurulu oluşturulduğunu, protokolde belirtilen işler yaklaşık %50 oranında bitirildiğini, proje için Türk işçilerin Suudi Arabistan’a götürülmesi amacıyla çalışma vizeleri alındığını, elçilikte pasaport işlemleri yapıldığını, ancak diğer davalılardan kaynaklanan maddi imkansızlıklar nedeniyle proje öngörüldüğü şekilde yürümediğini, geçen süre içinde Protokolde doğrudan açıklanan işler dışında Protokolün öngördüğü şekilde aynı işbirliği anlayışı çerçevesinde beraberce gerçekleştirilecek yeni işler de yapılmadığını, söz konusu iş istenilen şekilde yürümemiş ise de müvekkili anılan iş ile ilgili olarak üzerine düşen her türlü ortaklık yükümlülüğünü fazlasıyla yerine getirdiğini, işin gerçekleşmesi için gerekli çabayı gösterdiğini, yatırımlar yaptığını ancak bu konuda diğer ortakların yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle tek başına kalması sonucunda çok büyük maddi ve manevi kayba uğradığını, … tarafından …30.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile aleyhlerine açılmış olan davada, davacı vekilinin dava dilekçesinde beyan ettiği üzere davalılardan …, sözleşme uyarınca kesin teminat mektubu temin ettiğini, daha sonra işin gerçekleşmemesi nedeniyle …’nin teminat mektubunu nakte çevirmesi sebebiyle …’m ön protokol tarihindeki genel müdürü … söz konusu teminat mektubunu ödemek zorunda kaldığından bahisle protokolün taraflarına yukarıda anılan davayı açtığını, dolayısıyla işin alınmış olmasına, gerekli personel ve ekipman temininin yapılmış olmasına rağmen, müvekkilinin çabaları dışında başkaca bir çalışma olmaması yüzünden işveren … teminat mektubunu nakte çevirdiğini, …ise teminat mektubu çerçevesinde …’tan rücü talebinde bulunan bankaya tutarı ödediğini, her ne kadar ortaklar protokolün (ve böylece ortaklığın) varlığını kabul etmemek yönünde bir tutum takınmış iseler de, geçerliliği hususunda hukuken herhangi bir şüphe olmayan prokolün taraflarca uygulandığı ve buna göre davranıldığı hususu, hem teminat mektunun verilmesinde hem de …’nin teminat mektubunu nakte çevirmiş olmasında kendine açık bir şekilde dayanak bulduğunu, işin devamı esnasında, …’ … de sahip olduğu %75 hissesini 12.03.2008 tarihli protokol üe …’ya devrettiğini, mevcut borçların tasfiyesi ve hesapların sonuçlandırılmasına yönelik şifahi görüşmeler ve toplantılar yapıldığını, bunlardan sonuç alınamayacağının anlaşılması üzerine Mezkur protokolün 9. maddesi uyarınca ihtilafların halli için öncelikle karşılıklı iyiniyet kuralları çerçevesinde sulh yolu ile çözümü için bir toplantının yapılması gerekli olduğu 27.05.2015 tarihinde … 6. Noterliğinden göndermiş oldukları ihtarname ile taraflara bildirildiğini, ancak tarafların söz konusu ihtarname dahilin de herhangi bir olumlu dönüşleri olmadığını, aksine ortaklığı ve borçlarını inkar ettiklerini, taraflar arasında imzalanmış protokolün geçerli olduğu ve bunun tarafları bağladığını, söz konusu ortaklığın varlığına karine teşkil edecek şekilde anılan işin yapılması esnasında bölgede çalıştırılmış olan işçiler tarafından açılmış olan birden fazla işçi alacakları davası bulunduğunu, söz konusu davalardan davacısının Serkan Saat olduğu ve hükmedilen işçilik alacağı bedelinin … tarafından ödendiğini, Yargıtay tarafından da onanmış olan … 5. İş Mahkemesi’nin … E. ve …K. Sayılı gerekçeli kararında da davacı vekili tarafından davalılar ile müvekkilinin yapmış olduğu ön protokol ve anılan işin yapıldığını ispatlayan sair deliller dosyaya sunulmuş olduğu belirtildiğini, bunun dışında … 1. İş Mahkemesinin 01.11.2012 tarihli, … E.,… K.,… 5. İş Mahkemesinin …E., …K. Sayılı kararları ile de davalıların Suudi Arabistan’da … firmasından aldığı …işlerinin yapılması konusunda ortaklık oluşturulduğu ve 10.04.2006 tarihli ön protokol yapıldığı, söz konusu protokol tanık beyanları ve diğer belgeler ile birlikte değerlendirildiğinde projede çalışan işçilerin işçilik haklarından davalıların müteselsilen sorumlu olduğu belirlendiğini ve müvekkili ile birlikte huzurdaki davaların diğer davalıları olan …, … A.Ş. ve … aleyhine karar oluşturulduğunu, hukuki varlığı hususunda tereddüt olmayan ortaklık çerçevesinde, öngörülen işlerin bir kısmı amaçlandığı şekilde sonuçlanamadığını ve bu aşamadan sonra bunun sonuçlanma ihtimali de kalmadığını, ancak islerde başarılı bir sonuç alınamamış olması taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bertaraf etmeyeceğini, bu var olan hukuki ilişki çerçevesinde müvekkili haricinde protokolde imzası bulunan davalı tarafların sorumluluklarını olması gereken şekilde yerine getirmemiş olduklarından her türlü harcama müvekkili tarafından yapılmak zorunda kalındığını, müvekkilince dava konusu iş için yapılan tüm ödemeler Banka havalesiyle yapılmış olduğunu, tüm harcamalar resmi kayıtlarda yer aldığını, hukuki ilişki çerçevesinde tarafların birbirleri ile hesaplaşması bir nevi işlerin tasfiye edilmesi gerektiğini, bu sebeple tüm ortakların ortaklıkları nispetinde yükümlülüklerinin belirlenmesi ve gelir-gider hesabının yapılması ortaklar arasındaki ticari ilişkinin borç ve alacakların tespiti müvekkillerinin bu kapsamda alacağının belirlenmesi ile davalılardan tahsili için huzurdaki davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, taraflar arasında yapılmış olan protokol gereğince ortaklıkları nispetinde gelir gider hesabının yapılması, borç ve alacaklarının tespiti ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, bu şekilde belirlenecek olan alacaklarının şimdilik 1.000,00 $ (Bin) Amerikan Doları (DAVA TARİHÎNDEKİ KUR ÜZERİNDEN TL HESABI) olmak üzere, alacağın muaccel olduğu andan itibaren işletilecek 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesindeki faizin, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket davaya konu 10.04.2006 tarihli ön protokolü davacı ve diğer davalı firmalarla birlikte imzaladığını, bu protokolün 4. Maddesi gereği .. (…-…) firması olarak davacı ile birlikte hisselerin yüzde ellisine sahip olduğunu, sahip oldukları bu yüzde elli hissenin de yüzde 75’i müvekkili şirkete ait olduğunu, ancak müvekkili şirket 12.03.2008 tarihli protokol ile …’deki hisselerinin tamamını yani yüzde yetmiş beşlik hissesinin tümünü …’ya devrettiğini, müvekkili şirket davaya konu 10.04.2006 tarihli ön protokol çerçevesinde üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ön protokolün 4. Maddesinde belirtildiği gibi …’in ortağı olan müvekkili 650.000 ABD Doları masraf yaptığını, bunun yanında hisse devrine ilişkin 12.03.2008 tarihinde …ile yapılan protokolün 2. Maddesinde yazıldığı üzere, müvekkilinin 1.020,000,00 USD tutarında harcama yaptığını ve son maddesinde de hisseleri devralan …’nın bu bedeli proje karından müvekkiline geri ödemesi kararlaştırıldığını, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davacı arasında bir ortaklık kurulduğu iddiası doğru olmadığını, taraflar arasında imzalanan 10.04.2006 tarihli ön protokol bir adi ortaklık sözleşmesi olmayıp ortaklık görüşmelerine başlanmasına dair ön sözleşme olduğunu, davacı da, dava dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmenin ön protokol olarak imzalandığını kabul ettiğini, davacının iddiası bu ön protokolün aslında bir adi ortaklık protokolü olduğu ve bu protokole göre kurulan bu ortaklığın Suudi Arabistan’da ticaret yaptığı, ortaklığın kendisi tarafından sevk ve idare edildiği yönünde olduğunu, bu hususun doğru olmadığını, taraflar arasında imzalanan ön sözleşme ticari hayata geçirilemediğini, 10.04.2006 tarihli ön protokolde davacı tarafından beyan ve taahhüt edilen hususların protokolü imzalayan karşı taraflarca doğru olmadığı görüldüğünden, ön protokolde yer alan taahhütler yerine getirilmediğini, asıl ortaklık sözleşmesi de imzalanmadığını, ortaklık sözleşmesinin hayata geçirilmediğinin en önemli kanıtı ön sözleşmenin 4. Maddesinde ortaklık başlangıç sermayesinin 3.000.000.-USD olduğu ve bu tutarın 2.000.000.-USD sinin 15 Mayıs 2006 tarihine kadar ödeneceğinin belirtilmiş olması olduğunu, ortakların başlangıç sermayelerini dahi yatırmadıkları ise açıkça ortada olduğunu, imzalanan ön sözleşmede belirsizlikler ve çelişkiler bulunduğunu, bu belirsizliklerin giderilmesi ve ortaklık için gerekli araştırma için de taraflara 30 Haziran 2006 tarihine kadar süre verildiğini ve asıl ortaklık protokolünün bu tarihte imzalanacağı da yine aynı ön protokolün 4. Maddesinin son fıkrasında açıkça yer aldığını, davacı ile ortaklık ilişkisinin kurulamamasının sebebi ise davacı şirketin, daha işin başında ortaklarına yani müvekkili şirket yetkilisi ve diğer davalılara yanlış ve abartılı beyan ve taahhütlerde bulunması olduğunu, bu nedenle de asıl protokol hiç bir zaman yapılmadığını, müvekkili şirket yetkilisi …, ön protokolde yer aldığı şekliyle 2005 yılında davacının, … İşine ait bir sözleşmesinin bulunmadığını görmüş ve davacıyla ortaklık görüşmelerine devam etmediğini, sözleşme de imzalanmadığını, ön sözleşme incelendiğinde; Sözleşmenin 1. Maddesinde Ön Protokolün konusunun’ …’in işverene taahhüt ettiği işlerle ilgili olarak ‘… İŞVEREN ile … İşine ait SÖZLEŞME’yi imzalayarak işe Kasım 2005 tarihinde başlamış olup …’ine ait sözleşme ise imza aşamasındadır.” denildiğini, protokolde yer verilen bu hususların doğru olmadığının ortaklarca anlaşıldığı ve ön protokolün asıl protokole dönüşmediğini, taraflar arasında imzalanan ön protokolün asıl ortaklık protokolü olmadığı, yapılması düşünülen ortaklık için ön görüşmeleri kapsadığı hususu, imzalanan protokoldeki taraflarca da “ÖN PROTOKOL” başlığı ile açıkça tanımlanmıştır. Bu nedenledir ki ortaklığın feshi için ayrıca bir talepte bulunulmadığını, davacı şirketin de ortaklığa devam edildiği konusunda bir tutumu ve taahhütler noktasında ortaklık vehmettiği kişilerden (iddia ettiği ortaklık kapsamında) hiçbir talebinin olmadığı da görülmekte olduğunu, davacı şirket, ön protokolü imzalayan müvekkili şirket yetkilisini veya müvekkili şirketin açmış olduğu bu davaya kadar ortak olarak da görmediğini, davacı şirketin, 2006 tarihli ön protokolden bugüne kadar (ön protokolün müvekkil şirkete yüklediği sermaye edimleri de dahil olmak üzere) müvekkili şirketten hiçbir talebi olmadığını, ortaklık için işbirliği yapılmadığını, yönetim ve karar mekanizmaları da bugüne kadar kurulmadığını, müvekkili şirket varlığı iddia edilen yapıdan haberdar olmadığını, içinde yer almadığını, kurulduğu iddia olunan ortaklık, bugüne kadar protokolde yazılı olduğu şekilde ortaklık vehmettiği şirketlere hesap da vermediğini, ön protokolün kâr ve zararın taksimi başlıklı 8. Maddesinde “her hesap devresi sonunda kâr ve zararın taksim edileceği” yer aldığını,. ” bu nedenle davacının taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesinde 10.04.2006 tarihli ön protokolü dayanak olarak belirttiğini, ön protokol incelendiği takdirde görüleceği üzere sözleşmede müvekkili … A.Ş. adına atılan imzanın tek imzalı olarak düzenlendiği açıkça belli olduğunu, söz konusu imza o tarihte genel müdür olarak şirkette görevli bulunan dava dışı …’ya ait olduğunu, Anonim Şirketlerde mülga TTK md. 321/3 hükmü gereği “ Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için, aksine esas mukavelede hüküm olmadıkça temsile salâhiyetli olanlardan ikisinin imzası kafidir.” hükmü amir olduğunu, madde metninde de açıkça belirtildiği üzere Anonim Şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için aksine esas sözleşmede hüküm olmadıkça temsile yetkili olanlardan ikisinin imzasının olması şart olduğunu, aksi halde düzenlenen belgenin muteberiyetin den bahsedilemeyeceğini, belirtmiş oldukları hüküm esas sözleşmede aksi düzenlenmedikçe demek suretiyle Anonim Şirketin esas sözleşmesinde aksine hüküm düzenleyebileceğini belirttiğini, Ön protokolde belirtilen tarih olan 10.04.2006 tarih itibarıyla yürürlükte olan ve 07.04.2006 tarih ve 6530 sayı ile ticaret sicil gazetesinin 421. sayfasında ilan edilmiş olan … 15. Noterliğinin 29.03.2006 tarih ve …- …- … yevmiye numaralı yönetim kurulu kararlarına göre“ şirketi yurt içinde ve yurt dışında, resmi daireler ve teşekküller, kurum ve kuruluşlar, bankalar, şirketler, müesseseler ve diğer özel hukuk ve/ veya kamu hukuku hükümleri uyarınca faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişiler karşısında temsil etmek ve bunlarla hukuki, ticari, idari, sınai ve mali konularda şirketi borç ve taahhüt altına koyan ve onlara hitaben tanzim edilen bilcümle belgeler, mukaveleler, taahhütnameler ile borç ihdasına müteallik senetler ve diğer her türlü evrak ve işlemlerin geçerli olması ve şirketi ilzam etmesi için ŞİRKET KAŞESİ VEYA ŞİRKET ÜNVANI ÜZERİNDE İKİ YETKİLİ İMZANIN BULUNMASI ŞARTTIR.” tescil edilen yönetim kurulu kararından da açıkça anlaşılacağı üzere, herhangi bir tüzel ve gerçek kişi ile yapılacak, şirketi borç ve taahhüt altına sokacak şirket kaşesi üzerine atılmış yetkili iki imzanın olmaması halinde geçersiz olduğunu, yetkisiz olarak imzalanan sözleşme müvekkil şirket kayıtlarında hiçbir zaman yer almadığını, müvekkili tarafından hiçbir zaman uygulanmadığını, dolayısıyla söz konusu ön protokol hiçbir zaman uygulamaya geçmediğini, davacı taraf, dava dilekçesinde dayanağı protokolün 7. maddesine göre müvekkili tarafından teminat mektubu alındığı ve dava dışı işverene verildiğini iddia ettiğini, söz konusu teminat mektubu şirketin hiçbir organı bilgisinde olmadan o dönemki genel müdür …tarafından genel müdürlüğü sonrasında ki bir dönemde dava dışı bankaya ödendiğini, söz konusu teminat mektubu hiçbir şekilde şirket kayıtlarına girmediğini, hiçbir şirket organı tarafından onaylanmadığını, buna ilişkin eski şirket genel müdürü … tarafından … 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin …E. sayılı dava dosyası ile kendisinin ödemiş olduğu teminat mektubu miktarının ödenmesi talep edildiğini ve dava reddedildiğini, bahsi geçen protokol imzalanırken … genel müdürü olarak bulunan davacı …bu protokolü şirket esas sözleşmesine aykırı olarak “ tek başına” imzaladığını, Müvekkili şirket açısından böyle bir işlem yapması şirket esas sözleşmesine aykırı olduğunu, müvekkili şirket bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nm “ iştirak” şirketi olduğunu ve yapılacak işlemler için belediye bünyesinde ihdas edilmiş bulunan “İştiraklar Dairesi Başkanlığı” ndan izin alınması gerektiğini, bu işlemlerin hiçbirisi yapılmadığını ve genel müdür …kusurlu olarak hareket ettiğini, davacı şirket … 6.Noterliği, … tarih, … sayılı kendilerine ve diğer davalılara da keşide ettiği ihtarnameye müvekkili şirket tarafından … 17.Noterliği … tarihli, … yevmiye numaralı karşı cevabi ihtarnamesinde; söz konusu ön protokolün şirketleri açısından yukarıda anılan nedenler doğrultusunda bağlayıcı olmadığını ve hukuken kendilerine sorumluluk doğurmadığını, tahriri şekilde bildirildiğini, dava konusu ön protokolün müvekkili şirketi hukuken bağlayıcı olmadığının, ön protokolü şirket kaşesi altında tek imza ile imzalayan dava dışı genel müdürü şahsen bağladığının tespiti ile davanın esastan reddine, davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, …15.İş Mahkemesinin …E. Sayılı dosyası, tanık beyanları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imza edilen ön protokol kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan ön protokol hükümleri uyarınca tarafların protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, protokolün geçerlilik kazanıp kazanmadığı, davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise hangi davalıdan ne oranda alacaklı olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Davalılar … ve … tarafından husumet ve zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta zamanaşımı süresinin başlamayacağı hususu ile dava dilekçesi ekinde sunulan ön protokoldeki imzalar, protokolün konusunun gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunulduğu hususları nazara alınarak ileri sürülen itirazlar yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş delillerin toplanmasının ve tanık beyanlarının alınmasının ardından Mahkememizin 18/01/2019 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, inşaat mühendisi ve borçlar hukukçusu bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 06/09/2019 teslim tarihli raporda özetle;
“Dosyasına sunulmuş olan “Ön Protokol” un incelenmesi neticesinde;
Davacı Şirket ile davalılardan … arasında kurulmuş olan ve dosyasına sunulan belgelerden %75 hissesi …’ya, %25 hissesi … A.Ş ait olduğu anlaşılan “… (…)” ortaklığı ile dava dışı …(İdare)’ na ait Merkezi … Şebekesi ve … Şebekesi Yenilemesi İnşaat İşleri’ni üstlenmiş olan … (…) arasında, ilk etapta … Şebekesi Yenilemesi İnşaat işinin yapımına ilişkin sözleşme imzalanarak 2005 tarihinde işe başlanmış ve “Ön Protokol” un imzalandığı 10/04/2006 tarihine kadar işin “… (…)” ortaklığı tarafından yürütüldüğü, ön protokol’un imzalandığı tarihte … işinin sözleşme aşamasında olduğu,
Ön Protokol” konusunun; Davacı Şirket ile davalılardan … arasında kurulmuş olan “…)” ortaklığı’nın … arasında imzalanan sözleşme ile imzalanacak sözleşme kapsamındaki işlerin “Ön Protokol” un imzalandığı 10/04/2006 tarihinden itibaren “…” (%50 hisse), … (%25 hisse) ve … Ltd. Şti (%25 hisse) arasında imza altına alınan “Ön Protokol” ile oluşturulan ortaklık adına 5 kişiden oluşan, 3 kişi ile karar alabilen Yönetim Kurulu tarafından Kesin Kabul tarihine kadar yürütüleceği,
Taraflar arasında 10/04/2006 tarihinde imza altına alınan “Ön Protokol” un 4.maddesinde kurulan ortaklığın 3.000.000,00 Amerikan Doları olarak belirlenen başlangıç sermayesi’nin
2.000.000,00 Amerikan Dolarlık kısmı için 15/05/2006,
1.000.000,00 Amerikan Dolarlık kısmı için 30/06/2006 tarihine kadar ortakların hisseleri nispetinde ödeme yapmaları gerektiği,
Davacı Şirket ile davalılardan … arasında kurulmuş olan “…” ortaklığı tarafından “Ön Protokol” un imzalandığı 10/04/2006 tarihine kadar yapılan teklif hazırlama, seyahat vb. harcamalar ile … işi için yapılan, … ve … Ltd. Şti tarafından incelenerek onaylanacak olan 650.000 ABD Doları tutarı olan masraflar toplamının “…” ortaklığı’nın ilk dilim sermaye payından düşüleceği,
“…” ortaklığı tarafından, İşveren …verilecek olan sözleşme bedelinin %5 oranı karşılığındaki 1.550.000,00 ABD Doları Kesin Teminat Mektubu’nun … tarafından verileceği, diğer ortakların …’a hisse payları karşılığında teminat senedi verecekleri,
… tarafından … verilen1.550.000,00 ABD Doları Kesin Teminat Mektubu’ karşılığında “ön protokol” ile sahip oldukları %50 hisse karşılığına denk gelen 775.000,00 Amerikan Dolar tutarlı Teminat Senedin “…” ortaklığı tarafından … adına düzenlenmiş olduğu, Daha sonra; 10/04/2006 Tarihli Ön protokol” ile kurulan ortaklıkta %50 hisseye sahip davacı Şirket ile davalılardan … arasında kurulmuş olan “…” ortaklığında %75 hisseye sahip … Yapının, “…” ortaklığında sahip olduğu %75 hisseyi 12/03/2008 tarihli Protokol ile dava dışı … eski Genel Müdürü …’ya devrettiği,
… Yapının devir protokolunun 3.maddesine göre … de yapılan Kanalizasyon Şebekesi inşaat işi ile ilgili 1.020.00,00 Amerikan Doları harcama yapmış olduğu ve bu bedelin … tarafından …
Davacı tanıkları ile davalılardan … tanığı tarafından verilen beyanlardan; Davacı Şirket ile davalılardan … arasında kurulmuş olan “…” ortaklığı ile …arasında imzalanan …şebeke yenileme işinin tamamlanmış, …Şebekesi işinin sözleşmeye bağlanmış ve %80 oranında tamamlanmış, maddi sıkıntılar nedeni ile bakiye kalan işe devam edilemeyerek, işin …tarafından fesh edilmiş, kesin teminat mektubunun nakte çevrilmiş olduğu, işçi alacaklarının ödenememiş, işçi alacaklarının yargılama sonucu icra yolu ile ödendiği, davacı ve davalılar tarafından 10/04/2006 tarihinde imza altına alınmış olan “Ön Protokol” ile ortaklık kuran şirketlerin işçi alacaklarını, ortaklıkta bulunan hisseleri oranında İcra Müdürlüklerine ödemiş oldukları’nın anlaşıldığı.
Ancak Dosyasında;
• Taraflar arasında 10/04/2006 tarihinde imza altına alınan “Ön Protokol” un 4.maddesinde kurulan ortaklığın 3.000.000,00 Amerikan Doları olarak belirlenen başlangıç sermayesi’nin
2.000.000,00 Amerikan Dolarlık kısmı için 15/05/2006,
1.000.000,00 Amerikan Dolarlık kısmı için 30/06/2006 tarihine kadar ortakların hisseleri nispetinde ödeme yaptıklarına ilişkin belgeler,
• Davacı Şirket ile davalılardan … arasında kurulmuş olan “…” ortaklığı’na ilişkin sözleşme,
• “…” ortaklığı ile … arasında imzalanan sözleşme,
• “…” ortaklığı’nın… ile imzaladığı sözleşme ile davacı ile davalılar arasında düzenlenen “Ön protokol”un imzalandığı 10/04/2006 tarihine kadar yapılan işler karşılığı “…” ortaklığı’na yapılan ödemelere (Hakedişlere) ait belgelerin,
• “Ön protokol”un imzalandığı 10/04/2006 tarihinden sonra yapılan işler karşılığı yapılan harcamalara ilişkin belgelerin,
• “Ön protokol”un imzalandığı 10/04/2006 tarihinden sonra yapılan işler karşılığı … tarafından yapılan ödemelere (Hakedişlere) ait belgelerin,
• … tarafından yapılan ödemelerin ne şekilde (nakit yada banka hesabına) yapıldığı, yapılan ödemelerden “Ön protokol” ortaklarının hisselerine düşen oranlarda bedel alıp almadıkları, bedel aldılar ise ödemelerin hangi tarihlerde ve ne şekilde (nakit yada banka hesabına) yapıldığına ilişkin belgelerin,
• İşin tamamlanamaması nedeni ile “…” ile … arasında düzenlenen sözleşme veya sözleşmelerin fesh edilmesine ilişkin evraklar ile varsa fesih hakedişinin,
• Davacı Şirket ile davalılardan … arasında kurulmuş olan “…” ortaklığı tarafından “Ön Protokol” un imzalandığı 10/04/2006 tarihine kadar yapılan teklif hazırlama, seyahat vb. harcamalar ile … işi için yapılan 650.000 ABD Doları tutarı harcamalara ilişkin … ve … Ltd. Şti tarafından incelenerek onaylanmış olan harcama listesi ve belgelerin,
• “…” (%50 hisse), … (%25 hisse) ve … Ltd. Şti (%25 hisse) arasında 10/04/2006 tarihinde imza altına alınan “Ön Protokol” ile oluşturulan ortaklık adına işleri yürütecek olan 5 kişiden oluşan “Yönetim Kurulu” üyelerinin seçilmesi, görev dağılımı ile işin yürütülmesi sırasında “Yönetim Kurulu” tarafından alınan kararlara ilişkin “Karar Defteri” örneklerinin,
Dosyasında mevcut olmadığı,
Mali inceleme sonucundan;
 Davacı şirketin … unvanlı şirket banka hesabına 4.648.812,60 TL karşılığı 3.275.700,00 USD gönderdiği,
Ayrıca, ön protokol kapsamındaki işlerden toplam 236.560,97 TL harcama yaptığı,
 Davalı … unvanlı şirket için 915.075,65 TL karşılığı 624.162,58 USD tutarında ödeme yaptığı,
 Davalı … Ltd. Şti. nin dava konusu işle ilgili 110.000 Riyal ödeme yaptığı,
Ayrıca protokol kapsamında çalışanların başlatmış olduğu icra takibinden toplam 27.250,00 TL ödeme yaptığı,
 Davalı …Ş.’nin ticari defterlerinde, dava konusu protokol kapsamında yapılmış ödemeye rastlanılmadığı,
Protokol kapsamında çalışanların açmış olduğu icra takibinden toplam 153.796,26 TL ödeme yaptığı’nın tespit edildiği,
… ortaklık hesabına …tarafından ne kadar ve ne şekilde hakediş ödemesi yapıldığı, … tarafından “Ön Protokol” ortaklarına hakediş ödemelerinden yada yıl sonu oluşan kar/zarar dan ortaklık hisseleri oranında ödeme yada tahsilat yapılıp yapılmadığının da tespit edilememiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bahisle;
Teknik yönden; davacı şirketin, “…” ile … arasında düzenlenen sözleşme veya sözleşmelere istinaden tamamlanan işler karşılığı “Ön Protokol” un imzalandığı tarihe kadar ve “Ön Protokol” un imzalandığı tarihten sonra olmak üzere her iki dönem için hakedişler ile ne kadar ödeme aldığı, hakedişlerden teminat kesintisi yada başka bir kesinti yapılıp yapılmadığı, ne kadar alacağının kaldığı, varsa bakiye alacağını alıp, alamadığının (Fesih/Tasfiye Kesin Hesabı) tespiti de mümkün olamamaktadır.
Yukarıda belirtilen belgelerin dosyasına sunulması halinde teknik yönden bir hesaplama yapılması söz konusu olabileceği kanaatine varılmıştır.
III- SÖZLEŞMESEL İNCELEME, DEĞERLENDİRME
Uyuşmazlığın çözümü bağlamında ilk olarak davacı ile davalılar arasındaki “ÖN PROTOKOL” başlıklı metnin hukuki niteliğinin saptanması gerekmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, TBK m. 19 uyarınca sözleşmelerin yorumlanmasında tarafların kullandığı sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerin esas alınması esastır. Adi ortaklık sözleşmesi TBK’nin 620 nci maddesi ile şöyle tanımlanmıştır: “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” Buna göre, adi ortaklık sözleşmesinin mevcudiyeti için birden fazla kişinin belirli bir amaç ekseninde bir araya gelmesi gerekmektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı için kuruluşu herhangi bir şekil şartına bağlanmamıştır; elbette taraflar iradi şekil kararlaştırabilirler. Sözleşme yapıldıktan sonra başkaca bir işleme gerek olmaksızın ortaklık kurulmuş olmaktadır.
Somut olayda davacı ve davalılar arasında “ön protokol” başlıklı sözleşme akdedilmiştir. Sözleşmenin birinci maddesine göre protokolün konusu “…’nin işverene taahhüt etmiş olduğu işleri ilgili sözleşmelerine ve ekleri hükümlerine uygun olarak yapmak ve tamamlamak üzere …-… VE … LTD. ŞTİ. Arasındaki işbirliği/otaklık ilişkisi” olarak ifade edilmiştir. Yine sözleşmenin 3 üncü maddesi ile sürenin, işlerin işverence kesin kabulüne kadar olduğu belirtilmiştir. Devamı maddelerinde tarafların katılım payı (sermaye) koyma borcuna ilişkin, kar ve zararın paylaşımına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bütün bu hususlar gözetildiğinde, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalılardan … vekili, sözleşmenin yetkisi olmaksızın … tarafından imzalandığını, şirketin çift imza ile temsilinin esas olduğunu ve esas sözleşmede aksini öngören bir düzenleme mevcut olmadığı, bu sebeple …’ın mezkur sözleşme ile bağlı olmadığını ifade etmiştir. Dosya içeriğinde bu hususu gösterir herhangi bir belge bulunmadığından inceleme yapılamamıştır. Ancak bir anlığına davalının iddiaları yerinde olsa dahi, dosya içerisindeki tanık beyanları, diğer davalıların ifadeleri, işçiler tarafından açılan davalara ilişkin mahkeme kararları bağlamında davalı …’ın da söz konusu protokolün konusunu gerçekleştirmek için faaliyetlerde bulunduğunu, işçilerle olan ilişkilerde rol aldığını ortaya koymaktadır. Bu kapsamda oluşturulan güvene dayalı olarak hukukî görünüş nazariyesi kapsamında sözleşmenin diğer taraflarına karşı sorumlu olduğu kanaati hâsıl olmuştur.
Adi ortaklık sözleşmesi ile her ortak ortaklığa katılım payı koymakla yükümlüdür. Bir ortak katılım payı koyma borcunu yerini getirmeyen ortağa karşı dava açabilir. Ve yine ortaklardan birinin ortaklık işleri için yaptığı giderlerden veya üstlendiği borçlardan dolayı diğer ortaklar, bu ortağa karşı sorumludur. Yukarıda I ve II numaralı kısımlarda yapılan açıklamalar uyarınca, davacının talepleri noktasında birtakım bilgi ve belgeler mevcut olmadığından değerlendirme yapılamamıştır.
SONUÇ:
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;
-Davacı ile davalılar arasında akdedilen “ön protokol” başlıklı sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu,
-Davacı şirketin … unvanlı şirket banka hesabına 4.648.812,60 TL karşılığı 3.275.700,00 USD gönderdiği,
Ayrıca, ön protokol kapsamındaki işlerden toplam 236.560,97 TL harcama yaptığı,
Davalı … unvanlı şirket için 915.075,65 TL karşılığı 624.162,58 USD tutarında ödeme yaptığı,
Davalı … Ltd. Şti. nin dava konusu işle ilgili 110.000 Riyal ödeme yaptığı,
Ayrıca protokol kapsamında çalışanların başlatmış olduğu icra takibinden toplam 27.250,00 TL ödeme yaptığı,
Davalı …Ş.’nin ticari defterlerinde, dava konusu protokol kapsamında yapılmış ödemeye rastlanılmadığı,
Protokol kapsamında çalışanların açmış olduğu icra takibinden toplam 153.796,26 TL ödeme yaptığı’nın tespit edildiği,
Ancak davacı ve davalılar defterlerinde yapılan incelemeler neticesinde birtakım eksik bilgi ve belgelerin mevcut olduğu ve bunların dosyaya sunulması halinde hesap yapılmasının mümkün olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizin 08/10/2019 tarihli ara kararı gereğince dosyamız ek rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, inşaat mühendisi ve borçlar hukukçusu bilirkişilere yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 14/07/2020 teslim tarihli raporda özetle;
“Davacı ve davalılar tarafından dosyasına sunulan bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri ile dilekçe eklerinde sunulan belgeler incelenmiş olup;
I- MALİ YÖNDEN;
Sayın Mahkemeniz eksik belgeler sunulduğundan ek rapor düzenlenmesi için dosyayı tarafımıza dosyayı tevdi etmişse de, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu 3 klasör içerisinde binlerce fotokopi muhtelif belgeler incelendiğinde, söz konusu belgelerin özelliğine göre bilgisayar ortamında excell programında sınıflandırılması ve tasnif edilerek listeler halinde düzenlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu sınıflandırma ve tasnif edilerek listeleme ancak ve ancak olaylara vakıf davacı tarafça yapılabilecektir.
12/03/2020 ve 04/06/2020 tarihli ÖN RAPOR VE EK SÜRE TALEBİ içeren dilekçelerimizde;
Söz konusu çalışmanın tarafımıza bir flash disk içerisinde sunumu ile, bu tabloların tarafımızca dosya içeriği talep, iddia ve savunmalarla karşılaştırılması neticesinde rapor tamamlanabileceği, davacı tarafın hazırlaması gereken tablo aşağıdaki şekilde olması gerektiği, “Tarih- Firma Unvanı- Belge İçeriği- Belge Tutarı- Kur – TL Karşılığı” bildirilmiştir.
Ancak; Sayın Mahkemeniz, davacı tarafa talebimiz olan çalışmayı 20 günlük süre içerisinde mahkemeye sunulmasına ilişkin süre vermişse de, davacı tarafın verilen süre içerisinde de söz konusu çalışmayı Sayın mahkemeye sunmadığı öğrenilmiştir. Davacı vekili ile de görüştüğümüzde pandemi dolayısıyla müvekkili şirket yetkilisi ve çalışanlarının işyerine gelemediğini, bu nedenle talep edilen çalışmanın Haziran ortasına doğru sunulabileceği söylenmiş ise, davacı vekilinin Sayın Mahkemenizde 08.06.2020 tarihli dilekçe ile ek süre talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
II- TEKNİK YÖNDEN;
Davacı vekili tarafından Sayın Mahkemeye sunulan 09/12/2019 kayıt tarihli dilekçe ekinde yer alan 1295 sayfa belge tek tek incelenmiş, ancak incelenen belgelerin mali ve hukuki nitelikli belgeler olduğu düşünülmekte olup, sunulan belgelerden teknik bir çıkarım ve değerlendirilme yapılarak, teknik sonuca varılması ve teknik hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
III- SÖZLEŞMESEL YÖNDEN;
4- SONUÇ:
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;
Davacı tarafın rapor içerisinde belirtilen eksiklikleri gidermesiyle raporun tamamlanabileceği” yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Davacı vekilince raporda belirtilen eksikliklerin giderilmesinin ardından Mahkememizin 06/10/2020 tarihli ara kararı gereğince dosyamız ek rapor hazırlanmak üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 29/01/2021 teslim tarihli raporda özetle;
“I- MALİ YÖNDEN;
Sayın Mahkemeniz,davacı vekilinin 28.09.2020 tarihinde bir adet flash bellek ve 4 klasör döküm sunması ile ek rapor yazılması için dosyayı tarafımıza tevdii etmiştir.
Davacı tarafın sunmuş olduğu 4 klasör içeriğinde;
1.KLASÖR
1-… Şirketi Ana Sözleşmesi Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
2- … Şirket Kayıt Belgesi Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
3- …Bakanlığı Şirket Kayıt Belgesi Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
4- …Yatırım Genel Kurumu Hizmet Yatırım Ruhsatı Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
5-… ile … arasında düzenlenmiş “…Haklarının Yenilenmesi Projesi’nin Malzeme Tedariki, Kurulum, İşletme İşleri için düzenlenen Alt Yüklenici Sözleşmesi,” Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
6- İşlerin Gerçekleştirildiği Şantiye Sahasının Zilyet ve Devrine İlişkin Zeyilname Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
7-… ile … arasında düzenlenmiş “… (Birinci Kısım) AtıksuŞubeke Hatları Malzeme Temini ve Yapım İşleri Alt- Yüklenici Sözleşmesi,” Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
8- İş Yeri Teslim Tutanağı Protokolü Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
9-… hatlarının Yenilenmesi Projesi Hakediş Tutarları gösterdiği iddia edilen Excel çalışması dökümü,
10- …Atıksu Şebeke Hatları Hakediş Tutarları gösterdiği iddia edilen Excel çalışması dökümü,
11-… tarafından sağlandığı iddia edilen Ekipman, Personel ve Hizmet Maliyetleri Gider çeşidine göre Excel çalışması listesi,
Haziran Ayı Araç, Küçük İş Ekipmanları, Çelik Plaka vs. Detay Excel Listesi,
12-Riyat-Malzeme, Ekipman ve Hizmet Taşeronları Cari Hesapları Excel Çalışması,
13-… Tarafından Temin Edilen Personel Listesi(2007 Ağustos) Excel Çalışması,
14-… Tarafından Temin Edilen Personel Listesi (2007 Ağustos) Excel Çalışması,
15-… – Makine ve Ekipman Listesi Excel Çalışması,
16- … 2006, 2007 ve 2008 Yılları Kasa Hareketleri Kasa Özet (ABD Doları) Excel Çalışması,
… 2006, 2007 ve 2008 Yılları Kasa Hareketleri Kasa Özet (Suudi Arabistan Riyalı) Excel Çalışması,
… – 2006 Yılı Kasa Hareketleri ( 119 sayfa)
… – 2007 Yılı Kasa Hareketleri ( 138 sayfa)
… – 2008 Yılı Kasa Hareketleri ( 87 sayfa)
17- …, Ekipman ve Hizmet Taşeronları Cari Hesapları Excel Çalışması,
18-… Personel Listesi ve Ücretleri Excel Çalışması, ( 17 sayfa)
19- …- Makine ve Ekipman Listesi Excel Çalışması,
2.KLASÖR
20- … Bank Hesap Ekstresi Özeti Excel Listesi
… Bank Hesap Hareketleri Dökümü Excel Listesi( 10 Sayfa)
… 01.01.2006 – 01.07.2008 tarihleri arası Hesap Hareketlerinin Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
(Dökümün hiçbir yerinde, bu dökümün hangi firmaya ait olduğu yazmamaktadır.)
21- … (….) Ödenen Çekler Listesi Excel Dökümü, (6 Sayfa)
22-Verilmiş Olup Ödenemeyen Çekler Listesi Excel Dökümü,
23-…Ltd. (…) hitaben düzenlenmiş Hesap Detayı talep yazısı İngilizce Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
24-… Ltd. (…) firmasından gönderilmiş Mali Veriler, Fturalar dökümleri Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
25-…’ye gönderilmiş Revize Hesapları Çalışması Excel ve Word Dökümü, İngilizce Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
26- … den gelen Revize Hesapları Çalışması Arapça Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
27- … Ekipman Teslim Tutanakları – … İngilizce Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
28- … Ekipman Teslim Tutanakları – … Arapça-İngilizce Fotokopisi ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
29- Ön Protokol’un imzalandığı 10/04/2006 tarihine kadar yapılan teklif hazırlama, seyahat vb. Davacı … harcamaları Özet Tablo Excel Çalışması, ve Belge Fotokopileri,
3.KLASÖR
30- 10/04/2006 tarih sonrası davacı … A.Ş. harcamaları Excel Çalışması dökümü, ve Belge Fotokopileri,
31- Davacı …’nin … (…) … Bank nezdindeli hesabına yapmış Transferler Listesi Excel Dökümü
4.KLASÖR
32- 10/04/2006 tarih sonrası davacı … A.Ş.‘nın Türkiye’de … tarafından yapılan personel ödemeleri Excel Çalışması Listesi, ( 10 sayfa) ve 100’lerce Banka Dekontu ile Para Makbuzlar Fotokopileri, (428 Adet)
33- … şirketi ile seyahat edenlerin isimlerinde gösteren Cari Hesap Ekstresi Excel Dökümü ( 8 sayfa),
34- Taraflar arasında e-posta ile yapılmış yazışmaların dökümü,
35- … alacak davası belgeler,
36-… mahkeme kararı ve ödeme emri belgeleri
37-… hesap dökümleri İngilizce, Arapça Fotokopileri ve Yeminli Çevirmen Türkçe Tercümesi,
38- … ödeme talep yazısı İngilizce metni,
39- Şirket merkezinde yapılan incelemede ibraz edilen muavin defter dökümleri, muhasebe fişleri ve diğer belgeler, 40-2005-2008 yılları döviz kurları Excel listesi, Davacı tarafın 4 klasör içerisinde ibraz ettiği 100’lerce sayfa döküm ve 1000’lerce belgenin tek tek incelenmesinde, bu belgeler ve dökümlerin dava konusu olayla doğrudan illiyet bağı kurulamamış olup, bu dökümlerden ve belgelerden yola çıkarak davacı şirketin alacak talebinde bulunabileceği ve bulunabileceği alacak tutarı hesaplaması yapmak mali açıdan mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
II- TEKNİK YÖNDEN;
Davacı vekili tarafından Sayın Mahkemeye 09/12/2019 ve 28/09/2020 tarihli dilekçeler ekinde sunulan binlerce sayıda belge tek tek incelenmiş, ancak incelenen belgelerin kısmen mali, kısmen idari, kısmen de hukuki nitelikli belgeler olduğu, dosyasına sunulan belgelerden teknik bir çıkarım ve değerlendirilme yapılarak, teknik sonuca varılması ve teknik hesaplama yapılmasının mümkün olmayacağı kanaatine ulaşılmıştır.
III- SÖZLEŞMESEL YÖNDEN;
3- SONUÇ:
Davacı tarafın 4 klasör içerisinde ibraz ettiği 100’lerce döküm ve 1000’lerce belgenin tek tek incelenmesinde, bu belgeler ve dökümlerin dava konusu olayla doğrudan illiyet bağı kurulamamış olup, bu dökümlerden ve belgelerden yola çıkarak davacı şirketin alacak talebinde bulunabileceği ve bulunabileceği alacak tutarı hesaplaması hususlarının heyetimiz tarafından açıklığa kavuşturulmasının mümkün olamayacağı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur. Mahkememizce alınan kök ve ek raporların dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte düzenlendiği, yapılan tespitler neticesinde uyuşmazlık hakkında yeterince kanaat sahibi olunduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ek/yeni rapor taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 3. HD’nin 2015/10356 Esas, 2015/13804 Karar sayılı ilamı şu şekildedir:
“Taraflar arasındaki sözleşme içeriği değerlendirildiğinde davacı ve davalı gerçek kişiler arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır
Bir ortak tarafından sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyeyi de kapsar.Uyuşmazlık için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalıdır.
Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir.
Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)
Adi ortaklık ilişkisi, TBK’nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar.Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir.
Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır.
Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır.
Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir.Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.
Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644.maddesine göre; “Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür.
Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir.
Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır.
Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır.”.
Aynı yasanın kazanç ve zararın paylaşımı başlıklı 643. maddesinde ise ” Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır.
Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır.” hükmü yer almaktadır.Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir. Bu değer belirlenmemişse, geri alma, o şeyin katılım payı olarak konduğu zamandaki değeri üzerinden yapılır.( TBK’ nun 642. md.)
Keza, aynı yasanın kazanç ve zarara katılma başlıklı 623. maddesine göre de; “Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir.
Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder.
Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir.” hükmünü ihtiva etmektedir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki yasa hükümlerine göre, öncelikle, ortaklık sözleşmesinde bu hususta hüküm bulunup bulunmadığına bakmak, hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılmasını sağlamak; böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise ortakların anlaşarak tasfiye memuru belirlemelerini istemek; bu konuda anlaşamamaları halinde ise hakim tarafından tasfiye işlemini gerçekleştirecek (ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir veya üç kişiyi) tasfiye memuru olarak resen atamak olmalıdır.
Bundan sonra ise, tasfiye işlemleri; hakim tarafından öngörülecek üçer aylık (uyuşmazlığın mahiyetine göre süreler uzatılıp kısaltılabilir) dönemlerde tasfiye memuru tarafından 3 aşamada gerçekleştirilmelidir.
Birinci aşamada; ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığı (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmeli, yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmeli, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde, taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, tasfiye memurunun belirlediği malvarlığı bilançosu taraflara tebliğ edilmeli, bu husustaki itirazları da karşılanıp, toplanacak delillere göre değerlendirilmelidir.
İkinci aşamada; ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işlemi (TMK’nun 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işlemi kıyasen uygulanmak suretiyle) gerçekleştirilmeli, şayet bu mallar mevcut değilse,değerleri bilirkişi marifetiyle saptanmalıdır.
Üçüncü ve son aşamada ise; yukarıdaki işlemler sonucu oluşan değerden, öncelikle ortaklığın borçları ödenmeli ve ortaklardan herbirinin, ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve katılım payı geri verilmeli, bundan sonra bir şey artarsa, bu kazanç veya (ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse) zarar da belirlenerek ortaklara paylaştırılmak üzere son bilanço düzenlenmelidir.
Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK’nun 297.maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır.”
Anılan Yargıtay ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde eldeki davada, taraflar arasında imza edilen “Ön Protokol” başlıklı sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının eldeki davadaki talebinin taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesi istemini de içerdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda Mahkememizin 16/02/2021 tarihli ara kararları gereğince Türk Borçlar Kanununun 642 vd.maddeleri doğrultusunda ortaklığın mal varlığı hakkında ve ortaklığın tasfiyesine ilişkin protokol hükümleri de göz önünde bulundurularak ayrıntılı açıklama yapılması için taraflara kesin süre verilmiş, taraflara aralarında anlaşarak bir tasfiye memuru belirlemeleri durumunda belirlenecek tasfiye memuru isminin mahkememize bildirilmesi, herhangi bir isim bildirilmemesi durumunda mahkememizce resen tasfiye memurunun belirleneceği ihtar edilmiş ise de 14/12/2021 tarihli celsede dosya kapsamında yer alan tüm bilgi, belge ve beyanlar ile davacı vekilinin 08/03/2021 tarihli beyan dilekçesi birlikte değerlendirilerek yeni bir tasfiye memuru atanmasının dosyaya herhangi bir yenilik katmayacağı sonucuna ulaşıldığından ilgili ara karardan rücu edilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin ve davacı tarafça sunulan belgelerin incelenmesi neticesinde bilirkişi heyetince davacı tarafın 4 klasör içerisinde ibraz ettiği 100’lerce döküm ve 1000’lerce belgenin tek tek incelenmesinde, bu belgeler ve dökümlerin dava konusu olayla doğrudan illiyet bağının kurulamadığı, bu dökümlerden ve belgelerden yola çıkarak davacı şirketin alacak talebinde bulunup bulunamayacağı ve bulunabileceği bir alacak tutarı var ise hesaplamasının mümkün olamayacağı yönünde tespitler yapıldığı, davacı vekilince 08/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde “Adi Ortaklığın, açıklanan ortaklar arası alacak verecek miktarları dışında, herhangi bir nakdi ve ayni malının bulunmadığı” yönünde beyanda bulunulduğu, dosya kapsamından tasfiyeyi gerektirir başkaca herhangi bir taşınır veya taşınmaz malvarlığının da olmadığı nazara alınarak davacının talep edebileceği bir alacak miktarı bulunduğu hususunda iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 48,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,61 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalılar kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.850,60 TL ( AAÜT 3/2 Maddesi Gereğince ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)