Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/362 E. 2018/669 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/362 Esas
KARAR NO : 2018/669

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/08/2015
KARAR TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili .. 2. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 22.08.2011 günü sürücü …’in yönetimineeki … plakalı motosikletin yolcu konumunda bulunan davacı …’in tek taraflı kazada ağır yaralandığını ve sakat kaldığını, kazadan sonra davacının tedavi gördüğünü ancak kalıcı sakatlığının oluştuğunu, vücut fonksiyonlarını büyük oranda yitirdiğinden Adli Tıp Kurumu tarafından maluliyet oranının yeniden tespitinin gerektiğini, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesinin olmadığını, bu nedenle …nın sorumlu olduğunu belirtmiş ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 200 TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili … 2. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın kazaya neden olduğu belirtilen davacının yolculuk ettiği motosikletin sürücüsü …’e ihbar edilmesini istediklerini, davacının tahsilini talep ettiği miktarın açıklattırılması gerektiğini, dava dilekçesinin dışındaki belgelerin kendilerine tebliğ edilmesi gerektiğini, maddi tazminat, gelir kaybının davalı kurumun gidermek zorunda olduğu bir talep olmadığını, davacının tek taraflı kazada 3. Şahıs olarak nitelendirilemeyeceğini, sürücü ile yolcunun arasındaki akrabalık ilişkisinin tespitinin gerektiğini, ticari faiz talebinin reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 08/02/2016 tarih ve 2015/1830 Esas, 2016/192 Karar sayılı kararı ile; Davanın İstanbul Mahkemelerinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 13/04/2016 tarihli ara kararı gereğince davacının maluliyet raporunun alınması için dosya .. ATK ‘ya gönderilmiş, … ATK 3 İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 29/03/2017 tarihli raporda özetle; … kızı, 1980 doğumlu …’in 22.08.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
… C. Başsavcılığının 2011/5117-S ve 2011/2484-K sayılı takipsizlik dosyasının uyap kayıtları getirtilerek dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizin 19/12/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 11/04/2018 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 11.06.2011 tarihinde meydana trafik kazasında;1-Dava konusu olayda davacı yolcu …’in kendi yaralanmasıyla sonuçlanan olayda % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 2-Sürücü …’e yüklenebilecek bir kusur oranının mevcut olmadığı görüşüne varılmıştır.3-Her hangi bir kusur indirimi yapılmaksızın %100 kusur durumuna göre davacı …’in; Geçici İş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının= 5.560,59 TL. Olduğu, 4-Olayın meydana gelmesinde davacının %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla anılan tespite göre davalının işbu dava kapsamında bir sorumluluğu söz konusu değil ise de; dosyanın hesap için tarafıma tevdi edilmiş olması nedeniyle, zorunlu olarak her hangi bir kusur indirimi yapılmaksızın davacının yukarıda %100 kusura göre belirlenen zararından davalının sorumlu olup olmayacağı hususundaki nihai takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, 5-Bir an için davalının sorumlu olduğunun kabulü halinde; davalının 31.08.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigortasız aracın kullanım amacının hususi olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 22/05/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Kusur raporunun İTÜ Trafik Kürsüsünde görevli Prof. Öğretim Görevlisi Bilirkişi tarafından düzenlendiği, raporun kazanın oluş şekli ve ceza soruşturma dosyasındaki tutanaklar da değerlendirildiğinde gerekçeli, ayrıntılı ve yeterli olduğu görülmekle; davacı vekilinin İstanbul ATK’dan yeniden kusur raporu alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
”Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup maddi tazminat da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Kaza Yeri Terk Bildirim Tutanağına göre 22.08.2011 günü saat 10:00 sıralarında … ilçesi … köyü Salihli … yolunda … yönünden … yönüne giden sürücü … yönetimindeki … plakalı motosikletiyle olay yerine geldiğinde aracında yolcu olarak bulunan …’in eteğinin lastiğe dolanması sonucu dengesini kaybederek araçtan yere düşmesi sonucu kaza meydana gelmiştir. Kaza yerinde motosiklet kaldırıldığı için kaza yeri terk bildirim tutanağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 13/04/2016 tarihli ara kararı gereğince davacının maluliyet raporunun alınması için dosya … ATK ‘ya gönderilmiş, … ATK 3 İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 29/03/2017 tarihli raporda özetle; … kızı, 1980 doğumlu …’in 22.08.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
…. C. Başsavcılığının 2011/5117-S ve 2011/2484-K sayılı takipsizlik dosyasının uyap kayıtları getirtilerek dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizin 19/12/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 11/04/2018 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 11.06.2011 tarihinde meydana trafik kazasında;1-Dava konusu olayda davacı yolcu …’in kendi yaralanmasıyla sonuçlanan olayda % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 2-Sürücü …’e yüklenebilecek bir kusur oranının mevcut olmadığı görüşüne varılmıştır.3-Her hangi bir kusur indirimi yapılmaksızın %100 kusur durumuna göre davacı …’in; Geçici İş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının= 5.560,59 TL. Olduğu, 4-Olayın meydana gelmesinde davacının %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla anılan tespite göre davalının işbu dava kapsamında bir sorumluluğu söz konusu değil ise de; dosyanın hesap için tarafıma tevdi edilmiş olması nedeniyle, zorunlu olarak her hangi bir kusur indirimi yapılmaksızın davacının yukarıda %100 kusura göre belirlenen zararından davalının sorumlu olup olmayacağı hususundaki nihai takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, 5-Bir an için davalının sorumlu olduğunun kabulü halinde; davalının 31.08.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigortasız aracın kullanım amacının hususi olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yargılama sırasında bilirkişilerden alınan rapor mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Dava konusu olayda davacı yolcu …, … plakalı motosiklette yolculuk yapmadan önce eteklerinin aracın dönen tekerleklerine sıkışabileceğini ve kazaya neden olabileceğini dikkate alarak toplaması, dağılmasını önleyecek şekilde bulundurması, kendi can güvenli bakımından tedbirli ve dikkatli davranması gerekirken bu kurallara uymamış, motosikletle yolculuk yapmaya uygun olmayan kıyafetle yolculuk yapmış, eteklerinin aracın dönen tekerleğine kapılarak sıkışmasına ve kendisini yere düşürmesine ve dolayısıyla seyir halindeki araçtan düşerek yaralanmasına neden olmuştur. Bu nedenle dava konusu olayda davacı yolcu … kendi yaralanmasıyla sonuçlanan olayda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, aracın sürücüsü … ise, aracını normal kurallar çerçevesinde kullandığı sırada davacının yaralanmasına neden olabilecek herhangi bir trafik kuralı ihlal etmediğinden ve dolayısıyla davacının araçtan düşmesine neden olmadığından, olayın meydana gelişinde kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı ve Olayın meydana gelmesinde davacının %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla anılan tespite göre davalının işbu dava kapsamında bir sorumluluğunun söz konusu olmadığı ve tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından; Davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 200,00 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 22/05/2018

Katip …

Hakim …