Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/31 E. 2018/1390 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/31 Esas
KARAR NO : 2018/1390

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 12/01/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında müvekkilinin eşinin vefat ettiğini, eşinin ölümüyle müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle 1.000,00 TL lik maddi tazminatın ticari avans faiziyle, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, davacı vekili talebini 10/09/2018 tarihinde 116.575,40-TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının talebinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, davacının destekten yoksun kalma talep hakkının bulunmadığını, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini beyan ederek zamanaşımı itirazının kabulü ile, davanın usulden reddine, taleplerin teminat dışı olması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Poliçe, hasar dosyası, soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağı, bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 ve TBK 53.maddelerine dayalı destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının murisinin trafik kazası sonucu ölümü nedeni ile davacının davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği, talep edebilecekse miktarı, davalı tarafın zamanaşımı definin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Olay tarihinin 14.02.2009, dava tarihinin 12/01/2016 olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/2.fıkrası gereğince taksirle öldürme suçunun ceza zamanaşımının TCK 66/1-d maddesine göre 15 yıl olduğu dikkate alınarak zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmış, zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aktüeryal bilirkişi …’dan aldırılan 02/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, PMF-1931 yaşam tablosunun kullanıldığı, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm kazançların ve en son yürürlüğe giren veya girecek olan yasal asgari ücretlerin hesaplamada gözetildiği, en son kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edildiği, olayın davacılar desteği …’ın asli ve tek taraflı eylemi sonucunda meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin desteğin kullandığı aracı ZMMS poliçesi ile sigortalamış olduğu, 22.02.2012 tarihli HGK’na göre davacılar, müteveffanın kusuru nispetinde davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunabileceğinden iş bu kaza sonucu davalının %100 kusur oranında davacılara karşı sorumlu olduğu, kural olarak mütevaffanın ölümü nedeniyle eşi ve çocuklarının desteğini yitirmiş sayıldığı, 14.02.2009 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre, davalı sigorta şirketinin poliçesine istinaden sorumluluk limitinin 150,000,00 TL olduğu, hak sahibi davacı eş …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 116-575,40 TL olduğu kanaati rapor edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarih ve 2011/17-787 E, 2012/ 92 K sayılı kararı ile, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinde sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği kabul edilerek 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Geııel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayla işleten tam kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı sigorta şirketinin zararın tamamında sorumlu olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceklerine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacılar desteği …’ın asli ve tek taraflı eylemi sonucunda meydana gelen kazada öldüğü, davalı sigorta şirketinin desteğin kullandığı aracı ZMMS poliçesi ile sigortalamış olduğundan davalının %100 kusur oranında davacıya karşı sorumlu olduğu, …’ın ölümü nedeniyle eşinin desteğini yitirmiş sayıldığı, davacı eş …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 116-575,40 TL olduğu, bu miktarın 14.02.2009 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre, davalı sigorta şirketinin sorumluluk limiti içerisinde kaldığı anlaşılmış, davanın kabulü ile, 116.575,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesine göre sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Davacının davalı sigorta şirketine dava öncesinde müracaatına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile, 116.575,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava dilekçesi ve gerekçeli kararın ihbar olunan … Ltd. Şti’ye tebliğine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 7.963,26 TL ilam harcından peşin yatırılan 29,20 TL ve 393,05 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 7.541,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 12.076,03 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç ile 393,05 TL ıslah harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 168,60 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 1.190,85 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2018

Katip

Hakim