Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/305 E. 2019/1109 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/305 Esas
KARAR NO : 2019/1109

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından … 18. İcra Müdürlüğü’ne müracaatla ve … E sayılı dosya vasıtası ile … Ltd.Şti.nin … T.A.Ş … Şubesinden kullandığı beyan edilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında mevcut borcunun tahsili amacı ile icra takibi gerçekleştirilmiş olup müvekkili …’ün de ilgili kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğundan bahisle icra takibine borçlu sıfatı ile dahil edilerek kendisine ödeme emri gönderildiğini, 30/Aralik/2011 tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi gereği, müvekkilinin oğlu …’ün …Ltd.Şti nezdinde sahip olduğu %90 oranındaki hissesini (400 adet hissede 360 adet) babası …’e … 12. Noterliği’nin … yevmiye numaralı sözleşmesi ile devrettiğini ve devrin ticaret sicilinde tescil ve ilanını takiben aynı noterlikte …’ün 09/01/2012 tarihinden itibaren 5 yıl geçerli olacak şeklide şirketi tek başına temsil ve ilzam edeceğine dair imza sirküleri çıkarıldığını, imza sirkülerinin çıkarıldığı 10 Ocak 2012 tarihinde …’den alınan vekaletnameler gereği ise şirketin tüm idare ve temsil yetkisinin müvekkilinin oğlu … tarafından ifa edilmiş olup, oğlunun ticari kaygıları ile yaptığı devir sonucu şirkete ortak edilmiş olan müvekkilinin, ilgili şirketle fiiliyatta hiçbir irtibatı olmadığını, … tarafından …’den alınan Vekaletnameler e-Muhasebe işlerinden ( Vergi ,SSK tüm beyanname vb) sorumlu olmak üzere … 12. Noterliğinin … tarih … yevmiye numarası ile …’a b- … 12. Noterliğinin … tarih … yevmiye numarası ile …Ltd.Şti nin tüm yetkilerinin kullanılması amacı ile ( Banka İşlemleri Genel Yetki, Araç Alma Satma, vb) oğlu …’e, c- … 12. Noterliğinin … tarih … yevmiye numarası ile devraldığı hisselerin devri yetkisi ile oğlu …’e, 3 adet vekaletname vasıtası ile … ilgili şirketin idare ve temsil yetkisini vekaletname yolu ile …’e devrettiğini, keza kendisinin söz konusu şirkette fiilen hiç bulunamadığını, hiçbir belgeye imza atmadığını ve hatta hisselerini devraldığı şirketin faaliyet konusundan dahi haberdar olmadığını, …’ün sadece oğlu …’ün istemi ile söz konusu hisseleri devralmak zorunda kaldığını fakat tüm idare ve temsilin vekaletnameler vasıtası ile oğlu … tarafından yerine getirildiğini, keza ilgili şirketin kalan %10 hissesinin de …’ün eşi …’e ait olduğunu, izah edilen nedenler ve kapsamda …’ün icra takibi konusu Genel Kredi Sözleşmesine ne … Ltd. Şti’ni temsilen ne de kendi adına müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile asaleten hiçbir imza atmadığını, mahkemece yaptırılacak imza incelemesi vasıtası ile de sabit olacağı üzere, müvekkilinin takip dayanağı kredi sözleşmesinden kaynaklı hiçbir sorumluluğu ve borcu bulunmadığını ileri sürerek … 18. İcra Müdürlüğü’nün … nolu dosyasına konu alacak hakkında davacı müvekkili …’ün borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi ile icra takibinin iptaline, icra takibinde haksız ve kötüniyetli olan davalının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkumiyetine ve mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı …Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden … Ltd. Şti.’ ne Ticari Kredi, Çek Bedeli Kredisi, Şirket Kredi Kartı (Biz Card) ve Ticari Kredili Mevduat Hesabı (Ticari Artı Para) açılıp kullandırıldığını, davacı … ile davacının oğlu …’ün de, bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçluların bakiye borcu ödememeleri üzerine, 11.06.2015 tarihi itibarı ile müvekkili bankaca kredi hesabının kat edildiğini, borçluya ve kefillere … 3. Noterliğinden … tarihli ve … yevmiye numaralı borcun ödenmesi ihtarını ve kullanılan kredilere ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarname keşide edilerek gönderildiğini, bu ihtarnamenin davacı …’e 19.06.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların kat tarihi itibariyle 52.368,20 TL kredi borcu bulunduğunu, talep edilen muaccel borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine ise … 18. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip tarihi itibariyle müvekkili bankanın 59.041,60 TL alacağı bulunduğunu, davacı …’ün kredi sözleşmesindeki kefil imzasının kendisine ait olmadığı iddiasıyla huzurdaki davayı açtığını, müvekkili bankaya borçlu bulunmadığını iddia ettiğini, oysa ki müvekkili bankanın, sözleşme gereği kendi edimlerini yerine getirdiğini ve kredi kullandırdığını, borçluların ise kullandıkları krediyi sözleşmeye aykırı bir şekilde geri ödemediklerini, müvekkili bankanın alacaklı olduğu ve alacağını takip etme yetkisine sahip bulunduğunun açık olduğunu, davacının samimi olmayan imza itirazına itibar edilmemesi gerektiğini, keşide edilen ihtarnamenin davacı borçluya tebliğ edildiğini ve davacı tarafça ihtarnameye ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığını, alacağın muaccel hale geldiğini ve borçlunun temerrüdünün gerçekleştiğini, ihtara rağmen hiçbir ödeme yapılmaması üzerine ise davacı borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, yani davacının borçlu sıfatına haiz olduğunu,davacının sırf ödeme yapmaktan kurtulmak amacıyla ve kötü niyetle sözleşmedeki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürdüğünü, ayrıca kredi sözleşmesinin davacı tarafından imzalanmadığı iddiasını da kabul etmemekle birlikte, bu iddianın ancak imza incelemesi neticesinde ortaya çıkabilecek bir husus olduğunu, müvekkilinin hak sahibi olduğu krediyi kullandırdığı ve takip yetkisinin olduğunun açık olduğunu, iddia edildiği gibi ortada bir dolandırıcılık ve sahtecilik varsa da bu konuda müvekkile kusur yüklenmesinin mümkün olmadığını, asıl mağdur olan tarafın, alacağını tahsil edemeyen müvekkili banka olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 18. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, mukayese evrakı, Adli Tıp Kurumu imza incelemesine ilişkin raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Genel Kredi Sözleşmesinde davacı adına atılmış müşterek borçlu ve müteselsil kefil imzasının davacıya ait olup olmadığı, davacının davalıya … 18. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından dolayı borçlu olup olmadığı hususundadır.
İlgili … 18. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kredi sözleşmesi / ihtarnameden kaynaklanan toplamda 11.353,20 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu olayda imza itirazı bulunduğundan davacının imza asıllarının bulunduğu belgeler ve davaya konu genel kredi sözleşmesi celp edilerek imza incelemesi yaptırılmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu raporunda özetle; İnceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesinde …’e atfen atılı imza ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı hususlarında kanaat bildirmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
MK 6.maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer.
Somut olayda, davacı borçlu, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek borçlanma iradesinin bulunmadığını ileri sürdüğünden ispat yükü davalı alacaklıya ait olup sözleşmedeki imzanın davacıya ait olduğunu ispat ile yükümlüdür. İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile dava konusu Genel Kredi Sözleşmesinde …’e atfen atılı imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiş, davalının, imzanın davacının eli ürünü olduğunu ispat edememesi karşısında avanın kabulü ile davacının … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı hakkında … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptaline, davalının icra takibi başlatmakta kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile davacının … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı hakkında … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptaline, davacının tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 4.033,13 TL ilam harcından peşin yatırılan 1.008,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.024,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 8.475,41 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.008,29 TL peşin harç, 310,00 TL İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi rapor ücreti, 193,85 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 1.541,34 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2019

Katip

Hakim