Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/28 E. 2018/1024 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/28 Esas
KARAR NO : 2018/1024

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/01/2016
KARAR TARİHİ : 05/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket ile davalı yan arasında mevcut ticari ilişkiye istinaden davalı yanın cari hesabında 18.744,94 TL bakiye borç oluştuğunu, davalının ödeme yapmaması üzerine aleyhine … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. icra dosyasından icra takibine geçildiğini ve davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalı itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, var olduğu iddia edilen cari hesap ilişkisinin sona erdirilmesine ilişkin herhangi bir hesap kat ihtarının müvekkili şirkete gönderilmediğini, davacının ne hizmet verdiğini veya ne ürün sattığını yazılı ve somut delillerle ile ispatlamak zorunda olduğunu, müvekkili şirkete tebliğ olunan ve ticari defterlerine kayıtlı olan bir fatura bulunmadığını, davacı iddia ettiği alacağı ile ilgili olarak müvekkili şirketle arasında var olduğunu iddia ettiği akdi ilişkiyi ispatla yükümlü olduğunu, davanın reddine, davacının % 20 tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasının sureti getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 01/12/2015 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 18.747,94 TL’ lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 03/12/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirket vekili 08/12/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 11/07/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, akit uzmanı ve İnşaat Mühendisi bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 19/02/2018 teslim tarihli raporda özetle;Sonuç olarak kurulumuz, taraflar arasında yazılı olmayan bir eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, davacı yüklenicinin işbu sözleşmeden doğan edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiği ve talep ve dava ettiği bakiye ücret alacağına hak kazandığı, dosyada herhangi bir ayıp ihbarı ya da ihtarı bulunmadığından davalı iş sahibinin ayıplı ifa savunmasının kabule şayan sayılamayacağı, davalının icra takibine vaki itirazının 15.350 TL bakımından haksız olduğu ve kaldırılması gerektiği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 08/06/2018 teslim tarihli ek raporda özetle; Sonuç olarak kurulumuz, tarafların kök raporumuza vaki beyan ve itirazlarının, raporda davacının talep edeceği tutar hariç herhangi bir değişiklik gerektirmediği, oradaki tespit ve görüşlerimizin aynen muhafaza edilmesi icap ettiği kanaatine ulaşmıştır. Davacı şirket 18.747,94 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, takip tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasınca avans işlemlerine uygulanan avans faizini talep edebileceği kanaatinde olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı itibariyle birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Davacı şirket vekili, 04.11.2016 tarihli duruşmada, müvekkilinin soğuk hava deposu imalatı işi yaptığını, davalıya hem mal satıp hem de montajını yaptığını, verdiği hizmetin ve sattığı malın karşılığının ödenmediğini, bu nedenle icra takibi yapıldığını beyan etmiştir.
Davacının davalıya teklif mektubu, çeşitli referanslar, fiyat listesi sunduğu dosyadan görülmekle beraber, davalının kabulüne ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Dosyaya mübrez yazılı bir sözleşme yoktur. Ancak taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulduğu, davacının davalıya fatura kestiği, davalının kısmi ödemede bulunduğu dosyadan anlaşılmaktadır. Sözleşmenin içeriğinin tayini ve edimlerin ifa edilip edilmediğinin saptanması için 11.07.2017 tarihli celsede dinlenen davalı tanığı … yeminli ifadesinde özetle; 2013 Ağustos ayından 2015 yılı Ocak ayına kadar davalı şirkette iş geliştirme departmanında proje mühendisi olarak görev yaptığını, genel müdürün talimatı ile depo kapısının rampalarına PVC perde yapılmasının istendiğini, bununla ilgili olarak farklı firmalardan fiyat teklifi aldığını ve yönetime sunduğunu, sonrasında davacı Karal Soğutma firmasında yönetimin mutabık kaldığını, daha sonra davacı şirketin gelip PVC perdeyi yaptığını, ödemenin iki taksit olarak anlaşıldığını, ilk ödemesinin yapıldığını, ikinci ödemesinin eksik işlemler nedeniyle iptal edildiğini, anlaşmaya göre 44 tane kapıya PVC perdenin yapılacağını, ancak hatırladığı kadarıyla 4 ya da 5 tanesinin yapılmadığını, takılanlarda da ayıplı işlerin bulunduğunu, rampa yüksekliğine göre net şekilde ayarlanmadığını, üst tarafa perdelerin takılması için çakılan dübellerin çok çabuk yerinden çıktığını, bu ayıplı işlerin davacı şirkete bildirildiğini, firmanın gelip bir çok eksiğini tamamladığını, ancak çalıştığı davalı şirketin tüm ayıplar giderilmeden ve işlerin tamamı bitirilmeden paranın geri kalan kısmının ödenmeyeceğini söylediğini, sonrasında askerlik nedeniyle davalı şirketten ayrıldığını ifade etmiştir.
Davalının temel ilişkiyi külliyen inkâr etmesine rağmen, dosyadaki delillerden ve özellikle davalı tanığının ifadelerinden, taraflar arasında yazılı olmayan bir eser sözleşmesinin kurulduğu, davacının “yüklenici” ve davalının “iş sahibi” konumunda bulundukları anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici huzurdaki davada bakiye hakediş alacağı talep etmektedir. Davacı yüklenicinin işi yaptığı, teslim ettiği, davacıya davalı tarafından kısmi hakediş ödemesinde bulunulduğu, davalı iş sahibinin işin eksik ve ayıplı olduğunu iddia ederek bakiye ücreti ödemekten kaçındığı anlaşılmaktadır. Davalı iş sahibi işin mahiyetinin elverdiği süre içinde ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. Dosyada herhangi bir ayıp ihbarına rastlanmamaktadır. Ayıp ihbarında bulunulmaması halinde, iş sahibi kendisine sunulan edimi o hali ile kabul etmiş ve ayıptan doğan hakları ileri sürmekten vazgeçmiş sayılır. Dosyada herhangi bir ayıp ihbarına rastlanmadığından, davacı yüklenici, eser sözleşmesinden doğan edimini sözleşmeye uygun olarak ifa etmiş sayılır ve fatura alacağının tamamına hak kazanır.
Sonuç itibariyle; taraflar arasında yazılı olmayan bir eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, davacı yüklenicinin işbu sözleşmeden doğan edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiği ve talep ve dava ettiği bakiye ücret alacağına hak kazandığı, dosyada herhangi bir ayıp ihbarı ya da ihtarı bulunmadığından davalı iş sahibinin ayıplı ifa savunmasının kabule şayan sayılamayacağı, davalının icra takibine vaki itirazının 18.747,94 TL bakımından haksız olduğu ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 18.747,94 TL. Alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalının … 2 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynı şartlarla devamına, alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine,karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 2 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 1.280,67 TL harçtan peşin alınan 320,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 960,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.249,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 2.686,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 05/10/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
349,37 TL Harç Masrafı
2.100,00 TL Bilirkişi Ücreti
237,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.686,87 TL