Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/275 E. 2023/456 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/275 Esas
KARAR NO : 2023/456

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/03/2016
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Tüzel Kişilik Perdesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, yurtdışında çalışan T.C. vatandaşı olduğunu, davalı …’ün Türkiye’ de ve yurt dışında ticari faaliyetlerde bulunmak üzere kurduğunu ve bir kısım şirketleri bünyesinde topladığını iddia ettiği … AŞ. in ticari çalışmalarından bahsetmek ve tanıtmak üzere …’ın muhtelif şehirlerinde toplantılar yaptığını, Davalı … toplantıya katılanlara Türkiye’de kurduğu şirketlere ve Avrupa da kurduğu … İnc. Şirketine ortak olarak katılmaları yönünde çağrı yaptığını bu amaçla şirketlerin faaliyet ve çalışmalarını detaylı bir şekilde anlattıktan sonra sunulan … bünyesinde faaliyet gösteren ve kişileri ortak olmaya davet ettiği işletmeleri (…” in muhtelif illerinde …, … koyunda …) olmak üzere bir çok işletmeden bahsettiğini ve ortaklığa davet ettiğini, Davalı …’ ün ,Yurt içinde ve dışında Vatandaşlarla irtibat kurarak yapacağı ticari yatırımlara ortak olmak üzere davette bulunduğunu ve bu ticari yatırım ortaklıklarına katılmak isteyenlerden para topladığını, Davalı …’ ün ticari yatırım vaadi sonucu bir çok kişinin kendisine para ödediğini, davacı müvekkilinin davalı …’e kurulacak şirketlerin ticari faaliyetlerine ortak olmak üzere 824.380.87 Euro ödediğini, Davalının kendisine ödenen paralarla, Türkiye Cumhuriyeti yasalarının belirlediği çerçevede yatırım yapacağını duyurduğunu, Davalı …’ e ödenen paraların, ne davacının ne de başkaca ortaklık için para ödeyenlerin, …’ in ve iştiraklerinin ortaklık kayıtlarına geçilmesi gerektiği halde parayı ödeyen kişiler adına her hangi bir kayıt girmeksizin muhtelif üçüncü kişiler adına kayıtlı şirketlere aktarıldığını ödeyenlerin adına değil farklı kişilerin adına ortaklıklar oluşturulması için kullanıldığını, Kişileri ortak olmaya davet edilmek üzere reklamı yapılan ve davacının ödediği paralarında aktarıldığı … işleten şirket ve gayrimenkuller, para ödeyenler adına tescil edilmediğini (ortak olarak gösterilmedikleri gibi davalı …’ün)kendi adına da ortaklık göstermediğini, en son kayıtlarda görüldüğü üzere …, davalı … AŞ, Adına işletilmeye başlandığını, Hotelin üzerinde inşa edili bulunan … atanaj deresi mevkii 101 ada 132 parsel sayılı gayrimenkulünde davalı…AŞ. Adına tescil edildiğini, Davalılar dan …’ e ödenen paralardan oluşturulan … işletmesi ve işletmenin gayrimenkulü ortakları ve para ödeyenleri etkisiz hale getirmek için … AŞ. ve ya para ödeyenlerin tamamının ortak olarak katıldığı bir şirket, yahut davalı … adına kurulmuş bir şirket göstermeyerek (davalı …”’ ün ablası ve Eniştesinin ortak olduğu … AŞ adına işletmeye başlandığını, daha sonra … adına işletildiğini, bu şirketin …TD.ŞTİ olarak ismini değiştirdiğini, daha sonra (…ŞTİ. olarak isim değişikliği yaptığını, şirket hisselerini tamamı da …-( davalı …” ün yeğeni ) adına devredildiğini, Davalı …’ün, … isimli dergiye verdiği mülakatta … önünde verdiği fotoğratla birlikte “beş yıldızlı … satın aldığını” açıkladığını, …’ ün davacı dahil şirket ortaklığı için ödeme yapanlardan topladığı paraları taahhüt ettiği ticari ortaklık kurarak davacıların ‘da ortak edeceğine amaca uygun kullanmayıp mutemet olarak belirlediği kişiler üzerine kurulan şirketlere devrettiğini, Kendi üzerine de her hangi bir şirket kurmaksızın ödeme yapanların brtaklığını ve geri ödeme taleplerini etkisiz kılmayı amaçladığını, ve bu amacını gerçekleştirmek için davalı şirketleri paravan olarak kullandığını, Davalı …, uzun süre ticari yatırım amacıyla aldığı paralarla yaptığı yatırımlara ya da aldığı gayrimenkullere davacıyı ortak etmediğini, davacıyı ortak ettiği her hangi bir şirket kurmadığını, ödenen paraları ne yaptığını nerelere yatırım yaptığı konusunda da bilgilendirmediğini, Bunun üzerine davacının davalı …’ e ödediği parayı talep ettiğini ve bu nedenle konu yargıya ve icraya intikal ettirdiğini, … 33.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası ile alacak ilamlı icra yoluyla takibe konulduğunu, icra dosyasında davalı-borçlu … ile ilgili her türlü araştırma yapıldığını ancak hacze kabil menkul ya da gayrimenkul bir malının bulunmadığını, davalı borçlu …’ ün, davacıdan ve diğer kişilerden topladığı paralar dahil, üzerindeki malvarlıklarını da eş dost akraba ve yakınları üzerine mutemet kişi olarak belirlediği gerçek ve tüzel kişiler adına aktardığını, davalının kendisine karşı yönelecek takip ve alacak taleplerini sonuçsuz bırakmak ve icra takiplerinden kurtulmayı amaçladığını, müvekkilinin Yurt dışında ödediği 824.380.87 Euro’ un İmza Motors İnc şırketı ve davalı …’den tahsiline karar verilen Yabancı mahkeme kararının … 33.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe konulduğunu, davalı …’ ün de … AŞ. in her hangi bir mal varlığı olmadığı anlaşıldığını, Davalının paraları yatırdığı şirketlerin de üçüncü kişiler adına olduğunu, Davalının kasıtlı ve şuurlu bir şekilde ve Medeni kanun 2.maddede ifadesini bulan iyi niyet kurallarına aykırı biçimde paravan şirketleri kullanarak ticarete devam ettiğini, para ödeyenleri ortak olarak almadığı gibi topladığı paraları da geri ödemekten imtina ettiğini, Davalı …, gerek davacıdan gerekse sair bir çok kişiden topladığı paraları toplama amacına uygun ve parayı aldığı kişiler adına ya da onları ortak olarak kabul etmeyi taahhüt ettiği şirket adına harcamayıp yakınları ya da mutemet olarak belirlediği üçüncü kişilere veya onlar adına kurulan şirketlere sarf ederek malvarlığını yok gibi gösterdiğini, bizzat kendisi tarafından kuruluşu pazarlaması ve ticari faaliyetleri takip edilen organik bağı bulunan kendisi ve diğer organik bağı bulunan şirketlerle özdeş olan gruplar üzerinden ticari faaliyetlerini yürüterek, elde edilen menkul gayrimenkul mallarla ,ticari emtiaları, üçüncü kişiler adına aktararak perdeleme yaptığını, bu durumun borçlu tarafından, alacaklıların alacaklarını tahsil etmelerini önlemek ve sözleşmeden veya kanundan doğan yükümlülükler ve sorumluluktan kurtulmak için tüzel kişilik çatısı altında faaliyet gösterme hakkının kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak, aralarında organik bağlantı ve iktisadi özdeşlik bulunan tüm şirketlerin müteselsilen sorumlu olmalarını gerektiğini,… A.Ş. ortaklık yapısının Yönetim kurulu …, … ve …’tan oluştuğunu, yetkilisi … olduğunu, … davalı …” ün ablası diğerlerinin de eniştesi ve yeğeni olduğunu, … TİCARET LTD.ŞTİ, … içecek Ticaret Limited şirketi olarak kurulan bu şirket’in , … ŞİRKETİ olarak değiştirildiğini, en seon … TİCARET LTD.ŞTİ’ adını aldığını Şirketin eski ortağı davalı …’ ün akrabası … iken yine yakın bir akrabaları olan …’a devredildiğini, Şirketin yetkilileri … ve …’ olduğunu, Dolayısıyla şirketin kontrolünün davalı … de olduğunu, … A.Ş.’ in ortaklık yapısına bakıldığında …, …, … ‘tan oluştuğunu, …olarak da kamuoyuna duyurulan bu şirketin tüm ticari faaliyetlerini, inşaat çalışmalarını ve pazarlama işlemlerini davalı … yürüttüğünü ancak şirketin ortaklık yapısında davalı …” ün her hangi bir irtibatının yokmuş gibi gösterildiğini, şirketi kardeşi, eniştesi ve akrabaları üzerine kurarak alacaklıların ve icra takiplerinin sonuçsuz bırakıldığını, … ANONİM ŞİRKETİ, (…/0 sicil nolu) kurulduğu zaman Ortaklık yapısının (…, …, …, … ve …) oluştuğunu En son görünen Yönetim Kurulu …, … ve … den oluştuğunu, yetkili kişinin … olduğunu, Şirketin tüm hisseleri ve sahibi, olarak davalı …, eşi ve akrabasının gözüktüğünü, bu şirketinde üzerinde her hangi bir menkul gayrimenkul mal bulunmadığını, davalı … tarafından para alınan kişilere gönderilen ve kamuoyuna güven oluşturmak amacıyla dağıtılan … başlıklı ilan ile verilen desteğe teşekkür ediyor ve holding bünyesinde bulunan işletmeleri de tanıtan ilanların olduğunu, davalı …’ün … i oluşturduğu zaman kendisine bir kısım mutemet kişiler seçtiğini ve bu kişilere görevler verdiğini, …’un bunlardan birisi olduğunu, … ANONİM ŞİRKETİ, üzerinde …’in kurulu bulunduğu bu şirket ortaklık yapısı olarak davalı …’ün yakınları olmasına karşılık kendisinin her hangi bir ortaklığının gözükmediğini, ancak gerek otel işletilmesiyle gerekse pazarlamalarıyla davalı … bir fiil ilgilendiğini, davalının davacıdan ve diğer kişilerden para tahsil ederken dağıttığı tanıtım broşüründe … in tanıtımını yaparak avantajlar dünyasından bahsettiğini, Davalı …’ün, …da yaptığı her toplantıda katılımcıları ikna etmek ve para tahsil etmek üzere muhtelif reklam araçlarını da kullandığını, Davalının yurt dışında dağıttığı 2000 yılı … Ajandası ile İmza markalı otomobil üretiminden, … bölgesinde inşa edilecek Jet Kent konutlarından, tekstilden ve Alternatif Turizmin incisi …. Hotel başlıkları altında …koyunda yer alan .. reklamını yaptığını ve insanlardan para toplamaya devam ettiğini başlığıyla, … 2000 tanıtım broşürü olarak dağıtılan belgede “Alternatif Turizmin incisi ” Davalı …Şirket adına kayıtlı gayrimekul üzerine kurulu …. tanıtıldığını, … isimli Ekonomik konusunda yayın yapan dergiye konuşan ve kendisini, …i tanıtan davalı …’ün …önünde verdiği fotoğraflarla otel hakkında bilgi vererek otel işletmesinin kendisinin olduğunu açıkladığını, Davalının kendilerinden nakit para aldığını ancak her hangi bir şekilde ortak olarak göstermediği kişilere …tanıtmak üzere gönderdiği broşür ile mektup mahiyetindeki açıklamada, … ve bir kısım inşaat faaliyetlerinden bahsettiğini … İNŞAAT VE TURİZM TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’de davalı tarafından para aktarılan hem davalı … ile hem de diğer bağlantılı şirketlerle organik bağı ve özdeş faaliyeti olan bir şirket olduğunu, Ortaklık yapısına bakıldığı zaman … ve …’den oluştuğunu ve bu kişilerin, davalı … Akgündüzün eşi ve yeğeni olduğunu, Davalı …’ün topladığı paraları hileli yollarla başka kişi ve şirketlere aktardığı ve bu perdeleme eylemini mütemadiyen şirket değişikliği ve ortak değişikliği yaparak devam ettirdiğini, açılan ceza davaları nedeniyle …ve aynı mahalde bulunan villaların işletmesini ya da mülkiyetini yeğeni …’ un şirketlerine devrettiği kamuoyuna yansıdığını, davalı …’ün sermaye aktarımı suretiyle şirketlerin içini boşalttığını ve bu amaçla …’ inde devredilen malvarlığı içinde olduğu kamuoyuna yansıdığını, Davalı … ün üzerinde veya ortak olarak gözüktüğü hiç bir tüzel kişilik üzerinde menkul gayrimenkul mal ile para bulunmamasına karşın organik bağ içinde olduğu özel kişi yada tüzel kişiler üzerinde menkul gayrimenkul ve ticari işletmelerini yürüttüğünü, Davalı … ile …, …TD.ŞTİ,… TİCARET LTD. ŞTİ, … AŞ. … SANAYİ TİCARET AŞ. … AŞ. arasında organik bir ilişki bulunduğunu, davalı …” ün nitelikli dolandırıcılık iddialarıyla yargılandığını, davalı şirketler arasındaki ilişki ve irtibatı gizleyerek ticari faaiyetini sürdürmesi, muhatap şirketlerin sürekli isim ve sahip değişikliği yaparak hukuku dolandırmaya çalıştıklarını, Davalı şirketlere ait hisse, menkul, Gayrimenkul ve diğer malvarlığı değerlerinin iyiniyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için hisselerine ihtiyati tedbir konulmasını, davalıların mal kaçırma veya yeni bir tüzel kişilik üzerinden ticarete tevessül etmeleri durumları bulunduğundan tebligat yapılmaksızın Menkul ve Gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyari tedbir konulmasını Davalı …’ ün borcu görünen 1.301.326,87 Euro borçtan fazlaya dair haklarının mahfuz tutarının şimdilik 15.000 Euro borçtan, takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tüm davalı şirketlerin müteselsilen sorumlu tutulmalarına ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar : … Ltd. Şti. -, … A.Ş. Ve … Ltd. Şti. vekili Davaya Cevabında :
Davalılar … Ltd. Şti. , …Tic. A.Ş. , …. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerin davacı arasında akdi veya borç alacak doğuracak herhangi bir ilişki söz konusu olmadığını, bu nedenle davanın pasif husumet eksikliğinden reddi gerektiğini, ayrıca davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle davacı talepleri zaman aşımına uğradığından davanın usulden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin beyanlarında ise davacı iddialarını müvekkillerine yöneltemeyeceğini, davacı dava dilekçesinde …’e 824.380,87 Euro ödeme yaptığını, yurtdışında ödenen bu paranın …Şirketi ve … den tahsiline karar verildiğini bu kararı takibe koyduğunu ifade ettiğini, müvekkillerinin söz konusu taraflarla arasında hukuki, ticari veya fiili bir bağlantısı bulunmadığını bu nedenle haksız davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketlerin ortakları ve yetkililerinin tamamen farklı kişiler olduğunu, şirketler arası organik bağdan söz etmenin mümkün olmadığını, şirketlerin farklı faaliyet alanına ,farklı malvarlıklarına, yetkili ve ortaklara sahip olduğunu, bu nedenle şirketler arasında organik bağdan bahsedilemeyeceği gibi davacının alacaklı olduğunu belirttiği borçtan da müvekkillerinin sorumlu tutulamayacaklarını, davacının iddialarını somut delillerle ispatlaması gerektiğini, müvekkillerinin davacının iddia ettiği gibi aralarında bağ olmadığı yapılacak bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıkabileceğini, davacının öne sürdüğü iddialarının haksız ve kötüniyetli olduğunu ve davacının talep ettiği ihtiyati tedbir için yasal unsurlar bulunmadığını beyan ederek husumet ve zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, bunun mümkün olmaması halinde davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …ve ….Tic. AŞ vekili Davaya Cevabında :
Davalılar …, …ve …Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkilleri aleyhine açtığı davanın maddi ve hukuki mesnedi bulunmadığını, dava dilekçesinin HMK 121 e aykırı olduğunu, davacının öncelikle dava dilekçesi müstenidatı bilgi ve belgelerin kendilerine tebliğini ve davaya ayrıntılı cevap ve savunma haklarını saklı tuttuklarını, dava dilekçesi HMK 119 ve 194 de belirtilen amir hükümlere aykırı olduğunu, davacı hangi iddiasını hangi delil ile ispatlayacağını açıklamadığını bu sebeple HMK ya aykırı dava dilekçesinin usulden reddi gerektiğini, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilleri … ve … AŞ yönünden dava dosyasının ayrılarak görevli … Ticaret mahkemesine, diğer müvekkili …Tic AŞ yönünden Didim Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeni ile de davanın reddi gerektiğini, ayrıca belirsiz alacak yada kısmi dava açılmasının şartları bulunmadığından açılan davanın reddi gerektiğini, davacı iddialarını kabul anlamına gelmemekle beraber davacının belli olduğunu iddia ettiği alacağı sebebi ile belirsiz ve kısmi dava açamayacağını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkilleri ile davacı arasında herhangi bir sözleşme olmadığını, davacı ile herhangi bir ticari alışverişi bulunmayan müvekkili şirketlere husumet yöneltilemeyeceğini, bu nedenle müvekkili şirketler aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı iddialarının varsayıma dayalı olduğunu, müvekkili şirketlerinin tümüyle ayrı ve bağımsız tüzülkişilikleri olduğunu, davacının iddialarını reddettiklerini, davacının müvekkillerine ödeme yaptığını yazılı deliller ile ispatlaması gerektiğini, davacının açıkça sebepsiz zenginleşme amaçlı hareket ettiğini, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ve davacının ihtiyati tedbir talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek davanın öncelikle HMK 119,121 ve 194 maddelerine aykırı dava dilekçesinin usulden reddine, davaya kabul anlamına gelmemekle davacının belli olduğunu iddia ettiği alacağı sebebiyle belirsiz ve kısmi dava açılamayacağından davanın reddine, yetkisizlik ve zamanaşımı itirazlarının kabulüne, davacı ile müvekkilleri arasında herhangi bir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığından müvekkilleri aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, müvekkilleri aleyhine açılan davanın haksız, mesnetsi ve sebepsiz zenginleşme amaçlı davacı davasının esastan reddine kara rverilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Limited Şirketi vekili Davaya Cevabında :
Davalı … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili aleyhine açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirket adresinin … olduğunu yetkili mahkemenin … Ticaret mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında akdi veya borç alacak doğuracak herhangi bir ilişkinin söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle de davanın usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarını müvekkili şirkete karşı yöneltemeyeceğini, müvekkili şirketin diğer davalı taraflar ile hukuki ve ticari veya fiili bir bağlantısının bulunmadığını, davacının da muhatabın müvekkili olmadığını beyan ettiğini, müvekkili şirketin ortakları ve yetkililerinin tamamen farklı kişiler olduğundan diğer davalı şirketler arası organik bağın söz konusu olmadığını, bu şirketlerin farklı faaliyet alanlarına, farklı malvarlıklarına, yetkili ve ortaklara sahip olduklarını bu nedenle davanın davanın reddi gerektiğini, davacının iddia ve talebinin varsayıma dayalı olduğunu, davacının iddialarını somut delillerle desteklemediğini , afaki ve varsayıma dayalı ifadeler ile alacaklı olduğunu beyan ittiği borçtan bir ilgileri olmadığı halde müvekkili şirketi de sorumlu tutma gayreti içine girdiğini, davacı iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirketin perdeleme yapmak amacıyla kullanıldığı ve şirketler arası organik bağ bulunduğunu iddia edebilmesi için bu şirketler arasında usulsüz ve kötü niyetli olarak başkalarını zarara uğratmak amacıyla bir takim işlemlerin yapıldığının açık ve somut bir şekilde belgeleri ile ortaya koyması gerektiğini, ayrıca davanın esası hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddi gerektiğini beyan ederek davanın yetkisiz mahkemede açıldığından ve pasif husumet yokluğundan, davada husumet ve zamanaşımı itirazlarının kabulü ile usulden reddine, bu talepleri kabul görmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Sicil kayıtları, uzman mütalaası, bilirkişi raporları, … 1. Ağır Ceza Mahkemesi …Esas sayılı dosyası, davacı delil listesinin eklerinde sunulan … ait tanıtım ilanları, basın haberleri, … AŞ nin …odası tarafından verilen kayıt belgesi ve kayıt belgesinde yer alan ortaklık bilgileri, … nin Jetpa’nın iştiraki olduğuna dair tanıtım açıklaması, uzman mütalaası ve tüm dosya kapsamı.
Mali bilirkişi tarafından hazırlanan 05.01.2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde;
Davacı … in dava dosyasına sunduğu ortaklık kar payı sözleşmeleri ve banka ödeme dekontları ile … ile ilişkisi olduğu ve dava dasyasında …’ün sahip olduğunu medya kanalı ile ilan ettiğ iş ve davacının bu duruma karşı ortaklık ve kar payı alma karşılığı …’ün kendisine bildirdiği şirket hesabına ortaklık ve kar payı karşılığı olarak 610.622,82.-EURO para gönderdiği ve buna karşı hiçbir kar payı ve ortaklık tesisi edilmediği,
Davacının bu ödediği 610.622,82.-BURO’u … sahibi yönetim kurlu başkanı… den, ve ilişkili olduğu… talep edebileceği alacağı olduğu,
Davalı … ve diğer davalı şirketlerin ortaklık yapısıyla hiçbir ilişkisi olmadığı fakat diğer tüm şirketlerin birbiriyle aynı gerçek kişilerin olduğu,
Davacının alacağının davalı, … den, ve … talep edebileceği kanaatinde olduğumu,
Ticaret mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda bilirkişi, mali bilirkişi ve turizm alının uzman bilirkişiden alınan 19.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda;
Dosya kapsamında davacının davalı şirketler arasındaki organik bağ iddiasının somut deliller ile ispatlanamaması sebebiyle organik bağ bulunduğu ve muvazaalı işlemler gerçekleştirildiği iddialarının ispata muhtaç olduğu,
Prof. Dr. …, … ve … tarafından düzenlenen 18.05.2022 tarihli bilirkişi raporunun bir kısmı ve sonuç kısmında;
… Ltd. Şti. … adresine mukim olup yetkilileri …, …, … ve …’tur.
…Tic. A.Ş.’nin adresi … olup yetkilileri …Şti.-…, …, … ve …’ur.
… adresinde mukim olup yetkilileri …, … ve …’dür.
.. Şti. … adresinde mukim olup ortakları … ve …, yetkilileri ise … ve …’tir.
… Ltd. Şti. …’de mukim olup ortak ve yetkilisi …’dür.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 09.08.2016 tarihli yazısında .. A.Ş.’nin kaydı bulunmadığı; 03.08.2017 tarihli yazısında …A.Ş. ve …A.Ş.’nin kaydının bulunmadığı, … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin … olduğunu belirtmiştir.
Dosyaya davalı …’ün … önünde 2002 yılında çekilmiş olan fotoğrafı, … tanıtım broşürü, …’in … tarafından hizmete açıldığına ilişkin broşür, …’nın inşaat, otomotiv, turizm, elektronik, medya, ilaç, finans, tekstil sektörlerinde faaliyet gösterdiğine dair teşekkür ve …’in mezkür sektörlerdeki faaliyetine ilişkin tanıtım ilanı sunulmuştur.
… A.Ş.’ne ait tapu, … adresine Kayıtlıdır. Davacı …, davalı … aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.03.2010 tarih … sayılı karar ilamı ile bu ilama dayanak… Mahkemesi’nin 27.07.2006 tarihli kararı ve … Asliye Mahkemesi’nin 11.02.2009 tarihli ilamı uyarınca 824.380,87 avro asıl alacak olmak üzere toplamda 1.301.326,87 avronun tahsili için takip başlatmıştır.
05.01.2019 Tarihli bilirkişi raporunda davacının …’e ortaklık ve kâr payı almak karşılığında 610.622,82 avro gönderdiği, hiç bir kğar payı ve ortaklık tesis edilmediğini belirtmiştir.
Dosyaya sunulu belgelerden davalı … ve diğer davalı şirketlerin adreslerinin, yetkililerinin ve ortaklarının hayatın olağan akışına aykırı olarak ve organik bağı tesis eder nitelikte olduğu görülmektedir.
Yine mezkür şirketlerin … bünyesinde faaliyet gösterdikleri anlaşılmaktadır. Bu hâlin davalı gerçek kişi ile davalı şirketler arasında organik bağın mevcut olduğuna işaret ettiği açıktır
Sonuç;
Davalı … ile diğer davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davacı …’in davalı …’den olan alacak tutarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları,
Bağımsız denetçi mali müşavir …’ ın bir kısım davalıların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonrası sunduğu 17.03.2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında;
Davalı … Şti. banka kayıtlarında …, … adlı kişilere şirketin … Şubesi … nolu TL hesabından maaş ödemesi yapıldığı, Tarafıma sunulan … Ltd. Şti. mizanında davalı …ŞTİ. ‘nin 120.01.10.000002 hesap kodlu Ticari Alacaklar hesabında takip edildiği ilgili hesabın bakiyesinin 12.684.089,75 TL olduğu,
… Ltd. Şti. mizanında davalı … A.Ş ‘nin … hesap kodlu Diğer Çeşitli Alacaklar hesabında takip edildiği ilgili hesabın bakiyesinin 2.601.242,53 TL olduğu,
…Tic. Ltd. Şti. mizanında …STİ ‘nin (Eski unvan: … Tic.Ltd.Şti.) … hesap kodlu Ticari Borçlar hesabında takip edildiği ilgili hesabın bakiyesinin 65.606.553,07 TL olduğu,
… yönetim kurulu üyesi …’ün … ortaklığı bulunduğu,
… yönetim kurulu üyesi …’ün … A.Ş ‘de yönetim Kurulu üyesi olduğu, …Aş. yönetim Kurulu üyesi …’un …Ltd. Şti. eski ortağı olduğu, …Tur. İnş. Ltd. Şti. ortağı olduğu, … AŞ. Yönetim Kurulu üyesi olduğu, …’un … Ltd.Şti. eski ortağı olduğu, Davalı şirketlerin yöneticileri, ortakları ve adreslerinde benzerlikler olduğu, davalı … ile diğer davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, Davacı …’in davalı …’den olan alacak tutarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
İstinabe yolu ile mahkememiz yargı sınırları dışında bulunan bir kısım davalı ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … aracılığı ile yapılan inceleme sonucu hazırlanan 15.05.2023 tarihli raporda;
Davalı …’nin yevmiye kayıtları incelendiğinde; …’nin, …ve … A.Ş.’nin iştirakçisi olduğu ve “242 İştirakler Hesabı” muavin hesabında takip edildiği,
Buna göre … A.Ş.’nin, …ve … Tic. A.Ş.’nin en fazla % 50 oranında olan sermaye paylarına veya oy haklarına sahip olduğu,
Defter kayıtlarına göre …ve …’ün, … A.Ş.’nin ortağı olduğu,
… A.Ş.’nin, … Ltd. Şti.ve … Ltd. Şti.’ne “336 Diğer Ticari Borçlar Hesabı”nda takip edilen borçlarının olduğu,
… A.Ş.nin bazı ticari borçlarının, vergilerinin … Ltd.Şti tarafından ödendiği,
Davalı …Şirketi’nin, diğer davalılar …Şti., …Şti., … ilişkilerinin bulunduğu,
Davalı … Şirketi’nin, diğer davalılardan … Şti. olan ticari yıllar itibariyle artarak devam ettiği,
Davalı …Şirketi’nin, … Tic A.Ş. Olan ticari borcunun Satış Vaadi Sözleşmesi Gereği alınan arsa devri ile ödendiği tespit edilmiştir.
Tespitler neticesinde davalılar arasında iktisadi ve ticari bağımlılık, birlikte hareket etme olgusu olduğu,
Davalı şirketler arasında defter ve kayıtlarına göre organik bağ bulunduğu,
Davalı şirketlerin ekonomik anlamda bağımsız şirket vasfında olmadığı, unvan değişikleri yaparak dışa karşı tek bir ekonomik ünite algısı oluşturulduğu kanaatine varılmıştır.
Görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması suretiyle alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, …’in Alman Mahkemelerinde kesinleşmiş ve Türkiye’de tenfiz edilmiş ilam uyarınca …’den alacağı bulunmaktadır. Davacı alacağın tahsilinin engellenmesi için davalıların birlikte hareket ettiklerini, aralarında tüzel kişilik perdesi bulunduğunu, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve alacağın perdenin arkasındaki şirketlerden tahsilini talep etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2020/19-94 E., 2020/358 K., sayılı kararında;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “dürüst davranma” başlıklı 2. maddesine göre; herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
Tüzel kişi ile ortaklarının faaliyet alanlarının ve malvarlıklarının iç içe geçmesi birbirine karışması, bir şirketin ticari defterlerinin ya da ticari sır kabul edilen belgelerinin diğer şirkete ait iş yerinde bulunması, ikisinde de aynı ticari defterlerin kullanılması ve ortak hesap yapılması (tek merkezden idare edilmesi), ortaklığın faaliyet konusunu sürdürebilmesi için yeterli sermayesi bulunmadığı hâlde alacaklıları ya da üçüncü kişileri zarara uğratmak niyetiyle bilinçli olarak faaliyet göstermeye devam edilmesi, şirket ortaklarının kendi kişisel malvarlıkları ile şirketin malvarlığı özdeş-tekmiş gibi hareket etmeleri, şirketlerin ya da ortağın üçüncü kişileri aldatacak şekilde kendi kişilikleri ile tüzel kişiliğin aynı olduğu izlenimini vermeleri, bu kapsamda birbirlerinin tanıtımlarını yapmaları, aynı tüzel kişilikmiş gibi anlaşılacak benzer isimleri ve logoları kullanmaları, yani dışarıya karşı tek bir tüzel kişilikmiş gibi intiba yaratmaları, şirketlerin aynı konuda faaliyet göstermeleri ve (tek başına bu hususa dayanılmamak koşuluyla) hâkim ortaklarının ya da yöneticilerinin aynı kişiler olması, tüzel kişilik kavramının arkasına sığınılacak şekilde art niyetli davranışlarla zararlandırıcı faaliyetlerde bulunulması, işlemlerin diğer tarafınca sözleşmelerin kiminle yapıldığı dahi anlaşılamayacak şekilde karışıklığa yol açılması, şirketin kendi çıkarları gözetilmeksizin yürütülmesi veya yalnızca ve bilinçli olarak açıkça hâkim ortak korunacak şekilde diğerleri zarara uğrayacak şekilde işlemler yapılması hâlleri gösterilebilir.
Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir. Organik bağ şirketlerin adreslerinin, faaliyet alanlarının, ortaklarının veya temsilcilerinin aynı olmasından ve aradaki hukuki ilişkiden tespit edilebilir. Tüzel kişiliğin kaldırılmasında her iki şirketin faaliyet alanı, ortaklık yapısı, ortakları gibi konularda öyle büyük ve derin bir kesişme vardır ki; bu şirketlerle iş yapan kişiler nezdinde tek bir şirketle iş yapılıyor algısı oluşmaktadır. Örneğin; üçüncü kişiler nezdinde uyandırılan bu algı neticesinde, ticaret yaparken güçlü bir yapıya sahip görüntüsü oluşturularak, şirketlerden birinin borca batırılması ya da içinin boşaltılıp iş alanının diğerine kaydırılması işlemleri tipik bir hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir.
Açıklamalarına yer vermiştir.
Yargıtay 11. HD sayılı ilamı ile 2013/17572 E, 2014/5346 K sayılı ilamında
“davacının para yatırdığı diğer dava dışı …’ye sattığı, bu suretle şirket arasında organik bağın bulunduğu, tüzel kişiliği kendisini oluşturan kişilerden ayrı ve bağımsız olmasına rağmen hukukun yasakladığı bir sonucu elde etmek veya getirilmiş bir yükümlülükten kurtulmak amacı ile tüzel kişiliğin bağımsız yapısının arkasına saklanıldığı hallerde TMK 2. maddesinin uygulanacağı, hakkın açıkça kötüye kullanılmasının söz konusu bulunduğu hallerde tüzel kişi perdesi arkasına gizlenerek yasanın dolanılması hallerinde “perdenin aralanması” ilkesinin uygulanması gerektiği, davalılar ile yurtdışında kurulan şirketler arasında güçlü bir hukuki ve fiili organik bir bağın bulunduğu” açıklaması ile dava dışı… ile … … arasında tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesinin uygulanması gerektiğine ilişkin mahkeme kararı onanmıştır. (Benzer şekilde Y. 11.HD 2014/8399 E, 2014/13443 K,)
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1262 2020/1415 K sayılı ilamında davalılar … Şirketi, … İnşaat Ve Turizm Ticaret Limited Şirketi, … Şirketi hakkındaki “dosyaya toplanan Ticaret Sicil ve SGK kayıtlarından tüm şirketlerin ortak ve temsilcilerinin aynı olduğu, şirketler arasında organik bağ bulunduğu, işyerinin, çalışanların ve yöneticilerin değişmediği, bu nedenle dava konusu işçilik alacaklarından her üç davalının da birlikte sorumlu oldukları,” gerekçe yerinde görülmüştür.
Somut olayda:
05.01.2019 tarihli, 19.10.2020 tarihli ve 18.05.2022 tarihli bilirkişi raporları ticari defter üzerinde inceleme yapılmadan taraflarca dosyaya sunulmuş dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre hazırlanmıştır. Mahkememizce 16.12.2022 tarihli ara karar ile bu kez tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde incele yapılarak; davalılar adasında iktisadi ve ticari bağımlılık, birlikte hareket etme olgusu olup olmadığı, davalı şirketler arasında fiktif işlemler, defter ve kayıtlarına göre organik bağ bulunup bulunmadığı, alacaklılarını zarara uğratma kastıyla kötü niyetli işlemler yapılıp yapılmadığı, şirketlerin ekonomik anlamda bağımsız şirket  vasfında olup olmadığı, dışa karşı tek bir ekonomik ünite algısı oluşturulup oluşturulmadığı hususlarında bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Davalılar arasında birlikte hareket etme olgusu olup olmadığı, sicil kayıtlarına göre aralarında organik bağ bulunup bulunmadığı, dışa karşı tek bir ekonomik ünite algısı oluşturulup oluşturulmadığı hususlarında dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre değerlendirme yapılabileceğinden bilirkişi raporlarındaki somut tespitler hükme esas alınmıştır. Anılan hususlar ve 15.03.2023 tarihli rapor ile 17.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler sonucu elde edilen tespitler ile diğer raporlarda dosyada yer alan delillere göre yapılan somut tespitler bir bütün olarak mahkememizce takdir edilmiştir.
Ceza yargılamasında ifadesi alınan …’ün ablası …; şirket hisselerini adına … ün aldığını, şirket işlem ve eylemleri ile uzaktan yakından bir ilgisinin bulunmadığını,
…’ un oğlu …; şirketin genel sorumlusunun … olduğunu ancak resmi yetkili olarak gözükmediğini, tüm koordinasyon ve takip işi ile finansal işlerin … tarafından yapıldığını,
…; çalıştığı süre boyunca … ile irtibat halinde olduğunu, …’ ün birçok borcu olduğu için yapmış olduğu projelerde mal varlığını üzerine geçirmediğini, akrabaları adına şirket kurduğunu,
Beyan etmiştir.
Şirketlerin ortak ve yöneticeleri şu şekildedir;
…; … AŞ, … AŞ
…; … Tur. İnş. Ltd. Şti, … İnş. Ve Tic. AŞ
…; … Tur. İnş. Ltd. Şti,
…; … Tur. İnş. Ltd. Şti, … Tic. Ltd. Şti, … İnş. Ve Turizm Tic. Ltd. Şti.
…; … Tur. İnş. Ltd. Şti, … İnş. Ve Tic. AŞ
…; … Tur. İnş. Ltd. Şti, … İnş. Ve Tic. AŞ
…; … AŞ, … AŞ
…; … AŞ, … AŞ, … İnş. Ve Turizm Tic. Ltd. Şti.
…; … AŞ, …AŞ
…; … AŞ
…; … Tur. İnş. Ltd. Şti,
Belirtilen ortak ve yöneticilerden … …’ün kardeşi, … …’ un eşi, … ve … ise …e ile …’in çocuklarıdır. … …’ün annesi, … ise eski eşidir.
Davalılardan … A.Ş 20.12.2012 TARİHİNDE ünvan değişikliği ile … AŞ ünvanını almıştır. Şirket yine 10.04.2018 tarihinde ünvan değişikliği ile …Ticaret Anonim Şirketi ünvanını kullanma kararı almıştır.
Yukarıda yer verilen 15.05.2023 ve 17.03.2023 tarihli bilirkişi raporları ile defterlerini incelemeye sunan bir kısım davalı şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme ile elde edilen tespitler, bilirkişi raporlarında yer alan somut tespitler, dosya içeriğine sunulan soruşturma ve kovuşturma aşamasında davalı şirket yetkili ve ortaklarının alınan savunma/beyanlarındaki açıklamaları, medyaya verilen reklam ve yapılan haberler Yargıtay 11. HD sayılı ilamı ile 2013/17572 E, 2014/5346 K, ve 2014/8399 E, 2014/13443 K, sayılı ilamları birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketlerin ortakları ve yöneticilerinden aynı kişilerin birden fazla şirkete ortak veya yönetici olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davalılar arasında adres bilgileri, ortaklık yapısı, faaliyet alanları ve yöneticileri itibariyle organik bağ bulunduğu TTSG sicil kayıtları ile sabittir. Davalı şirketlerin ortakları ve yöneticilerinin … ve onun yakın akrabaları tanıdıkları oldukları, bunların bir kısmının ceza yargılamasındaki beyanlarından ticari geçmişinin bulunmadığı, ortak ve yöneticilerden …, …, …, … ve …’ ın imza yetkilisi olmalarına rağmen şirket işlerini bilmedikleri, şirketlerin ortak ve yöneticilerinin … ile fiilen birlikte hareket ettikleri, … AŞ nin bazı ticari borçlarının ve vergilerinin …Ltd. Şti tarafından ödendiği, … odaklı bir yapının bulunduğu ve … tarafından davalı şirketlerin araç olarak kullanıldıkları ve tüzel kişiliklerinin bir öneminin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine sunulan tanıtım reklamlarına ve sicil kayıtlarına göre tarafların birbirlerinin tanıtımlarını yaptıkları, grup şirketler oldukları, aynı tüzel kişilikmiş gibi anlaşılacak benzer isimleri kullandıkları (…, ortakları ve yöneticilerinin aralarında organik bulunduğu, yönetici ve ortaklarının akraba ve aynı kişilerden oluşması, ceza yargılamasında …’ ün İlkbahar şirketinin grup içerisinde kurulmuş bir aile şirketi olduğunun ifade etmesi ile isim farklılığı olsa da bu husus tek başına esasa etkili görülmemiştir. İsim benzerliği konusunda … Anonim Şirketi yönünden ise daha önceden kullandığı … AŞ ünvanı dikkate alınmıştır. ) ve dışarıya karşı tek bir tüzel kişilikmiş gibi intiba yaratıldığı, şirketlerin aynı konuda faaliyet gösterdikleri (Diğer hususlar ile birlikte değerlendirilmiştir) ve hâkim ortaklarının ya da yöneticilerinin aynı kişiler veya ortak hareket eden akrabalar olması şirketlerin ve ortakların üçüncü kişileri aldatacak şekilde tüzel kişiliğin aynı olduğu izlenimini verdikleri, iktisadi ve ticari bağımlılık ile birlikte hareket ederek dışa karşı tek bir ekonomik ünite algısı oluşturulduğu kanaatine ulaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili 12.10.2021 tarihli dilekçesi ile … ve …td Şti hakkındaki davasından feragat etmiştir. Anılan davalılar hakkındaki davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine hükmedilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık kapsamında alacağın EURO cinsinden olduğu kabul edilmiş, bu kapsamda alacağın hangi tarihteki döviz kuru üzerinden karar bağlanacağı hususunun öncelikle açıklanması gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları kapsamında hükmedilen toplam tutarının 1.301.326,87 EURO olduğu görülmekle, dava tarihi olan 16/03/2016 tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden 1 EURO 3.2359 TL olacak şekilde TL’ye çevrilerek hesaplanan 4.210.963,62 TL üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir (Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 11/05/2023 tarih, 2022/741 Esas ve 2023/1784 Karar sayılı güncel ilamı ve yerleşik uygulamaları).
Hüküm kısmının 1 numaralı bendinde mükerrer olarak hem “… A.Ş.” hem de “…” davalı olarak belirtilmiş ise de, eski ünvanı … A.Ş. Ünvan değişikliği ile “…” olduğu anlaşılmakla, hükmün 1 nolu bendinde yer alan “… A.Ş.” çıkarılmak suretiyle hükümdeki bu maddi hatanın tashih kararı ile düzeltilmesine karar vermke gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın davalılar …, …, … A.ş., …, … yönünden kabulü ile 1.301.326,87 Eurodan; 15.000 Euro ya dava tarihinden, bakiye 1.286.326,87 Euro ya ıslah tarihi olan 06.07.2022 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4.md/a bendi uyarınca fiili ödeme gününe kadar Devlet Bankalarının EURO ile açılmış bulunan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte anılan davalılardan müşetereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-…, …td Şti hakkındaki davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeniyle REDDİNE
3-Alınması gereken 287.650,92 TL nispi karar harcından peşin + tamamlama + ıslah yatırılan toplam 398.856,55 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 111.205,63 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 272.219,27 TL nisbi vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı 29,20 TLL, peşin harç 824,85 TL, tamamlama harcı 567,40 TL, harç 2.000,00 TL, ıslah harcı 395.464,30 TL, vekalet harcı 4,30 TL, bilirkişi ücreti 10.700,00 TL, posta giderleri 1.438,05 TL olmak üzere toplam 411.028,10.TL yargılama giderinin davalılar …, …, …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/05/2023

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)

TASHİH ŞERHİ

Hüküm kısmının 1 numaralı bendinde mükerrer olarak hem “… A.Ş.” hem de “…” davalı olarak belirtilmiş ise de, eski ünvanı … A.Ş. Ünvan değişikliği ile “…” olduğu anlaşılmakla, hükmün 1 nolu bendinin 2.satırında yer alan “… A.Ş.” ifadelerinin hükümden çıkarılmasına, hükmün HMK md. 304 uyarınca bu şekilde tashihine oy birliğiyle karar verildi.21.07.2023

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)