Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/178 E. 2018/1206 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/178
KARAR NO : 2018/1206

DAVA : MENFİ TESPİT (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2014
KARAR TARİHİ : 14/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı aleyhine 12.09.2012 tarihli 100.000.00 TL bedelli adet senede istinaden … 12.icra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine müstenit icra takibi başlattığını,davacının takipden taşınmazlarına konulan haciz işlemi nedeni ile haberdar olduğunu,davacı tarafından takibe dayanak senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığının tespit edildiğini bu nedenle davacının iddia edildiği gibi bir borcu bulunmadığını ,bu hususta ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu,davacının söz konusu takip nedeni ile daha fazla zarara uğramaması amacıyla takibin davanın hükme bağlanıncaya kadar tedbir kararı ile durdurulmasına ,asıl alacak üzerinden %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında:
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı Vekili Davasında :
Davalı … vekili 09.09.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle:Davacının öne sürdüğü iddiaların gerçek olmadığını ödeme emrinin davacı …’a usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olduğunu, davacının ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğünün tespitine ilişkin bir dava açılmadığını, davacı … ‘ın … 19.İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas Sayılı dava dosyası ile icra dairesinin yetkisine imzaya ve borcu itiraz davası açtığını ancak duruşmaya gelmediğinden davanın işlemden kaldırıldığını ve açılış tarihinin bir yılı çoktan aştığını, davanın icra takibi kesinleştikten bir yıl sonra açıldığını ve süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, icra takibine konu bono senedindeki imzanın davacıya ait olduğunu belirterek açılan davanın yersiz olduğunu reddinin gerektiğini savunma olarak ileri sürmüştür.
Toplanan Deliller:
… 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelenmiştir.
Davacı tarafın dava konusu senetteki imzaya yönelik itirazda bulunduğu anlaşılmakla emsal imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan celbine ve imza örneklerinin alınmasına karar verilmiş; emsal imza örneklerinin toplanmasını müteakiben Mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyeti vasıtası ile Alacaklısı …, borçlusu … olan, kefili … olan, 04/09/2012 düzenlenme, 12/09/2012 ödeme tarihli, 100.000. TL. bedelli senet üzerinde imza incelemesi yapılmış; Heyet tarafından düzenlenen 12710/2017 Tarihli rapor ile ”.. inceleme konusu senette …(i)n ‘a atfen atılmış olan borçlu imzalarının mevcut karşılaştırma belgelerinde ki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran …’ın eli ürünü olmadığının ” tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce tek Bilirkişi vasıtası ile yapılan inceleme sonucu düzenlenen … Tarihli rapor ile ; ”Senette ki borçlu imzalarının …’ın eli ürünü olmadığının ” tespit edildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas vasıtası ile imza incelemesi yapılmış; düzenlenen … tarihli rapor ile ” İnceleme konusu senette …’a atfen atılı borçlu imzalarının, basit tersimli karakteristik tanı unsuru içermeyen majiskül “S” ve “A” harflerinden ibaret imzalar olmaları nedeniyle aidiyetlerinin, dolayısıyla …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği” yönünde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas vasıtası ile imza incelemesi yapılmış; düzenlenen … Tarihli rapor ile ”… 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … esas sayılı yazısı ile gönderilen ve 05.02.2018 tarihinde şubemize verilen dosya içerisinde; 23.03.2017 tarih ve … sayılı raporumuz ile bilirkişi bilirkişi raporları arasında çelişkinin giderilmesi hususunda Adli Tıp Genel Kurulu’nda inceleme yapılması istenilmiş olup; Adli Tıp Genel Kurulunun Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler, Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 4810 sayılı Kanun ile değişik 23. maddesine dayanılarak hazırlanmış olup (Madde 23), Adli Tıp Genel Kurulunun çalışma usullerine ait genel hükümlerinde yer alan ” Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin işleri Adli Tıp Genel Kurulu’nda incelemeye alınmaz. Bu dairelerden birinin raporu ile diğer bir bilirkişi raporu arasında çelişki varsa, mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle ihtisas dairesi en az yedi uzmanın katılımıyla rapor hazırlar. Bu raporda daha önceki raporda imzası bulunan uzmanların, ihtisas dairesindeki görevi devam ettiği sürece, katılımı zorunludur. ” hükmü gereğince, inceleme konusu senedin genişletilmiş uzmanlar kurulunca yapılan incelemesinde; İnceleme konusu senette …’a atfen atılı borçlu imzalarının, basit tersimli, karakteristik tanı unsuru içermeyen, majiskül “S” ve “A” harflerinden ibaret imzalar olmaları nedeniyle aidiyetlerinin, dolayısıyla …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilmediği”yönünde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak;Her nekadar davalı tarafça … 12.İcra Dairesinin … Sayılı icra dosyası ile Alacaklısı …, borçlusu …, kefili … olan, 04/09/2012 düzenlenme, 12/09/2012 ödeme tarihli, 100.000. TL. bedelli senede istinaden senette borçlu bulunan keşideci(Davacı) ve kefil hakkında takip başlatmış ise de;Davacı tarafın davasının İ.İ.K.’ nun 72.md ifadesini bulan Menfi Tespit davası olduğu,davacı tarafın iddiasının keşideci olarak görüldüğü senetteki imzanın kendisine ait olmadığına yönelik olduğu görülmüştür. Davacı tarafın emsal imzaları toplanarak senet üzerine ki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususununda Bilirkişi incelemeleri ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi vasıtası ile incelemeler yapılmış, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Daireleri vasıtası ile yapılan incelemeler neticesinde senet üzerinde ki imzanın davacıya ait olup olmadığının belirlemediği yönünde görüş bildirilmiş olmakla birlikte Bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlar ile imzanın davacının El ürünü olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Dava konusu senette ki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunun tespitinde 6100 Sayılı Kanunun 190.md uyarınca ispat yükü iddia senedin davacı tarafça imzalandığını iddia eden davalı tarafa aittir. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi vasıtası ile düzenlenen 23703/2017 ve 10/05/2018 Tarihli raporlar ile imzanın davacı tarafa ait olup olmadığı belirlenememiş olmakla birlikte 12/10/2017 ve 27/12/2016 tarihli raporlar ile senette ki borçlu imzalarının …’ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla bu haliyle davalı tarafın senette ki imzanın davacı tarafa ait olduğunu ispat edemediği mahkememizce sübut bulmakla davacı tarafın Menfi Tespit Davasının Kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.Her nekadar davacı taraf Menfi tespit davası ile birlikte İ.İ.K.’ nun 72.md/5f uyarınca Kötüniyet Tazminat talebinde bulunmuş ise de, davalı tarafın tüm aşamalarda senedin davacının kendi yanında imzalandığı hususunda istikrarlı beyanda bulunduğu ve takibin kötüniyetli yapıldığını gösterir delil elde edilmediğinden davacı tarafın bu yöndeki talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 14/11/2018
1-)Davacı tarafın davasının KABULÜ ile, … 12.İcra Dairesinin … Sayılı icra dosyasına konu 04/09/2012 Tanzim, 12/09/2012 Vade tarihli 100.000.TL.bedelli senetten dolayı davacı …’ ın Borçlu olmadığının TESPİTİNE;Dava konusu senedin ve senede dayalı icra takibinin davacı açısından İptaline;
2-)Davacı tarafın %20 Tazminat talebinin REDDİNE;
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 6.831,00-TL harcın peşin alınan 1.707,75.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.123,25-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 10.750,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 29.TL başvurma ile vekalet harcı, 1.707,75-TL peşin harç, 500.TL bilirkişi ücreti ile 375.TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.611,75 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde taraflara iadesine,
Mahkememiz dosyasından verilen karar daha önce yargıtay incelemesinde geçmiş olmakla;ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile TEMYİZ YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 14/11/2018

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)