Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/173 E. 2019/76 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/173 Esas
KARAR NO : 2019/76 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2016
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … aleyhine … 26. İcra Müdürlüğü’nde … Esas numarası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, bu icra takibine dayanarak ödeme emrinin 19.04.2013 tarihinde müvekkilinin ikamet etmediği ancak mernis adresi olarak görünen adrese tebliğ edildiğini, müvekkilinin her ne kadar mernis adresi görünse de bu yerde ikamet etmediğinden icra takibinden haberi olmadığını ve adına yapılan takibin kesinleştiğini ancak bu takibin müvekkili açısından usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı … Ticaret A.Ş. ile müvekkilinin hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcu da bulunmadığını, her ne kadar müvekkilinin takibe konu senetlerde “müşterek borçlu/müteselsil kefil” olarak görünüyorsa da takibe konu bonolardaki müvekkili tarafından atılmış gibi görünen imzaların müvekkiline ait olmadığını, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, davalının bir tacir olduğunu ve dava konusu takip dosyasındaki senetler huzurda imzalatılmamışsa bu zaten davalının basiretsiz davrandığının ispatı olduğunu, davalı senetleri huzurda imzalatsaydı zaten müvekkilinin isminin bonolar üzerinde bulunmayacağını, yapılacak bilirkişi incelemesiyle takibe konu senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığının ortaya çıkacağını, bu nedenlerle; davanın kabulü ile … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu 209/1 Maddesine dayanarak takibin durdurulmasına, davanın lehlerine sonuçlanması halinde İcra İflas Kanunu 72/5. Maddesine dayanarak … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin davacı müvekkil açısından durdurulmasına ve iptaline, davacı müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli takip yapmış olması nedeniyle takip konusu bonoların toplam bedeli olan 85.200,00-TL’nin %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını ve görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımından reddinin gerektiğini, … 26. İcra Müdürlüğünde senetlere ilişkin takip başlatıldığını, ödeme emrinin mernis adresine tebliğ edildiğini, tebligatın usulüne uygun yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, dava dışı diğer borçlunun davalının akrabası olduğunu ve takip için tebligatı usulüne uygun olarak tebliğ alan …’ün davalı …’i haberdar etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, takibe konu bonoların kambiyo vasfına haiz olduğunu ve kambiyo senedi ile iddia edilen hususun aksinin ancak senetle ispatlanabileceğini, davacının tanık dinletmesi deliline muvafakat etmediklerini, davacının takibi durdurma talebinin reddi gerektiğini çünkü bu talebin kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesine vekaleten talep etmiştir.
Adli Tıp Uzmanı Bilirkişi Dr. …’ca düzenlenen 19/09/2017 havale tarihli imza incelemesi raporunda; “… Davacının iki farklı tipte imza attığı örneklerinin ayrı ayrı mukayesesinde ilk grup imzanın çok farklı imzalar olması nedeniyle benzerlik kurulamamasına karşılık ikinci grup imzanın ilk bakışta benzerlik gösterdiği ancak derinlemesine dikkatli yapılan incelemede bu grup imzaların da inceleme konusu imzalar ile tersim tarzı, istif, eğim, ebad, seyir, sürati bukle yapısı, bukle sayısı, imzanın bitiş şekli ve alışkanlıklar yönünden farkları bulunduğundan inceleme konusu imzaların şahsın imzalarında bulunan grafolojik unsurların münker imzalarda bulunmadığı ve bu imzaların şahsın imzasını bilen biri tarafından serbest taklit yöntemiyle atıldığı anlaşıldığından senetlerdeki inceleme konusu imzaların …’in eli mahsulü olmadığı kanaatine vardığı…” yönünde görüş beyan etmiştir.
Davalı vekili tarafından 10/11/2017 tarihli dilekçesi ile, davacı tarafından davalı aleyhine açılmış ve derdest olan üç ayrı menfi tespit davası olduğunu, bu davaların tarafları ve konusunun aynı olduğundan kanun gereğince yargılamanın her aşamasında birleştirme talebinde bulunulacağından bu dava dosyalarının HMK. 166 maddesi gereğince ilk açılan dava dosyasında birleştirilerek birlikte görülmesini talep ettiklerini, bu davaların .. 2.Asliye Ticaret Mahkemesi … E., … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … E., … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi .. E. Olduğunu, bu dosyaların birleştirilmesini ve davaların birlikte görülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İncelemesi Şubesi’nce düzenlenen 10/12/2018 tarihli ve AB-0273-T – 2018/47143 sayılı rapor ile; “… İnceleme konusu senetlerde …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayeseli imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı…” belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Davacı vekili 05/02/2019 tarihli dilekçesinde özetle; açmış olduğu davadaki sonuç ve istemlerinden vazgeçtiğini, davalı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını, dosyadaki mevcut olan vekaletnamede feragat yetkisi olmadığından dilekçe ekinde feragat yetkisi bulunan vekaletname sunduğunu, bu nedenlerle davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 06/02/2019 tarihli dilekçesi ile özetle; davacı vekilinin 05/02/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğinin anlaşıldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dilekçesiyle davadan feragat ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediği anlaşılmış olmakla davacının davasının feragat nedeni ile reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Davacı tarafça yatırılan 1.573,45.TL. Peşin harç ve tamamlama harcından 44,40.TL. harcın mahsubu ile 1.529,05.TL. bakiye harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davalı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-)Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısımların taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/02/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)