Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1272 E. 2019/201 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1272 Esas
KARAR NO : 2019/201

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket tarafından Uzun Dönemli Araç Kiralama Sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş.’den kiralanan ve iş amaçlı kullanılan araçların akaryakıtının davacı ile davalı arasında münakit 01/03/2013 tarihli AutoMatic Müşteri Sözleşmesi gereği temin etmeye başlanıldığını, müvekkili şirketin kiralamış olduğu … plaka sayılı araca davalı şirketin yetkili satış istasyonu olan … istasyonu tarafından 04/05/2015 tarihinde hatalı yakıt ikmali sebebiyle hasar oluştuğunu, müvekkili şirket tarafından hasarın ödenmesi için … 41. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 21.578,86.-TL lik tutarın ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı tarafından ödenmediğini, dava dışı … A.Ş. tarafından düzenlenen 08/07/2015 tarihli KDV dahil 21.578,86-TL lik faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, yine müvekkili şirket tarafından kiralanan … plaka sayılı araca, davalı şirkete ait akaryakıt istasyonlarından 09/10/2015 tarihinde hatalı yakıt ikmali nedeniyle hasar oluştuğunu, yine dava dışı … A.Ş. tarafından düzenlenen 08/12/2015 tarih ve 16.482,13-TL lik faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, bu iki hasar bedelinin de müvekkili tarafından ödendiğini ve davalı tarafından söz konusu bedellerin ödenmediğini, tüm bu süreç sonrasında müvekkili tarafından 16/02/2016 tarihli KDV dahil toplam 38.060,79.-TL lik hasar bedeline ilişkin fatura düzenlenerek cari hesaptan mahsup edilmesi talebinde bulunulduğunu, ancak davalı şirket tarafından söz konusu faturaya ilişkin olarak 10/11/2016 tarihli bir iade faturası düzenlenerek müvekkili şirkete gönderildiğini, söz konusu iade faturasının ihtarname ile davalı şirkete iade edildiğini beyanla davalı şirketin itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı tarafın iki araç için olan taleplerini tek bir davada ileri sürdüğünü, iki araçla ilgili maddi olaylar ve bunlarla ilgili davaya konu talepler arasında hiçbir bağlantı olmadığını, bu nedenle her bir araç için ayrı ayrı cevap verileceğini, … plakalı araç yönünden cevaplarında müvekkili şirketin davacının aracında meydana geldiğini iddia ettiği zarardan sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin davacıya ayıplı bir mal tedarik etmediğini ve ayıplı hizmet vermediğini, müvekkili şirketin davacının akaryakıt aldığı istasyonun davacıya vermiş olduğu iddia edilen ayıplı hizmetten dolayı sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle davada müvekkili şirkete husumet yöneltilmiş olmasının yasal veya fiili dayanağı bulunmadığını, davacının aracında meydana geldiği iddia edilen zararın müvekkili şirket tarafından dağıtımı yapılan yakıtın kalitesinden değil, müvekkili şirket bayisi olan dava dışı … şirketinin ayıplı hizmeti sonucu oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile sigorta eksperi tarafından dava konusu araç üzerinde yapılan inceleme sonucu aracın yakıt sisteminin temizlenmesinin yeterli olacağı tespit edilmesine rağmen davacı tarafından parça değişimi yaptırıldığını, … plakalı araç yönünden ise söz konusu plakalı aracın 09/10/2015 tarihinde müvekkilinin herhangi bir bayisinden yakıt alımında bulunulmadığını, bununla birlikte iş bu araca belirtilen tarihten önce ve sonra da … ve … haricinde yakıt ikmalinin yapılmadığını, bu nedenle söz konusu aracı için müvekkiline yükletilmeye çalışan tüm iddia ve zarar taleplerine itiraz ettiklerini beyanla neticeten davacı tarafından huzurdaki davaya konu edilen … ve … plakalı araçlarla ilgili taleplerin taraf ve konularının farklı olması, aralarında bağlantı bulunmaması ve biri hakkında verilecek karar diğerini etkilemeyeceğinden, … plakalı araç ile ilgili davanın ayrı bir esasa kaydedilmesine ve bu surette taleplerin tefrik edilmesini, … plakalı araç için husumet yokluğu yönünden davanın reddini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalı şirketin bayisi olan … Petrolden … plakalı araca hatalı benzin ikmali ile yine davalı şirket bayisi tarafından 09/10/2015 tarihinde … plakalı araca yapılan hatalı yakıt ikmali iddiası ile davacıya ait araçlarda meydana gelen hasar bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine yapılan icra takibi üzerine, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itiraz üzerine açılanı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 22/09/2017 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Dosya kapsamı itibari ile davalı vekilinin farklı araçlara yönelik tefrik talebinin reddine karar erilmiştir.
Davaya konu … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/07/2016 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 21.578,66 TL fatura asıl alacak, 1.840,98 TL işlemiş faiz, 16.482,13 TL fatura asıl alacak, 593,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 40.495,13 TL’ lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 25/07/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirket vekili 29/07/2016 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 10/07/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, Makine Mühendisi, Sektör Uzmanı ve akit uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 25/09/2018 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 1. Davacı şirketin, dava dışı … AŞ’den kiraladığı … ve … plakalı araçlardaki hasarın oluşumunda davalı şirket bayisi çalışanlarının % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu ve davalı şirketin de bayinin seçim, denetim ve eğitiminde özen yükümüne aykırılığı sebebiyle bayii ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulabileceği, 2. Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararının KDV dahil 38.060,79 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 04/12/2018 tarihli ara kararı ile davalı vekilinin beyan dilekçesindeki itirazlarını karşılar nitelikte ve davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname ve ihtarnamenin tebliğ ediliş tarihine göre asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden ek rapor alınmak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 28/01/2019 teslim tarihli ek raporda özetle; 1- Davacının davalıdan 38.060,79.-TL Asıl Alacak ve 2.405,88.-TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 40.466,67.-TL talep edebileceği hesaplanmıştır. 2- Davalı vekili, hasar gören araçtaki parça değişim, onarım ve işçilik bedellerine itiraz etmiştir. Kök raporumuzdaki teknik değerlendirmede bu konularda bir maddi hataya rastlanılmamış olup, kök raporumuzdaki görüş ve kanaatimiz geçerlidir. 3- Davalı vekili ayrıca, husumet yönünden itirazlarını tekrarlamakta ve oluşan haksız fiilden bayisinin sorumlu olduğunu ve burada haksız fiil bakımından bir kusursuz sorumluluk durumu da bulunmadığını beyan etmektedir. Öncelikle, burada kendilerinin de beyan ettiği gibi hizmet kusuru bulunduğunu ve bu durumda sorumluluğun da haksız fiil değil bir borca aykırılık durumu olan kötü ifadan kaynaklandığını belirtmek isteriz. Ayrıca, ilk raporumuzda ayrıntılı şekilde ifade ettiğimiz gibi üreticinin sorumluluğu, bayii üzerinde denetim ve özen yükümüne aykırılık sebebine dayanabilmekte, marka ve işletme adını verdiği, oradan mal alımına teşvik ettiği ve bu şekilde müşteri üzerinde güven oluşturduğu bayisinin hizmet kusurlarından dürüstlük ve güven esasına göre sorumlu tutulabilmektedir. Bu hususta nihai takdir ise mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır .
Mahkememizin 08/03/2019 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Dosya kapsamı itibariyle davalı vekilinin yeni heyetten yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Somut dava, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalı şirketin bayisi olan … Petrolden … plakalı araca hatalı benzin ikmali ile yine davalı şirket bayisi tarafından 09/10/2015 tarihinde … plakalı araca yapılan hatalı yakıt ikmali iddiası ile araçlarda meydana gelen hasar bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine girişilmesi üzerine davalı borçlunun itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 01/03/2013 tarihli bir AutoMatic Müşteri Sözleşmesi’ nin akdedilmiş olduğu, sözleşmenin altında her iki tarafın da kaşe ve imzasının mevcut olduğu görülmektedir.
Sözleşmenin konusu: “PO, Müşteriyi AutoMatic’ e dahil etmek suretiyle, müşteri araçlarına akaryakıt ikmal hizmeti vermeyi ve buna mukabil müşteri de, AutoMatic marifetiyle muhtalif PO İşletici ve bayilerinden satın almış olduğu akaryakıt ve AutoMatic kullanım bedellerini PO’ ya ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir…” şeklindedir.
Davacı tarafından davaya konu edilen hasarlı araçlar için düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerinde davacıyı alacaklandıracak şekilde kayıtlı olduğu ve davacıya düzenlenen 10/11/2016 tarihli iade faturası ile borç kaydı verilerek kapatılmış olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında 01/07/2010 tarihli bir Uzun Dönemli Araç Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, akdedilen bu sözleşme kapsamında dava dışı şirket tarafından davacıya filo halinde araçların kiralandığı,
Davacı ile davalı arasında 01/03/2013 tarihinde bir AutoMatic Müşteri Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşme kapsamında davacı tarafından kiralanan araçların yakıtlarının davalı şirkete ait akaryakıt istasyonlarından temin edilmesi hususunda taraflarca anlaşmaya varıldığı,
Davacı tarafından kiralanan araçlardan … ve … plakalı araçlara yakıt ikmali esnasında, davacının iddiasına göre, yanlış akaryakıt yüklemeleri yapıldığı, bu hususun davacı tarafından dava dışı … A.Ş.’ye bildirildiği, davalıya ait istasyonlarda araçlara yanlış akaryakıt ikmali nedeni ile söz konusu araçlarda hasarlar oluştuğu, bu hasarlar nedeni ile de dava dışı şirket tarafından davacıya;
… plakalı araçta oluşan hasar için, 08/07/2015 tarihli, … numaralı ve 21.578,66.-TL bedelli faturanın,
… plakalı araçta oluşan hasar için ise, 08/12/2015 tarihli, … numaralı ve 16.482,13.-TL bedelli faturanın düzenlendiği, söz konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve işbu faturalar kapsamında davacı tarafından dava dışı şirkete 21/01/2016 tarihinde 16.482,13.-TL ve 09/09/2016 tarihinde 21.578,66.-TL olmak üzere toplam (16.482,13 + 21.578,66 =) 38.060,79.-TL ödeme yapıldığı,
Akabinde söz konusu hasar bedellerinin ödenmesi gerektiği ihtarı ile davacı tarafından davalıya 22/07/2015 ve 16/02/2016 tarihli olmak üzere iki ayrı ihtarname gönderildiği, ayrıca söz konusu fatura bedelleri kapsamında davacı tarafından davalıya 16/02/2016 tarihli ve 38.060,79.-TL bedelli bir fatura düzenlendiği, işbu faturanın yine aynı tarihte davacıyı alacaklandıracak şekilde davalı ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu,
Ancak söz konusu kayıttan yaklaşık 9 ay sonra davalı tarafından davacıya söz konusu faturanın iadesine yönelik olarak 10/11/2016 tarihli ve 38.060,79.-TL bedelli bir iade faturası düzenlendiği, davalı tarafından düzenlenen bu iade faturasının ise davacı tarafından kabul edilmediği ve ticari kayıtlarına da işlenmemiş olduğu görülmektedir.
Davacının huzurdaki davaya ve icra takibine, dava dışı şirkete ödenmiş bulunan (16.482,13 + 21.578,66 =) 38.060,79.-TL’yi ve bu tutarlara ilişkin faiz miktarlarını konu ettiği anlaşılmaktadır.
BİLİRKİŞİ RAPORUNDA KUSUR YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE;
Davalı şirket yetkilileri Müşteri Hiz. Uzm. … ve Müşteri Hiz. Md. … tarafından yazılıp altı imzalanan 05.06.2015 tarihli ve … ref. No.lu ve davacı şirket yetkilisi …’a hitaben yazılan yazıda, 04.05.2015 tarihinde … istasyonunda karşılaştığınız durumla ilgili olarak bilgi vermek istediklerini, 08.05.2015 tarihli başvurunuz itibariyle bahsi geçen istasyonda yapılan incelemeler sonucu … plakalı aracınıza MOTORİN YERİNE BENZİN konulduğunun görüldüğü, istasyon tarafından araçta oluşan olumsuzluk sonrası sigorta işlemlerinin başlatıldığını, ilgili istasyon sigorta eksperinin gelerek enjektör tamirine onay verdiği, bununla birlikte sizinle mutabık kalınamadığının öğrenildiğini, buna göre istasyon ve sigorta yetkilileriyle tekrar görüşüldüğünü, mevcut parça değişimi için ilgili servis raporu almanız durumunda istasyon sigortası tarafından konunun tekrar değerlendirmeye alınarak yardımcı olunacağı bilgisine ulaşıldığı, yaşanan aksaklıktan dolayı özür dilediklerini belirtmiştir.
… Servis Müdürü … tarafından dosyaya sunulan bilgilendirme yazısında, motorin yerine benzin konulduktan sonra aracın çalıştırılması halinde yakıt sisteminde kalıcı hasar oluştuğu, yakıt deposu, hortumlar, yüksek basınç pompası, enjektörler, boruların değiştirilmesinin gerektiği, bu parçaların temizlenip tekrar kullanılmasının mümkün olmadığı, hatalı yakıt konulan aracın marşa basmadan araca yetkili servis tarafından müdahale edilerek yakıtın boşaltılması ve deponun sökülerek temizlenmesi durumunda komple sistemin değiştirilmesine gerek olmadığı, hatalı yakıt olarak motorin (mazot) yerine benzin koyulan bir araçta motor çalıştırılmamışsa deponun temizlenmesiyle sorunun giderilebileceği, ancak araç çalıştırılmışsa, bu durumda yakıt sisteminin komple değiştirilmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Motorin (mazot) ile çalışan araçlarda motorinin yanma prensibi ile benzin ile çalışan araçlarda benzinin yanma ve araçların motorunun devir sayılarındaki fark nedeniyle, benzinli motorlara göre düşük devirde motorinli motora benzin konulması sonucu yanmanın hatalı olması nedeniyle silkeleme şeklinde bir sarsıntılı çalışma gerçekleşir. Ayrıca araçta motorin püskürten enjektörlerden benzinin püskürtülmesi ve benzinin yanması sonucu hem oluşan yanmış havanın niteliği gereği hem de motorinin yağlama özelliğinin benzinde olmaması nedeniyle gerek yakıt pompası ve gerekse yakıt enjektörlerinin arızalanması kaçınılmazdır. Ayrıca basınç sensörü, basınç regülatörü ve yakıt filtresi de arızalanır. Dolayısıyla davacıya ait … ve … plakalı araçlarda meydana gelen arızaların, araca motorin yerine benzin konulması sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Davacı şirkete ait araçlara motorin yerine benzin ikmali yapan davalı şirket bayi çalışanlarının olayda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda ,… plakalı araçtaki hasar miktarının KDV dahil 21.578,66 TL olduğu, … plakalı araçtaki hasar miktarının KDV dahil 16.482,13 TL olduğu, dolayısıyla davacı şirketin toplam maddi zararının 38.060,79 TL olduğu belirtilmiştir.
TARAF SIFATI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRMEDE;
Davalı şirket özetle, söz konusu zararın oluşumunda kusurlarının bulunmadığını, bayilerinin personelinin kusurlu davranışı sebebiyle kendilerinin sorumlu tutulamayacağını ifade etmektedir.
Bayii, üretici veya imalatçı şirketin şubesi veya acentesi değildir, ayrı bir ticari işletmedir, ticari iş ve işlemlerinde bağımsızdır. Bayii, imtiyazlı tek satıcı konumuyla, belli bölgede sağlayıcı veya üreticinin mallarını satar, tek satıcı niteliği gösterir, malları kendi adına ve hesabına sattığı için temsilci de değildir. Bu sebeple, bayilik veren üreticinin kural olarak bayinin veya onun çalışanlarının eylem ve işlemlerinden sorumluluğu yoktur. Bayinin işçilerinin zarar verici eylemlerinden istihdam eden sıfatıyla bayinin sorumlu tutulabileceği açıktır. Bununla birlikte uygulamada, Yargıtay kararlarında son dönemlerde bu sorumsuzluk ilkesi MK m. 2 de ifadesini bulan dürüstlük ve güven ilkesi doğrultusunda sınırlanmakta ve bayilik veren kuruluş, bayinin ve çalışanlarının hukuka aykırı eylem ve işlemlerinden bayii ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulabilmektedir. Özellikle, telefon bayilerinin sahte kimlik belgelerine hat vermeleri sebebiyle ortaya çıkan zararlardan GSM operatörlerinin sorumluluğu ve otomobil üreticilerinin, bayilerin teslimde gecikme ve teslim edememelerinden sorumluluğunu kabul eden kararlar bulunmaktadır. Bu sorumluluk, dürüstlük ve güven ilkesi kapsamında özen yükümüne dayanmakta ve bayilik veren şirketin bayi seçerken, denetlerken özenli davranması, çalışanlarını denetlemesi ve eğitmesi gerektiği aksi takdirde sorumlu olacağı belirtilmektedir.
Tüm bu sebeplerle, petrol piyasasında büyük ve önemli bir işletme olan davalının da, özellikle kendi bayisinden alımı teşvik eden kart ve sistemleri kurup müşterileri bayilere yönelttikten sonra, onların seçim, denetim ve eğitiminde özen göstermesi gerektiği, bayinin çalışanlarının müşterilere verdiği zararlardan sorumlu tutulabileceği kanaatine varılmıştır.
Sonuç itibariyle; Davacı şirketin, dava dışı … AŞ’den kiraladığı … ve … plakalı araçlardaki hasarın oluşumunda davalı şirket bayisi çalışanlarının % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu ve davalı şirketin de bayinin seçim, denetim ve eğitiminde özen yükümüne aykırılığı sebebiyle bayii ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulabileceği, Davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 38.060,79 TL Asıl Alacak, 2.405,88 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam: 40.466,67 TL. Alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, davalının … 32 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 38.060,79 TL asıl alacak, 2.405,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam : 40.466,67 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının … 32 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 38.060,79 TL asıl alacak, 2.405,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam : 40.466,67 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince hesaplanan 2.764,27 TL harçtan peşin alınan 489,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.275,19 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 489,08 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 4.801,33 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 28,46 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam: 3.247,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 3.245,21 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 08/03/2019

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
29,20 TL Başvuru Harç Masrafı
2.800,00 TL Bilirkişi Ücreti
60,00 TL Tanıklık Ücreti
358,30 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 3.247,50 TL