Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1269 E. 2019/974 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1269 Esas
KARAR NO : 2019/974

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine ZMSS Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 29.09.2013 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde davacının yaralandığını ve kalıcı şekilde sakatlandığını, kazada davacının herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında tüm kusurun … plakalı araç sürücüsü …’da olduğunun tespit edildiğini, sollamanın yasak olduğu yerde önündeki arabayı geçmeye çalışarak diğer şeritten gelen davacı sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarparak yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde yaralanan davacının … Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, meslekte kazanma gücü kaybı ile efor kaybı meydana geldiğini, uzun süre hastanede yattığını, psikiyatri tedavisi de aldığını, davacının meslekte kazanma gücü kaybı ve efor kaybının tespit edilmesini istediklerini, kazadan önce davacının gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğunu, maluliyete bağlı meslekte kazanma gücü kaybı ve efor kaybından doğan zararlarının yanında % 100 malul sayılacağı döneme ait bakıcı gideri tazminatı, iş göremediği ve % 100 oranında özürlü sayıldığı döneme ait iş göremezlik tazminatı ve bu dönemdeki bakıcı gideri tazminatı, belge sunulmasa dahi davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi gidiş-gelişleri esnasında harcayacağı kesin olan ek tedavi, yol, yemek, refakatçi vs. giderlerinin, uzun süre refakatçi ile hastaneye ve doktorlara gideceği ve bunlar içinde masraf yapacağının kesin olduğunu, tüm bunların bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, efor kaybı tazminatının da tazminat hesabına eklenmesi gerektiğini, davalı … şirketinin daha önce başvuruda bulunulmuş olmasına rağmen davacı zararını tamamen tazmin etmediğini, davalı şirketin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, fazlaya iişkin hakları saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yas’nın 107.maddesine göre belirlenecek şimdilik meslekte kazanma gücü ve efor kaybı için 600,00 TL, bakıcı gideri için 200,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari temerrüt-avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı … şirketine başvuruda bulunduğunu, kazada yaralanan davacı adına 19.640,00 TL ödeme yapıldığını, davacı ile davalı arasında makbuz ve ibraname imzalandığını, 14.10.2016 tarihli ibraname ile davalının kaza sebebiyle ibra edildiğini, kaza tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki, dava dışı … adına tescilli … plakalı araç için davalı şirket tarafından 01.03.2013-2014 tarihleri arasında … no.lu ZMSS Poliçesi düzenlendiğini, davalının, poliçede yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve genel şartlar kapsamı ile sınırlı sorumlu olduğunu, poliçede kişi başına teminat limitinin azami 250.000,00 TL olduğunu, davalı tarafından 19.640,00 TL ödendiğinden sorumluluğunun 230.360,00 TL olduğunu, poliçedeki teminat limitinin tamamının ödenmesinin söz konusu olmadığını, gerçek maddi zarar ve sigortalının kusuru oranında tazminin esas olduğunu, teminat limitlerinin bildirilmesinin davayı kabul anlamına gelmediğini, 29.09.2013 tarihli kaza ile ilgili olarak davalı şirket tarafından … no.lu hasar dosyası açıldığını, davacı tarafından maddi tazminatın varlığının ve miktarının belirlenmesinin için sigortalı aracı idare eden kişinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun varlığı ve oranının belirlenmesi gerektiğini, davalının poliçe kapsamında tüm yükümlülüğünü yerine getirdiğini, poliçe kapsamında yükümlülüklerini yerine getiren davalının temerrüdünden söz edilemeyeceğini, ödeme yükümlülüğünün ihbar tarihinden itibaren sekiz iş günü olduğunu, davacının, davalı şirkete müracaat ettiğini, hesaplanan tazminat bedelinin davacı vekiline ödendiğini, davalının temerrğde düşmediğini, faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden olabileceğini, talep edilen faize ve faiz oranına tamamen itiraz ettiklerini,yasal düzenlemeler gereğince davalının bakıcı giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, zarar görenin sağlığına kavuşması için gerekli olan tedavi, ambulans vb taşıma giderleri ile hastane, ilaç, protez, tekerlekli iskemle, bakım, fizik tedavi, korse vb tüm giderlerin tedavi giderleri kapsamında kabul edildiğini, bu masrafların da SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacının tedavi giderleri, sürekli bakım talebinin reddi gerektiğini, ticari faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, kazanın 29.09.2013 tarihinde meydana geldiğini, 2918 sayılı Yasa’nın 109/1.maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, dava ile ilgili delillerin tebliğ edilmediğini, tüm delillerin tebliğine dek tüm itiraz ve esasa ilişkin sair cevap hakları ile karşı delil sunma hakalrını saklı tuttuklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 24/07/2019 teslim tarihli raporda özetle;
1-Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu,
2-Davacı sürücü …’a yüklenebilecek bir kusur oranının olmadığı,
3-Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın;
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 562,58 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %19,2 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının = 83.132,43 TL. olduğu,
c)Adli Tıp Kurumu raporuna göre sürekli veya geçici bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının bulunmayacağı,
d)Belgelenmeyen sağlık ve ulaşık giderlerinin 207,90 TL olduğu,
4-Davacının yukarıda belirlenen maddi zararının poliçe kapsamında ve limiti içinde bulunduğu,
5-Sigortalı aracın kullanım amacı hususi olup, ticari faiz talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava trafik kazasından kaynaklı tazminat davası olduğu,
Davacı vekilinin uyaptan e imzalı olarak gönderdiği 08/10/2019 tarihli dilekçe ile, davalı taraf ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığında dair karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin uyaptan e imzalı olarak gönderdiği 04/11/2019 tarihli dilekçe ile, davacı taraf ile sulh protokolü yaparak anlaşmaya vardıklarını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını talep ettiği görülmüştür.
Buna göre tarafların sulh oldukları anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Tarafların sulh oldukları görülmekle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı vekilinin yargılama gideri talebi olmadığından davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.
05/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)