Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1264 E. 2018/695 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1264 Esas
KARAR NO : 2018/695

DAVA : İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Ekonomist, Capital, gibi bir çok derginin yayıncısı olduğunu, aylık süreli yayınlar açısından Türkiye’nin dergi yayınlayan grubu olduğunu, dergi reklamcılığı piyasasında tüm sektörler bazında en çok reklam toplayan dergi grubu olduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında süre gelen ticari ilişki çerçevesinde davalı borçlu firmanın ilanlarının müvekkili firmanın yayıncısı olduğu dergiler veya dergi eklerinde yayınlandığını, söz konusu yayınlar karşılığında müvekkili tarafından toplam 12.390.-TL bedelli 3 adet reklam faturası düzenlendiğini, reklam alacaklan için müvekkili şirketin tahsilat ekibinin görüşmeler yaptığını ancak ödemelerin yapılmadığını, … 29. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili 30.05.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine açılan icra takibinde yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahının bulunduğu İzmir İcra Daireleri olduğunu, yetkisiz … 29. İcra Müdürlüğünde açılan işbu takibin iptalinin gerektiğini, yetki itirazları saklı kalmak kaydıyla davacının iddia ve taleplerinin haksız olduğunu, takibe itiraz dilekçelerinde de müvekkili şirketin davacı yana iddia edilen miktarda borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı tarafla 2 adet reklam için şifahen müvekkil şirkete ait 2 adet reklam ilanının davacıya ait yayınlarda basılması için 5000 TL+KDV ve 3000 TL +KDV ücreti mukabilinde anlaştığını, bu borca ilişkin düzenlenen 28.04.2016 tarih ve … nolu ve 30.06.2016 tarih ve … nolu faturalar miktarı toplamı olan 9.440,00.-TL dışında müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı taraf ile aralarında başkaca bir sözleşme yapılmadığı ve müvekkil şirketin ayrıca talebi ve buna ilişkin herhangi bir taahhüdü de olmamasına karşın önceden anlaşılmış olan ilanların yayınlandığını, hatta farklı bir dergide daha aynı ilanı yayınladığından bahisle buna karşılık müvekkiline 2500 TL+KDV tutarında bir fatura kesildiğini, bu faturanın müvekkili tarafından kabul edilmeyerek davacıya iade edildiğini, davacı tarafça yeniden 2500 TL+KDV (2.950,00.-TL) bedelli fatura gönderildiği ancak bu faturanın da müvekkili tarafından davacı tarafa iade edildiğini, bu faturaların müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarına da işlenmemiş olup haksız ve mesnetsiz yere kesildiğini itiraz ve iade edilen bu faturaya istinaden müvekkili şirketten alacak talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine taraflar arasında bu yayına ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin yayınlanmasını istediği ve ödeme yapacağı konusunda mutabık kalınan 2 adet reklam mevcut olup uyuşmazlık konusu fatura nedeniyle taraflar arasında mutabakata varılamadığından ve davacı taraftan mutabakat yazısı alınamadığından davacıya uyuşmazlık dışı tutarda da ödeme gerçekleştirilemediğini, takibe kısmen itiraz edildiğinden takipte kesinleşen miktarın bu davada uyuşmazlık konusu edilmesi ve dava değerinin 12.390,00.-TL olarak talep edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından icra takibinin 28.04.2016 tarih ve … nolu ve 30.06.2016 tarih ve … nolu faturalar miktarı toplamı olan 9.440,00.-TL dışında kalan borç miktarına, faiz oranına ve işlemiş faizine itiraz edildiğini ve 9.440,00-TL tutarındaki alacağın uyuşmazlık dışı olduğunu, icra takibinin bu kısım yönünden kesinleştiğini, davacının bu meblağı itirazın iptali davasına konu etmesinde hukuki yararı bulunmadığından bu miktarın doğrudan reddinin gerektiğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin, icra takibi ile talep edilen miktarın müvekkilinin borçlu olduğu likit miktardan fazla olması nedeniyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takibe müvekkilinin borcunu aşan kısım yönünden itiraz edildiğini, bu itirazın haksız ve kötüniyetle yapılmasının söz konusu olmadığını, taraflar arasında iddia edildiği şekilde akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, ileri sürerek davacı tarafça anılı sözleşmenin ve diğer delillerin ibrazı halinde bu delile karşı her türlü itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle ve esastan reddi ile davacı taraça kötüniyetle açılan bu takip ve dava nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 29. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, mail yazışmaları, davacı ticari defter ve belgeleri, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından davalının ilanlarının yayınlatılması karşılığında düzenlenen üç adet faturadan kaynaklı olarak davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu, yetki itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır. Para alacağına dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde davalı borçlu borca kısmen itiraz etmiş olup taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi inkar etmemiş olduğundan davacının kendi yerleşim yerinde icra takibi başlatabileceği kabul edilerek HMK 10 ve TBK 89. maddeleri gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İlgili … 29. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 05/12/2016 tarihinde 12.390,00 TL faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 15.12.2016 havale tarihli itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisiyle birlikle borca ve tüm ferilerine yönelik itiraz ettiği, yetkili icra dairelerini şirket merkezinin bulunduğu İzmir İcra Daireleri olarak gösterdiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya bilirkişi Mali Müşavir …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 23/03/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin ticari defterleri açılış-kapanış onaylarının TTK’da belirtilen sürelerde yapıldığını, delil vasfını taşıdığını, davalı şirket adına … Muhasebe hesap koduna ait cari hesap hareketlerine göre davalı adına ait dava konusu 3 adet faturanın davacının ticari defterinde kayıtlı olduğunu, faturaları temlik ettiğini, ödenmemesi üzerine temlik iade virman kaydı yapıldığını, yıl sonunda hukuk cari kaydına virman yapılmak suretiyle cari hesabın sıfırlandığını, davacının söz konusu faturaları hukuk cari muhasebe kayıtlarında takip ettiğini, Nisan 2016 dönemi satış faturasını Form Bs’de bildirildiğini, davacı ile davalı arasında yazılı sözleşme olmamasına rağmen reklam- ilan hizmetine dair taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğunun tespit edildiğini, taraflar arasındaki mail yazışmalarına göre davalı şirket adına ilanların yayınlanacak dergiler konusunda görüşmelerin olduğunu, bununla ilgili davacı şirket tarafından davalı şirket adına toplam 3 adet 12.390TL tutarında faturalar düzenlendiğini, davalı şirket vekilince teslim aldıkları 2.950-TL’lik faturanın iade edildiğini ifade etmiş olmakla faturayı teslim aldıklarının kabul edilmiş olduğunu, faturanın iade edildiğinin ifade edilmesine rağmen söz konusu faturaya TTK madde 21’e göre itirazda bulunulduğuna dair dosyada belge/bilgi vs bulunmadığını, gerek mail yazışmalarından 3 farklı tarihte ilan için karşılıklı mutabakatın varlığı kabul edilebileceğinden, gerek davalı şirketin fatura içeriği ilanların yayınlanmadığı hususunda itirazı bulunmadığından, gerekse davalı şirket tarafından teslim alınmasına rağmen TTK 21.maddesine göre süresinde ve yazılı şekilde itirazları bulunmadığından davalı şirketin fatura içeriği hizmetleri aldığının kabulüne göre; 2.950.-TL’lik fatura ile mutabık kalınan 2 adet 9,440.-TL’lik faturaların toplamı olan 12.390.-TL tutarda davacı şirketin davalıdan alacaklı olduğunu beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı tarafça davaya konu faturanın teslim alındığının kabul edildiği, söz konusu faturaya TTK madde 21’e göre itirazda bulunulmadığı, üç farklı tarihte ilan için karşılıklı mutabakatta bulunulduğu, davalı şirketin fatura içeriği ilanların yayınlanmadığı hususunda itirazı bulunmadığı dikkate alınarak davalı şirketin fatura içeriği hizmetleri aldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davalı defterlerini ibraz etmediği gibi ödeme belgesi de sunmamıştır. İspat yükü üzerinde olan davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, bilirkişi incelemesi sonucu davacının defterlerinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacının 12.390.-TL asıl alacağının varlığı tespit edilmiş olup davacı tarafça dava kanıtlanmış, davanın kabulü ile, davalı tarafından … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin aynı şartlarla devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin aynı şartlarla devamına, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 846,36 TL ilam harcından peşin yatırılan 149,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 696,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 149,65 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 152,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 930,85 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tebliğden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/05/2018

Katip

Hakim …