Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1263 E. 2018/106 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1263
KARAR NO : 2018/106

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 05/12/2011
KARAR TARİHİ : 01/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA /
Davacı dava dilekçesinde özetle; … ili … ilçesi, … köyü, … mevki … pafta no:… ada … nolu parselde kayıtlı olan fabrika binası ve arsası niteliğindeki taşınmazın eski maliki olduğunu, şirket belgeleri üzerinde yapılan araştırmada şirket yönetim kurulu eski başkanı …”ın işlem sırasında imza yetkisi olmadan taşınmazı, … Ltd. Şti ne yazılı inanç sözleşmesi ile devrettiğini, sözleşmeye göre kullanımı … A.Ş ne bırakılan taşınmazın sonrasında yazılı kira sözleşmesi ile şirkete kiralandığını taşımazın …. Ltd. Şti. tarafından inanç sözleşmesine aykırı olarak diğer davalı … A.Ş ne devredildiğini ve bu şirketinde taşımazı kredi alma amaçlı kullandığını, daha sonra taşımazın …. Ltd şti ne ondan da … Ltd. Şti ne devredildiğini taşımazın devredildiği tarihte …’IN şirketi temsil etme yetkisi bulunmadığı, satışa ilişkin olarak yönetim kurulu ve genel kurul kararının bulunmadığı, devir işlemin usulsüz olduğu bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığı”na suç duyurusu yaptığı ve 21/09/2011 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden azledildiği ve ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, davalılara gönderile ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığı ortada gerçek bir satış işleminin bulunmadığını belirterek tapunun iptali ile taşınmazın şirket adına tescil edilmesini ve taşınmaz üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından … 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile aynı iddialarla müvekkili ve … aleyhine tapu iptal ve tescil davasını açıldığını, davanın yetkisizlikle … 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasına gittiği 07/01/2011 tarihinde feraygat nedeniyle davanın reddedildiğini, aynı konuda aynı taraflar arasında aynı sebebe dayanarak açılan davanın hakkında dava sonucu verilen kararın kesinleşmiş olması nedeniyle kesin hüküm bulunduğunu ve davanın usülden reddedilmesi gerektiğini, taşınmazın … hudutlarında kalmasın nedeniyle … mahkemelerinin yetkili olduğunu, harcın eksik yatırıldığını, taşınmazın malikinin … şti olduğundan husumet itirazının bulunduğunu, yapılan tüm satışların gerçek satış olduğunu, inanç sözleşmesinin ancak tarafları bağladığını, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi olduğunu, şirketin istemlerinin zaman aşımına uğradığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile aralarında ticari alışveriş sonucu şirketten alacaklarına karşılık tanışmazın müvekkili şirkete satıldığını, davacı şirketin üzerine düşen tahahütleri yerine getiremediğinden aralarında geçerli bir inanç sözleşmesinin bulunmadığını, taşınmazın tapusunun 30/07/2009 tarihinde şirkete devredildiğini, inanç sözleşmesi iddiasında bulunulduğu takdirde şirketten aldığı 2.650.000 TL yi şirkete ödemesi gerektiğini taşınmazın 03/11/2009 tarihinde … A.Ş ne satıldığını bu satıştan ve … ın yaptığı tüm işlemlerden yönetim kurulu üyesi olan kardeşi ,kızı ve eşinin haberdar olduğu ve … 7 ATM nin dosyasındaki feragat nedeniyle kesin hüküm oluştuğunda davanın reddi gerektiği ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmaması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği ve taşımazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili 26/01/2012 havale tarihli dilekçesi ile müvekkilinin …. ltd. Şti nden söz konusu taşımazı aldığını, davacının … 7. ATM inde açmış olduğu davada feragatın nedeniyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiği müvekkilinin davada pasif husumetinin bulunmadığını, davada bir yıllık hak düşümü süresinin dolduğunu, tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3. kişinin bu kazanımını koruyacağını bu nedenle davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Tapu sicil kayıtları
2-… 20.Noterliğinin … tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi
3-… noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi
4-… noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi
5-İnanç sözleşmesi tarafların ticari defter ve kayıtları
6-Taraflar arasındaki yazışmalar ve tutanaklar
7-… başsavcılığına verilen şikayet dilekçesi ve takipsizlik kararı
8-….. ltd şti ne ait çıkış borduroları
9- … 7 ATM nin … Esas … karar sayılı ilamı
10-… 13. noterliğinin … ve … tarihli ihtarnameleri
GEREKÇE
Kapatılan ve mahkememiz ile birleştirilen … 48. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda : ” Dava inanç sözleşmesi ile davalı şirkete geçen ve akabinde diğer davalılara davacıyı zarara uğratmak amacıyla muvazalı olarak devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili davasıdır .Taşınmaza ait tapu kaydı getirtilmiş ve tensiben taşınmaz üzerine 3 kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmuştur. Mahkememizce taraf teşkili sağlanarak deliller toplamış ve ön inceleme duruşmalı olarak yapılmıştır … asliye 7. ticaret mahkemesinin … E sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Davalıların dava konusu taşınmazın 7 Asliye ticaret mahkemesi dosyasında da belirtildiği şekilde … ilçesi sınırlarında olması ve buranın … adli yargısına dahil bulunması nedeni ile ticaret mahkemesi olarak mahkememizin yetkili olduğu, davalıların pasif husumet ve hak düşürücü süreye ilişkin taleplerininde yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmazın … ilçesi … … ada … nolu parsel olup davacı şirket tarafında davalı …. ltd. Şti ye 28/07/2009 tarihli inanç sözleşmesi ile 30/07/2009 tarihinde devredildiği, davalı ….ltd şti nin bu taşınmaza 03/11/2009 tarihinde …. ŞTİ ne devrettiği anlaşılmaktadır.
… 7 asliye ticaret mahkemesi dosyasında davacı şirket vekilinin 07/01/2011 tarihli mahkemeye verdiği dilekçe ile dava konusu ihtilaf üzerinde anlaşmaya varıldığını bu nedenle davadan tüm sonuçları ile feragat ettiklerini belirttiği ve 01/11/2010 tarihli duruşmada da beyanını imzasıyla tasdik ettiği ve 01/03/2011 tarihli duruşmada da davanın feragat nedeniyle reddedildiği davacı vekilinin feragat tarihinde feragata yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
HMK 303. maddesinde kesin hükmün varlığı için davanın taraflarının ve dava sebeplerinin ayın olması ve aynı maddenin 4. fıkrasında ise bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hükmün ,o hükmü kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devir alan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni veya feri zilliyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerli olacağı belirtilmiştir … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde aynı sebebe dayanarak dosyamızın 1 ve 2 nolu davalıları … ltd. Şti ve … A.Ş. hakkında verilmiş hüküm bulunup aynı sebebe dayalı olarak davacı bu davalılar aleyhine tekrar dava açamaz HMK 311. maddesinde feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı belirtilmiştir. Diğer davalıların ise bu feragat nedeniyle taşınmazın maliki olan …. ltd. Şti den bu feragat sonrasında iyi niyetli olarak devraldıkları kabul edilmelidir.
Medeni Kanunun 1023. maddesi iyi niyetli 3. kişilere karşı tescilin sonuçlarını düzenlerken tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan 3. kişinin bu kazanımının korunacağını belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller ışığında davalılar …. ltd şti. ….A.Ş aleyhine açılan davanın feragat sonucu kesin hükmün bulunması nedeniyle usulden reddi gerekeceği diğer davalılar hakkında açılan davanın ise Medeni Kanunun 1023. maddesi uyarınca esastan reddedilmesi gerektiği kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, iş bu kararın davacı vekilince temyizi üzerine dosya Yargıtay a gönderilmiş, Yargıtay 1. H.D nin 17/06/2015 tarih ve 2015/7921 esas, 2015/9020 karar sayılı ilamı ile; ” Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Şirkete ait … ada … parsel sayılı fabrika binası ve arsası niteliğindeki taşınmazın şirket yönetim kurulu eski başkanı …’ın işlem sırasında imza yetkisi olmadan , davalı … Şti’ne yazılı inanç sözleşmesi ile devrettiğini, bu Şirketinde, taşınmazı inanç sözleşmesine aykırı olarak diğer davalı … A.Ş’ ne devrettiğini, daha sonra taşımazın davalı … Ltd Şti’ne, ondan da davalı … Ltd. Şti’ ne devredildiğini, taşımazın ilk temlik tarihinde …’ın davacı Şirketi temsil etme yetkisi bulunmadığını, satışa ilişkin, yönetim kurulu ve genel kurul kararının olmadığını, devir işlemin usulsüz olup, gerçek bir satış işleminin bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı Şirket adına tescilini istemiştir.
Davalı Şirketlerin vekilleri, iddiaların doğru olmadığını, aynı konuda önceden açılan davadan feragat edilmesi nedeniyle verilen kararın eldeki dava yönündan kesin hüküm oluşturduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın inanç sözleşmesi ile davalı Şirkete geçen ve akabinde diğer davalılara davacıyı zarara uğratmak amacıyla muvazaalı olarak devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu, davacı Şirket tarafından, önceden davalılar … Şti. ve … A.Ş aleyhine açılan davanın feragat sonucu reddedildiği, bu davalılar yönünden davanın kesin hükmün bulunması nedeniyle usulden reddine; diğer davalılar hakkında açılan davanın ise Medeni Kanunun 1023. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinin açıklanan içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın, davacı Şirket tarafından, davalı … Tekstil ltd. Şti’ne 30/07/2009 tarihinde temlik edildiği, … Tekstil Şirketinin de, 03/11/2009 tarihinde davalı … ‘ne devrettiği, daha sonra yapılan temlikler sonucunda son kayıt malikin davalı … Limited Şirketi olduğu; davacı Şirket tarafından, davalılar … Ltd Şti. ve … A.Ş aleyhine inançlı sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, feragat yetkisi bulunan davacı Şirket vekilinin, anlaşmaya varıldığını bu nedenle davadan tüm sonuçları ile feragat ettiklerine ilişkin dilekçe vermesi ve beyanını duruşmada tekrar etmesi nedeniyle, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … esas, … karar sayılı kararıyla davanın feragat nedeniyle reddedildiği, ancak, verilen kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki,dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hükümle çözümlenmiş olması olumsuz dava şartıdır (HMK m.114/1-i). Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin (konusunun) yani dava ile elde edilecek sonucun aynı olması, dava sebeplerinin yani davanın dayandığı maddi vakıaların (olayların) aynı olması yanında davaların taraflarının da aynı olması halinde maddi anlamda kesin hüküm oluşur (YHGK’nin 03.04.2013 gün ve 2012/1-1133 E, 2013/421 K. sayılı ilamı).
Yukarıda açıklanan ilke ve yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olay irdelendiğinde; mahkemece kesin hüküm olarak nitelendirilen … 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasında inanç sözleşmesine dayanıldığı halde, eldeki davada ilk temlik tarihinde satış işlemini gerçekleştiren …’ın davacı Şirketi temsil etme yetkisinin bulunmadığı, satışa ilişkin, yönetim kurulu ve genel kurul kararının olmadığı, geçersiz satış işlemi nedeniyle oluşan tescilin yolsuz olduğunun iddia edildiği, başka bir anlatımla davada dayanılan maddi vakıaların dolayısıyla hukuksal nedenin farklı olduğu, bu nedenle eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı açıktır.
Ne var ki, anılan, … 7.Asliye Ticaret Mahkemesi kararı eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturmaz ise de, davadan feragat edilmesi hususunun eldeki dava bakımından değerlendirilmesi gerekeceği açıktır.
Hâl böyle olunca, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … esas, … karar sayılı kararının kesinleşmesinin beklenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerledirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçeleriyle mahkememiz kararı bozularak dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay Bozma İlamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasıdır.
Davaya konu taşınmazın … ilçesi … mevkiinde … ada … nolu parsel olduğu, taşınmazın davacı şirketten 30/07/2009 tarihinde satış yoluyla davalılardan … Ltd. Şti ne geçtiği, bu şirketten de 03/11/2009 tarihinde davalılardan … AŞ ne geçtiği, daha sonra 09/02/2010 tarihinde satış ve ipotek işlemi ile davalılardan davalılardan … Ltd. Şti. Ne geçtiği, daha sonra satış ve ipotek işlemi ile 11/01/2011 tarihinde davalılardan …. Ltd. Şti ne geçtiği tapu kaydından anlaşılmıştır. Dava tarihi olan 05/12/2011 tarihinde taşınmaz davalılardan …. Ltd. Şti adına kayıtlıdır. Taşınmazın davacı şirketten çıkışına ilişkin satışta şirket yönetim kurulu başkanı … tarafından satış işleminin yapıldığı, ticaret sicil kayıtlarına göre satış tarihi olan 30/07/2009 tarihinde şirket yetkilisi olan … ın 24/03/2008 tarihli ve 01/07/2011 tarihli TTSG ndeki kayıtlara göre yönetim kurulu başkanı olarak münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu, 2007-2008-2009-2010 yıllarına ait bilanço kar-zarar hesaplarının ibra edildiği ve tekrar … ın münferit imzalı yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği, tapuda yapılan işleminde bu yetkiye istinaden … tarafından yapıldığı, yapılan tapu işleminin şirket ana sözleşmesine ve ticaret sicil kayıtlarına uygun olduğu, ayrıca … 7 ATM nin … esas sayılı dosyada, dosyamız davalılarından … Ltd. Şti ile …. AŞ ne açılan aynı taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davasından davacı şirket tarafından feragat edildiği, feragat üzerine davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, kesinleşen bu davada dava sebebinin muvaza nedeniyle tapuda yapılan işlemin iptali olduğu, kararın 28/06/2017 tarihinde kesinleştiği bu nedenlerle davacı şirket tarafından davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar vermek gerektiği,
Tarafların beyanları, Yargıtay Bozma İlamı, … 7 ATM nin … esas sayılı dosyası, dosyadaki belgeler ve tüm dosya kapsamı itibariyle anlaşılmış olmakla;
Belirtilen nedenlerle:
HÜKÜM /
1-Davanın reddine,
2-Peşin alınan harçtan 35,90.-TL red harcının mahsubu ile artan 14.814,10.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılardan …. Ltd. Şti ve … Ltd. Şti. Vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 53.950,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …. Ltd. Şti ve … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …. Ltd. Şti nin yapmış olduğu 55,00.-TL yargılama gideri ile, davalı … … Ltd. Şti.nin yapmış olduğu 102,00.-TLyargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … ile … vekilinin yüzüne karış diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili dairesine ( temyiz ) başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …