Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1253 E. 2019/1200 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1253 Esas
KARAR NO : 2019/1200

DAVA : Tazminat (Haksız Fiil Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 23/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiil Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın 15.01.2017 tarihinde kendisine ait … plakalı aracı ile … mevkiinde seyir halinde iken … plakalı aracın U dönüşü nedeni ile meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, aynı zamanda aracında büyük oranda hasar meydana geldiğini, kaza anında tutanak tutulduğunu ve davalı sürücü …’in tutanağa geçen beyanı ile kazaya sebebiyet verdiğini teyit ettiğini, kusur oranları yönünden taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, sigorta şirketleri arasında yapılan incelemede … plakalı aracın %100 kusurlu bulunduğunu, meydana gelen hasarın giderilmesi üzere aracın … servisine gönderildiğini ve ilk incelemelerde araçta 23.000,00 TL hasar olduğunu, bunun sigorta şirketi ile var olan anlaşma dolayısıyla yapılacak iskonto sonucu 17.000,00 TL’ye kadar ineceğinin bildirildiğini, müvekkilinin belirtilen iskontosuz hasar miktarının aracın değerinin %50’nin üzerinde olması üzerine kasko şirketi … Sigorta A.Ş.’ye başvurarark aracın perte ayrılmasını talep ettiğini, ancak yetkili servis ile sigorta şirketi arasında yapılan anlaşma dolayısıyla bu talep kabul edilmeyerek aracın onarım teyidi verildiğini, yapılan onarımın ardından yetkili servis tarafından tahsil edilmek üzere 15.823,55 TL fatura tahsil edildiğini, aracın kaydına 13.572,21 TL’lik hasar kaydı işlendiğini, müvekkilinin aracın onarımlarının tamamlanmasının ardından …. aracılığıyla 1 nolu davalı ZMSS’ye başvurarak aracında meydana gelen değer kaybının karşılanmasını talep ettiğini, talebin 26/02/2016 tarihinde değerlendirmeye alındığını ancak yapılan inceleme sonucunda müvekkilinin aracında 1.500,26 TL değer kaybı meydana geldiğini beyan ettiğini ancak müvekkili tarafından bu araçta meydana gelen değer kaybının belirtilen miktardan daha yüksek olması nedeni ile talebin kabul edilmemiş olamasına rağmen belirtilen meblağın 04/08/2016 tarihinde ZMSS tarafından müvekkili hesabına gönderildiğinin belirtildiğini, aracın değer kaybının karşılanmadığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 100 TL maddi tazminatın ve 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davaya ve kazaya konu … plakalı aracın 05/05/2015-2016 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde sigortalı araç sürcüsünün kusuru oranında olduğunu, davacı tarafa 16.1017,00 TL araç hasarı ödemesi ve 1.500,26 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemeler neticesinde zmms poliçesinden bakiye 11.396,74 TL teminat kaldığını, bu rakamın üzerinde tazminat ödemesi yapmalarının mümkün olmadığını, davacının değer kaybı ve diğer taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talep edebileceği faizin ancak yasal faiz olabileceğini beyan ederek müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı olan aracı, müvekkilinin kazaya karışan davalı …’e kiralamış olduğundan oluşan kazadan hiçbir şekilde haberi olmadığını, müvekkilinin ancak tarafına gönderilen dava dilekçesiyle olaydan haberdar olduğunu, bu nedenle ne kazaya ilişkin ne de kusur yönünden bir bilgisinin bulunmadığını, ayrıca değer kaybı talebinin sigorta şirketi tarafından karşılanmış olup dava konusu araçla ilgili olarak fazladan değer kaybı bedeli bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye kaynak teşkil etmemesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamış olup, bu davalı katıldığı duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, kusur, hasar ve değer kaybına ilişkin bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiil (trafik kazası)’ den kaynaklanan değer kaybına ve manevi tazminata ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının aracının hasarlanması ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle davacının davalılardan araç değer kaybı tazminatı ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarlarının ne kadar olması gerektiği hususlarındadır.
Davacı tanığı … beyanında: ” Arkadaşım … kaza geçirdikten sonra, kendisini özel bir hastaneye götürdük, orada ortopedist bulunmadığı için daha sonra bizi … Eğitim ve Araştırma Hast. yönlendirdiler, orada gerekli tedavileri yapıldı, 15 gün boyunca kolu sarılı vaziyette askıda kaldı, işyeri ile evi arasındaki mesafe uzak olduğu için toplu taşıma ile gidip gelmek zorunda kaldı, aracı bir ay kadar serviste kaldı, servisten çıkmadan önce aslıhan’ın kolu sargıdan çıktıktan sonra, ben aracımı işi gidip gelmesi için …’a verdim. ” demiştir.
Deliller toplandıktan sonra, davacının aracının hasarlanması ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle davacının davalılardan araç değer kaybı tazminatı talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarının ne kadar olması gerektiği hususlarında rapor düzenlenmesi için dosya Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli 15/06/2018 tarihli kök raporda ve kök rapor ile örtüşen 23/09/2019 tarihli ek 23/09/2019 tarihli ek raporda özetle; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 15.01.2016 günü saat 23:15 sıralarında … ilçesi … Mahallesi … Mevkii … Sokak üzerinde sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla … sokakta U dönüşü yaptığı sırada sağından gelen sürücü … yönetimindeki … plakalı araca ön kısımlarından çarptığı, araçlarda oluşan değer kaybının, araçtaki kaporta ve şasi hasarıyla doğru orantılı olacağı, kaporta saçlarının düzeltilip yeniden boyanma işlemleri sonucu bu parçalardaki orijinal fabrikasyon özelliklerine ulaşılamadığından, ilgili Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere bu durumun aracın ikinci el değerinin düşmesine neden olduğu, ana şasi veya iskelette hasar oluşturmayan, plastik, cam parçalar ile cıvata vida ile sökülüp takılabilen radyatör gibi mekanik parçaların değiştirilmesinin değer kaybı oluşturmadığı, davacı şirkete ait araç, … plakalı … marka … tipi 2012 model olup kaza tarihinde 86.562 Kmki araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi hasara ilişkin olarak dosyada bulunan ekspertiz raporunun ve hasarlı araç fotoğraflarının incelenmesinden, araçta yapılan ve değer kaybına etki etmesi muhtemel işlemlerin: Değiştirilen parçalar: motor kaputu, ön panel, sol ön çamurluk, sağ ön çamurluk, Düzeltilen parçalar: şasi olduğu, yapılan Tramer sorgulamasında, aracın başvuru konusu kazasından önce eski kazasının olmadığının tespit edildiği, başvuru konusu aracın ülkemizde düşük seviye fiyatlı araç sınıfında olup markası, tipi, 2012 model olması nedeniyle ortalama hızda alınıp satılan araç kategorisinde yer aldığı, yapılan onarım işleminin eşdeğer parça ve malzeme ile anlaşmalı serviste yapıldığı, yapılan piyasa araştırmasına göre, ekte sunulan belgelerde de görüldüğü üzere başvuru konusu aracın kaza tarihi itibariyle ikinci el rayiç satış değerinin, internet ortamındaki araç ilanlarındaki yüksek oranlı rutin pazarlık payı düşüldüğünde ortalama 44.000,00 TL olduğu, araçtaki değer kaybının 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına göre hesaplandığı ve 2.254,83 TL değer kaybı oluştuğu beyan edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 29.05.2017 tarih, 2016/14573 E ve 2017/6035 K sayılı ilamında “Yeni KMA ZMMS (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel Şartlar C.10 maddesi ile 12.08.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan KMA ZMMS Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır” denilmiştir. T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi E. 2017/344 K. 2017/351 sayılı ilamında: “ZMSS Genel Şartlar A.5/1-a maddesine göre. “…Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Söz konusu hüküm dikkate alındığında araçta meydana gelen değer kaybının Genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmektedir. Mahkemece temin edilen bilirkişi raporunda, genel şartlar yürürlüğe girmeden önceki Yargıtay uygulamasına dayanılarak değer kaybı belirlenmiş olup, Mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir. Araçlarda oluşan değer kaybının, araçtaki kaporta ve şasi hasarıyla doğru orantılı olacağı tartışmasızdır. Kaporta saçlarının düzeltilip yeniden boyanma işlemleri sonucu bu parçalardaki orijinal fabrikasyon özelliklerine ulaşılamadığından, ilgili Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere bu durum aracın ikinci el değerinin düşmesine neden olmaktadır. Ana şasi veya iskelette hasar oluşturmayan, plastik, cam parçalar ile cıvata vida ile sökülüp takılabilen radyatör gibi mekanik parçaların değiştirilmesinin değer kaybı oluşturmadığı bilinmektedir. Bilirkişi değerlendirmesi bu çerçevede yapılmıştır.
… A.Ş. tarafından dosyaya sunulan düzenlenen 22.04.2019 tarihli yazıda, … markasıyla ilgili olarak 2019 yılı Ocak ayı itibariyle yetkili satıcılık ve yetkili servis belgelerinin iptal edildiğini, ancak şirket içi belgelerden yapılan araştırmalarda yazıda belirtilen iki araç arasındaki ikinci el fiyat farkının 4.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Dava dışı … Ltd. Şti. tarafından dosyaya sunulan 11.12.2018 tarihli yazıda, “…2012 model 1.4 motor … araç ile ilgili Yapılan araştırmalar ve söz konusu aracın 2018 model karşılaştırması neticesinde bu aracı görmeden verilebilecek fiyat 33.000 TL dir. ” denilmiştir. … Ltd. Şti. tarafından dosyaya sunulan 31.01.2017 tarihli yazıda, 2012 model 1.4 model … araç ile ilgili sormuş olduğunuz ikinci el fiyat farkı aracı görmeden tahmini 28.000 TL’dir denilmiştir. … Tic. A.Ş. tarafından dosyaya sunulan 04.12.2018 tarihli yazıda, şirketlerinin 31.12.2017 tarihi itibariyle 2. El alım satım ticaretini bırakmış olduğundan dolayı yazıda istenilen ikinci el araç fiyat bilgisi konusunda yardımcı olamayacaklarını belirtmiştir. … marka araçların satış bayiliğini yapan … şirketinin dosyaya sunduğu iki ayrı yazıda, aynı araç için 33.000,00 TL ve 28.000,00 TL şeklinde, aralarında 5.000,00 TL fark olan iki ayrı değerlendirme yapıldığından, bilirkişi tarafından bu şirket tarafından yapılan ve piyasa şartlarıyla uyumsuz olan değerlendirmelere itibar edilememesi yerindedir. … şirketi tarafından dosyaya sunulan yazıda, 2012 model araç ile 2018 model araç karşılaştırıldığından, bu yazıda belirtilen 4.000,00 TL’lik fiyat farkının, dava konusu araçlara uygulanamayacağı yönündeki bilirkişi görüşü de yerindedir.
Bilirkişi raporları ile yapılan değerlendirmenin ülkemizdeki kaza tarihi itibarı ile geçerli yasal mevzuata uygun olduğu ve piyasa şartları ile uyumlu olduğu kabul edilerek ve davalı …’in aracın kiralanmış olması nedeni ile sorumluluğunun bulunmadığına yönelik savunmasına aracın uzun süreli kiralandığına ilişkin delil sunamamış olmasına göre itibar edilmeyerek, 15.01.2017 tarihinde meydana gelen, davacı adına kayıtlı, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … adına kayıtlı, davalı …’in sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın karıştıkları trafik kazasında davacının yaralandığı ve davacının … plakalı aracının hasar gördüğü, davacının aracında meydana gelen değer kaybının 2.254,83 TL olduğu, davalı tarafça 04/08/2016 tarihinde karşılanan 1.500,26 TL ödendikten sonra 754,57 TL kaldığı, bu miktardan sigortacı sıfatı ile davalı … Sigorta A.Ş.’nin, araç maliki ve işleten sıfatı ile davalı …’in, sürücü sıfatı ile davalı …’in sorumlu oldukları anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 754,57 TL değer kaybı bedelinin 100,00 TL’sinin ödeme tarihi olan 04/08/2016 tarihinden, 654,57 TL’sinin ıslah tarihi olan 22/11/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesine göre, davaya konu olayda davacının kusurunun bulunmaması, 15 gün boyunca kolunun sarılı vaziyette askıda kalmış olması, olayın davacı üzerinde yaratabileceği psikolojik etki, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyo-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacının yaşadığı trafik kazasının üzüntü ve acısını bir nebze olsun hafifletmek amacıyla davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda 1.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 15/01/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davacının maddi tazminat talebinin dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile 754,57 TL değer kaybı bedelinin 100,00 TL’sinin ödeme tarihi olan 04/08/2016 tarihinden, 654,57 TL’sinin ıslah tarihi olan 22/11/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 15/01/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 51,54 TL ilam harcından peşin yatırılan 34,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 17,04 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 34,50 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat davası yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 754,57 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 102,46 TL ilam harcının davalılar … ve …’den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalı …’e verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 2,27 TL ıslah harcı, 338,00 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 869,47 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 182,27 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Davacı asil … ile davalı … vekili Av. … ile Davalı …’in yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2019

Katip

Hakim