Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1249 E. 2018/811 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1249 Esas
KARAR NO : 2018/811

DAVA : İtirazın İptali (Faturalardan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Faturalardan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … Tic Ltd Şti arasında ticari ilişki neticesinde cari hesaptan kaynaklanan takip tarihi itibariyle 33.521,60 TL asıl alacağının bulunduğunu, cari hesaptan kaynaklanan alacağın ödenmemesi neticesinde davacı tarafından … 35.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe davalının haksız itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davacı taraf lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER :
… 35. İcra Müdürlüğünün…. E sayılı dosyası, fatura örnekleri, davacı ticari defter ve belgeleri, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacağı bulunup bulunmadığı alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 35. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 16.08.2016 tarihinde 33.521,60 TL Asıl Alacak, 5.818,98 TL Asıl Alacak Faizi (%9,00) olmak üzere Toplam 39.340,58 TL nin tahsili amacıyla takip tarihinden itibaren,icra giderleri,vekalet ücreti,asıl alacak için %9 işleyecek faizi ile birlikte BK m.100’e göre tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 18/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 18/08/2016 tarihinde verilen itiraz dilekçesi ile alacaklı görünene herhangi bir borçlarının olmadığının ileri sürüldüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi İpek Kılınç 17/04/2018 tarihli raporunda özetle; Davacının 2014 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, Davacı … Anonim Şirketi’nin ticari defter kayıtlarında, davalı … Şti.yi 120.12.019 nolu Alıcılar hesabında izlediğini, davacının davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğunu, davalı tarafa kesmiş olduğu faturaları 10.585 ve 10.889 yevmiye madde numaraları ile cari hesabı izlediği 120.12.019 nolu hesabın borç tarafına, yapmış olduğu tahsilatları ise 10.573 nolu yevmiye madde numarası ile cari hesabın alacak kısmına kaydederek ticari deftere usulüne uygun olarak işlediğini, davalı tarafa kesilen 04.09.2014 tarihli 001718 nolu faturaya ait … nolu Sevk İrsaliyesinin … isimli kişi tarafından imzalandığını, 11.09.2014 tarihli 001819 nolu faturaya ait … nolu Sevk İrsaliyesinin Metin isimli kişi tarafından imzalandığını, davaya konu olan faturaların Bs formlarında da usulüne uygun olarak yansıtıldığını, davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığının anlaşıldığını, davacı şirketin, davalı yana kesmiş olduğu dava konusu faturalarda 3065 Sayılı K.D.V.Kanunun 11-C maddesi gereğince KDV tahsil edilmemiştir ifadesi bulunduğunu, bununla ilgili olarak; davacı şirket davalı ile cari hesap hareketlerinde faturalara ait KDV tutarların cari hesabından düştüğünün görüldüğünü, sonuç olarak dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığını, davacı yanın davalı yanı noter vasıtasıyla icra takibinden önce temerrüde düşürmediğini, davacının icra takip tarihi itibariyle davalı yandan Toplam 33.521,60 -TL bakiye alacağının olduğunu beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı icra dosyasına borçlu olmadığı itirazında bulunmakla birlikte ne sebeple borca itiraz ettiğini açıklamamıştır, fatura ile ilgili hizmetin yerine getirilmediğine ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığından fatura içeriğini kabul ettiği sonucuna varılmıştır. Davalı davaya cevap vermediği ve delil bildirmediği gibi, ödeme belgesi de sunmamıştır. İspat yükü üzerinde olan davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, bilirkişi incelemesi sonucu davacının defterlerinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacının 33.521,60 -TL asıl alacağının varlığı tespit edilmiş olup davacı tarafça asıl alacağın varlığı kanıtlanmıştır. TBK 117. maddesinin ” Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği günü taraflar birlikte belirlemiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” hükmü gereğince ihtarname düzenlemediğinden borçlunun temerrüdünün koşullarının oluşmadığı, davacı tarafın davalı tarafın işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 35. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 33.521,60 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 35. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 33.521,60 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.289,86 TL ilam harcından peşin yatırılan 475,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.814,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 475,14 TL peşin harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.022,59 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 650,00 TL bilirkişi masrafı, 105,80 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 785,00 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 668,88 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2018

Katip …

Hakim …