Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1246 E. 2018/334 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1246 Esas
KARAR NO : 2018/334

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 12/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında … Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince davalıya hatlar tahsis edildiğini ve müvekili tarafından hizmet sağlandığını, ancak davalının faturalardan kaynaklı borcunu süresinde ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun yetkiye, takibe, borcun tamanına faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunuileri sürerek haksız ve mesnetsiz olan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkili üniversite rektorlüğünün kamu ihale kanununa tabi özel bütçeli idarelerden olması ve tacir sıfatının bulunmaması nedeniyle görev itirazında bulunduğunu, müvekkilinin adresi …’da bulunduğundan yetkili icra müdürlüğünün… İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekilinin icra dosyasına 25/11/2015 tarihinde itiraz ettiğini ancak davacının davayı itiraz tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde açmadığını, esasa ilişkin olarak ise müvekkili tarafından davaya konu tüm faturaların ödendiğini, davacı tarafın icra takibine konu yaptığı faturaların düzenlenmesinin müvekkilinin davacı ile yaptığı sözleşmeyi süresi içinde sonlandırmasına rağmen cayma bedeline ilişkin faturalar kestiğinden dolayı hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından davacı tarafa 26/04/2013 tarihinde resmi bir yazı yazılarak borcu olup olmadığını var ise miktaranın bildirilmesinin talep edildiğini ancak davacının hirçbir şekilde bu yazıya cevap vermediğini, müvekkilinin bu iyiniyetine karşılık davacı tarafın sözleşmede ihtar çekileceğine dair hüküm var iken herhangi bir ihtar çekmeden yaklaşık bir buçuk yıl sonra söz konusu takibi açtığını beyan ederek öncelikle davanın görev, yetki ve zamanaşımı yönünden reddine, haksız ve kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesini talep etmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
HMK 2. maddesinde ” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır.
HMK 2. maddesinde ” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı tacir ise de, davalının tacir sıfatı taşımadığı, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin söz konusu olmadığı anlaşılmış, uyuşmazlığı çözmede mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın görev nedeni ile 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1- Davanın görev nedeni ile reddine,
2- HMK 20. Maddesi gereğince Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/03/2018

Katip

Hakim