Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1245 E. 2018/347 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1245 Esas
KARAR NO : 2018/347

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2015
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacıların vefat eden babaları …’nin 1981 yılında davalının … şubesi nezdinde hesap açtığını ve hesaba ait hesap cüzdanını aldığını, …’nin hesabı açtıktan yaklaşık 1 yıl sonra vefat ettiğini, hesap cüzdanına işlenmiş 800.000 TL ve 2.31,14TL Amerikan Doları bulunduğunu, ilgili banka tarafından paranın mevcudiyetini davacılara bildirecek herhangi bir ihbar yapılmadığını, 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağını bildirir herhangi bir tebligatın yapılmadığını, yaklaşık iki ay kadar önce davacıların babasının evinde yapılan tadilat esnasında babalarının gizli kasasında hesap cüzdanının bulunduğunu belirterek, davacıların babasından kalan ve davalı banka nezdinde bulunan paranın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Amerikan Dolarının 19/10/1981 tarihinden ve Türk Lirasının 12/10/1981 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile 100,00TL’nın davacılara ödenmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı banka aleyhine açılan işbu da…ın haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, davalı bankanın genel merkezinin … ili olduğunu ve da…ın yetki yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde hesabın 1981 yılında açıldığının belirtildiğini, üzerinden 34 yıl kadar gibi çok uzun bir zaman geçtiğinden zamanaşımı definde bulunduklarını belirterek, da…ın reddini talep etmiştir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu … Esas, … karar sayılı kararı ile; da…ın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesi ile yetkisizlik kararı vermesi üzerine dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği ve … 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmesi üzerine … esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu … Esas, … karar sayılı kararı ile; da…ın Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememizin 2016/944 esasına kayıt olmuştur.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda Mahkememizin 28/09/2016 tarih ve 2016/944 Esas 2016/643 karar sayılı kararımız ile; Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, … 1 Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi )’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 28/09/2016 tarih ve 2016/944 Esas 2016/643 karar sayılı kararın istinaf edilmesi üzerine görev uyuşmazlığının çözümü için dosya İstinaf Mahkemesine gönderilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2016 tarih ve 2016/113 Esas, 2016/122 Karar sayılı merci tayini kararı ile;” İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE” ‘gerekçesiyle mahkememizce verilen karar kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 31/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı ve banka mevzuatında uzman bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 07/02/2018 teslim tarihli raporda özetle;Davacıların murisinin davalı Banka … Şubesinde Vadesiz TL. mevduat hesabı açtırdığı ve 19.10.1981 tarihinde söz konusu hesabın 2.231,14 TL bakiyesi var iken davacıların murisinin 23.11.1981 tarihinde vefat ettiği, bu tarihten sonra hesabın hareket görmemesi nedeniyle 23.11.1991 tarihinde hesabın 3182 sayılı Bankalar Kanunun 36.maddesi gereğince zamanaşımına uğradığı ve Merkez Bankası devir edildiği, davalı Bankada konuyla ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı, murisin davacıların ibraz ettiği hesap cüzdanı esas alınarak değerlendirmelerin yapıldığı, Davacıların murislerine ait hesabın 19.10.1991 tarihinden sonra hareket görmemesi ve murisin 23.11.1981 tarihinde vefat ettiği gözetildiğinde 3182 sayılı Bankalar Kanununda zamanaşımı maddesini düzenleyen 36.maddesinde Bankalara 5.000,00 TL altındaki tutar için hesap sahiplerine herhangi bir ihbar etme zorunluluğu ve yükümlülüğünün bulunmadığı, hesabın 19.10.1991 tarihinde zaman aşımına uğradığı ve hesap bakiyesi 2.231,14 TL.nin TC Merkez bankasına devir edildiği dolayısıyla davalı Bankanın işlemlerden dolayı herhangi bir kusuru olmadığından davacıların TL hesaptan dolayı davalı Bankadan herhangi bir alacağının tespit edilemediği, Yine davacıların murisinin davalı Banka nezdinde Amerikan Doları üzerinden açılmış herhangi bir yabancı para hesabının da bulunmadığı, zaten dosyaya Amerikan Doları üzerinden açılmış bir hesap cüzdanının sunulmadığı, Ülkemizde Türk vatandaşlarının Bankalarda Döviz hesabı açmalarına 29.12.1983 tarihinde izin verildiği, dolayısıyla davacıların murisinin vefat ettiği tarihte Bankalarda döviz hesabı açma izninin olmadığı dolayısıyla böyle bir hesabın olmadığı, Davalı Bankanın zaman aşımı konusunda hesap bakiyesi nedeniyle tebligat yapma zorunluluğu bulunmadığından davacıların murisine tebligat yapılmadığı ve hesabın aranmaması nedeniyle 1991 yıl sonunda zamanaşımına uğradığı, TC Merkez Bankası ve TMSF’ye devir edildiği, işlemin yasa hükümlerine uygun şekilde yürütüldüğü, bu şekilde mevduatın iade koşullarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacılar vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 13/03/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Dosya kapsamı itibari ile davacılar vekilinin yeni heyetten yeni rapor alınması veya ek rapor alınması taleplrinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava, davacılarının murisinin yapmış olduğu bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde, davacılar vekili 800.000 TL.(eski TL.) ve 2.231,14 Amerikan Doları olarak talep etmiş diğer bir deyişle iki ayrı hesabın varlığını beyan etmiştir.
Oysa dosyaya aslı sunulan ve 431 no.lu mahkeme kasasına alınan hesap Cüzdanında davacıların Murisinin davalı … Bankası … Şubesinde … no.lu vadesiz bir Türk Lirası mevduat hesabı olduğu, söz konusu hesapta Amerikan Dolarına ilişkin herhangi bir kayıt ve beyanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Nitekim önceki b bölümünde söz konusu hesabın defter kayıtları gösterilmiş ve hareket rakamlarının hesap bakiyesi ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, söz konusu hesabın Vadesiz mevduat olarak … Şubesinde 31.03.1980 tarihinde 900.000 eski TL bakiye ile açıldığı, cüzdanın 7.sayfasında gösterilen işleme göre bir gün sonra 01.04.1980 tarihinde davalı Bankanın … Şubesinden 895.000,00 eski TL.nin çekildiği, bu işlemin 1.sayfadaki cüzdana 18.07.1980 tarihinde Bankanın o tarihteki sisteminden yazdırıldığı ve hesabın 5.000 TL bakiyesinin kaldığı, Çünkü davacıların murisinin 18.07.1980 tarihinde .. şubesinden hesaptan 3.000,00 eski TL para çektiği hesap bakiyesinin 2.000,00 eski TL.ye düştüğü, 4.11.1980 tarihinde davacıların murisinin hesaba yine … Şubesinden bu kez 200.000,00 eski TL para yatırdığı hesap bakiyesinin 202.000,00 eski TL.ye yükseldiği, daha sonra murisin cüzdanın 7.sayfasındaki kaydına göre 10.11.1980 tarihinde … Şubesinden 200.000,00 eski TL.yı çektiği, bu tutarında 1.sayfadaki cüzdana tarihsiz olarak işlendiği, o yıllarda vadesiz mevduat hesaplarında bankaların yıl sonlarında yıllık % 5 oranında faiz yürüttükleri dolayısıyla cüzdanda görülen 231.14 eski TL.lık tutar net yıl sonu faizi olup, hesap bakiyesi 2.231,14 eski TL olarak tespit edilmektedir. Söz konusu vadesiz TL hesabına 2.02.1981 tarihinde 499.225,00 eski TL yatırıldığı, 03.02.1981 tarihinde yatırılan 499.225,00 eski TL.nin çekildiği ve hesap bakiyesinin 2.231,14 eski olarak görüldüğü, yine 12.10.1981 tarihinde hesaba … Şubesinden 800.000,00 eski TL yatırıldığı, bu tutarın cüzdanın 1.sayfasında 14.10.1981 tarihinde işlendiği ve hesap bakiyesinin 802.231,14 eski TL. olduğu, 14.10.1981 tarihinde hesaptan 300.000,00 eski TL çekildiği, hesap bakiyesinin 502.231,14 eski TL.ye düştüğü, 19.10.1981 tarihinde de … Şubesinden 500.000,00 eski TL’yi çektiği ve hesabın 2.231.14 eski TL bakiyeye düştüğü ve murisin 23.11.1981 tarihinde vefat ettiği, dolayısıyla hesabın bu tarihten sonra herhangi bir hareketinin söz konusu olmadığı, on yıllık süre sonunda 23.11.1991 tarihini izleyen 01.01.1992 tarihinde hesabın zaman aşımına uğraması nedeniyle bedelinin TC Merkez Bankasına devir edildiği ve 3182 sayılı yasanın 36/2.maddesi gereğince 5.000 eski TL altında olması nedeniyle TMSF’ye aktarılarak hazineye gelir kayıt edildiği anlaşılmıştır.
Davalı Banka … Şubesinin … tarihli … sayılı cevabi yazısında, müteveffa … adına 1981 tarihinde açılan … hesap numarasına ilişkin yapılan araştırmada, söz konusu şahsın herhangi bir mevduat hesabına ve … numaralı hesaba Banka sisteminde rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Söz konusu hesabın açıldığı tarihte ülkemizde 23.06.1958 tarihinde kabul edilen 7129 sayılı Bankalar Kanunu yürürlükte bulunmaktadır. Aynı yasanın 31.maddesinde zamanaşımına ilişkin kurallar açıklanmıştır.
Zaman Aşımı
MADDE 31. — Bankalar ve emanet veya cari hesap suretiyle para kabul edebilecek bilûmum müesseselerde mevcut nakdî ve ayni mevduat ile emanet ve cari hesap şeklindeki her türlü matlubat için (Cari hesap şeklinde olmayan muvakkat mahiyetteki hesaplar hariç) bu banka ve müesseselerin her sene başı hilâfına tahrirî talepleri olmadıkça, sahipleri namına hesap hülâsaları göndermeleri mecburidir. Her türlü mevduat, emanet ve matlubatın son talep, muamele veya mudiin her hangi bir şekildeki yazılı talimatı tarihinden itibaren on sene geçtiği halde sahipleri tarafından aranılmamış olanları, bu müddetin hitamını takip eden takvim yılı başından itibaren 6 ay içinde banka ve müesseseler tarafından sahiplerinin isim ve hüviyetleri ve malûm olan adresleri ve haklarının faizleri ile beraber baliğ olduğu miktarlar gösterilmek suretiyle tanzim edilecek bir cetvel ile Maliye Vekâleti emrine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına tevdi olunur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, kendisine tevdi olunan bu kabîl haklardan 25 liradan fazla olanlarını tevdi tarihinden itibaren 5 sene müddetle muhafaza etmek ve bu müddet içinde sahip” veya vârisleri tahkike çalışmakla beraber her sene başında gazetelerle de sahip veya vârislerinin bankaya müracaatları lü­zumunu ilân eder. Sahip veya vârisi çıkmayan mevduat, emanet ve cari hesap matlupları 5 senenin hitamında, 25 liraya kadar olan kıymetler bu müddeti beklemeksizin Devlete intikal eder. Amortisman ve Kredi Sandığı hakkındaki 6115 sayılı Kanunun 4 neü maddesinin Ç fıkrası hükmü mahfuzdur. Daha sonra 02.05.1985 tarih ve 18742 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 3182 sayılı kanun ile 7129 sayılı Kanun Yürürlükten kaldırılmış ve Mevduatta zamanaşımı aşağıda gösterildiği şekilde yasanın 36.maddesinde düzenlenmiştir.
MEVDUATTA ZAMANAŞIMI
Madde 36 – 1. Bankalar mevduat sahiplerine, aksine yazılı talepleri olmadıkça her yıl Ocak ayı içinde birer hesap özeti gönderirler.
Her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan son talep, işlem veya mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl geçtiği halde sahipleri tarafından aranmamış olanlardan, tutarı veya değeri 5.000 lirayı aşan mevduat sahiplerinin mevcut adreslerine bir mektupla bildirildikten sonra tamamının bu sürenin bitimini izleyen takvim yılı başından itibaren 6 ay içinde bankalarca sahiplerinin isim, kimlik, adresleri ve haklarının faizleri ile ulaştıkları tutarlar gösterilmek suretiyle düzenlenecek bir cetvel ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredilir.
İkinci fıkra gereğince Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredilen mevduat, emanet ve alacaklardan tutarı veya değeri 5.000 lirayı aşmayanlar Bankaca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal ettirilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tutar veya değeri 5.000 lirayı aşanları Resmi Gazete ile ilan eder. İlandan itibaren 1 yıl içinde sahip veya mirasçıları tarafından aranmayan mevduat, emanet ve alacaklar bu sürenin bitiminde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna gelir kaydedilir.
Küçükler adına ve yalnızca bunlara ödeme yapılmak kaydıyla açtırılan hesaplarda, bu maddede yazılı zamanaşımı süreleri küçüğün reşit olduğu tarihte işlemeye başlar.
Son olarak 23.06.1999 tarihli Resmi gazetede yayımlanan 4389 sayılı yasa ile zamanaşımı 10/4.maddesinde yeniden düzenlenmiştir.
Bankalar nezdindeki her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan en son talep, işlem veya mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımına uğrayan mevduat, emanet ve alacaklar Fona gelir kaydedilir. Bununla ilgili esas ve usuller Kurulca belirlenir.
Son olarak ve halen 1.11.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu yürürlükte bulunmaktadır.
Ancak dava konusu mevduatın zamanaşımına ilişkin hükümleri o tarihte geçerli 3182 sayılı Bankalar kanunundaki esaslar olduğu, Mevduat hesabının son hareket tarihi 19.10.1981 tarihi gözetildiğinden 10 yıl ilavesiyle 19.10.1991 tarihinde hesabın 10 yılı doldurduğu ve takip eden yıl başı 01.01.1992 tarihinde hesabın zamanaşımı uğradığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, hesapta 2.231,14 ESKİ TL bulunduğundan o tarihte yürürlükte olan 3182 sayılı yasanın 36.maddesinin 2.fıkrası : Her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan son talep, işlem veya mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl geçtiği halde sahipleri tarafından aranmamış olanlardan, tutarı veya değeri 5.000 lirayı aşan mevduat sahiplerinin mevcut adreslerine bir mektupla bildirildikten sonra tamamının bu sürenin bitimini izleyen takvim yılı başından itibaren 6 ay içinde bankalarca sahiplerinin isim, kimlik, adresleri ve haklarının faizleri ile ulaştıkları tutarlar gösterilmek suretiyle düzenlenecek bir cetvel ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredilir.
Yasanın 36/2.fıkrasında tutarı 5.000 TL üzerindeki mevduat sahiplerinin mevcut adreslerine mektupla bildirim yapılması zorunluluğu getirilmiş olup, dava konusu tutar 2.231,14 TL olması nedeniyle davalı Bankanın hesap sahiplerine bildirim yükümlülüğü bulunmamaktadır. Nitekim aynı maddenin 3.fıkrasında değeri 5.000 TL.yı aşmayanları Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal ettirilerek gelir kayıt edileceği anlaşılmaktadır. 5.000 TL.yı aşanlar için Resmi Gazetede ilan zorunluluğu getirilmiş ve ilandan itibaren bir yıl içinde de aranmayanların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna gelir kayıt edilmesi kabul edilmiş olup, 3.fıkra aşağıda gösterilmiştir.
İkinci fıkra gereğince Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredilen mevduat, emanet ve alacaklardan tutarı veya değeri 5.000 lirayı aşmayanlar Bankaca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal ettirilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tutar veya değeri 5.000 lirayı aşanları Resmi Gazete ile ilan eder. İlandan itibaren 1 yıl içinde sahip veya mirasçıları tarafından aranmayan mevduat, emanet ve alacaklar bu sürenin bitiminde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna gelir kaydedilir.
Davacıların murisi tarafından kendi adına davalı Bankanın … şubesinde … tarihinde, … numaralı, 900.000,00 eski TL üzerinden vadesiz TL mevduat hesabı açtırdığı ve hesap üzerinde 19.10.1981 tarihine kadar tasarruf ettiği, dolayısıyla en son işleminin 19.10.1981 tarihi olduğu yaklaşık bir ay sonra 23.11.1981 tarihinde vefat ettiği ve bu tarihten sonra herhangi bir hareket görmemesi ve hesap cüzdanının 2015 yılında bulunması nedeniyle o tarihte geçerli olan 3182 sayılı Bankalar Kanunun 36/2.maddesi gereği hesabın 19.10.1991 tarihinde zamanaşımına uğradığı ve TC Merkez Bankası devir edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişilerce yapılan tespitlere göre, davacıların iddia ettikleri gibi murislerinin davalı Bankada TL hesabı dışında bir Amerikan Doları üzerinden mevduat hesabı bulunmamaktadır. Çünkü o tarihte Yurt içinde mukim Türk vatandaşlarının Bankalarda Döviz Tevdiat Hesabı açtırmaları serbest değildir. Buna göre 29.12.1983 tarih, 18266 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma hakkındaki 28. Sayılı Karara ilişkin 84/1 sayılı Tebliğin II. Bölüm /9.maddesi; Türkiye’deki kişilerin, beraberlerinde döviz bulundurmaları hiç­ bir kayda tabi değildir. Bu kişiler, dilerlerse, söz konusu dövizleri bankalarda açacakları döviz hesaplarında tutabilirler ve bu hesaplardaki dövizleri, efektif olarak kullanmaları dahil, serbestçe tasarruf edebilirler.” Hükmü gereğince Türkiye’de yerleşik kişilere Bankalarda Döviz Tevdiat hesabı açmaları imkanı sağlanmıştır.
Dolayısıyla davacıların murisinin davalı Bankada yabancı para üzerinden açılmış bir hesabı bulunmamaktadır.
Öte yandan 3182 sayılı yasanın 36/2.maddesi gereği davalı Bankanın 5.000,00 eski TL altındaki tutarlar için hesap sahiplerine bir zamanaşımı konusunda uyarı yazısı gönderme zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacıların murisinin hesabında bulunan tutar 2.231.14 TL.dir Dolayısıyla davalı Banka tarafından davacıların murisine herhangi bir tebligat çıkarmasına gerek olmadığı için tebligat yapılmamıştır. Söz konusu muris adına kayıtlı hesap hareket görmediğinden 19.10.1991 tarihi itibariyle zamanaşımına uğramış ve TC Merkez Bankasına, oradan da Tasarruf Mevduatı Sigorta fonuna (TMSF) devir edilmiş ve hazineye gelir kayıt edilmiştir.
Mahkememizin 31/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı ve banka mevzuatında uzman bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 07/02/2018 teslim tarihli raporda özetle;Davacıların murisinin davalı Banka … Şubesinde Vadesiz TL. mevduat hesabı açtırdığı ve 19.10.1981 tarihinde söz konusu hesabın 2.231,14 TL bakiyesi var iken davacıların murisinin 23.11.1981 tarihinde vefat ettiği, bu tarihten sonra hesabın hareket görmemesi nedeniyle 23.11.1991 tarihinde hesabın 3182 sayılı Bankalar Kanunun 36.maddesi gereğince zamanaşımına uğradığı ve Merkez Bankası devir edildiği, davalı Bankada konuyla ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı, murisin davacıların ibraz ettiği hesap cüzdanı esas alınarak değerlendirmelerin yapıldığı, Davacıların murislerine ait hesabın 19.10.1991 tarihinden sonra hareket görmemesi ve murisin 23.11.1981 tarihinde vefat ettiği gözetildiğinde 3182 sayılı Bankalar Kanununda zamanaşımı maddesini düzenleyen 36.maddesinde Bankalara 5.000,00 TL altındaki tutar için hesap sahiplerine herhangi bir ihbar etme zorunluluğu ve yükümlülüğünün bulunmadığı, hesabın 19.10.1991 tarihinde zaman aşımına uğradığı ve hesap bakiyesi 2.231,14 TL.nin TC Merkez bankasına devir edildiği dolayısıyla davalı Bankanın işlemlerden dolayı herhangi bir kusuru olmadığından davacıların TL hesaptan dolayı davalı Bankadan herhangi bir alacağının tespit edilemediği, Yine davacıların murisinin davalı Banka nezdinde Amerikan Doları üzerinden açılmış herhangi bir yabancı para hesabının da bulunmadığı, zaten dosyaya Amerikan Doları üzerinden açılmış bir hesap cüzdanının sunulmadığı, Ülkemizde Türk vatandaşlarının Bankalarda Döviz hesabı açmalarına 29.12.1983 tarihinde izin verildiği, dolayısıyla davacıların murisinin vefat ettiği tarihte Bankalarda döviz hesabı açma izninin olmadığı dolayısıyla böyle bir hesabın olmadığı, Davalı Bankanın zaman aşımı konusunda hesap bakiyesi nedeniyle tebligat yapma zorunluluğu bulunmadığından davacıların murisine tebligat yapılmadığı ve hesabın aranmaması nedeniyle 1991 yıl sonunda zamanaşımına uğradığı, TC Merkez Bankası ve TMSF’ye devir edildiği, işlemin yasa hükümlerine uygun şekilde yürütüldüğü, bu şekilde mevduatın iade koşullarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkii raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, Davacıların murislerine ait hesabın 19.10.1991 tarihinden sonra hareket görmemesi ve murisin 23.11.1981 tarihinde vefat ettiği gözetildiğinde 3182 sayılı Bankalar Kanununda zamanaşımı maddesini düzenleyen 36.maddesinde Bankalara 5.000,00 TL altındaki tutar için hesap sahiplerine herhangi bir ihbar etme zorunluluğu ve yükümlülüğünün bulunmadığı, hesabın 19.10.1991 tarihinde zaman aşımına uğradığı ve hesap bakiyesi 2.231,14 TL.nin TC Merkez bankasına devir edildiği dolayısıyla davalı Bankanın işlemlerden dolayı herhangi bir kusuru olmadığından davacıların TL hesaptan dolayı davalı Bankadan herhangi bir alacağının tespit edilemediği, yine davacıların murisinin davalı Banka nezdinde Amerikan Doları üzerinden açılmış herhangi bir yabancı para hesabının da bulunmadığı, zaten dosyaya Amerikan Doları üzerinden açılmış bir hesap cüzdanının sunulmadığı, Ülkemizde Türk vatandaşlarının Bankalarda Döviz hesabı açmalarına 29.12.1983 tarihinde izin verildiği, dolayısıyla davacıların murisinin vefat ettiği tarihte Bankalarda döviz hesabı açma izninin olmadığı dolayısıyla böyle bir hesabın olmadığı, Davalı Bankanın zaman aşımı konusunda hesap bakiyesi nedeniyle tebligat yapma zorunluluğu bulunmadığından davacıların murisine tebligat yapılmadığı ve hesabın aranmaması nedeniyle 1991 yıl sonunda zamanaşımına uğradığı, TC Merkez Bankası ve TMSF’ye devir edildiği, işlemin yasa hükümlerine uygun şekilde yürütüldüğü, bu şekilde mevduatın iade koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; da…ın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Da…ın REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın ve 35,90 TL başvuru harcının davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100,00 TL ( AAÜT 13/2 Maddesi gereğince) vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider a…sının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı …, davacılar vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.13/03/2018

Katip

Hakim