Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1219 E. 2018/436 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1219 Esas
KARAR NO : 2018/436

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki gereği müvekkili firma tarafından davalı firmaya içerik pazarlama, dijital istihbarat, medya planlama ve satın alma, soysal medya pazarlama danışmanlık vb. hizmetler sağlanmakta olduğunu ve davalı firmanın da sağlanan bu hizmetler karşılığında müvekkil firmaya hizmet bedelleri ödemekte olduğunu, ancak 01.04.2016 tarihinde 10.316,28 TL tutarında ve 001720 sıra numaralı faturanın ödenmediğini, bu nedenle davacı aleyhine … 22. İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın haksız kazanç elde etme ve sunmadığı bir hizmeti sunmuş gibi tek taraflı olarak kesmiş olduğu faturaya dayalı olarak alma ısrarını sürdürmekte olduğunu, davacı tarafın vermediği bir hizmetin bedelini tek taraflı ve kabul etmedikleri bir faturaya dayanarak talep etmesinin mümkün olmadığını, faturanın tek başına delil teşkil etmesinin mümkün olmadığını, davacı vekili tarafından hizmetin içeriğine ve bedeline ilişkin hususlarda tarafların mutabık olduklarına ilişkin beyanını kabul etmediklerini, sonuç olarak müvekkili şirketin, davacı şirketten faturaya konu edilen böyle bir hizmeti satın almadığını beyan ederek davanın reddine, haksız talep nedeni ile davacının talep miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, irsaliyeli fatura örneği, taraflar arasındaki mail yazışmaları, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya verdiği facebook medya planlama ve satın alma ve google medya planlama ve satın alma hizmetine karşılık davacının düzenlediği faturaya dayalı olarak davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu, davacının faturada belirtilen hizmeti verip vermediği hususlarındadır.
İlgili … 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 001720 sıra nolu faturaya dayalı 10.316,28 TL alacağın tahsili amacı ile 20/06/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 21/06/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile, alacaklı tarafından takibe konu edilmiş böyle bir borçları bulunmadığını, alacak iddiasının herhangi bir dayanağı da bulunmadığını ileri sürerek takibe konu edilen miktara, faturaya, faturanın içeriğine ve yapılan icra takibi ile birlikte tüm ferilerine itiraz ettikleri, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişiler mali müşavir … ve bilişim uzmanı …’ten bilirkişi raporu düzenlemeleri istenilmiş, bilirkişiler mahkememize sunmuş oldukları 02/01/2018 tarihli raporlarında özetle; Davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64-66 maddelerine göre yaptırılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığını, ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, sahibi lehine delil olabileceğini, davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde, davaya konu icra takibine konu, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 01.04.2016 tarihli A 001720 Sıra Seri numaralı, “…. Medya Planlama ve Satın Alma Hizmeti, … Medya Planlama ve Satın Alma Hizmet Bedeli” Açıklamalı, 8.742,61 TL + 1.573,67 TL (Kdv) = 10.316,28 TL tutarlı irsaliyeli fatura’nın kayıtlı olmadığını, bu faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin dava dosyasında bilgi ve belge bulunmadığını, Davalı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde, davaya konu icra takibine konu, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 01.04.2016 tarihli A 001720 Sıra Seri numaralı, “… Medya Planlama ve Satın Alma Hizmeti, … Medya Planlama ve Satın Alma Hizmet Bedeli” Açıklamalı, 8.742,61 TL + 1.573,67 TL (Kdv) = 10.316,28 TL tutarlı irsaliyeli fatura’nın kayıtlı olmadığını, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu kanaatine varıldığını, davacı firma ile davalı firmanın Ocak 2016 dahil ve öncesinde aralarında bir ticari ilişki söz konusu olduğunu ve davacı tarafından davalıya “içerik pazarlama, dijital istihbarat, medya planlama ve satın alma, sosyal medya pazarlama danışmanlık” hizmetinin verildiğinin gerek e-posta yazışmalarından gerek davacının “içerik pazarlama, dijital istihbarat, medya planlama ve satın alma, soysal medya pazarlama danışmanlık” hizmeti için online kullandığı kontrol panelinden açık ve net bir şekilde tespit edildiğini, icra takip tarihi itibariyle davacı şirketçe davalı şirkete davaya konu hizmetin verildiğini ve davacı şirketin davalı şirketten 8.742,61 TL asıl alacak bakiyesi bulunduğunu beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, tarafların ticari defterlerinde davaya konu fatura kayıtlı olmasa da ticari defter ve kayıtlardan taraflar arasında Ocak 2016 dahil ve öncesinde bir ticari ilişki söz konusu olduğunun tespit edildiği, gerek e-posta yazışmalarından gerek davacının online kullandığı kontrol panelinden davacı tarafından davalıya içerik pazarlama, dijital istihbarat, medya planlama ve satın alma, sosyal medya pazarlama danışmanlık hizmeti verildiğinin tespit edildiği, davacının davalıdan 8.742,61 TL alacağı olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile , davalı tarafından … 22 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 8.742,61 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı tarafından … 22 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 8.742,61 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 597,20 TL ilam harcından peşin yatırılan 176,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 421,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 176,18 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.573,67 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 74,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.303,70 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.104,83 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/03/2018

Katip …

Hakim …