Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1178 E. 2018/1170 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1178 Esas
KARAR NO : 2018/1170

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Temlik Eden Akbank vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili ile … Tic. Ltd. Şti. Ve davalı … arasında 06/04/2012 tarihinde 200.000,00 TL kefalet tutarlı Genel Kredi Taahhütnamesi imzalandığını, davalının imzaladığı taahhütname gereği borcun 200.000,00 TL kadarından sorumlu olduğunu, davalının borcunu zamanında ödememesi üzerine davalıya ihtarname keşide edildiğini ancak ihtarnamenin iade edildiğini, davalıya verilen sürede alacağın tasfiye edilmediği gibi bir ödeme planına da bağlanmadığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. 24. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalı tarafa bizzat tebliğ edildiğini ve davalının takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 23/11/2015 takip tarihi itibariyle … 24. İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın haklı olduğunu, davacı ile sözleşme imzalayan şirketin hisselerini kardeşlerine devrettiğini ve borçsuz olarak ayrıldığını, şirkete kefil olmadığını ve imza atmadığını, atılan imza var ise kendi imzası olmadığı için imza incelemesi yapılması gerektiğini, bu nedenlerle; itirazın iptali taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 08/05/2018 tarihli duruşmasında; Dosya arasında bulunan fotokopi Genel Kredi Sözleşmesindeki davalı … adına atılı imzalar davalı … a gösterilerek Davalı …’dan soruldu: Göstermiş olduğunuz Genel Kredi Sözleşmesindeki … adına atılı imzalar bana aittir, imzaları kabul ediyorum, şirket hissemi devrettiğim için borcu kabul etmiyorum, avukat talebimi yineliyorum, benim emekli maaşım yoktur, kalp hastasıyım, çalışamıyorum, çocuklarım bana bakıyor,”şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizin 08/05/2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; Davalı … fotokopi genel kredi sözleşmesindeki … adına atılı imzaların kendisine ait olduğunu, imzaya itirazının olmadığını, borca itirazının olduğunu beyan etmekle imza incelemesi ara kararından vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Davalı … ekonomik durumunun iyi olmaması sebebiyle avukat tutamadığını,bu nedenle barodan avukat avukat atanmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 08/05/2018 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereğince;Davalının avukat atanması talebinin HMK 335/1-ç maddesi uyarınca kabulü ile davalı …’ a avukat atanması için Mahkeme kararı ile beraber davalının nufus kaydı da eklenmek sureti ile İstanbul Baro Başkanlığına müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup İstanbul Baro Başkanlığı’nın 28/05/2018 tarihli cevabi yazısı ile davalıya baro tarafından Av. …’ın görevlendirildiği belirtilmiştir.
Davalı … vekili Av. … 05/11/2018 teslim tarihli dosyaya … 7 Noterliği tarafından düzenlenmiş … tarih ve … yevmiye nolu vekaletname ibraz etmiştir.
Davalı vekili duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23/11/2015 tarihinde genel kredi sözleşmesinden kaynaklı toplam: 9.895,97 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlu …’a 26/04/2016 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlunun 27/04/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 08/05/2018 tarihli duruşmasında; Dosya arasında bulunan fotokopi Genel Kredi Sözleşmesindeki davalı … adına atılı imzalar davalı … a gösterilerek Davalı …’dan soruldu: Göstermiş olduğunuz Genel Kredi Sözleşmesindeki … adına atılı imzalar bana aittir, imzaları kabul ediyorum, şirket hissemi devrettiğim için borcu kabul etmiyorum, avukat talebimi yineliyorum, benim emekli maaşım yoktur, kalp hastasıyım, çalışamıyorum, çocuklarım bana bakıyor,”şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizin 08/05/2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; Davalı … fotokopi genel kredi sözleşmesindeki … adına atılı imzaların kendisine ait olduğunu, imzaya itirazının olmadığını, borca itirazının olduğunu beyan etmekle imza incelemesi ara kararından vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 08/05/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 04/06/2018 teslim tarihli raporda özetle; 1-) Davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başladığı,kat ile temerrüt arası anapara ve işlemiş faiz asıl alacağı oluşturduğundan,davacı bankanın davalı kefilden ARTI PARA KREDİSİNDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı, 3.045.15 TL ASIL ALACAKLI olduğunun hesaplandığı, 2-) Takip tarihinden başlamak üzere 3.040.15 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar TALEP DOĞRULTUSUNDA yıllık % 24.24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, 3-) Davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başladığı,kat ile temerrüt arası anapara ve işlemiş faiz asıl alacağı oluşturduğundan,davacı bankanın davalı kefilden … CARD KREDİSİNDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı, 879.17 TL ASIL ALACAKLI olduğunun hesaplandığı, 4-) Takip tarihinden başlamak üzere 879.17 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar TALEP DOĞRULTUSUNDA yıllık % 24.24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, 5-) Davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başladığı,kat ile temerrüt arası anapara ve işlemiş faiz asıl alacağı oluşturduğundan,davacı bankanın davalı kefilden TAKSİTLİ TİCARİ KREDİSİNDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı, 4.898.75 TL ASIL ALACAKLI olduğunun hesaplandığı, 6-) Takip tarihinden başlamak üzere 4.898.75 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar TALEP DOĞRULTUSUNDA yıllık % 12.36 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, SAYIN MAHKEMENİZCE YUKARIDA AÇIKLANAN NEDENLERLE DAVALI KEFİLİN DAVA DIŞI ASIL BORÇLUNUN BORÇLU OLDUĞU TUTARDAN SORUMLU OLDUĞUNA KARAR VERİLMESİ HALİNDE İSE, 1-) Davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başladığı,kat ile temerrüt arası anapara ve işlemiş faiz asıl alacağı oluşturduğundan,davacı bankanın davalı kefilden ARTI PARA KREDİSİNDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı, 3.355.35 TL ALACAKLI olduğunun hesaplandığı, 2-) Takip tarihinden başlamak üzere 3.040.15 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar TALEP DOĞRULTUSUNDA yıllık % 24.24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği,3-) Davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başladığı,kat ile temerrüt arası anapara ve işlemiş faiz asıl alacağı oluşturduğundan,davacı bankanın davalı kefilden … CARD KREDİSİNDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı, 1.215.72TL ALACAKLI olduğunun hesaplandığı, 4-) Takip tarihinden başlamak üzere 879.17 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar TALEP DOĞRULTUSUNDA yıllık % 24.24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, 5-) Davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başladığı,kat ile temerrüt arası anapara ve işlemiş faiz asıl alacağı oluşturduğundan,davacı bankanın davalı kefilden TAKSİTLİ TİCARİ KREDİSİNDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı, 5.219.51 TL ALACAKLI olduğunun hesaplandığı,6 -)Takip tarihinden başlamak üzere 4.898.75 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar TALEP DOĞRULTUSUNDA yıllık % 12.36 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, 3-) Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesi Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığını belirtmiştir.
Yargılama sırasında bilirkişiden alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd.Şti arasında 06.04.2012 tarihinde 200.000.00 TL lık,(EK:1 SÖZLEŞME) GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı iş bu imzalanan sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçluya KMH,… CARD ve TAKSİTLİ TİCARİ KREDİ borçluya kredi kullandırılması nedeniyle ticari bir ilişkinin doğduğu anlaşılmaktadır.
Davalı kefil …’da iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan 200.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu,
Davalı …’ın Genel Kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır. (TBK 586.m./mülga B.K.487madde)
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ,” Kefalet ve Kefillerin Sorumluluğu” başlıklı 17.maddesi,” Bu taahhütnameye dayanılarak acılan bütün hesaplar ve kredilerin Banka’nızca kredili firma namına açılmakla ve kullandırılmakla beraber, söz konusu hesap ve kredilerin içeriğinden ve kapsadığı şart ve taahhütlerin gereklerinden ve bu kredilerle ilgili faiz, vergi ve sair masraflardan bu taahhütnamenin sonunda imzası bulunan bizter müşterek borçlu ve müteselsil kefil şifalıyla aynı zamanda ve ayn ayn da sorumluyuz. ………………..Kefiller birden fazla olduğu takdirde birinin ölümü neticesinde; diğer kefillerin sorumluluğunun borcun tamamı için ayrı ayrı devam ettiğini, Banka’nızca gerekli görüldüğü takdirde vefat eden kefilin kefaletinin bütün hukuki sorumluluklarıyla birlikte tamamen kaldırılmasına muvafakat ettiğimizi, bu işlemlerden dolayı herhangi bir suretle bir talep, defi, zarar ve ziyan talep ve dava hakkımızın bulunmadığını ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluğumuzun aynen devam ettiğini beyan, kabul ve taahhüt ederiz. Borçlar Kanunu’nun 490’ınct maddesi iie tanınan haklardan feragat ettiğimizi ve Banka’nızın alacağı için işlemiş ve işleyecek faizlerin tamamından sorumlu olacağımızı, Borçlar Kanunu’nun 493 ve 494’Uncü maddeleri ile tanınmış otan ve kefaletten kurtulma imkânı veren haktardan feragat etliğimizi ve bu maddelere dayanarak Banka’nıza karşı hiçbir iddia ve istekte bulunmayacağımızı beyan ve kabul ederiz.
Kredi borcunun müşterek borçtu ve müteselsil kefiller tarafından ödenmesi halinde, kredili firmanın gerek asaleten, gerekse kefaleten Banka’nıza olan tüm borçlan tasfiye oluncaya kadar Banka’nızın mevcut teminatlarını elinde tutmaya devam edeceğini, bu konuda herhangi bir itiraz ve talep hakkımızın bulunmadığını müşterek borçlu ve müteselsil kefiller olarak kabul, beyan ve taahhüt ederiz. Banka’nızın, Borçlar Kanunu’nun 502’nci maddesi hükmü gereğipee borçlu {kredili müşteri) ve içimizden herhangi birinin iflasını öğrenmesi halinde keyfiyetten birleri haberdar etmesine gerek olmadığını ve bu kanuni hakkımızdan feragat ettiğimizi bildiririz. Kredi borçlularının iflası veya ölümü sonucunda mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesi halinde, teşekkül edecek iflas masasına, konkordato talebinde, konkordato komiserine, tasfiye memurları olması halinde, bu memurlara müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu olmamız sebebiyle doğmuş ve doğacak haklarımızın kaydını yaptırmayı taahhüt ederiz. Banka’nızın bu konuda yetkisi olmakla beraber, hiçbir sorumluluğunun olmadığını kabul ve beyan ederiz.
İcra ve İflas Kanunu’nun 295’inci maddesindeki hakkımızdan da feragat ettiğimizi ve Banka’nızın borçlu (kredili müşteri) ile ilgili konkordatoya muvafakati halinde tarafımıza herhangi bir ihbarda bulunulmadan da kefalet sorumluluğumuzun aynen devam edeceğini beyan ve taahhüt ederiz.
…………………diğer kefilleri veya mirasçılarını ibra etmesi hallerinde dahi, Borçlar Kanunu’nun 500’üncü maddesi gereğince biz kefillere karşı sorumlu olmayacağınızı, borcumuzun ve kefaletimizin aynen devam edeceğini, müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla beyan, kabul ve taahhüt ederiz……” hükmünde olduğu,
Bir haktan peşinen feragat etmenin yasa ve kamu düzeni ile uyumlu olmadığı düşünülmesine karşın, yüce Yargıtay’ın buna cevaz veren kararları karşısında kefilin (ilgili dönemde mer’i..) B.K’nun 493. ve 494. mad. göre kefaletten kurtulma talebinde bulunamayacağının dahi peşinen kabul ve taahhüt edilmiş olduğu bilinmekle, diğer yandan kefilin İİK 295.m ve B.K 490. ve 502. mad. haklarından feragat ettiklerini peşinen kabul ve taahhüt etmiş olmaları nazara alınarak,
İhtarname; Davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefile … 3.Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek” Bankamızla imzalamış olduğunuz sözleşme/sözleşmeler uyarınca ticari kredili mevduat hesabı ve şirket kredi kartı kredilerine konu borçlarınız 22.09.2015 tarihi itibarıyla kat edilerek muaccel hale gelmiştir.Muaccel hale gelen ve aşağıdaki tabloda ayrıntısı belirtilen anapara, faiz, kur farkı, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam 9.294.57’yi 7 gün içinde ödemenizi,Aksi halde, borçlu/kefil sıfatıyla hakkınızda yasal yollara başvuracağımızı,,” ihtarında bulunduğu.
Tebligat: Dava dışı asıl borçluya taraflar arasında imzalanan sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarnamenin 02.10.2015 tarihinde iade edildiği,
Ancak;Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin” Kanuni İkametgâh, Yetkili Mahkeme ve icra Müdürlüğü” başlıklı 12.maddesi,”İşbu taahhütname hükümlerinin tamamen tatbik ve icrası hususunda aşağıda imzatanmız hizasındaki yerleri kanuni ikametgâh kabul ettiğimizi beyan ve firma adresi hanesindeki adrese yapılacak her türlü ihbar ve tebligatın aynen tarafımıza yapılmış gibi sayılacağını…”hükmü doğrultusunda tebliğ edilmiş sayılacağı,
Temerrüt: Davalı dışı asıl borçlu …TİC.LTD.ŞTİ ‘ne gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin sonunda temerrüdünün (10.11 tatil) 12.10.2015 tarihi itibarı ile gerçekleşmiştir.
Davalı kefile gönderilen ihtarnamenin 02.02. tarihinde İADE edildiği görülmüştür.
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/13110 KARAR NO : 2012/18922 “……………………Davalı,dava konusu genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesinin “gösterilen adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediği” gerekçesi ile tebliğ edilemediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İ.İ.K’nun 4949 sayılı Yasa ile değişik 68/b maddesinin son cümlesi hükmü kredi borçlusu yönünden uygulanabilir ise de kefil bakımından uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca somut olay açısından davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği ve bu nedenle takip tarihine kadar işlemiş faiz istenemeyeceği gözetilmeksizin mahkemece somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”denildiği,
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2010/3336 KARAR NO : 2010/5437
“…..Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda davacı bankaca ibraz edilen faiz genelgesinde belirlenen temerrüt faiz oranı dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır.
Kredi sözleşmesinin anılan madde hükmü gözetilerek temerrüt faizi oranının tespit edilmemesi doğru olmadığı gibi, davalı kefile hesap kat ihtarı tebliğ edilemediğinden temerrüdün takip tarihi itibariyle başlayacağı gözetilmeden kefilin durumunu ağırlaştırıcı sözleşme hükümleri doğrultusunda temerrüt tarihinin tespiti ve takip öncesi işlemiş faiz ile sorumlu tutulması da isabetli değildir.”denildiği,
Davalinin temerrüdünün takip tarihi itibari ile gerçekleşmiş olduğu,
Davalı kefil şirket ortaklığından ayrıldığını beyan etmesine karşın kefaletin sona erdirilmesi ile ilgili davacı bankaya keşide edilen bir ihtarnamenin bulunmadığı,
YHGK’nun 2002/19-866 E, 2002/845 K. ve 23.10.2002 tarihli kararının özeti aşağıda verilmiştir:
“… Karar düzeltme istemi üzerine, yeniden yapılan değerlendirmede ise, şu sonuç ve kanaate varılmıştır:Yukarıda değinildiği ve burada önemine binaen tekrarlanacağı üzere;
Davalı, dava dışı borçlu ile davacı banka arasındaki süresiz kredi sözleşmesinde müteselsil kefil durumunda olup, ortada  cari hesap şeklinde yürüyen bir borç ilişkisi bulunduğundan, kredi borcunun  bir tarihte tamamen ödenmiş olması, kredi sözleşmesini sona erdirmeyeceği için,  bu ödemeden sonra  borçluya yeni bir kredi kullandırılması, yeni bir borç ilişkisi niteliğinde değildir. Dolaysıyla, kefilin başlangıçtaki feragati, bu yeni kredi açısından da  geçerlidir; kefilin sorumluluğu bu yeni kredi açısından da sürecektir. Öte yandan, geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra kefil,  alacaklının onayı olmaksızın kefaletini geri alamaz. Bunun tersinin kabulü, kefalet kavramının özüne aykırı olur. Zira, kredi alacaklısı borçluya kredi vermeyi kabullenirken, borçlu kadar, onun kefilinin ödeme gücüne de güvenerek hareket eder. Kaldı ki, somut olayda yine yukarıda açıklanmış olan durum karşısında, borcun sıfırlanmış olduğundan söz edilmesine de olanak yoktur.  
Açıklanan bu duruma göre, itirazın iptali isteminin bulunduğu icra takibine konu  nakdi kredi borcu ve (sonradan alacağa dönüşmüş olan) teminat mektupları bedelinin blokesi istemi yönünden davalı kefilin kefaleti ve sorumluluğu devam etmektedir.
Sonuç: Davacı (banka) vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, HGK’nun 12.06.2002 gün 2002/19-426 E. 2002/513 sayılı onama kararının kaldırılmasına, temyiz olunan yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.”
Davalı …’ın şirket hisse devri sözleşmesi ile şirket hisselerini Doğan Aydın’a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu firma arasında süreye tabi olmayan, süresiz yukarıda belirlenen genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. İş bu sözleşmede davalı …’ın 200.000,00 TL.sı limitle genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır.
Gerek dava dosyasında ve gerekse incelemeye sunulan belgeler arasında davacının kefaletten vazgeçtiklerine dair bir yazılı beyanlarına rastlanılmamıştır. Ayrıca, davalının beyanlarından, davacı bankaya ortaklıktan ayrıldıklarını ihbar ettikleri, kefaletten vazgeçtiklerine dair yazılı bir beyanda bulunmadıkları anlaşılmıştır. Kefalet akdi ile ortaklık akdinin ayrı akitler olduğu, ortaklıktan ayrılmanın kefaletten ayrılma anlamına gelmediği, kefaletten ayrılma sonucu doğurmayacağı, davacının sözleşmedeki kefaletinin süresiz olduğu, yine imzalanan kredi sözleşmesi ‘Genel Kredi Sözleşmesi’ olup süre içermediği gibi, belirli bir krediye münhasır da değildir.
Bu itibar ile davacının kefaleti kefaletten vazgeçtiklerinin açıkça yazılı olarak beyan edilmediği, bildirilmediği sürece tüm krediler için süresiz olarak geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Davalının; asıl borçlu şirket ortaklığından ayrılmış olması, bu şirkete verdiği kefaleti de kendiliğinden ortadan kaldırmaz. Bunu bankaya bildirmiş olması halinde dahi, kefaletin devam edip etmeyeceği ayrı bir tartışma konusu olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bu konudaki içtihatlarına göre; kefil kefaletten çekilme ile haklarından feragat ettiğine dair hüküm içeren bir sözleşme imzalamış ise, ihtarla kefaletten çekilme isteği dahi olumlu sonuç doğurmayabilmektedir.
Neticeden, davalının kefalet sorumluluğu bulunmadığı itirazı bankacılık uygulamaları ve teknikleri açısından yerinde olmayıp 200.000,00 TL.ye kadar limit içindeki dava dışı asıl borçlu şirkete ait borçlardan sorumlu bulunduğu anlaşılmakla;Davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının … 24 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere :
a) Artı Para kredisinden kaynaklı: 3.040,15 TL asıl alacak yönünden devamına, 3.040,15 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yıllık %24,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
B) … Kart Kredisinden kaynaklı: 879,17 TL asıl alacak yönünden devamına, 879,17 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yıllık %24,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
C)Taksitli Ticari Krediden Kaynaklı; 4.898,75 TL asıl alacak yönünden devamına, 4.898,75 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yıllık %12,36 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Kabul Edilen 8.818,07 TL alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince hesaplanan 602,36 TL harçtan peşin alınan 169,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 433,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 169,00 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.1800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … vekili tarafından dosyaya vekaletname ibraz edildiğinden ve davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 1.077,90 TL (AAÜT 13/2 Maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam 887,10 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 790,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.06/11/2018

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
29,20 TL Harç Masrafı
650,00 TL Bilirkişi Ücreti
207,90 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 887,10 TL