Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1175 E. 2018/756 K. 11.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1175 Esas
KARAR NO : 2018/756

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2016
KARAR TARİHİ : 11/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …Ş.ile davalı şirket … Tic. Ltd. Şti.arasında imzalanan 17.02.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereği davalı şirkete ticari kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, diğer davalı …’nun ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine … 1.Noterliğinden … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, talep edilen borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine ise borçlular aleyhine … 32.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi ile icra takibine geçildiğini, davalıların takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu, bu nedenle davalıların itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı bankadan kullandığı kredi borcu ödemelerini yaptığını, davacının aldığı ödemeleri fahiş uyguladığı faizlerden mahsup ederek borcu ödenmemiş hale getirdiğini, uygulanan faiz oranlarının yasal mevzuata aykırı olarak uygulandığını, müvekkili şirketin davacıya yaptığı ödemelerin faiz içinde eritilip anaparadan düşürülmemesi durumunun ise kayıtlarda açıkça görüneceğini, takibe yaptıkları itirazlarında haklı olduklarını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 32.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme örneği, ihtarname, bankacı bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, … Tic. Ltd. Şti ile davacı banka arasında imzalanan …’nun kefil olduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacı bankanın davalılardan alacağının olup olmadığı, alacağı var ise miktarı hususlarındadır.
İlgili … 32.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 19/10/2016 tarihinde 9.617,89 TL asıl alacak, 500,66 TL işlemiş faiz, 341,29 TL ihtar gideri, 25,03 TL BSMV olmak üzere toplam 10.484,87 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren %100 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği, davalılar vekilinin 31/10/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile, müvekkilinin davacı bankadan kullandığı kredi borcu ödemelerini yaptığını, davacının aldığı ödemeleri fahiş uyguladığı faizlerden mahsup ederek borcu ödenmemiş hale getirdiğini, uygulanan faiz oranlarının yasal mevzuata aykırı olarak uygulandığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın … Şubesi ile davalı … Makine Tarım San.ve Tic.Ltd.Şti. arasında davalı …’nun müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davalı/kefilin 200.000,00 TL kefalet limiti dahilinde Genel Kredi Sözleşmesi Kefil İmza Sayfasında müşterek borçlu ve müteselsil kefalet imzasının mevcut olduğu, Genel Kredi Sözleşmesi, 11.01.2011 tarihinde kabul edilip, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Kefalet ile ilgili 583. maddesindeki, “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz.kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalete sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır” hükmüne uygun düzenlendiği anlaşılmış, Sözleşmenin Delil Anlaşması başlıklı 27. maddesi, “Taraflar, Banka ile Müşteri borçlu taraf arasında kullanılan kredi miktarı, ödemeler, faiz ve faiz oranları, muacceliyet ve temerrüt faiz oranı gibi krediye ilişkin konularda çıkan uyuşmazlıklarda Bankanın defter, kayıt ve belgelerinin HMK 193 gereği yazılı delil anlaşması niteliğinde olduğunu, kabul eder.” hükmü uyarınca, davacı banka vekili tarafından ibraz edilen kayıtlar esas alınmıştır.
Davacı banka, davalılara … 1.Noterliği’nin … tarih ve … nolu ihtarnamesi ile, “…Şubemiz kredili müşterisi ile Bankamız arasında imzalanan Taahhütname gereğince kredi kullandırıldığı, ticari kredili mevduat hesabı kredisinden 9.617,89 TL borcu 24 saat içinde ödenmesini aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı,’’ ihtarında bulunmuştur. İhtarname davalıya 05.10.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dosya bankacı bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 27/03/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı bankanın, davalılardan tüzel kredili mevduat hesabından dolayı 19.10.2016 takip tarihi itibariyle 9.617,89 TL asıl alacak, 378,87 TL işlemiş faiz, 18,94 TL faizin %5 gider vergisi, 341,29 TL ihtar masrafı olmak üzere 10.356,99 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarına %100 nispetinde temerrüt faizi ile bunun %5 i gider vergisinin istenebileceğini beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, ispat yükü davacı banka üzerindedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 27. maddesi ile müşterinin banka ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda banka defter ve belgelerindeki kayıtlarının delil olacağını, bunlara itiraz etmeyeceğini kabul edeceği düzenlenmiş olup davacı banka kayıtları ile alacağın varlığı tespit edilmiş, davalı borçlular vekili icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde faiz oranlarına itiraz etmiş ise de bu itirazını kanıtlayamamıştır. TBK kapsamında öngörülen temerrüt faizine ilişkin emredici hüküm davacı bankanın sözleşmeye dayalı temerrüt faizi istemine aykırılık oluşturmadığından sözleşmeye göre belirlenen temerrüt faizi esas alınmış, davacı bankanın temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek ticari kredi faiz oranı %50 olup bunun sözleşmeye göre %100’ünü talep etme yetkisi olup bunun davacı talebi ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı bankaca, davalı borçlu şirkete sözleşmeye istinaden davacı bankanın … Sanayi Şubesinden kullandırılan kredi ile davalı borçlu şirket ile davacı banka arasında borç ilişkisinin doğduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin kefalet maddesine göre davalı kefil …’nun da TBK 589 vd maddeleri gereğince sorumluluğunun doğduğu anlaşılmış, bilirkişi raporu çerçevesinde, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalılar tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 9.617,89 TL asıl alacak, 378,87 TL işlemiş faiz, 18,94 TL faizin %5 gider vergisi ve 341,29 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 10.356,99 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle toplam alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalılar tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 9.617,89 TL asıl alacak, 378,87 TL işlemiş faiz, 18,94 TL faizin %5 gider vergisi ve 341,29 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 10.356,99 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, toplam alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 707,48 TL ilam harcından peşin yatırılan 179,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 528,42 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 179,06 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 127,88 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 138,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 767,20 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 757,84 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/06/2018

Katip …

Hakim …