Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1163 E. 2018/810 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1163 Esas
KARAR NO : 2018/810

DAVA : İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yemek kartı hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalı ile aralarında düzenlenen … satış sözleşmesi gereğince müvekkili şirketçe düzenlenen yemek kartlarının davalı şirketin kullanımına verildiğini, davalı şirketçe düzenlenen 09.08.2016 tarihli yazıda davalı adına sipariş verme yetkilisinin Murat Kartal olarak belirtildiğini, yetkilinin online olarak sistem üzerinden işlemleri yapılacağının kararlaştırıldığını, yetkili tarafından 31.08.2016 tarihinde Eylül yüklemelerinin yapıldığını, davalı şirketçe kredi yüklenen setcardların kullanımına ilişkin 3 adet setcard detay ekstresi sunulduğunu, Eylül ayı hizmet faturası olarak 01.09.2016 tarihinde E-Fatura düzenlendiğini, sistem üzerinden davalı şirkete ulaştırdığını, faturanın davalı şirkete 01.09.2016 günü saat 16:17:38’de ulaştırıldığını, fatura bedelinin ödenemeyeceğinden borçlu şirket aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek davalı şirketin icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takip konusu alacağın %20’si üzerinden icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
… 27.1cra Müdürlüğü … E . sayılı dosyası, … Satış Sözleşmesi, e-fatura, ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan taraflar arasındaki … Satış Sözleşmesi çerçevesinde davacı tarafından davalıya sağlanan hizmet nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından içlerinde davalının da bulunduğu borçlular aleyhine 01/09/2016 tarihli e-faturaya dayanılarak 19.10.2016 tarihinde 37.017,19 asıl alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin borçluya 21.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin 24.10.2016 havale tarihli dilekçesi ile, borcu ve ferilerini kabul etmeyerek alacaklı görünene böyle bir borçlarının bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, dava, 01.12.2016 tarihinde açılmış olup itirazın tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından İİK 67. maddesindeki 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerinde açıldığı davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya bilirkişi Mali Müşavir …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 06/04/2018 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasında … Satış sözleşmesinin bulunduğunu, 2352 seri numaralı olduğunu, davalı şirket kaşe ve imzasının bulunduğunu, personel sayısının 150 olduğunu, davalı şirket yetkilisinin … olarak belirlendiğini, mail adresinin “… olduğunu, 09.08.2016 tarihli ilk sipariş formunda siparişlerin online sistem üzerinden yapılacağının davalı şirket tarafından imza edildiğini, 5 sayfalık l59 kişiye ait …’a Eylül 2016 kredi yüklemelerinin yapıldığını, 3 farklı …’a ait işlem hareketlerine ait dökümlerin bulunduğunu, buna göre davalı şirket personelin kullanımlarının bulunduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen 01.09.2016 tarih … numara ile “Eylül ayı Yemek Kartı Yükleme Bedeli” açıklaması ile E-faturanın bulunduğunu, mail raporuna göre E-faturanın davalı şirkete 01.09.2016 tarihinde saat 16:17 da ulaştırıldığının anlaşıldığını, davacı şirketin 2016 yılı davalıya ait cari hesap hareketlerine göre davacının davalıdan kdv dahil 37.017,19TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin Maliye Bakanlığı’na bildirdiği Form Bs’de davalı şirket adına düzenlenen faturanın KDV hariç 34.275.-TL olarak beyan edildiğini, davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeye göre ticari ilişki olduğunu, davacı şirketin yemek kartı hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalı ile aralarında yapılan “… Satış Sözleşmesi” ne göre davalı şirketin personeline yemek kartı düzenleneceğinin imza altına alındığını, siparişlerin online sistem üzerinden verileceğinin kabul edildiğini, bununla ilgili davalı şirket yetkilisinin İnsan Kaynaklan departmanından …’ın yetkili olduğunun ifade edildiğinin davalı imzalı yazıdan anlaşıldığını, davacı delilleri arasında yer alan yemek kartları listesinden 159 kişiye ait karta 260.-TL ile 300.-TL arasında limitler tanımlandığını, bunlardan üçüne ait hareketlerden kartların kullanıldığına bunun da hizmetin davalı tarafından alındığına dair emsal oluşturduğunu, kart yüklemeleri bedeli için hizmet bedeli faturası olarak 01.09.2016 tarihli E-faturanın davalı adına düzenlendiğini, mail raporuna göre davalı tarafından faturanın teslim alındığını, dosya kapsamında davalı şirkete Tebliğ Kanununa 35.maddesine göre tebligat yapılmasına rağmen dosya kapsamında karşı beyanların bulunmadığından faturanın tebliğ edilmiş olmasına rağmen TTK Madde 21′ e göre itirazda bulunulmadığını, dava konusu fatura içeriği hizmetin davalı tarafından almadığı anlaşılmasına rağmen dosyada davalıya ait beyanların bulunmaması sebebiyle fatura içeriği yemek kartlarının 159 davalı personeli için tanımlandığından dava konusu Eylül 2016 döneminde davalı şirket çalışan sayısının … Sosyal Güvenlik Merkezinden sorulabileceğini, gelen cevaba göre bu sayının teyit edilebileceğini, diğer taraftan, … Vergi Dairesinden … vergi sicil numarası ile kayıtlı davalı şirketin Eylül 2016 yılı Form Ba bildiriminin istenebileceğini, gelen cevap ile hizmetin davalı tarafından alındığının teyit edilmiş olacağını beyan etmiş, … Sosyal Güvenlik Merkezinden davalı şirket çalışan sayısı sorularak teyit edilmiş, … Vergi Dairesinden Form Ba bildirimi istenerek hizmetin davalı tarafından alındığını teyit edilmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı icra dosyasına borçlu olmadığı itirazında bulunmakla birlikte ne sebeple borca itiraz ettiğini açıklamamıştır, fatura ile ilgili hizmetin yerine getirilmediğine ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığından fatura içeriğini kabul ettiği sonucuna varılmıştır, ayrıca davalı şirketin Eylül 2016 yılı Form Ba bildirimi ile de hizmetin davalı tarafından alındığını teyit edilmiştir. Davalı davaya cevap vermediği ve delil bildirmediği gibi, ödeme belgesi de sunmamıştır. İspat yükü üzerinde olan davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, bilirkişi incelemesi sonucu davacının defterleri ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacının alacağının varlığı tespit edilmiş olup davacı tarafça asıl alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davacının takip tarihi itibari ile davalıdan söz konusu fatura bedeli olan 37.017,19 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davanın kabulü ile, davalı tarafından … 27. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 27. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.528,64 TL ilam harcından peşin yatırılan 447,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.081,56 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.421,89 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 447,08 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 107,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.183,28 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2018

Katip …

Hakim …