Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1021 E. 2018/728 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1021 Esas
KARAR NO : 2018/728

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/08/2012
KARAR TARİHİ : 04/06/2018

İstanbul 11 Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/257 esas numarası ile açılan ve bu mahkemece verilen görevsizlik kararı neticesinde mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun bankadan maaşına ilişkin olarak belli aylarda maaş avansı çektiğini ancak, müvekkil bankaya ödeme yapmadığını, borçluya 30/09/2011 tarihinde ihtarname çekildiğini, buna rağmen borcunu ödemediğini, bunun üzerine borçlu aleyhine 06/03/2012 tarihinde icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra ödeme emrini tebliğ aldığını ve takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, iş bu sebepler ve sunmuş oldukları deliller çerçevesinde davanın kabulünü, icra takibine haksız yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalıya %40′ tan az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 28/05/2014 tarihinde 2013/49 E, 2014/51 K. sayılı kararı ile “…Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının … 37. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında yaptığı itirazının 2.391,47 TL asıl alacak, 141,69 TL işlemiş faiz, 104 TL noter masrafı olmak üzere toplam 2.637,16 TL alacak yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %13,5 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, haksız olarak itiraz edilen asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” karar verilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6340 Esas, 2016/10227 Karar sayılı 07/06/2016 tarihli ilamı ile “…Davacı bankanın dava dilekçesi ekinde sunduğu delil içeriğinden ve ihtarnameden alacağının “maaş avans kredisi” olduğunu bildirdiği görülmektedir. Bu durumda, öncelikle banka kayıtları yerinde incelenerek kullandırılan kredinin niteliği (ticari veya tüketici veya banka kartı) belirlenerek, inceleme yapılıp, alınacak denetime elverişli rapora göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile düzenlenen ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına kara verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyularak mahkememizce yargılamaya devam edilmiş, davalı mahkememizin 04/06/2018 tarihli duruşmasında, icra dosyasına yöneltmiş olduğu itirazından vazgeçtiğini, icra dosyasında takibe konu edilen borcu ödediğini beyan etmiştir.
Dava açıldıktan sonra yargılamanın devam eden aşamasında davalının icra dosyasına yaptığı itirazından vazgeçerek borcunu ödemesi karşısında davanın konusuz kaldığı anlaşılmış olup davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve davacı lehine vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Dava konusuz kalmış olmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti, 231,25 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 631,25 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/06/2018

Katip

Hakim