Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/967 E. 2018/720 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/412 Esas
KARAR NO : 2018/767

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/04/2015
KARAR TARİHİ : 19/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 10.03.2012 tarihli Su Satışı için Bayilik Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin 3.a.1-2-3 maddeleri gereği davalı Bayinin, müvekkili şirketin markasından başka su satamayacağını kabul ve taahhüt ettiğini, yine aynı sözleşmenin 4.c maddesine göre; sözleşmenin ihlali halinde Bayi’nin müvekkili şirkete 10.000,00 Euro karşılığı cezai şart ödeyeceğinin kabul edildiğini, davalının 2013 yılı başından itibaren müvekkili şirketten sipariş ettiği damacana su miktarının hızlı ve dikkat çekici bir şekilde düştüğünü, durumdan şüphelenen müvekkili şirket yetkililerinin davalı işyerinde yaptıkları tespitte davalının dava dışı ….Ltd.Şti şirketine ait “…” ve …Tic.A.Ş. şirketine ait “…” markalı suları da sattığını, hatta bu markalara ait suları işyerinin vitrinine koyduğunu tespit ettiğini ve fotoğraflarını çektiğini, yapılan araştırmada davalının aynı işyerinde eşi … adına ticari kayıt yaptırdığı ve … ve … Su suları ile bu şekilde anlaşma imzaladığının öğrenildiğini, davalının aynı işyerinde müvekkiline ait su markasının yanında sözleşmeye aykırı olarak başka bir marka suyu sattığının anlaşıldığını, su satışlarının neredeyse iki katına çıktığı yaz döneminde dahi müvekkilinden sipariş ettiği su adedinin kış dönemine göre 5 kat azaldığını, hem müvekkilinin ürününün piyasa kaybetmesine hem de müvekkilinin zarar etmesine sebep olduğunu, sözleşmede belirlenen 10.000 Euro’nun dava tarihi itibariyle değeri olan 27.925 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, fazlaya ilişkin ve bayilik sözleşmesinden doğan diğer hakları ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 Euro karşılığı olarak 27.925,00 TL cezai şartın 03.07.2013 (ihtarname tarihi) tarihinden beri ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine ve yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizin 07/07/2017 tarihli duruşmasına katılan davalı beyanında; ” ..Benim başka marka su sattığım dükkan eşim adına kayıtlıdır, daha doğrusu her 2 dükkan da eşim adına kayıtlıdır. Ben sadece kefil olarak imza attım. Ben zaten kendilerine de söyledim, sizin suyu bırakmayacağım, ancak başka marka su satmaya devam edeceğimi de söyledim. Bu dükkanları eşimle beraber işletiyoruz, dükkanda beraber duruyoruz, ben sözleşmeyi kefil olarak imzaladım.Sözleşmedeki Bayi … ismi altındaki imza bana aittir, asıl sözleşmeyi eşim imzaladı, bayilik sözleşmesinin devamı niteliğindeki sözleşmeyi ben imzaladım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 07/07/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 26/03/2018 teslim tarihli raporda özetle;a) Davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdikleri süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davalının İşletme Defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, b) Her ne kadar bayi adresinde davalı, başka marka su satıyor ise de, bu durum zaten 10.03.2012 tarihli bayilik sözleşmesinin kuruluşu öncesinden beri mevcut bulunduğundan ve adreste davalının eşi tarafından başka firmaların ürünü pazarlanmakta olup, davacının bunu bilmediği düşünülemeyeceğinden, davalının 10.03.2012 tarihli bayilik sözleşmesine aykırılığının bulunmadığı, durumu bile bile bayilik sözleşmesi kuran davacının evvelki bilgisi ile çelişkili talebine itibar edilemeyeceği, davacı tarafından sözleşmenin haklı olarak fesih edilmediği, cezai şart alacak şartlarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 18/05/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Dosya kapsamı itibari ile davacı vekilinin başka bir bilirkişiden yeni bir rapor alınması veya önceki bilirkişilerden ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava sözleşmeye aykırı davranış sebebiyle cezai şart alacak davasıdır.
Davacı … Ltd. Şti. ile davalı … arasında 10.03.2012 bayilik başlama tarihli
“ … SU BAYİLİK SÖZLEŞMESİ” düzenlenmiştir. (Bayi … … Su). Davalı bayiin adresi sözleşmenin girişinde “…” olarak belirtilmektedir. Davalı …’ın sözleşmeyi bayi sıfatıyla imzaladığı görülmektedir.
Sözleşmenin İlgili Maddeleri:
3. Tarafların Hak ve Yükümlülükleri :
a.Bayiin hak ve yükümlülükleri:
(1). Bayi, sözleşme konusu suyu sadece Sedef Gıda’dan temin edecektir.
(2). Bayi, … Gıda’nın yazılı onayını almadan, bayilik bölgesi içinde veya bayilik bölgesi dışında sözleşme konusu olan … Su dışında başka bir su satamaz, başka bir marka su ile ortaklık yapamaz.
4.Teminat :
b. .. Gıda, bayinin iş bu sözleşmenin herhangi bir maddesini ihlal etmesi durumunda, bayi tarafından verilen teminatı hiçbir- dava veya ihtara gerek kalmaksızın, … Gıda alacakları karşılığında veya cezai şart olarak tahsile yetkilidir.
c. Bayi sözleşmeyi ihlal nedeni ile … Gıda’mn alacaklarına karşılık veya cezai şart olarak … Gıda’ya vermiş olduğu 10.000 EURO, … Gıda’ya ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
5. Fesih:
a. … Gıda, bayinin iş bu sözleşmenin herhangi bir maddesini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeyi bildirimsiz olarak fesih etmeye, bayi tarafından verilen teminatı nakde çevirmeye, alacakları karşılığında veya cezai şart olarak tahsile yetkilidir.
6. Sözleşmenin Süresi – Sona Ermesi:
a. Sözleşmenin başlangıç tarihi 10 / 3/ 2012 tarihi olup, süresi 3 (üç) yıldır.
Sözleşmenin Feshi
Davacı …, davalı … … 40. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamede; “ 2) Ancak gerek müşterilerinizle yapılan ve kayıt altına alınan görüşmelerde ve gerekse de 28.06.2013 tarihinde dağıtım aracınızda kamera vasıtasıyla yapılan çekimde bir şirkete ait … Su Markalı su dağıtımı ve satışı yaptığınız tespit edilmiştir. Akdedilen Bayilik Sözleşmesine aykırı davranışınız sebebiyle 10.03.2012 tarihli Bayilik Sözleşmesini feshediyoruz. Sözleşmenin feshinin haksız ve hukuksuz davranışınıza dayanması sebebiyle cezai şart karşılığı olarak tanzim edilen 10.000.- Euro’ luk bononun derhal ödenmesini..” ihtar etmiştir. İhtarname dava dışı …’a 05/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı …, davacı şirkete … 40. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamede; “ Müvekkile ait araç ile başka marka su (… SU) taşındığı ve satışının yapıldığı belirtilmiş ise de bunu kabul etmemekteyiz. Müvekkil tarafından başka marka su satılmamaktadır. İhtarnamenizde belirttiğiniz görüntülerin yasal delil olmaması ve hukuken de hiçbir geçerliliği bulunmaması nedeniyle, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, söz konusu görüntülerin tarafımıza gönderilmesi halinde, söz konusu durumun açıklanma imkanı mümkün olacaktır. İş bu nedenle öncelikle tarafınızda bulunduğu iddia edilen görüntülerin ve kayıtların tarafımıza gönderilmesini talep etmekteyiz. Tarafınızdan gönderilen ihtarname ile, yukarıda belirtilen ve müvekkil tarafından asla ve asla kabul edilmeyen gerçeğe aykırı ve soyut iddialar nedeniyle 10.03.2012 tarihli bayilik sözleşmesi HAKSIZ VE SOZLEŞMEYE AYKIRI OLARAK TEK TARAFLI feshedilmiştir. Bu nedenle ihtarnamenizdeki hiçbir talebinizi kabul etmemekteyiz .İş bu nedenle tarafınıza teminat olarak verilmiş olan müvekkile ait 10.000 Euro’luk senedin tarafımıza iadesini talep etmekteyiz . Aksi halde bunun için yasal yollara başvuracağımızı ihtaren ve ihbaren bildiririz….” ihtarında bulunmuştur.
Davacı şirket, davalı … ile 10.03.2012 tarihinde Bayilik Sözleşmesi düzenlemiştir.
Ancak,davacı şirket ile davalı … arasında ticari ilişki olmamıştır.
Sözleşmede Bayi adresi, … yazmaktadır.
Davalı …’ın dosyadaki belgeler içerisinde vergi mükellefi olup olmadığına ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Ancak, davalının 07/07/2017 tarihli duruşmadaki beyanından vergi mükellefi olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket, dava dışı davalının eşi …’a damacana su satmış ve fatura etmiştir. Yani ticari ilişki dava dışı … ile olmuştur.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün göndermiş olduğu … tarih ve … sayılı yazı ve ekindeki Yoklama Fişinden, dava dışı …’ın işe başlama tarihi 22.06.2011 ve iş adresi … olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizin 07/07/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 26/03/2018 teslim tarihli raporda özetle;a) Davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdikleri süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davalının İşletme Defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, b) Her ne kadar bayi adresinde davalı, başka marka su satıyor ise de, bu durum zaten 10.03.2012 tarihli bayilik sözleşmesinin kuruluşu öncesinden beri mevcut bulunduğundan ve adreste davalının eşi tarafından başka firmaların ürünü pazarlanmakta olup, davacının bunu bilmediği düşünülemeyeceğinden, davalının 10.03.2012 tarihli bayilik sözleşmesine aykırılığının bulunmadığı, durumu bile bile bayilik sözleşmesi kuran davacının evvelki bilgisi ile çelişkili talebine itibar edilemeyeceği, davacı tarafından sözleşmenin haklı olarak fesih edilmediği, cezai şart alacak şartlarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Davacı şirket ile dava dışı … arasındaki ticari ilişki de 12.07.2011 – 27.06.2013 tarihleri arasında olmuştur. Halbuki davaya konu edilen Bayilik Sözleşmesi 10.03.2012 tarihinde yani dava dışı … ile ticari ilişkinin başlangıcından daha sonra imzalanmıştır. Davalının ve dava dışı …’ın adresi aynıdır. Dava dışı …’ın İşletme Defterleri bilirkişi marifetiyle incelendiğinde, 2011 yılında 715,01 TL tutarında … Su ve 1.404 TL tutarında … Su markalı ürünler satın almış olduğu, 2012 yılında 730,51 TL tutarında … Su, 2.367,19 TL tutarında … Su ve 12.322,78 TL tutarında … Su markalı ürünler satın almış olduğu görülmektedir. Diğer deyişle davacının davalı ile sözleşme imzaladığı tarihte, sözleşmede davalı bayi adresi olarak yazılı adreste dava dışı …’ın zaten belli bir süredir başka firmaların ürünlerini bulundurduğu ve pazarladığı anlaşılmaktadır; basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının, davalı ile bayilik sözleşmesi imzaladığı tarihte davalı bayiin adresinde zaten bir süredir başka firmaların ürünlerinin mevcut bulunduğunu ve pazarlandığını bilmemesi söz konusu olamaz. Davacı taraf bayiin adresinde dava konusu bayilik sözleşmesinin kurulmasından önce başka firmaların ürünlerinin bulundurulup pazarlandığını bile bile dava konusu sözleşmeyi akdetmiştir; bir süre sonra bayiin işyerinde başka firmaların ürününün pazarlandığı iddiası ile sözleşmenin ihlal edildiğini ileri süremez. Böyle bir davranış TMK’nun 2.maddesine aykırılık oluşturur ve tüm dosya kapsamına göre davacının istenebilir bir alacağının olmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla;davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 476,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 440,99 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 19/06/2018

Katip …

Hakim …