Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/963 E. 2020/688 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/963 Esas
KARAR NO : 2020/688

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2015
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ile davalılar arasında 11.09.2014 tarihinde Hissedarlar Sözleşmesinin imzalandığını, sigorta hizmetleri konusunda işbirliği yapılması konusunda anlaşıldığını, Kendisi ve davalı …’ın B grubu, diğer davalıların ise A grubu pay sahibi olduğunu, taraflar arasındaki işbölümünün sözleşme ile belirlendiğini, müvekkilinin kapanış işlemleri gereği olan P1 ödemesi olan 37.500 USD tutarında ödeme yaptığını, müvekkilinin sözleşme ile kendisine getirilen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalıların sözleşme uyarınca yerine getirmeleri gereken edimleri yerine getirmediklerini, sözleşmede öngörülen kurulacak sektörel şirkete sağlanması gereken satış ve pazarlama desteğinin A gurubu hissedarlar tarafından yerine getirilmediğini, sözleşme uyarınca vaad edilen sermaye artırımlarının gerçekleşmesi durumunda kendi payının da değer kazanacağını, bu gerçekleşmediği için söz konusu kazançtan mahrum kaldığını, davalıların özel belgede sahtecilik yaparak müvekkili aleyhine kararlar aldıklarını, sahte evrak ile sermaye artırımı kararı alıp rekabet etmeme hükümlerine aykırı davranışlar sergilediklerini ileri sürerek davalıların imzalamış olduğu 11.09.2014 tarihli Hissedarlar Sözleşmesine aykırı davranışları sebebiyle ortaya çıkan müspet zararın temerrüt faizi ile birlikte tazminine, ayrıca tüm davalıların rekabet etmeme yasağına aykırı davranışları sebebiyle uğramış oldukları zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf, A grubu hissedarların sözleşme kapsamında üzerlerine düşen ana edim ve taahhütleri yerine getirdiklerini, sermaye artırımı için başvuruların yapıldığını, davacının P1 ödemesini yerine getirmesine karşılık, sözleşmede taahhüt ettiği emek koyma borcunu yerine getirmediğini, iddia konusu imza sahteciliğine ihtiyaç duyulmaksızın yönetim kurulu kararının alınabileceğini, davacının zarar vermek amacıyla farklı hukuki girişimlerde bulunduğunu, bu girişimler sebebiyle şirketin zarara uğradığını, davacının şirket faaliyetlerine katılmaması ve kötü niyetli tutumu sebebiyle … A.Ş.’nin faaliyetlerinin sona ermesine neden olduğunu, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca davacının tazminat davası açma hakkının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 22. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, taraflar arasındaki hissedarlık sözleşmesi, ihtarname, tanık beyanları, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 11/09/2014 tarihli hissedarlık sözleşmesi kapsamında tarafların üzerlerine düşen yükümlülüklerini tam olarak yerine getirip getirmedikleri, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesi kapsamında sözleşmenin kendiliğinden sona erip ermediği ve davacının davalılardan sözleşme nedeni ile müspet zarar talep edip edemeyeceği hususlarındadır.
İlgili … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, dava dışı … Sigorta A.Ş tarafından işbu davanın davalıları aleyhine 15/05/2019 tarihinde 04/05/2015 tarihli acentelik sözleşmesinden kaynaklanan 5.366.111,92 TL asıl alacak, 331.008,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.697.120,17 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emirlerinin davalılara tebliğ edildiği, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının … tarihinde gönderdiği … yevmiye numaralı ihtarname kapsamında belirtilen edimlerin, davalılar tarafından yerine getirilmediğini iddia ettiği, ihtarnamede, kendisinin P1 ödemesi olan 37.500USD tutarında ödemeyi yaptığını ancak sözleşmenin 4.7 maddesinde yer alan A grubu hissedarlara yönelik sermaye artırım yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, 2.1 maddesi gereği vaat edilen payların kendilerine verilmediğini, 2.1.1 maddesinde öngörülen adımların atılmadığını, 4.7 ve 4.8 maddelerinde belirtilen adımların A grubu hissedarlar tarafından atılmadığını, 19. maddesinde getirilen rekabet yasağına diğer hissedarların aykırı davranıldığı iddia ederek 15. maddesi uyarınca oluşan zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflarca tanık deliline dayanıldığından tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanığı …: Ben … bağımsız olarak mali müşavirliğini … bey mükellefim olduğundan dolayı ben onunla görüşürdüm, davalılar ile ise bir kes karşılaştım, … firması problemli bir firmaydı, Bu firma ile …bey ilgileniyordu, … Bey, bu firmanın ortaklarından biridir, ben … firması ile bir mali müşavirlik sözleşmesi imzaladım, bu sözleşmeyi … Bey dışında imzalayan başka kimse olmadı, … firmasının defterlerini …’e verdim, ben mali müşavirlik sözleşmesini … firmasının borcu olduğundan dolayı tek taraflı olarak feshetmiştim, demiştir.
Davacı tanığı …: … AŞ ‘nin 27/01/2015 tarihinde saat 14:00’teki Genel Kurul Toplantısına katıldım, taraflar arasındaki hissedarlık sözleşmesi ile ilgili bilgim yoktur, biz bakanlık temsilcisi olarak Anonim Şirketlerinin toplantılarında bu şekilde görevlendiriliriz, tescil süresinden bizim bir bilgimiz olmaz, Bakanlık Temsilcisi Yönetmeliğinin toplantı sonucu yapılacak işlemler Md.29’da belirtildiği üzere toplantıda düzenlenen tutanak ve belgeleri alır il müdürlüğümüze teslim ederiz, üzerinden zaman geçtiği için herhangi bir usulsüzlük olup olmadığını hatırlamıyorum, demiştir.
Davacı tanığı …: … A.Ş ‘nin kuruluşu sırasında … benden danışmanlık istedi, ücret karşılığı olarak değil, amatörce böyle bir yardım talep etti, iş modeli ile ilgili öneride bulundum, bir asistan şirketi kurmasını önerdim, satmak istediği ürünün yurtdışından sağlanacak resüransı için destek yardımında bulundum, … reasürans için destek isteyerek destek yardımında bulundum, önerdiğim modelin ne kadar kazançlı olduğunu da gördüm, … ve …’in başından itibaren zarara uğradığını görüyorum, bu zararın neden kaynaklandığı ve ne kadar olduğu konusunda nihai bilgiyi bu işin satışını yapan … sigorta bildirebilir, normal bir çalışma olsa idi 3-4 milyon TL ya da daha fazla kar olabilirdi, demiştir.
Davalı … Tanığı … beyanında: Ben sözleşmenin taraflarından biri olan, …’ın ortaklarından biriyim, aynı zamanda … A.Ş.’nin de ortaklarından biriyim, hasar yönetimi ile ilgili olarak … , …. ile … bir şirket kurmuşlar, bu şirketin poliçe satma ile ilgisi yoktur, sadece hukuki süreçlerle ve onun alt yapısını hazırlamakla ilgilidir, sözleşmede taahhütde bulunduğu kişilere ve şirketelere … yaklaşık 40-50 bin dolar para verdi, diğer ortak … bey gelmeyince … başedemedi ve bu işlerle uğraşma imkanları kalmadı. … belirli seminerler yaptı ve bunlara bağlı olarak masraf da yaptı, seminerlere hoca getiriyordu, bu seminerler personel eğitimi için yapılıyordu, demiştir.
Davalı … Tanığı … (…): …, … …, …. bey, … arasında düzenlenen sözleşmeden ve ortaklıktan haberim vardır, …’ın ofisinde 2015’in Mayıs ayından itibaren çalışmaya başladım, … ofisinde … bey pek fazla bulunmazdı, emeğini …’e harcadığını biliyorum, oradaki hukuki süreçlerle ilgili, eğitimler yapılması gereken işler ile ilgileniyordu, masraf da yaptığını biliyorum, ayrıcı hasar yönetimi ile ilgili personele eğitimler verilmesi işleri yaptı, bir sistem oluşturarak prosödürün nasıl işleyeceğini birebir öğretti, çalışanların nasıl davranması, telefonu dahi nasıl açmalarını gerektiği birebir anlattığını biliyorum, kendi büromuzdaki şehir dışındaki avukatların duruşmalara katılım sağlaması ya da icra da yapılacak işler hususlarında oluşturduğu sistemi … de de uyguladı,benim bu konulardaki bilgim görgüye dayalıdır, ayrıca bizde zaman zaman bu çalışmaları, destekleyici yardımlarda bulunduk, demiştir.
Davalı … Tanığı …: … Bey’in ortak olduğu …, … ile oluşturduğu ortaklık 2014 yılındı kuruldu, … bey kendi ofisine çok az geliyordu, belirtiğim ortaklıkta bir fiil çalışıyordu, orada personel alımları ile birebir ilgiliniyordu, eğitimler veriyordu, aynı zamanda finansal destek sağlıyordu, eğitimler hasar yönetimi ile ilgiliydi, ben … bürosunda muhasebeci olarak çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum, …’e … tarafından 70 bin dolar ve 60 bin TL ödeme yapılmıştır, bunun yanında hiçbir şekilde …’ a herhangi bir gelir olmadı, … beyin … destek sağladığı dönemde kendi avukatlık bürosunda ekonomik anlamda düşüş oldu, durgunluk yaşadık, … şirketler grubu için … yaklaşık bir buçuk sene büyük efor sarfetti, bizlerde ekonomik olarak hemde fiili olarak büyük emek ve para sarfettik,bu şirketler grubuna bütün eforunu sarfettiği için … hukuk bürosu ilk başladığı durumunda olamadı, büronun işleri bozuldu, herhangi bir gelir elde etmedi, demiştir.
Tanıklar dinlendikten ve deliller toplandıktan sonra taraflar arasında imzalanan 11.09.2014 tarihli hissedarlık sözleşmesi kapsamında tarafların üzerlerine düşen yükümlülükleri tam olarak yerine getirip getirmedikleri, sözleşmenin 3.maddesi kapsamında sözleşmenin kendiliğinden sona erip ermediği, davacının davalılardan sözleşme nedeniyle müspet zarar (davacının mal varlığının hali hazırda bulunduğu hal ile sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmiş olması hali arasındaki fark) talep edip edemeyeceği hususlarında rapor düzenlemeleri için dosya Mali Müşavir …, Sözleşme Uzmanı Doç. Dr. …ve Sigorta Uzmanı …’dan oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; Taraflar arasındaki 11.09.2014 tarihli hissedarlık sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin gerçekleşme zamanı ve şartları konusunda açık hükümlerin bulunmaması sebebiyle davalı A grubu pay sahiplerinin yükümlülüklerini ihlal ettiği değerlendirmesinin yapılamayacağı, diğer yandan Sözleşmenin 2.4 maddesinde getirilen temettü avansı ödemelerine ilişkin davacının talep hakkının bulunduğunun söylenebileceği, ancak sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 3.maddesinde öngörülen kapanış işlemlerinin tamamlanmadan taraflardan hiçbirinin sözleşmede öngörülen yükümlülükler ile ilgili olarak diğerine karşı herhangi bir talebi olmayacağı hükmü gereği davacının talepte bulunamayacağı beyan edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine dosyamız aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek her üç bilirkişi tarafından inceleme yapılmak suretiyle terditli rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan ek raporda özetle; Kök raporda yer alan değerlendirmede hatalı şekilde sermayenin şirketlerin A grubu pay sahipleri tarafından yerine getirilmesi sebebiyle B grubu pay sahiplerine bir katkısı olmayacağının ifade edildiği, sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca A grubu pay sahiplerinin sermaye artışına B grubu pay sahipleri nam ve hesabına katılma yükümlülüğü bulunduğu, ancak söz konusu sermaye artışının ne zaman yapılması gerektiği hususunun sözleşme hükümlerinden anlaşılamadığı, bu sebeple davacı tarafın talebinin A grubu pay sahipleri tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle tazminat sorumluluğunun doğduğunu söylemenin, mevcut sözleşme hükümleri ve dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler uyarınca mümkün olmadığı, davacının diğer talepleri bakımından kapanış işlemlerinin tamamlanmaması ve mevcut sözleşme hükümlerinden açık ve net olarak söz konusu edimlerin ne zaman ifa edileceğinin anlaşılamaması sebebiyle davalıların tazminat sorumluluğunun doğmadığı beyan edilmiştir.
Kök ve ek bilirkişi raporları, birbirlerini tamamlayıcı, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
Davacı dava dilekçesinde, ihtarname ile ileri sürdüğü iddialarına ek olarak sözleşmenin 2.4 maddesindeki düzenlemesinden kaynaklı hak iddiasında bulunmaktadır.
Sözleşmenin 2.1 maddesinde A grubu hissedarlardan …’nin desteklenmesi halinde, kurulacak … A.Ş.’lerin kendisinde bulunan hisse içerisinden %5 hisseyi, B gurubu hissedarların sahip olacağı %10 payın haricinde bu hissedarlara 2 yıldan fazla olmamak üzere halka arzdan önce vereceği düzenlenmektedir. Hisse devirlerinin zamanı ile ilgili sözleşme kapsamında net ifadeler yer almamaktadır. Diğer yandan …’nin desteklenmesi tabiri, şarta bağlı bir geçekleşmeyi ifade etmektedir. Davacı anlatımlarında bu edimin yerine getirilme zamanı konusunda hangi düzenlemeye dayanıldığı yer almamış, davalıların söz konusu pay devrini yapmadıkları açık olmakla birlikte bu pay devrinin hangi şartlar altında ve zamanda gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılamamıştır.
Sözleşmenin 2.1.1 maddesinde, A grubu hissedarlar tarafından kurulacak Sigorta Acenteliği Şirketinin projeksiyonu ortaya konmaktadır. Bu şirketin satış ve pazarlama aktivitesinden kural olarak karşılıksız şekilde … A.Ş.’nin de faydalanacağı ifade edilmektedir. Davacı taraf bu adımların atılmadığını ve kendilerine bilgi verilmediğini iddia etmektedir. Ancak davalıların bu tutumundan kaynaklı ne gibi bir zararın doğduğu ve davalıların taahhütlerinin hangi tarihte uygulanması gerektiği anlaşılamamıştır.
Sözleşmenin 2.4 ii) maddesinde, 425.000 USD periyodik olarak aylık dönemlerde gerek … A.Ş. ve … A.Ş.’lerden B grubu hissedarların geri ödemesiz ve net olarak alacakları temettü avansının tamamının bildirilen banka hesabına havale yapılarak ödeneceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 2.4.2 maddesi uyarınca, 500.000 USD tutarındaki P2, A grubu hissedarlara P1 ödemesi tamamlandıktan sonra gerek çeyrek dönemlerde gerekse yılsonunda … A.Ş.’lerden B grubu hissedarların geri ödemesiz ve net olarak alacakları temettü avansının 3/5’lük bölümünün bildirilen banka hesabına havale yapılarak ödenecektir. Sözleşmenin 2.4.3 maddesinde de … A.Ş.’ler bakımından aynı düzenleme yer almaktadır. Söz konusu temettü avansı konusunda sözleşmede ilgili yılın sonu olarak bir vade belirlenmiştir. Bu bedelin ödendiğine ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmamaktadır. Bu noktada sözleşmenin 3.maddesi önem arz etmektedir. Sözleşmenin 3.maddesi uyarınca, ön şartların yerine getirilmemesi ve kapanış işlemlerinden önce feshedilmesi halinde, sözleşme kendiliğinden sona erer ve taraflardan hiçbirinin sözleşmede öngörülen yükümlülükler ile ilgili olarak diğerine karşı herhangi bir talebi olmayacaktır. Kapanış işlemleri sözleşmenin tanımlamalar bölümünde, B grubu hissedarlar tarafından, kapanış işlemlerinin tamamlanmasını müteakip 12.09.2014’de tarafların karşılıklı olarak mutabık kalacağı bir yerde iş ortaklığı giriş bedelinden P1’in ödenmesi dahil olacak şekilde, kapanış tarihinde yapılacak olan tüm işlemlerin tamamlanmasını ifade eder. Davacı tarafın gerçekleşmediğini iddia ettiği sermaye artırımı gibi işlemlerin yapılmaması, kapanış işlemlerinin tamamlanmadığı anlamına gelmektedir. Davacı tarafça mevcut sözleşme hükümleri uyarınca sermaye artırımı gerçekleşmeden hangi sebepten dolayı kapanış işlemlerinin gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği hususuna açıklık getirilememiş, bu nedenle sözleşmenin 3.maddesi uyarınca davacının bir talepte bulunamayacağı kabul edilmişitr.
Sözleşmenin 4.7 ve 4.8 maddeleri özellikle e) uyarınca … A.Ş.’leri kuruluşundan sonra en geç 1 aylık süre içinde sermaye artırımına gidilerek minimum 25.000.000 USD maksimum 100.000.000 USD ayni sermaye artırım kararı alınacaktır. Taraflar arasındaki sözleşme ilgili hükmü şu şekildedir: 7. Sermaye Gereksinimleri, Finansman ve Teminatlar 7.2. Şüpheye yer vermemek adına, … AŞ’lerin sermaye artışı yapması halinde A Grubu Hissedarlar kendileri için ve ayrıca B Grubu Hissedarlar nam ve hesabına, sermaye artışına mevcut hisseleri yapıları sabit kalacak şekilde A Grubu Hissedarlar sermaye taahhüdünün tamamını yerine getireceklerdir. Bu madde uyarınca A grubu pay sahiplerinin sermaye artışına B grubu pay sahipleri nam ve hesabına katılma yükümlülüğü bulunduğu anlaşılmakla birlikte söz konusu sermaye artışının ne zaman yapılması gerektiği hususu sözleşme hükümlerinden anlaşılamamaktadır. Bu nedenlerle, davacı tarafın talebinin A grubu pay sahipleri tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle tazminat sorumluluğunun doğmadığı kabul edilmiştir.
Davacı, Sözleşmenin 19.maddesinde getirilen rekabet yasağına diğer hissedarların aykırı davrandığını iddia etmektedir. Bu iddiaya ilişkin olarak davacı, davalıların kendisinin içinde olmadığı şirketleşmeler ve iş modellerine başvurduğunu ifade etmektedir. Davalılardan A gurubu hissedarlar ve B gurubu hissedar … hakkında ileri sürülen rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına ilişkin olarak dosyaya somut bir bilgi veya belge sunulmamış, rekabet yasağına aykırılık iddiası kanıtlanamamıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler gereğince davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 3/2 maddesi gereğince hesaplanan 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak eşit oranda davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Davacı vekili Av. … ile Davalı … vekili Av. … ve davalı … vekili Av. … yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır