Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/958 E. 2019/376 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/958 Esas
KARAR NO : 2019/376 Karar

DAVA : TAZMİNAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2015
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/420 Esas 2015/61 Karar Sayılı görevsizlik kararı ile mahkememizin esasına kaydı yapılan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 24/05/2013 tarihinde …’dan …’ya gitmek üzere … otobüs firmasının gece hareket eden otobüsüne bindiğini, otobüsün …’te bulunan … da yer alan … dinlenme tesislerinde mola verdiğini, müvekkilinin mola vermek üzere otobüsten indiğini, mola sırasında otobüsün temizliğinin yapıldığını, etrafında su birikintilerinin oluştuğunu ve yolcuların otobüslere binişinin zor olduğunu, müvekkilinin otobüse binmek üzere otobüsün yanına geldiğinde otobüse binerken kaygan zemin nedeni ile ayağının kayarak düştüğünü ve sağ omzunun çıktığını, davacının önce … Devlet Hastanesi’ne daha sonra … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğünü, çıkan omzunun doktor tarafından yerine oturtturulduğunu, ancak müvekkilinin ağrılarının dinmediğini ve doktorların çalışmamasını, uzun süre kolunu zorlamamasını önererek 19 gün rapor verdiğini, olayın müvekkilinin sosyal ve psikolojik hayatını etkilediğini, davalının almadığı önlemler ve olmayan uyarılar sebebiyle müvekkilinin kalıcı ve yaşam boyu tekrar omuz çıkma tehdidi altında yaşamını sürdürmek zorunda bırakıldığını, … şirketinin hizmetinde kusurlu olduğunu, sundukları hizmette gerekli önlemi almayarak özensiz davrandıklarını, müvekkilinin yaralanması ile davalıların davranışları arasında illiyet bağı bulunduğunu, müvekkilinin sağlığına kavuşmak için defalarca hastaneye gitmek ve sağlık hizmeti almak zorunda kaldığını, bu durum nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 15.000,00-TL manevi, 1.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin adresi itibariyle Bakırköy Mahkemelerinin yetki sınırları dahilinde olduğunu, dava dosyasının davaya bakmaya yetkili olan Bakırköy Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacının hizmet aldığı otobüsün maliki veya işleteni olmadığını, bilet satışının da müvekkili tarafından yapılmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, mola verilen yerin diğer davalı … Tic. A.Ş. işletmesinde olduğunu, mola verilen yerlerde yolcuların güvenliğinin sağlanması ve bu yönde gerekli tedbirlerin alınmasının işletme sahibine ait olduğunu, davacının kazaya kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, özendirici ve zenginleşme aracı olarak görülmemesi gerektiğini, maddi ve manevi tazminat talepli davalarda dava tarihi itibariyle yasal faize hükmedileceğinin sabit olduğunu, davacının bu yönlü taleplerinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; manevi tazminat taleplerinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulamayacağını, davanın hukuki menfaat yokluğu ve husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının yolcuğu sırasında riskleri teminat altına alan zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırılıp yaptırılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının olayın müvekkil şirkete ait tesiste meydana geldiği iddiasını ve zararını kanıtlayamadığını, düşme olayı ve zarar arasındaki illiyet bağını ispat yarayan herhangi bir belge sunulamadığını, davanın somut delile dayanmadığını ve kanıtlanamadığını, davacının otobüse binerken gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, olayın oluşumunda davacının kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ve zenginleşme amacı taşıdığını, manevi tazminat tutarının belirlenmesinde önce tarafların kusur oranları, zararın nitelik ve derecesi, sosyal ve ekonomik durumları, geçimini ne şekilde sağladıkları gibi hususların belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesini tekrarla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesini tekrarla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı …Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller :
Hastane ve tedavi evrakları, Sed raporu, bilirkişi raporu ve ATK raporu vs.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalılar tarafından gerekli dikkat, özen gösterilmediğinden ve önlem alınmadığından davacının yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplanarak davacının Adli Tıp Kurumuna sevkedilerek bu kazadan dolayı iş göremezlik durumunun mevcut olup olmadığı ve varsa oranı bakımından rapor alınmıştır.
26/09/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporunda;
“…Mevcut belgelere göre;
1- … kızı, 1975 doğumlu … ’in 25.05.2013 tarihinde düşmeye bağlı arızasının,11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2- Geçici işgöremezlik (iyileşme)süresinin olay tarihinden itibaren10(on) gün olduğu mütalaa olunur.” Şeklinde görüş bildirildiği
22/05/2017 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporunda;
“… kızı 1975 doğumlu …’in 25.05.2013 tarihinde düşmeye bağlı meydana gelen klinik şikayetleri ve dosya kapsamındaki tıbbi belgeler birlikte değerlendirildiğinde 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında değerlendirildiğinde kurulumuzun 26.09.2016 tarih ve 17600 sayılı kararına eklenecek husus bulunmadığı, oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen maluliyet raporlarına itirazda bulunulmuş ve fakat bu itirazlar yerinde görülmeyerek dosya tazminat hesabının yapılabilmesi için Sigorta ve Aktüeryal Hesap Uzmanı Bilirkişi …’na tevdi edilmiştir.
Sigorta ve Aktüeryal Hesap Uzmanı Bilirkişi …’nun 07/11/2017 havale tarihli Bilirkişi Raporunda;
“… dosyada mübrez tarafların kusur durumuna ilişkin herhangi bir kusur raporu bulunmadığından kusur indirimi yapılmaksızın hesaplama yapılacağı, ancak davacının kusur durumunun yüzdelik oran üzerinden tespitine müteakip hesaplanan tazminat miktarından kusur indirimi yapılabileceği,
Davacının 25/05/2013 tarihinde kaza geçirdiği, sürekli maluliyet tayinine neden olacak düzeyde araz bırakmadan iyileştiği ve iyileşme süresinin 10 gün olduğu,
Davacı vekili tarafından dosyaya davacının mesleğini ve gelirini ispatlar bir beyan ve belge sunulmadığı herhangi bir meslek odasından emsal ücret yazı cevabının da celp olunmadığı tespit edildiğinden davacının kaza tarihinden günümüze kadar olan kazançlarının yasal asgari ücretler esas alınarak belirleneceği,
Hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacıya SGK tarafından davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığına dair dosyada mübrez herhangi bir bilgi ve bele bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamayacağı,
Davacının 10 günlük geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 257,67-TL olduğu (Davacının talebi 1.000,00-TL)
Davacının manevi tazminat talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu…” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Davacı asil mayıs 2013 ve Ekim 2017 yıllarına dair maaş bordrosunu sunarak ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Bilirkişi Raporuna dair taraf vekillerinini beyanları ve kusur yönünde inceleme yapılmak üzere İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … ve Sigorta ve Aktüeryal Hesap Uzmanı Bilirkişi … nezdinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak 14/01/2019 havale tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu düzenlenmiş ve bu rapora göre;
“…Dava konusu kazanın meydana gelişinde davalılardan … A.Ş.’nin %50 oranında ve diğer davalı …İnş. A.Ş …’in da %50 oranında eşit derecece kusurlu oldukları,
Davacı yolcu …’in kendi yaralanmasında %20 oranında müterafık kusurlu olduğu,
Kök rapor tanzimi sırasında, davacının olay tarihindeki aylık net gelirini ispata elverişli herhangi bir maaş bordrosu vb belge dosya arasında bulunmadığından net asgari ücretler esas alınarak kök raporda hesaplama yapılmış olup, iş bu ek raporda ise dosyaya sunulan maaş bordrosu doğrultusunda… tespit edilen davacının ücretine göre hesaplama yapıldığı,
Davacının Davalı …’dan talep edebileceği maddi zararının 316,90-TL olduğu,
Davacının Davalı …’dan talep edebileceği maddi zararının 316,90-TL olduğu, …” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı …Tic A.Ş.’nin bilirkişi heyeti raporuna itirazı ve davanın reddine dair dilekçe sunmuştur.
Ancak Bilirkişi Heyeti Raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Davacının seyahat için davalılardan … A.Ş.’nin biletli yolcusu olduğu ve taşıyan şirketinin seyahate başlayıp seyahat sonlanana kadar yolcusunu güvenli bir şekilde taşımak sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk taşıma sırasında mola yerlerinde de mola verilen mahalin güvenliği sırasında da dinlenme yerinin işleteni ile birlikte devam eder. Dolayısıyla dinlenme yerinde meydana gelen zarardan gerek otobüs firması gerekse dinlenme yerinin işleteninin birlikte sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Meydana gelen yaralanmadan dolayı zarar görenin kusuru ise %20 olarak belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporuna göre ise davacının meydana gelen kazadan dolayı sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 10 gün olduğu tespit edilmiştir.
Davacının olay tarihine ait 2013 yılı Nisan ayı maaş bordrosuna göre aylık brüt ücretinin 3.207,70-TL, net ücretinin 2.376,77-TL olduğu; davacının 10 günlük geçici iş göremezlik dönemi zararının 792.26-TL olduğu,
Davacının 10 günlük geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı,
792,26-TL x %100 maluliyet: 792,26-TL
Kusur oranları uygulandığında davalı … A.Ş’ye isabet eden bedel: 396,13-TL
Davalı … A.Ş.’ye isabet eden bedel: 396,13-TL
Müterafık Kusur halinde ise; 396,13-TL: 100 x20 = 316,90-TL olmak üzere her iki davalıya isabet eden miktar belirlenmiştir.
Maddi Tazminat talebi bakımından, davacı 1.000,00-TL maddi tazminat talebinde bulunmuş ve davalılardan ayrı ayrı 316,90-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline dair karar vermek gerekmiştir. Bu halde maddi tazminat yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmek gerekmiştir.
Manevi Tazminat bakımından ise; bu tazminat türünün zenginleşme aracı olmadığı, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlandığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminatın belirlenmesi gerektiği, MK.nun 4. Maddesi gereğince mahkememizce tarafların sosyo ekonomik durumları,olayın meydana geliş şekli, kusur durumu da dikkate alınarak olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 7.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple Manevi Tazminat talebi 15.000,00-TL olmakla fazlaya dair manevi tazminat talebinin de reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan Gerekçeye Göre;
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Maddi tazminat yönünden; … A.Ş.den 316,90-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TAHSİLİNE,
…İnş. Tic. A.Ş.’den 316,90 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TAHSİLİNE,
Manevi tazminat yönünden; 7.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE,
FAZLAYA İLİŞKİN TALEPLERİN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 521,46-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 237,25-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 284,21-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan maddi tazminat yönünden hesaplanan 633,80-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalılar … A.Ş. ve … A.Ş kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan maddi tazminat yönünden hesaplanan 366,20-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-)Davalılar … A.Ş. ve … A.Ş kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 237,25-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-)Davacı tarafından yatırılan 24,30-TL başvuru, 3,75-TL vekalet harcı, 1.100,00-TL Bilirkişi ücreti ve 722,50 TL posta giderinden ibaret toplam 1.850,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 846,01-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 17/04/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)