Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/838 E. 2018/74 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/838 Esas
KARAR NO : 2018/74

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2015
KARAR TARİHİ : 26/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Müvekkili … ile davalı … ve Tic. A.Ş. arasında akdedilmiş olan 18.03.2014 tarihli ‘Olmuksan Kutu, Kağıt, Safiha ve Kırpıntı Nakliye Sözleşmesi’ uyarınca, müvekkili firmanın, davalı firmaya karşı, davalı firmanın …’da bulunan … Kutu Fabrikası ambarlarından alacağı kağıt, kutu, safiha, kırpıntı, palet cinsi emtiayı, sözleşmede kararlaştırılan mahallere nakledilmesi ile yine davalı firmanın … …’de bulunan fabrikasından …’da bulunan fabrikasına, hurda kağıt taşınması işini üstlendiğini, müvekkilinin taraflar arasında imzalı sözleşme hükümlerine uygun olarak verdiği nakliye hizmetleri sebebi ile davalı firma adına, çeşitli tarih ve seri numaralı faturalar düzenleyerek, davalı firmaya tebliğ ettiğini ve söz konusu faturaların tarafların resmi defter ve kayıtlarına alındığını, bu konuda bir ihtilaf mevcut olmadığını, müvekkili firmanın nakliye hizmetleri sebebi ile düzenlediği faturalardan kaynaklı alacağının, Nakliye Sözleşmesi’nin 12. maddesinde kararlaştırılan belirli ve kesin vadeye rağmen Sözleşmenin imzasından itibaren hiçbir zaman düzenli olarak ödenmediğini, söz konusu fatura bedellerinin ödenmesi ile ilgili olarak, davalı firmaya e-mail yoluyla yazılı şekilde ve sözlü müteaddit kereler talepte bulunulduğunu, buna rağmen, ödemelerin tam zamanında ve eksiksiz olarak yapılmadığını, müvekkili firmanın davalı firmaya, Beşiktaş 28. Noterliğinden 04.03.2015 tarih 1076 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek, “vadesi geçmiş borç bedelini bildirerek, vadesi geçmiş borcun en geç 3 gün içerisinde ödenmesini aksi takdirde, borcun tahsili için yasal yollara müracaat edileceği ve diğer akdi ve yasal hakların saklı olduğunu’ ihtar ettiğini, ayrıca davalı firmaya … 28. Noterliğinden … tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini ve “vadesi geçmiş tüm borç bedellerinin derhal ödenmesi talep edilerek, sözleşmenin ihlal edilmiş olması ve kesin vade ile verilen mehile rağmen vadesi geçmiş borç bedelinin ödenmemesi sebebi ile taraflar arasındaki sözleşmenin Borçlar Kanunu düzenlemeleri uyarınca, haklı sebeple ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edildiği tarih uyarınca feshedilmiş olduğunun” ihtar edildiğini, müvekkili firmanın vadesi geçmiş faturalardan kaynaklı 263.574,93 TL cari hesap alacağının tahsili için davalı firma aleyhine, … 26. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile icra takip işlemlerine başlandığını, davalının böyle bir borcun bulunmadığından bahisle itiraz ettiğini, taraflar arasında imzalı sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca, sözleşmenin imzalanması aşamasında, müvekkili firmanın, sözleşme şartlarına uygun bir teminat mektubu hazırlayarak, davalı firmaya teslim ettiğini, ancak müvekkil firma tarafından davalı firma lehine düzenlenerek teslim edilen söz konusu teminat mektubunun, müvekkili firma ile davalı firma arasındaki ticari ilişki sona ermiş olmasına ve davalı firmadan talep edilmiş olmasına rağmen, müvekkili firmaya teslim edilmediğini, bu nedenlerle davalı-borçlu tarafın … 26. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu tüm haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20’den az olmamak üzere davalı-borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 18.03.2014 tarihinde 01.04.2017 yılına kadar geçerli olan nakliye hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davacı şirketin, davalı müvekkili şirketin İzmir Kemalpaşa’da bulunan fabrikasındaki “Oluklu mukavva kutu, kağıt, sahifa ve kırpıntı” nakliye işini üstlendiğini, davacı şirketin kötü niyetli olarak nakliye masraflarının artmasını ve akaryakıt fiyatlarının yükselmesini bahane ederek davalı müvekkili şirket ile nakliye sözleşmesinin revize edilmesini talep ettiğini, toplantı sonrasında davacı şirketin, davalı müvekkil şirkete bu husustaki görüşünü bildirmeye zaman bile bırakmadığını ve davacı şirketin kötü niyetli olarak … 28. Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnameyi çekerek “ Nakliye sözleşmesinin 12. maddesine aykırı hareket ettiğini“ iddia ederek nakliye sözleşmesini hiçbir süre vermeden haksız olarak fesih ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ödemelerin süresinde yapılmadığı iddiasının doğru olmadığını, 18.03.2014 tarihli nakliye sözleşmenin 12.a maddesinde “Fatura bedelleri fatura kesim tarihinden 45 gün sonraki Olmuksan ilk ödeme günü ödenecektir“ denilmek suretiyle ödeme süresinin açıkça belirtildiğini, davalı müvekkilinin ödenmediği iddia edilen fatura bedellerini, fatura tarihinden 45 gün sonraki ilk ödeme gününde davacı şirkete ödemesini yaptığını, davacı şirketin nakliye sözleşmesini aniden fesih etmesi ile müşterilerine ürün teslimi konusunda ciddi sorunlar yaşadığını, davacı şirket ile davalı müvekkil şirket arasında imzalanan 18.03.2014 tarihli nakliye sözleşmesinin 7.s maddesinde “ Olmuksan’ın nakliyeci sorumluluğundan kaynaklanan bir sebeple, zarara uğraması, bir ödemede bulunmak zorunda kalması, rücuen tazminat veya başka bir davaya muhatap olması ve ödemeye mahkum edilmesi halinde, Olmuksan tarafından yapılan bu ödemeler, mahkeme masrafları, vekalet ücretleri yasal faizleri ile birlikte Nakliyeci’nin istihkaklarından ve teminatından dava konusu edilmeksizin kesilir; istihkakı ve teminatı aşan kısımlar Nakliyeci tarafından ayrıca ödenir. Bu nedenlerle …’m bu sözleşmeyi derhal fesih hakkı saklıdır “ hükmünün yer aldığını, davalı müvekkili şirket … A.Ş. mal sevkiyatlarım müşterilerine zamanında yapamadığını, ivedi olarak dışarıdan daha yüksek bedellerle günlük araçlar (kamyon,Tır) kiralamak zorunda kaldığını, bu sevkiyatları dışarıdan zorunlu olarak daha yüksek bedellerle temin ettiği araçlara sözleşmedeki fiyatların üzerinde rakamlara taşıtmak zorunda kaldığını, taraflar arasında 18.03.2014 arasında imzalanan nakliye sözleşmesinin davacı şirket tarafından 19.03.2015 tarihinde haksız olarak fesih edilmesi sonrasında, davalı müvekkili şirketin yeni ihale açıp yeni nakliye sözleşmesi imzalanıncaya kadar mal sevkiyatı taşıma işini dışarıdan günlük temin ettiği araçlara yaptırdığını, yeni nakliye sözleşmesini ise 01.06.2015 tarihinde … A.Ş. isimli şirket 01.06.2015 tarihinde yapabildiğini, 01.06.2015 tarihinde yapılan yeni nakliye sözleşmesi ile davacı şirketin 19.03.2015 tarihinde fesih ettiği nakliye sözleşmesi arasında da ciddi fiyat farkı doğduğunu, bunun sorumlusunun
18.03.2014 tarihli nakliye sözleşmesini haksız olarak fesih eden davacı şirket olduğunu, davalı müvekkil şirket … A.Ş., davacı şirket ile arasında akdedilen 18.03.2014 tarihli sözleşmenin davacı şirket tarafından haksız fesih etmesi nedeni ile nakliye sözleşmenin 7.s, 13.c, 13.d, 14.a ve 14.b ve diğer maddeleri uyarınca; davalı müvekkil şirketin mal sevkiyatlarım müşterilerine süresinde yapabilmek adına dışarıdan günübirlik temin ettiği araçlara ödemiş olduğu çok fahiş taşıma ücreti bedellerini davacı şirkete E-fatura düzenleyerek tebliğ ettiğini, davalı müvekkili şirket tarafından davacı şirkete nakliye sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile madde 14 C bendine istinaden kesilen Cezai Şart fatura toplamının 286.498,10TL olduğunu, bu nedenle davanın reddine, davacı tarafın kötü niyetli olmasından dolayı % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 25/05/2015 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 263.574,93 TL.lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 27/05/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekilinin 29/05/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 25/07/2016 tarihli ara kararı gereğince davalı ticari defterlerinin incelenip rapor almak üzere … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış olup talimat mahkemesince alınan 15/11/2016 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Davalı şirketin 2014 ve 2015 yıllarına ait tutmuş olduğu ticari defterlerin T.T.K .64.cü maddesine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı vergi kanunları tek düzen hesap planına göre işlemlerin yapıldığı, kanunlara uygun olarak tutulan bu defter ve kayıtlarının HMK nun 222. Maddesine göre kati dedil olarak kabul edilebileceği kanaatine varıldığı, İcra takip talebinde gösterilen faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğunun görüldüğü, Davacı şirketin davalı şirketten takip ve dava tarihi itibarı ile ticari defterlerde cari hesap kayıtlarındaki bakiyeden 263.574,93 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, Davalı şirketin davacı şirket adına tanzim etimiş olduğu 22/05/2015 tarihli 139.309,32 TL bedelli ceza faturası, 11/06/2015 tarihli 147.288,78 TL bedelli ceza faturası, Bu faturaların cari hesapta borç kaydının olmadığı borç kaydı olsaydı bu faturaların toplamı olan 286.498,10 TL nin davacının cari hesap bakiyesinden alacaklı gözüktüğü 263.574,93 TL den mahsup edildiği zaman ( 286.498,10 – 263.574,93) = 22.923,24 TL davalı şirket davacı şirketten alacaklı olacağı, ceza faturalarının kabulünün mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporu HMK. 281 Madde meşruatlı olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 18/03/2016 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve ve sözleşme uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 10/02/2017 teslim tarihli raporda özetle;Davanın tarafları arasında nakliye (taşıma) sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı taşıyan belli bir ücret karşılığında davalıya ait emtiayı taşıma borcunu üstlenmiştir. Davacı taraf “taşıyıcı” ve davalı şirket ise “taşıtan” konumundadırlar. Davacı taraf huzurdaki davada bakiye ücret alacağını talep etmektedir. Davacının bakiye alacağı davalı defterlerinde kayıtlı görülmektedir; ancak davalı taraf sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, bu haksız fesih nedeniyle Uğradığı zararları ceza faturası adı altında davacı tarafa fatura etmiş olup davacıya herhângi bir borcu bulunmadığını savunmuştur. Davacı ise aradaki sözleşmeyi davalının temerrüdü sebebiyle haklı olarak fesih ettiğini ve davalının ceza uygulamaya hakkı bulunmadığını ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının ödemelerde temerrüde düşüp düşmediği hususu ile ilgilidir. Davalı taraf 18.03.2014 tarihli Nakliye Sözleşmesinin12.a maddesinde “Fatura bedelleri fatura kesim tarihinden 45 gün sonraki Olmukşan ilk ödeme günü ödenecektir” hükmüne dayanmakta ve ödenmediği iddia edilen fatura bedellerini, fatura tarihinden 45 gün sonraki ilk ödeme gününde davacı şirkete ödediğini savunmaktadır. Davacı ise ödemelerin hep gecikerek yapıldığını savunmuştur. Sözleşmeye göre 45 günü takip eden ilk ödeme gününün davalı tarafından istendiği gibi tayin edilebileceği şeklinde bir yorum yapılamaz. Davalının düzenlenen fatura bedellerini 45 günden sonraki ilk hafta içinde ödemekte olduğu dosyaya mübrez mail yazışmalarından anlaşılmaktadır. Ödemenin ne zaman yapılacağının belirli olmadığı hallerde dürüstlük kurallarına göre yorum yapılması gerekmektedir. Fatura kesim tarihinden 45 gün sonra fatura bedelinin ödenmesi gerekir.,
Davalının ödeme günü deyimi, davalının ödemeyi istediği gün yapabileceği şeklinde yorumlanamaz. Bu durumda fatura kesim tarihinin 45.gününü takip eden ilk gün borç muaccel olmuş sayılır ve muacceliyet tarihi belli olduğundan davalı ayrıca bir temerrüt ihtamanîösine gerek kalmadan temerrüde düşmüş sayılır. Davalı taraf kendisine gönderilen noter ihtarnamelerine göre gecikmiş borçlarını kapatması için verilen sürede de borcunu ifa etmediğinden, yani ihtar ile de temerrüde düştüğünden, davacının sözleşmeyi feshi haklı bir fesihtir. Davacı sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiğine göre davalı, davacıya cezai şart uygulamak ve zararı bulunduğundan bahisle ceza faturaları tanzim etmek hakkından yoksundur. Davacı taraf takip ve dava konusu bakiye alacağını davalıdan talep etmekte haklı olup, davalının icra takibine vaki itirazının haksız olduğu ve kaldırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Davacı-alacaklı … nin. Davalı-borclu … AŞ.’den takip tarihi itibari ile 263.574,93 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı uyaptan gönderdiği 06/03/2017 tarihli dilekçesindeki itirazları karşılar nitelikte ek rapor alınması için Mahkememizin 16/05/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 17/10/2017 teslim tarihli ek raporda özetle; Sonuç olarak kurulumuz, davalının kök rapora vaki itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, orandaki tespit ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 26/01/2018 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; Dosya kapsamı itibari ile davalı vekilinin itirazlarının hukuki mahiyette olup mahkemece değerlendirileceğinden yeni heyetten yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davası olduğu,
Davaya konu … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 25/05/2015 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 263.574,93 TL.lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 27/05/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekilinin 29/05/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davacı-alacaklı … AŞ ile Davalı-borçlu … AŞ. arasında nakliye hizmeti verilmesinden kaynaklanan_ticari bir ilişki olduğu,
Davacı-alacaklı … AŞ ile Davalı-borçlu … AŞ. arasında “Olmuksan kutu,kağıt,safiha ve kırpıntı nakliye sözleşmesi” karşılıklı olarak düzenlenerek kaşe ve imza altına alındığı,
Davacı-alacaklı … AŞ ’nin ticari defterlerinde davalı-borçlu … AŞ. adına 2014-2015 yıllarında toplam 2.513.427,97TL borç kaydı, 2.249.853,04-TL alacak kaydı yapıldığı bunun sonucunda davalı-borçludan 263.574,93 TL alacağının görüldüğü,
Davalı-borçlu .. AŞ.’nin ticari defterleri üzerinde mali müşavir Bilirkişi İbrahim Tanır tarafından yapılan incelemede davacının cari hesap alacak bakiyesinin 263.574,86 TL olduğu, ceza faturaları karşılığı borç tutarının 286.498,21TL olduğunu,bunun sonucunda davalı-borçlunun 22.923,24TL alacağının görüldüğü, ceza faturalarının kabulünün mahkemenin takdirinde olduğunun belirtildiği,
Davacı-alacaklı … AŞ ’nin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defter kayıtlarının eksiksiz,usulüne uygun ve birbirlerini doğrular nitelikte olduğu dolayısıyla kendi lehine delil vasfının olduğu,
Dava konusu anlaşmazlığın davalı-borçlu .. AŞ.tarafından davacı-alacaklı adına düzenlenen 22.05.2015 tarih 01Z2015000002794 nolu 1397209,32 TL ve 11.06.2015 tarih 01Z2015000003189 nolu ve 147.288,78 TL. Tutarlı ceza faturalarından kaynaklandığı,
Davalı-borçlu … AŞ. tarafından davacı-alacaklı adına düzenlenen 22.05.2015 tarih 01Z2015000002794 nolu 139.209,32 TL ve 18.06.2015 tarih ve 147.288,78 TL tutarlı CEZA FATURALARININ davacı yan ticari defterlerinde kaydının görülmediği,
Davalı-borçlu … tarafından düzenlenen 22.05.2015 tarih 01Z2015000002794 nolu 139.209,32TL ve 18.06.2015 tarih ve 147.288,78TL tutarlı CEZA FATURALARININ davacı alacaklı tarafından … 28.Noterliğinin 25.05.2015 tarih 02591 ve l8.06.2015 tarih 03135 yevmiye numaralı ihtarnameleri ile muhasebe kayıtlarına alınmadığı,faturaya,içeriğine itiraz edilerek davalı yana iade edildiği,
Davacı-alacaklı … AŞ tarafından Davalı-borçlu … AŞ. adına … 28.Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı yanın vadesi geçmiş 151.774,06 TL ve vadesinde tam olarak ödenmeyen cari hesap borcundan kaynaklı düzenlenen 9.299,06 TL vade farkı faturası olmak üzere toplam 161.703,12TL borcun ödenmesini ihtar ettiği, düzenlenen ihtarnamenin 06.03.2015 tarihinde davalı yan çalışanına tebliğ edildiği,
Davacı-alacaklı … AŞ tarafından Davalı-borçlu … AŞ. adına … 28.Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile daha önce ihtarname ile davalı yandan istenmiş vadesi geçmiş 151.774,06 TL ve vadesinde tam olarak ödenmeyen cari hesap borcundan kaynaklı düzenlenen 9.299,06 TL vade farkı faturası olmak üzere toplam 161.703,12TL borç ile ilgili bir kısım ödeme yapıldığını, ödeme vadesi 13.03.2015 tarihinde dolmuş bulunan 40.849,25 TL cari hesap borcunun ödenmediğini ve sözleşmenin ihlali sebebiyle ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih itibari ile haklı nedenle feshedildiğinin ihtar edildiği, düzenlenen ihtarnamenin 24.03.2015 tarihinde davalı yan çalışanına tebliğ edildiği,
Davacı … AŞ tarafından Davalı-borçlu … AŞ. adına … 28.Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; davalının sözleşme şartlarına göre ödeme sürelerinin fatura kesim tarihinden itibaren 45 gün olmadığı, fatura bedellerinin fatura kesim tarihinden 45 gün sonraki olmuksan ilk ödeme günü ödeneceğinin sözleşmenin ilgili maddesinde belirtildiği,taraflar arasında akdedilen 18.03.2014 tarihli sözleşmeyi haksız feshedilmesi nedeni ile sözleşmenin 7.s, 13.c,lŞd,14.a,ve 14.b ve diğer maddeleri uyarınca uğranılan zararlar,iş ve kar kaybı talepleri müşterilere yapılan sevkiyatların süresinde yapılamaması nedeni ile uğranılacak dava ve zararlar için, teminat mektubu ve istihkaklardan kesileceğini ve irat kaydedileceğini ihtar ettiği,
Davacı-alacaklı … AŞ ile Davalı-borçlu … AŞ. arasında “Olmuksan kutu,kağıt,safiha ve kırpıntı nakliye sözleşmesi”nin 12/a fatura bedelleri fatura kesim tarihinden 45 gün sonraki Olmuksan ilk ödeme günü ödenecektir.” hükmünün yer aldığı,
Davacı-alacaklı … AŞ tarafından davalı-borçlu adına düzenlenen faturaların ödemelerinin 45 gün sonrasında geciktirilerek yapıldığının davalının ödeme tarihlerinden görüldüğü, davacı alacaklı tarafından davalı-borçlu adına 03.03.2015 tarihli 9.299,06-TL vade farkı faturasının kesildiği bu faturanın davalı kayıtlarında da yer aldığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, Davanın tarafları arasında nakliye (taşıma) sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı taşıyan belli bir ücret karşılığında davalıya ait emtiayı taşıma borcunu üstlenmiştir. Davacı taraf “taşıyıcı” ve davalı şirket ise “taşıtan” konumundadırlar. Davacı taraf huzurdaki davada bakiye ücret alacağını talep etmektedir. Davacının bakiye alacağı davalı defterlerinde kayıtlı görülmektedir; ancak davalı taraf sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, bu haksız fesih nedeniyle Uğradığı zararları ceza faturası adı altında davacı tarafa fatura etmiş olup davacıya herhângi bir borcu bulunmadığını savunmuştur. Davacı ise aradaki sözleşmeyi davalının temerrüdü sebebiyle haklı olarak fesih ettiğini ve davalının ceza uygulamaya hakkı bulunmadığını ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının ödemelerde temerrüde düşüp düşmediği hususu ile ilgilidir. Davalı taraf 18.03.2014 tarihli Nakliye Sözleşmesinin12.a maddesinde “Fatura bedelleri fatura kesim tarihinden 45 gün sonraki Olmukşan ilk ödeme günü ödenecektir” hükmüne dayanmakta ve ödenmediği iddia edilen fatura bedellerini, fatura tarihinden 45 gün sonraki ilk ödeme gününde davacı şirkete ödediğini savunmaktadır. Davacı ise ödemelerin hep gecikerek yapıldığını savunmuştur. Sözleşmeye göre 45 günü takip eden ilk ödeme gününün davalı tarafından istendiği gibi tayin edilebileceği şeklinde bir yorum yapılamaz. Davalının düzenlenen fatura bedellerini 45 günden sonraki ilk hafta içinde ödemekte olduğu dosyaya mübrez mail yazışmalarından anlaşılmaktadır. Ödemenin ne zaman yapılacağının belirli olmadığı hallerde dürüstlük kurallarına göre yorum yapılması gerekmektedir. Fatura kesim tarihinden 45 gün sonra fatura bedelinin ödenmesi gerekir.,
Davalının ödeme günü deyimi, davalının ödemeyi istediği gün yapabileceği şeklinde yorumlanamaz. Bu durumda fatura kesim tarihinin 45.gününü takip eden ilk gün borç muaccel olmuş sayılır ve muacceliyet tarihi belli olduğundan davalı ayrıca bir temerrüt ihtarnamesine gerek kalmadan temerrüde düşmüş sayılır. Davalı taraf kendisine gönderilen noter ihtarnamelerine göre gecikmiş borçlarını kapatması için verilen sürede de borcunu ifa etmediğinden, yani ihtar ile de temerrüde düştüğünden, davacının sözleşmeyi feshi haklı bir fesihtir. Davacı sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiğine göre davalı, davacıya cezai şart uygulamak ve zararı bulunduğundan bahisle ceza faturaları tanzim etmek hakkından yoksundur. Davacı taraf takip ve dava konusu bakiye alacağını davalıdan talep etmekte haklı olup, davalının icra takibine vaki itirazının haksız olduğu ve kaldırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Davacı-alacaklı … AŞ. nin. Davalı-borclu … AŞ.’den takip tarihi itibari ile 263.574,93 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu anlaşıldığından; Davanın kabulüne, davalının … 26 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE, davalının … 26 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 18.004,80 TL. harçtan peşin alınan 3.183,34 TL. harcın mahsubu ile bakiye 14.821,46 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 21.764,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 4.648,54 TL
yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 26/01/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
3.211,04 TL Başvuru Harcı
1.400,00 TL Bilirkişi Ücreti
237,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 4.648,54 TL