Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/730 E. 2023/461 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/730 Esas
KARAR NO : 2023/461

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/02/2015
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili müteveffa …’in 06/08/2014 tarihinde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada davalı …’ün sevk ve idaresinde bulunan aracın çarpması sonucunda müvekkilinin yerde sürüklenmek sureti ile ağır olarak yaralandığını, olayın araçlara kırmızı ışığın yeşile döndüğü sırada meydana geldiğini, davalı sürücünün kırmızı ışığı görmesine rağmen hızla gelerek yavaşlamadan kırmızı ışığın yeşile dönmesi esnasında geçiş yaptığını, çarpma sonucunda müvekkilinin belinin %98 oranında felç olduğunu, müvekkilinin üç çocuk sahibi olup ailesini geçindiren bir baba olduğunu, felç kalması nedeni ile maddi ve manevi olarak büyük kayba uğradığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili … için iş gücü kaybı, mevcut ve müstakbel tedavi ve bakım giderleri vs. dahil olmak üzere uğradığı her türlü maddi zararlar için şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, müvekkili … için 100.000 TL, anne ve baba için ayrı ayrı 50.000-TL, kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 20.000-TL olmak üzere toplam 240.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsiliyle müvekkillerine ödenmesine, kazaya karışan …plakalı aracın ve davalı … adına kayıtlı başkaca araç bulunması halinde kaydına tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; kazaya karışan …plakalı aracın müvekkili şirkete 17.05.2014/2015 vadeli ve … no.lu ZMMS poliçesiyle sigortalı olduğunu, poliçe limitine kadar sorumlu olduklarını, kusurun ispat edilmesi gerektiğini, kusur yönünden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, sürekli iş göremezlik bakımından yapılacak bilirkişi incelemesinde Yargıtay’ın değişen içtihatlarının dikkate alınması gerektiğini, davacının zararının geçerli delillerle ispatlanması gerektiğini, davacının talep ettiği ileride doğacak muhtemel zararların poliçe teminatı dışında kaldığını, davalı şirketten avans faizi talep edilemeyeceğini, davalı şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, davacının davalıya 8 günlük sürede başvurmadığını, davanın açılmasına neden olmadıklarını, müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
… 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2015 tarihli, …esas…karar sayılı görevsizlik kararı neticesinde dosya Mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, …40. ACM’nin …esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve Adli Tıp raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, 06/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumu, trafik kazasında yaralanan davacı …’in malul olup olmadığı, maluliyet oranı, maddi ve manevi tazminat şartlarının gerçekleşip gerkçelşmediği ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Mahkememizin 21/03/2017 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak … Trafik Kürsüsünde görevli 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 04/12/2017 tarihli raporda özetle;
“1. Dava konusu olayda davacı yaya …’in % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında aslı kusurlu olduğu,
2. Davalı sürücü …’ün% 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu” değerlendirilmiştir.
Davacı vekilinin Mahkememizin 18/10/2016 tarihli celsesinde davacı …’in kaza sonucu yaralanması nedeniyle vefat ettiğini bildirmesi üzerine taraf teşkilinin sağlanması amacıyla mirasçılarının davaya dahil edilmesi istenmiş, sunulan veraset ilamına göre velayeten/asaleten dava açan anne ve babanın mirasçı sıfatını haiz olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 26/01/2018 tarihli ara kararı gereğince dosyamız var ise talep edilebilecek maluliyete dayalı zarar miktarının hesaplanması amacıyla aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 29/03/2018 tarihli raporda özetle;
“06.08.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıların %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in;
a)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %98 özür oranı ilgili maddi zararı = 219.836,65 TL. olup, Davacının iş gücü kaybı zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki sakatlık teminatı limitini aşmadığı,
b)Ömür boyu bakıcı gideri nedeniyle maddi zararı = 286.893,90 TL. olup, Davacının ömür boyu bakıcı gideri zararı olay tarihinde geçerli olan zorunlu trafik sigorta poliçesindeki 268.000,00 TL.lık tedavi gideri teminat limitinin üzerinde olması nedeniyle bakıcı gideri nedeniyle;
Davalı … şirketinin sorumluluğunun = 268.000,00 TL limit ile sınırlı olacağı,
c)Başvuru tarihine göre davalı … şirketi bakımından temerrüt tarihi 12.12.2014 olarak belirlenmiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından ise temerrüt tarihinin 06.08.2014 olay tarihi olacağı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 11/05/2018 tarihli ara kararı gereğince, davalı … vekilinin maluliyet raporuna itirazının kabulü ile 06/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan, 23/08/2016 tarihinde trafik kazası nedeni ile yaralanması sonrasında vefat eden davacı … ‘in trafik kazasında yaralanması nedeni ile geçici veya sürekli iş göremezlik kaybı olup olmadığı, varsa süresi, malul olup olmadığı, maluliyet oranının tespiti ile düzenlenecek raporun gönderilmesi için dosyanın İst. ATK ya gönderilmesine karar verilmiş, ATK tarafından sunulan 28/01/2018 tarihli raporda özetle;
“Mevcut belgelere göre;
1. … oğlu, 11/04/1997 doğumlu …’in 06/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 I (8 ………. 65) A %100
E cetveline göre %100.0 (yüzdeyüznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. Aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde ölüm tarihi olan 23/08/2016 tarihine kadar başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğu oy birliği” tespit edilmiştir.
Mahkememizin 18/01/2019 tarihli ara kararı gereğince, davacı vekilinin talepleri doğrultusunda maluliyet raporunun alınmasının ardından müteveffanın ölüm tarihine kadar ki maluliyet raporu da göz önünde bulundurularak dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda ve rapora karşı taraf vekillerinin itirazları da değerlendirilerek ve ölüm tarihi de gözetilerek ölümden sonraki destekten yoksun kalma tazminatı yönünden rapor alınmasına karar verilmiş, aktüer bilirkişi tarafından ibraz edilen 14/05/2019 tarihli raporda özetle; “06.08.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıların %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre;
A)…’in yaralanması nedeniyle geride kalan mirasçılarının;a)Sürekli İş göremezlik döneminde
%100 maluliyet nedeniyle maddi zararının = 6.519,74 TL,
b)Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 8.271,23 TL. olduğu,
c)… bakımından belirlenen zarar tutarlarının poliçe limitlerini aşmadığı,
d)Başvuru tarihine göre davalı … şirketi bakımından temerrüt tarihi 12.12.2014 olarak belirlenmiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından ise temerrüt tarihinin 06.08.2014 olay tarihi olacağı,
B)…’in vefat etmesi nedeniyle geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı Anne …’in destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 17.235,19 TL,
b)Davacı Baba …’in destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 15.369,74 TL. olduğu
c)Davacı kardeşlerine destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı,
d)Davacıların maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı,
e)…’in vefatı nedeniyle yapılmış bir başvuru belgesi veya açılmış bir dava bulunmadığından sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi belirlenememiş olup, diğer davalı bakımından temerrüdün 23.08.2016 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı” hesaplanmıştır.
Rapora yönelik itirazlarda bulunulması üzerine Mahkememizin 28/06/2019 tarihli ara kararı gereğince ek rapor alınmasına karar verilmiş, aktüer bilirkişi tarafından ibraz edilen 21/08/2019 tarihli raporda özetle;
“A)…’in yaralanması nedeniyle geride kalan mirasçılarının;
a)Sürekli İş göremezlik döneminde
%100 maluliyet nedeniyle maddi zararının = 6.519,74 TL,
b)Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 8.271,23 TL. olduğu,
c)… bakımından belirlenen zarar tutarlarının poliçe limitlerini aşmadığı,
d)Başvuru tarihine göre davalı … şirketi bakımından temerrüt tarihi 12.12.2014 olarak belirlenmiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından ise temerrüt tarihinin 06.08.2014 olay tarihi olacağı,
B)…’in vefat etmesi nedeniyle geride kalan hak sahiplerinden;
1.Seçenekte; Muhtemel eş ile müteveffaya eşit pay, muhtemel çocukların bakım ihtiyacının (yaşlarının küçük olması, eğitim görecekleri gibi hususlar nedeniyle) anne ve babanın bakım ihtiyacından fazla olması anne ve babaya muhtemel çocukların yarısı kadar destek payı verileceğinin kabulü halinde 15.05.2019 tarihli raporda belirlendiği gibi;
a)Davacı Anne …’in destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 17.235,19 TL,
b)Davacı Baba …’in destekten
yoksgun kalma sebebiyle maddi zararının = 15.369,74 TL. olduğu
2.Seçenekte; Muhtemel eş ile müteveffaya eşit pay, muhtemel çocuklar ile anne ve babaya aynı oranda destek payı verileceğinin kabulü halinde işbu raporda belirlendiği;
a)Davacı Anne …’in destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 25.835,12 TL,
b)Davacı Baba …’in destekten
yoksgun kalma sebebiyle maddi zararının = 22.370,72 TL. olduğu
-Davacı kardeşlerine destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı,
-Davacıların maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı,
-…’in vefatı nedeniyle yapılmış bir başvuru belgesi veya açılmış bir dava bulunmadığından sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi belirlenememiş olup, diğer davalı bakımından temerrüdün 23.08.2016 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
C)Sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince 26/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; ıslah kapsamında … için talep edilen iş gücü kaybı ve tedavi-bakım giderlerine yönelik talepleri vefat dolayısıyla ölüm tarihinden sonra davacılar … ve … için destekten yoksun kalma tazminatına çevirdiklerini, toplam 10.000,00 TL olarak bildirdiği maddi tazminat taleplerinin 52.996,81 TL arttırılarak toplam 62.996,81 TL üzerinden kabul edilmesini, maddi tazminat kalemlerine işleyecek faizin, haksız fiilin gerçekleştiği olay tarihi olan 06.08.2014 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek hüküm altına alınmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Davacılar vekilinin ıslah dilekçesinin davalılara tebliğe çıktığı, tebliğ edilerek parçaların döndüğü görülmüştür.
Mahkememizin 14/02/2023 tarihli ara kararı gereğince, … 40. ACM nin … esas sayılı dosyasında davalı karşı taraf sürücüsüne atfedilebilecek kusurun bulunmadığı, Mahkememizce alınan raporda ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, mevcut raporlar arasında çelişki oluştuğu anlaşıldığından dosyanın Karayolları Genel Müdürlüğü Fen heyetinden re’sen seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine verilerek dosya kapsamında yer alan tüm bilirkişi raporları ile trafik tespit tutanağı karşılaştırılarak kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi ve net kusur dağılımının tespiti yönünde rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş ve dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 29/03/2023 tarihli raporda özetle;
“4.1)yaya …’in; Dikkatsiz ve kontrolsüz davranış ile, K.T.K’nun 47/b,d ve 68/b,l1-c bendlerinde belirtilen kuralları ihlal ettiğinden %75 (Yüzde Yetmiş Beş ) oranında Asli kusurlu olduğu,
4.2) … plakalı araç sürücüsü …’ün; dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı ile K.T.K’nun 52/a,b bendlerinde belirtilen kural ihlali nedeniyle, %25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında Tali kusurlu olduğu” tespit edilmiştir. Alınan raporun İTÜ’den alınan 04/12/2017 tarihli raporla aynı yönde tespitler içerdiği anlaşıldığından Mahkememizce itibar edilebilir bulunmuştur.
Eldeki davada davacılar vekili, dava dilekçesinde açıkça yargılama sırasında vefat eden davacı … ‘in “sürekli” maluliyetine ilişkin talepte bulunmuş olup aşamalarda “ıslah talepli” dilekçesiyle davacı …’in yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle sürekli maluliyet tazminatının, davacı anne … ve baba ..’e, mirasçı olmaları nedeniyle ödenmesine hükmedilmesinin yani sıra, aynı kaza nedeni ile davacı …’nin yargılama sırasında vefat etmesine bağlı olarak davacılar … ve … lehine destekten yoksun kalma tazminatı talebini de eklemiştir.
Oysa ıslah yoluyla önceki talebin tamamen değiştirilmesi veya genişletilmesi mümkün olmakla birlikte, ıslah yoluyla dava dilekçesinde bulunmayan yeni bir talebin eklenmesi olanağı yoktur.
6100 Sayılı HMK.nın 297. maddesinde verilen hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara Yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir. HMK.nın 26. maddesine göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı gibi, ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen destekten yoksun kalma tazminatı istenemeyecektir. Bu nedenle davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile talep edilmeyen destekten yoksun kalma tazminatını içeren ıslah dilekçesinin usulüne uygun bir ıslah dilekçesi olarak kabul edilmemesi gerekmektedir (Benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 16/07/2018 tarih, 2015/13133 Esas ve 2018/7216 Karar sayılı kararı ile İstanbul BAM 9. HD’nin 13/04/2022 tarih, 2021/13 Esas ve 2022/726 Karar sayılı kararı).
Yapılan tespitler ve açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya kapsamında alınan kusur raporlarının ve maluliyete ilişkin tazminat hesaplaması içeren aktüer raporlarının dosya kapsamına uygun, hükme esas almaya elverişli nitelikte düzenlenmiş olduğu görüldüğünden Mahkememizce itibar edilebilir bulunmuştur. Bu doğrultuda 06/08/2014 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün %75 oranında tali kusurlu, vefat eden davacını ise %25 oranında asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, vefat eden davacının iş göremezlik döneminde 6.519,74 TL sürekli iş göremezlik ve 8.271,23 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 14.790,97 TL maddi zararının olduğu anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda maluliyete dayalı maddi tazminat talepleri bakımından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacılar vekili tarafından dava dilekçesi ile talep edilmeyen destekten yoksun kalma tazminatı istemi yönünden usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından ise kazanın meydana geliş şekli ve ortaya çıkan maluliyet nedeniyle TBK’nın 56.maddesi doğrultusunda manevi tazminat talebinin yerinde olduğu kanaatiyle, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ilkesinden hareketle olayın taraflar üzerindeki etkileri, yaşanan üzüntü, kaza nedeniyle oluşan maluliyetinin oranı ve kazanın taraflarının kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü gibi etkenler ile hak ve nesafet ilkesi göz önünde bulundurularak toplam 120.000,00 TL manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olacağı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Vefat eden davacı … yönünden talep edilen maddi tazminat isteminin kabulü ile; 6.519,74 TL sürekli iş göremezlik ve 8.271,23 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 14.790,97 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 6.8.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12.12.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmek ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile vefat eden davacı … mirasçıları … ve …’e verilmesine,
2-Destekten yoksun kalma tazminatı istemi yönünden usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Vefat eden davacı … yönünden maluliyet nedeniyle talep edilen manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile 50.000 TL manevi tazminatın davalı …’ten tahsili ile vefat eden davacı … mirasçıları … ve …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacıların Vefat eden davacı …’nin maluliyetine dayalı manevi tazminat istemleri yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacı … için 25.000 TL, davacı … için 25.000 TL , davacı … için 10.000 TL, davacı … için 10.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın davalı … tahsili ile ismi geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 1.010,37 TL harçtan peşin alınan 79,16 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 931,21 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı … mirasçıları … ve … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine,
6-a)Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 8.197,20 TL harçtan peşin alınan 774,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.422,48 TL harcın davalı …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 774,72 TL (Manevi Peşin Harç ) peşin harç masrafının davalı …’ten tahsili ile davacılara verilmesine,
c)Davacı … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile bu davacıya verilmesine,
d)Davacı … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile bu davacıya verilmesine,
e)Davalı … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile bu davacıya verilmesine,
f)Davalı … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile bu davacıya verilmesine,
g)Vefat eden davacı … mirasçıları … ve … yönünden maluliyet nedeniyle talep edilen manevi tazminat istemi yönünden; duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile bu davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan toplam 1.982,40 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.449,50 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ( Davalı … şirketi yönünden sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile ) davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10-TL vekalet harcı, 562,00-TL Adli Tıp masrafı, 7.700,00 TL bilirkişi ücreti, 1.142,80 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 9.436,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 4.341,23 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ( Davalı … şirketi yönünden 476,37-TL sorumlu olmak kaydı ile ) davacılara verilmesine, arta kalan masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı