Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/66 E. 2019/575 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/66 Esas
KARAR NO : 2019/575

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2015
KARAR TARİHİ : 24/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davalılar arasında 19.09.2003 tarihli Protokol (Ek 1) akdedilerek, davalı …’in maliki olduğu ve … İli, … İlçesi, … Maballesi’nde kaim ve tapuda 318 Ada, 21 Pafta ve 28 Parselde kayıtlı bulunan ve daha önce üzerinde istasyonlu akaryakıt bayilik faaliyeti yapılmamış taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulması ve kurulacak olan akaryakıt istasyonunun 15 yıl süreliğine Petrol Ofisi akaryakıt istasyonu olarak işletilmesi hususunda anlaşma sağlandığını, bu kapsamda davalı …’in, protokol hükümlerine uygun olarak 25.09.2003 tarih ve 5877 yevmiye no.lu resmi senetle taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis ettirdiğini, müvekkili şirketin taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunun müvekkili şirket bayii olarak işletilmesi hususunda diğer davalı … Ltd. Şti. ile 19.09.2003 tarihli ve 5 yıl süreli … İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi akdettiğini, davalı …’in 25.09.2003 tarih ve … yevmiye no.lu ipotek akit tablosu ile taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine fekki bildirilinceye kadar 400.000,-TL bedelli, birinci derece ve birinci sırada ipotek tesis ettirdiğini, Rekabet Kurulu’nun 05.03.2009 tarih ve 09-09/187-56 ve 09-09/187-57 sayılı kararına istinaden 12.03.2009 tarihinde Rekabet Kurumu’nun Internet sayfasında yayımlanan duyuru ile “…akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan İntifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin rekabet yasağının sûresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı bu tür anlaşmaların varlığı halinde beş yılı aşan süreler bakımından, 2002/2sayılı Tebiiğ’de tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı…”nın bildirildiğini, Rekabet Kurulu’nun bu düzenleyici işlemi sonucunda akaryakıt sektöründe bayi ile dağıtıcılar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ile bağlantılı uzun süreli kira sözleşmeleri ya da uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsi ya da ayni hakların da ancak beş yılı aşmayan süreleri bakımından muafiyetten yararlanabileceği, 5 yıllık muafiyet süresinin dolmasından sonra, bayilerin sözleşmelerini yenilemek istememeleri halinde, sözleşmelerin 5 yılı aşan sürelerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“RKHK”) 4. maddesi uyarınca işlem göreceği, yani rekabete aykırı ve geçersiz addedileceğinin tespit edildiğini, Rekabet Kurulu, akaryakıt sektöründe bayilik ve bağlantılı diğer özel hukuk sözleşmelerinin en geç 18.09.2010 tarihine kadar bu düzenlemelere uygun hale getirilmesi gerektiğinin de belirlendiğini, bu kapsamda taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine tesis hakkının müvekkili şirketçe tapudan terkin ettirilerek, müvekkili ile davalı … arasında 01.09.2010 başlangıç tarihli süreli Kira Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirket ile diğer davalı … arasında 18.09.2010 tarihli ve 5 yıl süreli … A.Ş. İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi akdedilerek, belirtilen taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunun anılan davalı tarafından münhasıran müvekkili şirket bayisi olarak işletilmesi hususunda yeniden anlaşma sağlandığını, yine aynı taraflar arasında 01.07.2011 tarih ve 5 yıl süreli… A.Ş. Otogaz Bayilik Sözleşmesi akdedilerek aynı istasyonda … tarafından müvekkili şirket adına LPG – Otogaz satışı da yapılması hususunda mutabakata vanldığını, taraflar arasında akdedilen Protokol’ün “Tarafların Yapmakla Yükümlü Olduğu İşler” başlıklı 1 no.lu ekinde belirtildiği üzere akaryakıt istasyonun yatırımının tamamının müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, daha açık bir ifadeyle müvekkili şirketin, davalı …’e ait ve boş olarak teslim edilen arsa üzerinde sıfırdan akaryakıt istasyonu inşa ettiğini ve diğer davalı …’ün işletmesine tahsis ettiğini, müvekkili şirketin ayrıca istasyonu Petrol Ofisi bayisi olarak işletecek olan davalı …’e akaryakıt ve otogaz satışı yapabilmesi için gerekli olan tüm malzeme ve teçhizatı da ariyeten teslim ettiğini, davalı … ile müvekkili şirket arasında bu hususta Ariyet Sözleşmesi ile 01.09.2010 tarihli istasyon Otomasyon Sistemi Servis Bakım, Automatic ve Lojistik Kart Sözleşmesi akdedildiğini, yine davalı … ile müvekkili şirket arasında akdedilen Kira Sözleşmesi’nin “Özel Koşullar” başlıklı bölümün (g) bendinin “İşbu sözleşmenin yürürlüğe girmesinden önce ve/veya yürürlükte olduğu sırada mecurda kiracıya ait bulunan akaryakıt pompaları ile sair malzeme ve teçhizat varsa bunlar işbu sözleşmenin yürürlükte bulunduğu süre zarfında olduğu gibi sona ermesi halinde de yine kiracının mülkiyetinde kalacaktır.” şeklinde olduğunu, taraflar arasında Kira Sözleşmesi’nin akdedildiği tarihte, bayilik ilişkisi dolayısıyla akaryakıt satış istasyonuna tevdi ve teslim edilmiş bulunan menkul mallar ile davaya konu akaryakıt satış istasyonuna müvekkili şirketçe yapılan sabit yatırımların mevcut olduğunu, yukanda bahsedilen sözleşme düzenlemeleri karşısında, bunların müvekkili şirketin mülkiyetinde olduğunu, davaya konu taşınmaz üzerinde daha evvel akaryakıt bayilik faaliyeti yapılmamış ve maliyetin tamamı müvekkili şirket tarafından karşılanarak taşınmaz üzerinde sıfırdan akaryakıt satış istasyonu inşa edilmiş olması nedeniyle müvekkili şirketin 29.06.2010 tarihinde 5073 sayı ile Rekabet Kurumu’nun kayıtlarına intikal eden başvurusu ile davalılarla akdetmiş olduğu dikey anlaşmaya bireysel muafiyet tanınmasını talep ettiğini, Rekabet Kurulunun 27.10.2011 tarih ve 11-54/1391-499 Karar sayılı Kararı ile bayilik anlaşmasına on yıla kadar bireysel muafiyet tanınmasına karar verdiğini, ancak … Büyükşehir Belediye Başkanlığınca davaya konu akaryakıt istasyonu için davalı … adına düzenlenen İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı’nın iptal edilmesi sonucunda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Petrol Piyasası Daire Başkanlığının 05/12/2011 tarihli ve B.62.0.PPD.13-130.01.01.-(22703)-13597 sayılı yazısı ile müvekkili şirkete bildirdiği üzere, davalı …’ün bayilik lisansını Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. maddesi (e) bendi gereği, yani lisans için aranan bir belgenin sonradan geçerliliğini yitirdiği gerekçesiyle iptal ettiğini, davalı …’ün bayilik lisansının 30.11.2011 tarihi İtibariyle iptal edildiği EPDK’nun elektronik ortamda yayımlanan lisans veritabaranda da ilan edildiğini, bunun neticesinde, davalı şirketin bayilik faaliyetini sürdürmesi ve müvekkili şirketçe kendisine akaryakıt ikmali yapılmasının yasal olarak olanaksızlaştığını, bu kapsamda bayilik sözleşmesinin, …’ün bayilik lisansının iptal edildiği tarih olan 30.11.2011 tarihi itibarıyla uygulanamaz, geçersiz ve münfesih hale geldiğini, taraflar arasında münakît İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi’nin “Fesih” başlıklı 31. maddesinin (b) bendi ile lisansın iptal edilmesi bayilik sözleşmesinin feshi için haklı sebep olarak düzenlenmişse de, bayilik lisansı iptal edilen şirketin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu gereği akaryakıt bayilik faaliyetlerini icra etmesi mümkün olamayacağından, sözleşmenin kendiliğinden sona erme hali teşkil ettiğinin tereddütsüz olduğunu, nitekim müvekkili şirketin buna bağlı olarak ayrıca davalı …’e gönderdiği ve … 41. Noterliği’nce … tarih ve … yevmiye ile onaylı ihtarname ile Kira Sözleşmesi’nin “Özel Koşullar” başlıklı 3. maddesinin (j) bendi kapsamında feshettiğini davalıya bildirdiğini, anılan düzenlemenin “…Taraflar, ihtiyarları dışında,…mecurun istasyon olarak işletilmesine fiilen olanak kalmazsa kiracı işbu sözleşmeyi süresinden önce tek taraflı olarak derhal feshedebilir. Bu takdirde kiracı kiraya verene peşin olarak ödemiş ise mecurun kira süresinin tamamına ilişkin kira bedeli tutarını yukarıda zikredilen haklı sebeplerin vukuundan işbu sözleşmenin normal sona erme tarihine kadar olan süreye tekabül eden kısmını ve mecurda kendisi tarafından yapılan her türlü yatırımın aynen iadesini kiraya verenden talep edebilir….” şeklinde olduğunu, müvekkili şirketin, bayilik ilişkisinin ve Kira Sözleşmesi’nin sona ermesine rağmen, davaya konu akaryakıt satış istasyonu için yapmış olduğu yatırımının dikey ilişkinin kalan süresine tekabül eden bedelini ve istasyonda bulunan bir kısım malzeme ve teçhizatını (amortisman sonrası kalan tutarlarını) iade alamadığını, oysa taraflar arasında münakit 19.09.2003 tarihli Protokol’ün “Feshin Sonuçları” başlıklı 13. maddesinin (cc) bendinin “… Bayi Adayı, satiş yerinde PO tarafından kendisine ariyet olarak verilen malzeme ve teçhizatı ve montajı yapılan tüm sökülebüecek malzeme ve teçhizatı aynen iade etmeyi, iade etmiyorsa, PO tarafından tespit edilen rayiç bedellerini ödemeyi ve yine varsa, PO tarafından yapılan sabit yatırımların (bina, kanopi, saha betonu gibi), ödeme tarihindeki değerlerle belirlenecek bedellerini ödemeyi… beyan, kabul ve taahhüt etmişlerdir…” şeklinde olduğunu, İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi’nin “Fesih” başlıklı 31. maddesinde öngörüldüğü üzere müvekkili Şirketin ruhsat iptali gibi nedenlerle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesinin haklı fesih olarak kabul edilmiş olup İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi’nin “Feshin Sonuçlan” başlıklı 32. maddesinin (b) bendi bayi adayının, yani davalı şirketin, kendisine ariyet olarak teslim edilen tüm malzeme ve teçhizatı bu durumda derhal ve aldığı şekli ile iade etmesi gerektiğini, aksi takdirde bunların fesih tarihindeki rayiç değerlerinin %20 fazlasını ödemek zorunda olduğunu düzenlemekte olduğunu, yine taraflar arasında akdedilen Otogaz Bayilik Sözleşmesi’nin “Feshin Sonuçlan” başlıklı 34. maddesinin de aynı içerikte bir düzenleme içerdiğini, yine müvekkili şirket ile davalı … arasında akdedilen Kira Sözleşmesi’nin “Özel Koşullar” başlıklı bölümünün 3. maddesinin (j) bendinde de sözleşmenin feshi halinde müvekkili şirketin mecurda yapmış olduğu her türlü yatırımın aynen iadesininin kiraya verenden talep edebileceğinin açıkça düzenlenmiş bulunduğunu, bu doğrultuda müvekkili şirketin, istasyona yapmış olduğu sabit nitelikteki yatırımların ve kendisine iade edilmeyen ariyet menkul malların amortisman uygulanmış bedellerini 14.11-2012 tarih ve 99-F-10970205 no.lu sabit kıymet satış faturası ile davalı yana fatura ederek, davalılardan talep ettiğini, faturanın ekinde yer alan envanter dökümünde müvekkili şirketçe davalıdan (amortisman uygulandıktan sonra kalan) bedelleri talep edilen yatırımların nelerden ibaret olduğunun listelendiğini, müvekkili şirketçe işbu dava ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, ilk aşamada faturaya konu ve toplamı 236.214,57-TL olan yatırımların bedellerinin talep edildiğini, müvekkili şirketçe davaya konu taşınmazda akaryakıt satış ve servis istasyonun inşaası işinin, yüklenici firma … Ticaret A.Ş. Ve 375.000,- TL + KDV bedelle yapıldığını, müvekkili şirketin 14.11.2012 tarih ve … no.lu sabit satış faturasına konu yatırımlardan işbu davaya konu edilmeyen ve müvekkili şirketin davalılara ariyeten teslim ettiği market tefrişatı, hava su saati, akaryakıt tankları ile kanopi kaplama ve aydınlatma armatürleri gibi ekipmanın amortisman sonrası kalan bedellerinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 24.181,17-TL olduğunu, davalıların müvekkili şirketçe düzenlenen 14.11.2012 tarih ve 99-F-10970205 no.lu faturayı ödemediklerini, buna karşılık davalılardan …’in, müvekkili şirkete karşı hertıangi bir borcu bulunmadığını ve müvekkili şirketin buna rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteği fekketmediğini iddia ile, müvekkili şirkete karşı … Asliye 15. Hukuk Mahkemesi nezdinde … E. sayısı ile görülmekte olan davayı ikame ederek, ipoteğin fekkini talep ettiğini, belirtilen davada mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi gerek kök raporunda gerekse ek raporda müvekkili şirketin ödenmemiş alacağı olduğunu ve bu nedenle ipoteğin fek edilmemesi şartlarının oluşmadığı yönünde görüş bildirdiğini ileri sürerek müvekkili şirketin fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 236,214,57-TL tutarındaki alacağının, dava tarihinden itibaren TCMB’nin değişen oranlarda avans faizi oranlarına göre hesaplanacak faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili … arasında görülmekte olan … 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasındaki ipoteğin fekki davasından da anlaşılacağı üzere; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davacıya çektiği … 4. Noterliğinin … gün ve … Yev. numaralı ihtar ile bir borcun bulunmadığını açık bir şekilde davacıya bildirildiği ve arkasından müvekkili … tarafından 31.12.2012 günü … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinde ipoteğin fekkine dair dava açılması karşısında ve dava dosyasına sunulan 18.01.2015 günlü bilirkişi raporu gözetilerek eldeki davayı 20.01.2015 günü açmak sureti ile bir alacağı varmış gibi hareket etmek zorunda kaldığını, Davacının dava dilekçesinde olayların anlatıldığını, bu kapsamda dava dilekçesine ekli ek-6 bölümünde Zeyilname adı verilen ve davacı PO (…) ile yeni şirket … LPG(yeni ortaklar … ve …) arasında yapılan bir takım anlaşmaların 1 numaralı davalı …’i bağlamadığının anlaşıldığını, bu akitlerin müvekkilinin çocuklarının kurduğu ve fakat sonrasında davacının yönlendirmesi ile hisse devri yaptıkları … ailesi ile davacı arasında gerçekleştirilmiş olup 1 numaralı …’in hissedarları değişen … şirketi için davacı …’ye verdiği hiçbir güvence (İpotek) bulunmadığını, Tam aksine, davacı PO (…) ilgililerinin, 2010 yılında değişen koşullar ve hukuki duruma göre; malik …’in tapuya PO (…) lehine kira şerhini tescil ettirdiğini, çünkü …’nin hisselerinin yeni hissedarları …. ve …’e devredildiğini, yeni hukuki duruma göre Petrol istasyonunun malik … tarafından davacı PO’ya kiralandığını, eski hissedarların sahibi olduğu … LPG Ltd şirketinin PO ya doğmuş ve doğacak herhangi bir borcu kalmaması durumunda davacı … Ofisinin, ipoteği iki ay içinde fek edeceklerini 26.07.2010 günlü bir Taahhütname ile malik …’e bildirdikleri ve … LPG Ltd’nin davacı PO ‘ya herhangi bir borcu bulunmamasının saptanarak, tapuda intifa hakkını kaldırdıkları halde ipoteği kaldırmayarak haksız olarak ipotek güvencesini çözmediklerini, bu nedenle müvekkili davalı …’in de … 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile ipoteğin fekkinin istendiğinin çok açık olduğunu, Nitekim akitlerdeki imza ve kaşelerden de yeni şirket – eski şirket ayrımının kolayca yapılabilmekte olduğunu, Yine 19.09.2003 günlü Petrol Ofisi İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi ile 18.09.2010 günlü … A.Ş. İstasyonlu Bayilik sözleşmesi, başlıklı sözleşmelerin yenilendiği ve … LPG Ltd.şirketinin hisselerinin devredildiğini görüldüğünde çekişmenin çözümünün de kolaylaşacağını, Hal böyle iken ve verilen taahhütlere rağmen ipoteğin kaldırılmaması ve bu kaldırmamayı yeni hissedarların borçları için yapıldığı anlaşılan huzurdaki davanın müvekkili davalı açısından reddinin zorunlu olduğunu, diğer davalı şirketin davacıya olan herhangi bir borcu var ise bu borcun ipotekten alınmasının mümkün olmadığını, Taraflar arasında akdedilen 19.09.2003 tarihli protokol ve ekli tüm sözleşmeler hükümsüz kaldığını, Malik ile davacı PO arasında yapılan kira sözleşmesinin tüm taraflar arasındaki yeni hukuki durumun çatısını oluşturduğunu, Bu yeni hukuki düzenleme ile; Davacı Po’nun, kiracı, müvekkili davalı malik …’in , kiraya veren durumuna gelirken yeni yapılan 18.09.2010 günlü “… A.Ş. İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi” ile ve özellikle Ariyet sözleşmesi ile yeni ortaklardan müteşekkil … LPG Ltd.şirketinin ise işletici (bayi ) durumuna geldiğini, 18.09.2010 tarihinde yapılan Ariyet sözleşmesinde ariyet alanın (yeni hissedarlı … LPG Ltd.) yükümlülüklerinin PO ‘ya karşı olduğunu ve fakat bu yükümlülüklerin hükümsüz kalan üçlü protokoldeki ipotek tarafından güvence altına alındığına dair bir hükmü kapsamadığını, …’in ipotek ile olan yükümlülüğünün kaldırılacağının zaten davacı PO tarafından yeni hissedarlara devir yapılırken Taahhütname ile belirlendiğini, Akaryakıt istasyonunun işyeri açma ve işletme ruhsatında muhatabın değişikliğinden dolayı (yeni isimli bir şirket ) bir problem doğmaması için bayi adayı olan …ltd. şirketinin ismi korunarak , hissedarların hisselerini davacı PO nun gösterdiği kişilere devrettiklerini ve bunun üzerine davacı PO’nun da intifa hakkını kaldırmış ve ipotek hakkının kaldırılması hususunda malik … için de davacı PO dan yazılı ve sözlü taahhütler alındığı halde, PO ipoteği kaldırmayınca, ipoteğin fekki davası açtığını, yeni ortaklara sahip … LPG Ltd. Şirketi ile davacı PO’nun (…), yeniden “Petrol Ofisi İstasyonlu Bayilik sözleşmesi” ve Zeyilnameleri ve diğer işletmeden doğan ve başta Kira Sözleşmesi olmak üzere sözleşmeler imza altına aldıklarını, Bu sözleşmelerin yeni sözleşmeler olduklarını ve eskilerinin ilga olduğunu, bu yeni sözleşmelerden birinin de; Malik ile PO arasında yapılan 01.09.2010 günlü kira sözleşmesi olduğunu, bu yeni sözleşmeler ile 19.09.2003 günlü protokolün hükmünün kalmadığını, Malik ile PO arasında yeni düzenleme kira sözleşmesidir. PO ‘da bu kira sözleşmesine istinaden bayii (yeni hissedarlı) … LPG ile işletme sözleşmesi ve ariyet sözleşmesi yaptığını, bu ariyet sözleşmesi ile müvekkili malik …’in verdiği ipotek ile arasındaki bağın koptuğunu, bu nedenle malik … tarafından verilen ipoteğin kaldırılması gerekirken kaldırılmamış olmasının davacının kötü niyetli olduğunun açık kanıtı olduğunu, çünkü; Üçlü protokoldeki taraf taahhütleri yeni hukuki yapılandırma ve sözleşmelerle kaldırıldığını, PO’nun kiracı ve bizzat kendisi bayii olduğu için artık ipotek güvencesine gerek kalmadığını, Kiracı ve bayilik sıfatına davacı PO sahip olmakla artık alacaklı ve borçlu sıfatları PO da birleştiğinden ipoteğin hükümsüz kalmış ve kaldırılması gerekirken tapudan kötü niyetli olarak bugüne kadar kaldırılmamış olduğundan dava açıldığını, ariyet olarak verilen eşyalara PO’nun zilyed olduğunu, Kira akdi feshedildiğinde zilyed olduğu eşyaları alarak istasyonu tahliye ettiğini, 18.09.2010 tarihinde yeni ortaklıklı … lpg ltd şirketi ile davacı PO’nun ariyet sözleşmesi yaptığını ve bu sözleşme gereği ariyet verilen eşyadan sadece yeni ortaklı … lpg ltd şirketinin sorumlu kılındığını, …’in ipotek sorumluluğunun 01.09.2010 günü akdedilen PO nun kiracı olduğu ve 18.09.2010 günlü Bayilik ve Ariyet sözleşmeleri ile sonlandığını, 2012 yılında ise PO’nun kira akdini de sonlandırarak tüm ilişkiler sonlandığını, 19.09.2003 günlü üçlü protokolün 6.maddesine göre tesis edilen İntifa hakkı kaldırıldığına göre PO tarafından bayii adayı ve malikden talep edilecek hiçbir alacak bulunmadığını, 19.09.2003 günlü üçlü protokolün taraflarının tüm vecibeleri karşılıklı olarak yerine getirdiği halde PO’nun ipoteği kaldırma vecibesini yerine getirmediğini, davacının hal böyle iken malik …’i sorumlu tutan bir alacak davasını …’e yöneltmesi uygun olmadığını, … adına kesilen faturanın öncelikle …’e ulaşmadığını, Faturanın düzenleme tarihinin 14.11.2012 olduğunu, bu düzenleme tarihinde davacının, …’in istasyon adresinde değil,kendi konut adresinde bulunduğunu bildiğini, buna rağmen faturayı akaryakıt satış yeri olan istasyona göndermesinin, …’in ipoteğin kaldırılması yönünde 13.11.2012 günü çektiği ihtarın telaşı ile yapılmış bir tasarruf olup, faturanın borçlu gösterilen muhatabına ulaşmamış olduğu bir vakıa olduğunu, bu durumda davacının, davalı nezdinde muaccel olmuş bir alacağının bulunmadığını, ancak en önemli hususun; Davacının 01.09.2010 günlü kira sözleşmesi ile yatırım yaptığı akaryakıt satış istasyonunda kendisinin kiracı olarak bu yatırımları 15 ay kullandıktan sonra kendisi tahliye ederken aynen(misli ile) alabileceği yatırımları eğer almadığını iddia ediyorsa ,almayarak ve intifa hakkını kaldırarak ve ipoteği kaldıracağına dair taahhüt vererek bu talebinden vazgeçtiğinin anlaşıldığını, müvekkili davalının yerin maliki olarak böyle bir engelleme yapmadığı gibi kendisinden davacının bu yönde hiçbir istemi olmadığını, bu durumda davacının müvekkili davalıdan hatta yeni ortaklı … LPG karşısında herhangi bir alacağı bulunmadığını, kendisinin bu yatırımları söküp alabilecek (iade alabilecek) konumda olduğunu, bunu yapmayarak ve dava gününe kadar beklemesi bu haktan vazgeçmiş olduğunun açıkça göstergesi olduğunu, ariyet sözleşmesinin yeniden kiminle yapılmış ise ona karşı bile bu davanın açılmasında bir hakkın kötüye kullanılmasının söz konusu olduğunu, diğer yandan dayanak yapılan fatura bedelinden farklı bir alacağın istenilmesinden de anlaşılacağı üzere alacağın dayanağı bulunmadığının gözüktüğünü, 19.09.2003 günlü üçlü protokolün , 18.09.2010 tarihinde yapılan “… A.Ş İstasyonlu Bayiilik Sözleşmesi”, “… A.Ş. Otogaz Bayiilik sözleşmesi” “Ariyet sözleşmesi” ,”İstasyon Otomasyon Sistemi Servis Bakım, Automatic ve Lojıstik Kart Satım Sözleşmesi” karşısında hükümsüz kaldığını, 19.09.2003 günlü üçlü protokolün 10. maddesinde ki “Teminat” başlıklı bölümde ki “ ipotek” in hükümsüz kaldığını, yeni anlaşmalarda ipotekden hiç bahsedilmediği veya atıf yapılmadığı gibi “ariyet” yeniden düzenlendiğini, “ Teminat” maddelerinde ise sadece banka teminat mektuplarından bahsedildiğini, banka teminat mektuplarının Bayii tarafından verileceğini, ayrıca 01.09.2010 günlü kira sözleşmesinin 3 g ve j maddeleri incelendiğinde kiraya veren malikden sadece sökülerek aynen iadesinin istenebileceğini, yatırımın bedelinin istenmesinin mümkün olmadığını beyan ederek usul ve yasaya aykırı bulunan davanın reddine, dava giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, ayrıca davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ‘ne usulüne uygun tebligat yapılmış, bu davalı tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokol örnekleri, mahallinde yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları, … 15. AHM … E sayılı kesinleşmiş kararı, … Lpg Gaz ve … Ltd. Şti’ndeki …’in çocuklarına ait şirket hisseleri devri belgeleri.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında 19/09/2003 tarihinde imzalanan protokol, 19/09/2003 tarihli istasyon bayilik sözleşmesi, davacı ile davalı … arasında imzalanan 01/09/2010 tarihli kira sözleşmesi ve 01/09/2010 tarihli zeyilname kapsamında davacının davalılardan sabit yatırım bedeli olarak talep edebilceği bir alacak bulunup bulunmadığı, yetki itirazının ve zamanaşımı definin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Yetki itirazının kira sözleşmesinin 3.q maddesi, bayilik sözleşmesinin 38.maddesi, zaman aşımı definin TBK 146.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Davalı …’in yargılamanın devam eden aşamasında vefat etmesi sebebiyle mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
Deliller toplandıktan sonra keşfen inceleme yapılmış, keşif sonucu İnşaat Yüksek Mühendisi …, Makina Yüksek Mühendisi …, sözleşmeler uzmanı Doç. Dr. … ve Petrol Doğalgaz Mühendisi … tarafından mahkememize sunulan kök ve ek raporlarda şöyle beyan edilmiştir:
” Keşif mahalli, … ili, … İlçesi, … Mevkii, … Mahallesi, … Caddesi, No: 558 adresindeki … İstasyonudur. LPG Otogaz istasyonu …, 21 Pafta, 318 ada, 28 parsel sayılı 1,722,05 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde yer almaktadır.
Keşif mahalli … LPG Otogaz İstasyonu faal halde olup işletilmektedir, İstasyonda ortada takribi ortalama 15 m. x 15 m. tavan ebatlarında olup 4 ayak üstüne oturan, tavanının altı ve üstü kaplamalı ve altında 4 ana LPG pompası bulunan yanları açık, faal bir kanopi yapısı, sol yanda çelik konstrüksiyondan yapılma sundurma şeklindeki faal oto yıkama-yağlama servis ünitesi, arkada takribi 6 m. x 12 m. ebatlarında zemine oturan, 2 katlı, çelik konstrüksiyondan yapılma, dış cepheleri alüminyum giydirmeli, alt katı büfe, depo, wc, üst katı ofis – idare şeklinde kullanılan faal bir idari bina/satış binası, arka sol köşede takribi 3 m, x 6 m, ebatlarında zemine oturan tek katı faal bir cafe yapısı, kanopi yapısı ile arkasındaki 2 katlı idari bina arasındaki boşluğu üstten örten takribi 4,00 m. x 7,50 m. ebatlarında tonoz şeklindeki çelik konstrüksiyon sundurma tarz gölgelik ile idari bina arkasında tek katlı bir baraka yapısı ile elektrik kumanda ünitesi yer almaktadır. İstasyonun kurulu olduğu parsel alanının arkada kalan takribi 400 m2, lik bir kısmının zemini kısmen çimlendirilmiş ham toprak şeklinde, önde kalan takribi 1.322 m2. lik kısmının zemini ise, süpürge betonu olarak tabir edilen saha betonu ile kaplı durumdadır. Kanopi yapısı civarında 5 adet yer altı akaryakıt tankı bulunmaktadır. Akaryakıt tanklarının yuvarlak kesitli metal kapakları zemin yüzünde durmaktadır. Kapaklar açıldığında tank içi tesisatların mevcut oldukları görülmüştür. İstasyon sahasında ayrıca aydınlatma tesisleri, yan tesisler, teknik tesisler yer almaktadır, İstasyon tüm tesisleriyle birlikte faal halde işletilmektedir. İstasyonda çalışanlar bulunmaktadır. İstasyonun cephe aldığı yol ana arter niteliğinde olup, belediyenin her türlü sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinden ve imkânlarından yararlanmaktadır. İstasyona ulaşım kolaydır.
Keşif mahallindeki gözlemlerle birlikte, dosya eki adres bilgilerinin, dışarıdan temin edilen şehir rehberinin, haritasının ve hava fotoğraflarının yerine uygulanması neticesinde, heyetçe gelinen yerin, dava dosyasında belirtilen adresteki keşif mahalline uygun olduğu saptanmıştır.
Davacı … A.Ş.’nin, dava konusu akaryakıt istasyonuna yapmış olduğu sabit yatırımların bedelini talep ettiği görülmektedir. Talep ettiği yatırım bedellerinin amortismanlarına bağlı olarak dava tarihine endekslenmiş aşınmalı bedelleri toplamının KDV hariç 236.214,57.-TL. olduğu belirtilmiştir. Bahse konu yatırımlar toplam 4 kalemden ibaret olup her birinin;
a.Saha yapımı: Yatırımın değeri KDV hariç: 75.000.-TL. / dava tarihi itibarıyla davalı yana satış değeri KDV hariç: 34.090,92.-TL.
b.Akaryakıt Tesisatı: Yatırımın değeri KDV hariç: 78.750.-TL. / dava tarihi itibarıyla davalı yana satış değeri KDV hariç: 35.795,46.-TL,
c.Kanopi: Yatırımın değeri KDV hariç: 78.750.-TL. / dava tarihi itibarıyla davalı yana satış değeri KDV hariç: 35.795,46.-TL.
d. Bina; Yatırımın değeri KDV hariç: 142.500.-TL. / dava tarihi itibarıyla davalı yana satış değeri KDV hariç: 94.500.-TL. şeklinde olduğu belirtilmiştir.
Bahse konu yatırımlara dayanak olarak da yüklenici firma … Tİc. A.Ş. nin 24.05.2006 tarih ve … no.lu 15.06.2006 tarih ve … no.lu hak ediş faturaları ile hak ediş faturalarının dayanakları oları 23.05.2006 tarihli 1 no.lu hak ediş raporu ile 12.06.2006 tarih ve 2 no.lu hak ediş raporları gösterilmiştir.
Bahse konu 23.05.2006 tarihli ve 12.06.2006 tarih 1 ve 2 no.lu hak ediş raporlarında özetle; işverenin … A.Ş, müteahhitin … Tic. A.Ş, olduğu, taahhüt konusunun … Servis istasyonu inşaatı işi olduğu, keşif tutarının 375.000.-TL. olduğu, her iki hak ediş toplamının KDV hariç 356.250.-TL. olduğu belirtilmiştir. Aynı şekilde, 24.05.2006 tarih ve .. no.lu ve … tarih ve … no.lu hak ediş faturaları toplamının da KDV hariç 356.250.-TL. olduğu belirtilmiştir.
23.05.2006 ve 12.06.2006 tarihli l ve 2 no.lu hak ediş rapor özetlerinde; akaryakıt tesisatı imalatı kapsamında; mal hatlarının şantiyeye indirilmesi, mal hatlarının hazırlanması, tank havuzlarının hazırlanması hizmetlerinin yer aldığı; kanopi imalatı kapsamında; atölyede imalatı tamamlanan kanopi malzemelerinin şantiyeye indirilmesi, kanopi çelik imalatlarının tamamlanması, üst ve alt kaplamanın tamamlanması ile elektrik işlerinin tamamlanması, tonoz tamamlanması hizmetlerinin yer aldığı, satış binası imalatı kapsamında; satış binasının konstrüksiyonunun tamamlanması, satış binasının kaba inşaatının tamamlanması, satış binasının ince işlerinin tamamlanması, satış binasının cephe kaplamasının tamamlanması hizmetlerinin yer aldığı, saha işleri imalatı kapsamında; saha hazırlık ve altyapı işlerinin bitirilmesi, saha üst kaplamanın bitirilmesi hizmetlerinin yer aldığı» 1 no.lu hak ediş bedelinin KDV hariç 191,250.-TL. olduğu, 2 no.tu hak ediş bedelinin ise, KDV hariç 165.000.-TL. olduğu belirtilmiştir.
23.05.2006 ve 12.06.2006 tarihli 1 ve 2 no.lu hak ediş rapor özetlerinde; Akaryakıt Tesisatı toplam bedelinin KDV hariç 78.750.-TL. olduğu, Kanopi toplam bedelinin KDV hariç 48.750.-TL, olduğu, Satış Binası toplam bedelinin KDV hariç 157.500.-TL. olduğu, Saha işleri toplam bedelinin KDV hariç 71.250.-TL. olduğu, toplam bedelin ise, 356.250.-TL, olduğu belirtilmiştir.
Hak ediş raporlarında belirtildiği şekliyle sabit yatırımlardan akaryakıt tesisatının, kanopinin, satış binasının, saha işlerinin yerinde mevcut ve faal oldukları tespit edilmiştir.
2009 – 2011 – 2013 – 2015 yılı hava fotoğraflarında keşif mahallinde dava konusu edilen akaryakıt tesisatı, kanopi, idare binası ile saha işleri gibi sabit yatırımların tümünün yerlerinde mevcut oldukları görülmektedir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler incelendiğinde, davacı ile davalı … LPG arasında uyuşmazlığa etki eden şu sözleşmelerin bulunduğu görülmüştür;
-19.09.2003 tarihli Protokol (davalıların her ikisinin de imzasını taşıyan),
-19,09.2003 tarihli Petrol Ofisi lstasyonlu Bayilik Sözleşmesi,
-Ariyet Sözleşmesi (tarih içermemektedir),
-01.09.2010 tarihli Zeyilname,
-18.09.2010 tarihli lstasyonlu Bayilik Sözleşmesi,
-01.07.2011 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesi.
Davacı ite davalı … arasında uyuşmazlığa etki eden sözleşmelerin ise, şunlar olduğu görülmüştür;
-19.09.2003 tarihli Protokol (davalıların her ikisinin de imzasını taşıyan),
-01.09.2010 başlangıç tarihli Kira Sözleşmesi,
Tam da bu noktada, ana hatları itibarıyla da olsa rekabet hukuku zaviyesinden davacı ile davalılar arasında akdedilen sözleşmelerin geçerliliği açısından sorunlu görünen herhangi bir nokta bulunmadığını, “azami hadde indirme ilkesi” gereğince akdedilen sözleşmelerin geçersizliğinin değil, grup muafiyeti tebliği veya Kurul tarafından tesis edilen bireysel muafiyet kararında öngörülen süre müddetince, sözleşmelerin geçerli ve ayakta kalacağını vurgulamak gerekir (TK md. 1530/1; TBK md. 27/11; karş. RKHK md. 56). Ne var ki, hukuki çerçeve bu yönde olmasına karşılık, ilk sözleşme sona erdirilmiş ve bu sözleşmenin Kurul kararı ışığında uyarlanması anlayışından farklı olarak, aksinin açıkça öngörülmemiş olması da göz önüne alınarak, tarafların iradesi farklı muhteviyatı haiz yeni bir sözleşme akdedilmesi yönünde seyretmiştir. Şu halde sözleşmenin yorumu noktasındaki genel prensipler tahtında ilk sözleşme hükümlerinin uygulanma kabiliyetinin bulunduğundan söz edilememesi gerekir. Aynı durum sözleşme süresinin sona ermesi başta gelmek üzere, davacı … A,Ş. ile davalı … LPG arasında akdedilen bayilik sözleşmesi açısından da caridir. Her iki taraf arasında akdedilen LPG satışına ilişkin sözleşme ise, bayilik sözleşmesinden bağımsız olarak ve ayrıca akdedilmiştir. Bu itibarla, akdedilen ileri tarihli (ikinci) sözleşme hükümleri ışığında yorumda bulunulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacı ile davalı … LPG arasındaki sözleşmelerin feshine ilişkin hükümler incelendiğinde; 19.09.2003 tarihli Protokol’ün 12. maddesi, 19.09.2003 tarihli Petrol Ofisi İstasyonlu Bayilik Sözleşmesinin 3 l/b. maddesi, 15.09.2010 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesinin 3 l/b maddesi ve 01.07.2011 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesinin 33/b maddesi kapsamında, resmi makamların emir, karar ve müdahaleleri, ruhsat iptalleri ile yasa ve teamüllerle kabul edilen mücbir sebeplerle, akaryakıt ikmal ve satışının kısmen veya tamamen yapılamaması veya bu kabil ticaretin devamına mani herhangi bir halin zuhur etmesi halinde PO’nun işbu sözleşmeleri derhal feshedebileceği hususunda taraflar arasında mutabakata varıldığı görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, Rekabet Kurulu’nun 2010-1-192 sayılı dosyasına ilişkin 11-54/1391-499 sayılı kararında ‘…A,Ş.(…) ile bildirime konu bayi arasındaki dikey anlaşmaya, daha önce üzerinde istasyonlu akaryakıt bayilik faaliyeti yapılmamış arsa üzerinde maliyeti …. tarafından karşılanmak suretiyle kurulan istasyona ilişkin olması nedeniyle, anlaşmanın ilk olarak imzalandığı tarihten itibaren beşinci yılın sonunda, “bayinin … tarafından üstlenilen ilişkiye özgü yatırımın varsa kalan süreye tekabül eden bedelini ödeyerek anlaşmayı sona erdirebilmesl” konusunda tarafların anlaşmaları koşuluyla, imza tarihinden itibaren on yıla kadar muafiyet tanınması.,.” şeklindeki ifade ile bahsi geçen sözleşmeye 10 yıl süre ile muafiyet tanınmasına karar verilmiştir. Bunu takiben davalı bayinin İş Yeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı iptal edilmiş ve EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığının 05.10.2011 tarihli yazısı ile İş Yeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı’nın işbu kuruma 15 gün içerisinde sunulması gerekirken, sunulmadığı gerekçesi ile Yönetmelik’ in l7/l-(e) hükmü uyarınca Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığının 30.ll.20ll tarihli B.G2.0.PPD.13-130.01.01-(22703)-5834 sayılı Olur’u ile sona erdirildiği görülmüştür. Davalı … LPG’nin ruhsatının EPDK karan ile iptal edilmesinin, akaryakıt satış (bayilik) faaliyetine devam edilemeyecek oluşuna sebebiyet verdiği dikkate alınarak, sözleşmenin EPDK’nın ruhsat iptaline karar verdiği 30.11.2011 tarihi itibarıyla münfesih hale geldiğinin kabulünün gerektiği, bir an için bu durumun taraf iradeleri ışığında bir “kendiliğinden” sona erme nedeni olarak değil de açık bir fesih sebebi olarak göz önüne alınabileceğinin kabulü halinde ise, sözleşmenin fesih tarihi olan 05.01.2012 tarihi itibarıyla sona erdiğinin kabulü gerektiği noktasında tereddüt duyulmaması gerektiği her türlü izahtan varestedir.
Diğer taraftan, davalı … tarafından, maliki olduğu (istasyonun kurulduğu) arazide davacı lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiği, Rekabet Kurulu’nun yukarıda bahsi geçen kararını takiben, davacı ile davalı … arasında, üzerinde intifa kurulan araziye ilişkin olarak 01.09.2010 kira başlangıç tarihli 6 yıl 4 ay süreli kira sözleşmesini akdedilmiştir. Kira sözleşmesinin 3/j. maddesi; ‘Taraflar, ihtiyarları dışında, bir Kanun, Kanun Hükmünde Kararname, Bakanlar Kurulu Kararı, Tüzük, Yönetmelik, idari işlem veya idari eylem ile bir mahkeme kararına yahut Hükümet, Liman, Belediye ve diğer yetkili bir makamca verilecek bir emir veya talimata uyulması veya mecurun kamulaştırılması nedeniyle, işbu sözleşme hükümleri ifada gecikir, herhangi bir engele uğrar veya mecurun istasyon olarak işletilmesine fiilen imkan kalmazsa kiracı, işbu sözleşmeyi süresinden önce tek taraflı olarak feshedebilir. Bu takdirde kiracı, kiraya verene peşin olarak ödenmiş ise, mecurun kira süresinin tamamına ilişkin kira bedeli tutarının yukarıda zikredilen haklı sebeplerin vukuundan, işbu sözleşmenin normal sona erme tarihine kadar olan süre tekabül eden kısmım ve mecurda kendisi tarafından yapılan her türlü yatırımın sökülerek aynen iadesini, kiraya verenden talep edebilir. Kiraya veren, kiracının fesih hakkını kullanmaması halinde, mecurda akaryakıt satış ve servis faaliyetinin yukarıda zikredilen nedenlerle kesintiye uğradığı sürenin işlememiş olarak kabul edilmesini ve kira süresinin sonuna ilave edilerek bu sürenin de, 2. maddedeki usule uygun olarak tapuya şerh edilmesini beyan ve kabul etmiştir.” şeklindedir. Davacı taraf, davalı …’e gönderdiği … 41. Noterliğimin … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile diğer davalı … LPG’nin İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatımın iptal edildiği gerekçesiyle Kira Sözleşmesi’ni feshettiğini bildirmiştir. Sonuç olarak, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, davacı tarafın her iki davalı ile yaptığı sözleşmeleri, işbu sözleşmelerde yer alan fesih hükmüne dayanarak feshettiği tespit edilmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde, gerek taraflar arasındaki sözleşmeler gerekse de fatura ve hak ediş tabloları incelendiğinde, davaya konu bedeli doğuran iş ve işlemlerin PO tarafından …’a … LPG tarafından işletilmesi planlanan istasyon için yaptırıldığı görülmüştür. Keşif ile tespit edildiği üzere, davacı PO’nun bedel talebine konu olan saha yapımı, bina, kanopi ve akaryakıt tesisatı halen aktif olarak kullanılmakta olup, nitelikleri gereği -zarar verilmeksizin- aynen iade edilemezler. Tam da bu noktada, aynen tazmin mümkün değilse, aynen tazminin nakden tazmine tahvili yönünde taraflar arasındaki sözleşmede açık bir düzenleme bulunmasının gerekli ve zorunlu olduğunun söylenemeyeceğini, bu durumun sözleşmeye aykırılık hükümlerinin tatbikinin normal ve olağan bir sonucu olduğunun belirtilmesi gerekir. Nitekim Yargıtay da tesis etmiş olduğu kararlarda; saha yapımı, bina, kanopi, akaryakıt tesisatı vb. materyallerin aynen iade edilebilir nitelikte olmadığını ve bunlara karşılık bir bedelin tazmininden bahsedilebileceğini ifade etmiştir.
Davacı taraf ile davalı … LPG arasındaki sözleşmelerde yer alan ariyete ilişkin düzenlemeler aşağıdaki gibidir.
-19.09.2003 tarihli Petrol Ofisi İstasyonla Bayilik Sözleşmesi: Davacı ile … LPG arasında yapılan İstasyonla Bayilik Sözleşmesinin 10. maddesinde ariyet konusu malların verilmesi, kullanılması ve iadesinde Ariyet Sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; sözleşmenin 32/b hükmünde ise, fesih halinde bayinin, PO tarafından kendisine ariyet, kira vb. surette teslim ettiği tüm malzeme ve teçhizatı derhal ve ayrıca ihtara gerek kalmaksızın aldığı şekilde sağlam iade etmeyi; aksi halde bunların fesih tarihindeki rayiç değerinin %20 fazlasını PO’ya derhal ödemeyi kabul edeceği belirtilmiştir.
-19.09.2003 tarihli Protokol: Davacı, … LPG ve … arasında yapılan işbu Protokoldün 4. maddesi ve EK-1 uyarınca proje doğrultusunda istasyonun İnşa edilmesinin PO’ya ait olduğu, 6. maddesi uyarınca PO’nım terkin hakkını kullanması durumunda, PO’nun kendisine ait olan ve bayi adayına ariyeten verilmiş olan malzeme ve teçhizatı söküp alacağı; bina, kanopi» saha betonu gibi o günkü değerlerle belirienebilecek bir bedel karşılığında bayi adayına bırakacağı; fesih halinde bayinin davacı PO’nun ariyet, kira vb. surette teslim ettiği tüm malzeme ve teçhizatı aynen iade etmeyi, iade edemiyorsa PO tarafından tespit edilen rayiç bedellerim ödemeyi ve varsa PO tarafından yapılan sabit yatırımların (bina, kanopi, saha betonu gibi), ödeme tarihindeki değerlerle belirlenecek bedeli ödemeyi taahhüt ettiği görülmüştür.
-01.09.2010 tarihli Zeyilname: Davacı ile … LPG arasında yapılan işbu Zeyilname’nin daha önce taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesine ek olarak PO ile bayi arasında 6 yıl 4 aylık bir bayilik sözleşmesi akdedilmesinin taahhüdüne ilişkin olduğu; bayi adayının istasyonu, teslim edilen alet, edevat ve teçhizatı ile birlikte, sözleşme bitiminde olduğu gibi PO’ya teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, PO standartlarına uygun şekilde inşaat, tadilat işleri ve taşınmazların sözleşme bitiminde, olduğu gibi PO’ya bedelsiz olarak teslim edileceği belirtilmiştir.
-18.09.2010 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi: Davacı ile … LPG arasında yapılan işbu Sözleşme 5 yıl süre için akdedilmiş olup; 10. madde uyarınca işbu bayilik sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bayinin, kendisine ödünç verilen tüm malları, aynen kullanılır ve sağlam bir şekilde derhal iade ve teslim ile mükellef olduğu görülmüştür.
-01.07.2011 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesi; Davacı ile … LPG arasında yapılan işbu Sözleşme 5 yıl süre için akdedilmiş olup; 12. madde kapsamında işbu bayilik sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bayinin, kendisine ödünç verilen tüm mallan, aynen kullanılır ve sağlam bir şekilde derhal İade ve teslim ile mükellef olduğunu, şu kadar ki PO’nun malların kendisine fatura bedelinden malların bayi tarafından kullanıldığı süredeki yıpranma payını düşerek tespit edebileceği süre üzerinden bayiye fatura edebileceği, bu halde bedelin derhal PO’ya ödeneceği, PO’nun dilerse bu bedeli bayinin teminatlarından karşılayabileceği kabul edilmiştir. Bununla birlikte 28. maddede; işbu sözleşmedeki tüm vecibe ve taahhütleri teminat amacı ile yeni bir teminat mektubu verileceği ya da mevcut teminat mektubunun otogazı da kapsayacak şekilde genişletileceği; PO’nun tazminat, cezai şart, kar mahrumiyeti, alacak ve sair haklarını bu teminattan karşılayabileceği hususunun kabul edildiği belirtilerek; bu hususta PO’ya karşı her türlü itiraz, defi ve dava haklarından peşinen ve gayrikabili rücu bir şekilde feragat edilmiştir. Bayi tarafından fesih halinde 34/a maddesi uyarınca ödünç alınanların ayrıca ihtara gerek kalmaksızın derhal alındığı gibi sağlam şekilde PO’ya iade etmeyi, aksi halde bunların fesih tarihindeki rayiç değerinin %20 fazlasını PO’ya derhal ödemeyi taahhüt edilmiştir.
-Ariyet Sözleşmesi: Yalnızca davacı PO’dan ariyet alan … LPG tarafından İmzalanan, tarih içermeyen Ariyet Sözleşmesinin 20. maddesi uyarınca ariyet alan, iade ve/veya fesih ihbarının kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde söz konusu malzeme ve teçhizatı sağlam ve kullanıma salih bir şekilde PO’ya veya PO’nun göstereceği şahıs veya şirkete geri verecektir. Ariyet alan belirtilen süre içerisinde iadeyi gerçekleştirmez ise, PO’nun yukarıdaki maddede belirtilen teçhizatı söküp almasına muvafakat edeceği belirtilmiştir. Bununla birlikte 21. maddede 20. madde kapsamında iade yapılmazsa, bu malzeme ve teçhizatın iadesinde gecikilen her gün için PO’ya o tarihteki Merkez Bankası Döviz Satış Kuru Üzerinden hesaplanacak 100 Amerika Doları karşılığı Türk Lirası cezai şart ödemeyi kabul etmiştir.
Davacı taraf ile davalı … arasındaki uyuşmazlığa etkili düzenlemelerin tse, şunlar olduğu görülmüştür;
-19.09.2003 tarihli Protokol: Davacı, … LPG ve …’in imzasını taşıyan -yukarıda da değinilen- işbu Protokol incelendiğinde, protokolün üzerinde davalı … LPG’nin yanı sıra malikin de imzasının olduğu görülmüştür. Bayi adayı tarafından Protokolün 6 ve 33. maddeleri kapsamında; maliki olduğu arazı üzerinde davacı lehine 15 yıl intifa hakkı tesis etmeyi taahhüt ettiği, somut olayda olduğu gibi bayinin iradesi dışında resmi makamların emri veya ruhsatın iptali gibi akaryakıt satış ve servisinin imkansız hale geldiği durumlarda PO’nun intifa hakkını sicilden terkin ettirebileceği, PO’nun terkin hakkını kullanması durumunda, PO’nun kendisine ait olan ve bayi adayına ariyeten verilen malzeme ve teçhizatı söküp alacağı, (bina, kanopi, saha betonu gibi) sabit yatırımları o günkü değerde belirlenecek bir bedel karşılığında bayi adayına terk edeceği belirtilmiştir.
-01.09.2010 başlangıç tarihli Kira Sözleşmesi: Davacı ile … arasında yapılan Kira Sözleşmesinin 3/j. maddesi “…mecurun istasyon olarak işletilmesine fiilen imkan kalmazsa kiracı, işbu sözleşmeyi sûresinden önce tek taraflı olarak feshedebilir. Bu takdirde kiracı … mecurda kendisi tarafından yapılan her türlü yatırımın sökülerek aynen iadesini, kiraya verenden talep edebilir…” şeklindedir.
Toprak altına gömülen akaryakıt deposu, kanopi, saha inşası ve bina sabit yatırımlar oLup; davacı tarafa aynen iadesi mümkün değildir. Ayrıca, davacı tarafından yaptırıldığı anlaşılan petrol istasyonundaki saha, kanopi, akaryakıt deposu ve binanın bîr başka petrol şirketi tarafından aktif olarak kullanıldığı keşif heyetince tespit edilmiştir. Bu kapsamda işbu yatırımların bir bedele konu hale getirilmesi gerekir.
Yapılan tüm değerlendirmelere göre, işveren … A.Ş. nin, yüklenici … Tic. A.Ş. ne yaptırdığı, … Akaryakıt Servis İstasyonu inşaatı işi kapsamında vücuda getirilen ve tamamlanan sabit yatırımlardan akaryakıt tesisatının, kanopinin, satış binasının, saha işlerinin 23.05.2006 ve 12.06.2006 tarihli 1 ve 2 no.lu hak ediş raporlarında belirtilen yapım bedellerinin günün serbest piyasa rayiçlerine uygun mütalaa edildikleri ve kadri marufunda olduklarına kanaat getirilmiştir. Buna göre; dava konusu edilen yapı ve tesislerden;
a.Akaryakıt Tesisatı toplam bedelinin 12.06.2006 yılı itibarıyla KDV hariç 78.750.-TL. olduğuna,
b.Kanopi toplam bedelinin 12.06.2006 yılı itibarıyla KDV hariç 48.750.-TL. olduğuna,
c.Satış Binası toplam bedelinin 12.06.2006 yılı itibartyla KDV hariç 157,500.-TL. olduğuna,
d.Saha İşleri toplam bedelinin 12.06.2006 yılı itibarıyla KDV hariç 71.250.-TL. olduğuna,
Tamamının toplam bedelinin ise 12,06.2006 yılı itibarıyla KDV hariç 356.250.-TL. olduğuna, bu bedellerin, imalatlar için sarfına gerek duyulan her türlü malzeme alımı ve bilumum işçilik giderleri ile her türlü yıkım, söküm, kırım, tamir, baktm, onarım, yenileme, temizleme, işyerindeki yatay ve düşey taşımalar, malzeme nakli» moloz nakli, genel giderler, iş iskelesi kurulması, zayiat payı, alet ve edevat giderleri, yüklenici kan, müteferrik giderler için uygun olduğuna kanaat getirilmiştir.
Dava tarihi 20.01.2015 olup, amortismanına bağlı olarak dava konusu edilen yapı ve tesislerin (sabit yatırımların) yapım yılı olan 12.06.2006 tarihinden, 20.01.2015 dava tarihine çekilmiş aşınma ve yıpranma değerlerinin ise, takribi;
a.Akaryakıt Tesisatı İçin KDV hariç takribi 35.745.-TL. olduğuna,
b.Kanopi İçin KDV hariç takribi 22.133.-TL. olduğuna,
c.Satış Binası için KDV hariç takribi 104.423.-TL, olduğuna,
d.Saha İşleri için KDV hariç takribi 32.348,-TL. olduğuna,
Tamamının toplam bedelinin ise, 20.01.2015 dava tarihi itibarıyla KDV hariç 194.649 TL. (Yüz Doksan Dört Bin Altı Vüz Kırk Dokuz Türk Lirası) mertebesinde olabileceğine kanaat getirilmiştir.
Dava konusu ana taşınmazın akaryakıt istasyonu nitelikli olduğu, tamamının ifraz işlemi sonucunda 28.03.2006 tarihi itibarıyla … adına kayıtlı olduğu tapu sicili bilgisinde belirtilmiştir. Beyanlar hanesinde ana taşınmazın 25.09.2003 tarihi itibarıyla … A.Ş. ye 400.000.-TL. bedelle ipotekli olduğu, …Tic. A.Ş. ile 10.03.2012 başlama tarihli kira sözleşmesinin bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı …’in davacı …Ş.’ye karşı açtığı ipoteğin sicilden terkini (fekki) davasında, … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. … K. sayılı kararında dava kabul edilmiş, …’ın ariyet konusu eşyayı teslim ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle dava kabul edilerek, ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Ancak, İşbu karara ilişkin kesinleşme şerhine rastlanamamıştır. Bu konuda derdest bir davanın bulunması dolayısıyla bedelin teminat ile karşılanıp karşılanamayacağına ilişkin inceleme yapılmayacaktır. “
Dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişli Bilirkişi Kök ve Ek Raporları çerçevesinde ve … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. … K. sayılı kararının kesinleşmiş olduğu da dikkate alınarak İstanbul İli, … İlçesi, … Mevkii, … Mahallesi, …. Caddesi, No: 558 adresindeki … Otogaz İstasyonunun sabit yatırımlarından akaryakıt tesisatı, kanopi, satış binası ve saha işleri olduğu, LPG Otogaz İstasyonunun …, 21 Pafta, 318 ada, 28 parsel sayılı 1.722,05 m2. yüz ölçümlü arsa üzerinde yer aldığı, davaya konu sabit yatırımlardan akaryakıt tesisatının, kanopinin, satış binasının, saha işlerinin yerinde mevcut ve faal olduklarının tespit edildiği, davacı taraf ile davalılar arasındaki sözleşmelerin sona ermiş olduğu, gerek Yargıtay içtihatları gerekse de taraflar arasındaki sözleşmelerin hükümleri uyarınca mevcut ve faal olan akaryakıt tesisatı, kanopi, satış binası ve saha işlerinin zarar verilmeksizin aynen iadesinin mümkün olmadığı ve bunlara ilişkin hesaplanan bedelin davalılardan tazmin edilebileceği, dava konusu yerdeki davaya konu sabit yatırımların 12.06.2006 tarihinde KDV hariç toplam 356.250.-TL. bedelle vücuda getirildiklerinin saptandığı, dava konusu sabit yatırımların vücuda getirildikleri 12.06.2006 tarihinden, amortismanına bağlı olarak 20.01.2015 dava tarihine çekilmiş aşınmalı ve yıpranmalı değerlerinin ise, takriben toplam KDV hariç 194.649.-TL olduğu, davacı tarafın sabit yatırımların amortisman uygulanmış değerinin fatura tarihi itibariyle hesaplanması gerektiği yönündeki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bunlarla birlikte; davacı tarafından davalı …’e verilmiş taahhütname ve 01.09.2010 günlü kira sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi ile davacı, davalı …’in verdiği ipoteği kaldırmayı taahhüt ettiği gibi ondan akaryakıt tesisini, kaponiyi, satış binasının bedellerini istemeyeceği anlaşılmaktadır. … Tic. Ltd. Şti’ndeki …’in çocuklarına ait şirket hisseleri devredilmiştir. Davacı tarafından davalı …’e verilen taahhütle hisselerin devri karşılığı ipoteğin iki ay içinde kaldırılacağı açık şekilde ifade edilmiştir ancak ipotek kaldırılmamış olup davalı … tarafından açılan ipoteğin fekki davası neticesinde ipotek hükmen kaldırılmıştır. Bu durumda yatırımlara ilişkin borcun davalı … Ltd. Şti’ne ait olduğu kabul edilerek davalı … mirasçıları hakkındaki davanın reddine, Davalı … Tic. Ltd. Şti hakkındaki davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 194.649,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte … Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davalı … mirasçıları hakkındaki davanın reddine,
Davalı … Tic. Ltd. Şti hakkındaki davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 194.649,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte … Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 13.296,47 TL ilam harcından peşin yatırılan 4.049,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.247,01 TL harcın davalı … Tic. Ltd. Şti’den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 17.628,94 TL avukatlık ücretinin davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 17.628,94 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalı … mirasçılarına verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 4.049,46 TL peşin harç, 206,30 TL keşif harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 697,00 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 7.980,46 TL yargılama giderlerinin davalı … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Davacı vekili Av. … ile Davalı … mirasçıları vekili Av. … ‘in yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/06/2019

Katip

Hakim …