Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/590 E. 2018/333 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/590 Esas
KARAR NO : 2018/333

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2015
KARAR TARİHİ : 12/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 10.10.2014 tanzim ve 10.05.2015 vade tarihli 37.158.-TL lık bonoya dayalı olarak … 32. İcra Müdürlüğü’ nün … E. dosyasında takip yaptığını, müvekkiline kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takiplerde ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin ödeme emrini 02.06.2015 tarihinde tebellüğ ettiğini, … 32. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı takip dosyası müstenidi bonoda müvekkili şirketin imzasının bulunmadığını, takip konusu bonoda şirket yetkililerinin imzasının bulunmadığını, müvekkili şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edildiğini, ancak takip dayanağı bonoda tek imza bulunduğunu ve o imzanın da şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde yapılan takip nedeniyle haciz tehdidi altına girdiğini ileri sürerek takip dayanağı bonodaki imza müvekkil şirket yetkililerine ait olmayan mezkur bonodan dolayı müvekkil şirketin davalı / alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, masraf ve vekaletin davalı alacaklıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu bonodaki borçlu şirket kaşesi üzerinde imzası olan şahsın … olduğunu, bu şahsın borçlu şirketi temsilen müvekkil şirketle sözleşmeler ve protokoller imzaladığını, bu belgelerde şirketin kaşesinin de olduğunu, borçlu şirket ile müvekkili arasında bir sözleşme yapıldığını ve bu sözleşmeyi de …’ın imzaladığını, bu kapsamda müvekkil şirketin …’e hizmet verdiğini, fatura kestiğini, karşılığında …’ den ödemeler aldığını, borçlu şirketin şirketi temsilen …’ ın yaptığı işlemlerin hiçbirine itiraz etmediğini ve hepsini kabul ettiğini, bu iş ve işlemlerin tarafların banka kayıtlarında ve ticari defterlerinde sabit olduğunu, Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, şirket yetkilisi sıfatıyla yapılan işlemlerde buna ses çıkarmadığı ve daha önce yapılan işlemlerle temsil konusunun teamül halini aldığı durumlarda “zimni kabul” ün olduğunu ve bono tanzimi ile ilgili özel yetki olmasa bile şirketin sorumlu olacağına karar verdiğini, somut olayda, şirket yetkilisinin daha önce de şirket adma kambiyo senedi tanzim ettiğini, bunu yetkili bulunan oğlunun sözlü yönlendirmesi ile yaptığını, bu yetkinin verildiği hususunda da şirket yetkilisinin kabulünün bulunduğu hususlarının diğer dava dosyaları ve kesinleşen karar ile sabit olduğunu, davaya ve takibe konu senedin 10.10.2014 tarihinde keşide edildiğini, …’ ın yetkisiz bir şekilde senedi keşide ettiğini iddia eden …’in, bu zamana kadar ilgili şahıs hakkında herhangi bir şikayette dahi bulunmadığını, şikayet veya itiraz bir yana, keşideci şahsın hala davacı / borçlu şirketin temsilcisi olarak hareket etmekte ve işlemler yapmakta olduğunu, …’ın bu zamana kadar şirketin tam yetkilisi gibi davrandığını ve halen de davranmaya devam ettiğini, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, davacının tazminat isteminin haksız olduğunu ve bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 32 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, 10/10/2014 tanzim ve 10/05/2015 vade tarihli 37.158,00 TL bedilli bono, … 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/575 E, 2015/1087 karar sayılı kararı, Davalı … ve Tic. Ltd. Şti. ile Davacı … A.Ş. adına … tarafından imzalanmış 01.12/2014 tarihli, 12 maddelik ‘Protokol’, davacı … Seyahat Acentesi A.Ş. yetkilisi … tarafmdan imzalanarak …’ a verilmiş 03/03/2014 tarihli … 46. Noteri … Yevmiye Nolu ‘Vekaletname’ fotokopileri, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında hukuki ilişki olup olmadığı, … 32 İcra Müdürlüğünün … dosyasında takibe konu bonoya dayalı alacak nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 32. İcra Müd. … E. Sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 29/05/2015 tarihinde 37.158,00 TL asıl alacak, 203,10 TL işlemiş faiz, 111, 47 TL % 0,30 komisyon toplamı 37.472,57 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (37.158,00 TL yıllık %10,50 avans faizi) faiz ile tahsili emriyle (fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı kalmak kaydıyla) TBK 100. mad. gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edilmek üzere borcun sebebi 10/10/2014 tanzim ve 10/05/2015 vade tarihli 37.158,00 TL bedelli düzenleyeni … Seyahat Acentesi A.Ş., ödeyecek olan …, … Tur Uluslararası Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. olan bono olmak üzere kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 19/12/2017 tarihli raporunda özetle, Davacı şirketin incelenen 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64-66 maddelerine göre yaptırılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığını, ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, sahibi lehine delil olabileceğinin tespit edildiğini, Davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde, davaya konu bono ve davalı … ve Tic. Ltd. Şti. ile ilgili kayıt tespit edilmediğini, Davalı şirketin incelenen 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64-66 maddelerine göre yaptırılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığını, ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, sahibi lehine delil olabileceğini, davalı şirketin incelenen 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinde; Davalı şirketin davacı şirkete 30/09/2014 Tarihli, A 172119 Nolu ” Umre Yurtdışı Konaklama Hizmeti, Umre Yurtdışı Vize Barkot Hizmeti” açıklamalı 42.705,47 TL tutarlı fatura düzenlediğini, davalı şirketin davacı şirketten çeşitli tarihlerde tahsilatlar yaptığı, taraflar arasında 2014 yılı içerisinde işlemiş hesap olduğunu, işbu hesabm 2014 yılı içerisinde kapanmış olduğunu, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde; davaya konu bono ile ilgili kayıt tespit edilmediğini, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenmiş olan 30/09/2014 tarihli, A 172119 nolu, ” Umre Yurtdışı Konaklama Hizmeti, Umre Yurtdışı Vize Barkot Hizmeti” açıklamalı 42.705,47 TL tutarlı faturanın, davalı şirket tarafından 2014 yılı Eylül Ayı BS Formu ile Maliyeye bildirilmiş olduğunu, taraflar arasında 2014 yılı içerisinde işlemiş hesap bulunduğu ve işbu hesabm 2014 yılı içerisinde kapanmış olduğunun tespit edildiğini beyan etmiştir.
MK 6. maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer.
Somut olayda, ispat yükü davalı alacaklıya ait olup davalı alt ilişkiden mücerret kambiyo senetlerinden olan bonoya dayanmaktadır. Davacının iddiası ise, davacı şirket yetkilisi olmadığı halde dava konusu bonoda imzası bulunan …’ın düzenlemiş olduğu bonodan dolayı davacının borçlu olmadığı yönündedir. Bu durumda ispat yükü yer değiştirdiğinden davacı iddiasını ispat ile yükümlüdür. Taraflar arasında 2014 yılı içerisinde işlemiş hesap bulunduğu, davacı … Seyahat Acentesi A.Ş. yetkilisi … tarafından …’ a 03/03/2014 tarihli … 46. Noteri … Yevmiye Nolu ‘Vekaletname’ verildiği, Davalı … ve Tic. Ltd. Şti. ile Davacı … Seyahat Acentesi A.Ş. adına … tarafından imzalanmış 01.12/2014 tarihli, 12 maddelik ‘Protokol’ bulunduğu sabittir. … 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/575 E, 2015/1087 karar sayılı kararı ile …’a verilen vekaletnamede şirket adına kambiyo senedi düzenlemeye ilişkin verilmiş açık bir yetki bulunmadığı ve …’ın bonoya attığı imzanın davacı şirketin sorumluluğunu doğurmayacağı kabul edilmiş ise de, dar yetkili icra mahkemesince yapılan sınırlı incelemenin dayanak alınamayacağı, …’ın daha önce de davacı şirket adına tasarruf işlemleri yaptığı, taraflar arasındaki protokolde imzası bulunduğu, bu işlemleri davacı yetkilisi …’ın noterden verdiği vekaletname ile yaptığı, davaya konu bononun da bu şekilde düzenlendiği, taraflar arasında teamül haline gelen bu uygulamanın üçüncü kişileri de bağlayacağının kabulü gerektiği (Yargıtay HGK 211/12-2011/644 sayılı kararı bu doğrultudadır) dikkate alınarak vekaletin kapsamını düzenleyen TBK 504. maddesinin amir hüküm olmayıp her zaman için aksi belirli koşulların varlığı ile uygulanabilir özelliği nedeni ile davacı şirket yetkilisinin işlemi kabul etmiş olması karşısında TBK 504. maddesindeki koşulların artık aranmayacağı, bu şekilde işlem yapılıp şirket yetkilisi tarafından buna ses çıkarılmamış, daha önce de bu tür işlemler yapılagelmiş ve teamül halini almış olup zımni kabulün varlığı söz konusu olacağından adına işlem yapılan davacı şirketin sorumluluğunun kabulü ile davanın reddine, icra takibinin durdurulmuş olması nedeni ile davalı alacaklının alacağını geç almasından doğan zarar için davalının tazminat talebinin kabulü ile, … 32 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına konu asıl alacağın (37.158,00 TL) % 20 si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Davalının tazminat talebinin kabulü ile, … 32 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına konu asıl alacağın (37.158,00 TL) % 20 si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcından peşin yatırılan 634,57 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 598,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.437,38 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iade edilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/03/2018

Katip …

Hakim …