Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/506 E. 2020/253 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/506 Esas
KARAR NO : 2020/253

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2015
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu, alacaklı tarafından … 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yetki itirazlarının kaldırılmasının talep edildiğini ancak reddedilmiş olup aradan geçen süre içerisinde davalı alacaklı şirketin alacağını davalı şahsa temlik ettiğinden, davalı olarak temlik eden ve temlik alanın birlikte gösterildiğini, … 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından verilen karar ile müvekkilinin 3.şahıslar nezdindeki tüm hak ve alacaklarının haczinin talep edildiğini ve müvekkili ticari olarak kilitlendiğinden müvekkilinin itiraz süresini geçirmesi nedeniyle borcu olmadığı halde sadece hacizlerin kaldırılması karşılığında parayı icra dosyasına yatıracağını ileri sürerek davacı müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli haciz nedeniyle alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılardan …’nin … 22. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile fatura, şirket ticari defterleri, cari hesap ilişkisi, araç bakımı ve araç hasar onarımı hizmetlerinden kaynaklanan alacağın tahsili için davacı aleyhine icra takibi başlattığını, alacağını diğer davalı …’ye temlik ettiğini, şirket kayıtları ve defterleri üzerinde yapılacak incelemede alacağın varlığının belli olacağını beyan etmiştir.
Diğer davalı … Ltd. Şti’ye usulüne uygun tebligat yapılmış ise de, bu davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
CEVABA CEVAP :
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkete tüm ödemelerini banka kanalı ile yaptığını, yaptığı ödemelere denk gelen faturalar dışında bir borçlarının olmadığını, ödedikleri dışında düzenlenen faturalara ilişkin mal ve hizmetin kendilerine sunulmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER :
… 22. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası, … 14. İHM … E sayılı dosyası, fatura örnekleri, ödeme belgeleri, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasında talep edilen alacak nedeni ile davacının davalı tarafa borçlu olup olmadığı, borçlu ise borç miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı … Tic. Ltd. Şti tarafından davacı borçlu aleyhine 14/05/2013 tarihinde cari hesap ilişkisi ile araç bakım ve araç hasar onarımı hizmetinden kaynaklanan 135.403,65 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağın davalı …Tic. Ltd. Şti tarafından davalı …’ye temlik edildiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesince aldırılan raporda S.M.M.M bilirkişi … tarafından özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında yazılı herhangi hir sözleşmenin olmadığı, ticari ilişkisinin tarafların beyanından da anlaşılacağı üzere tamir bakım onarımdan dolayı olduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davacının, davalıya (…)(135.349,99 TL borcu ancak 22.01.2013 tarihinde … şirketi ile … Şirketi arasında 27.850.00 TL bakiye üzerinde anlaşıldığı, tarafların tacir sıfatı taşımaları nedeniyle davalının da ticari kayıtlarının bir bilirkişi marifetiyle incelenmesi, kayıtların örtüşüp örtüşmediğinin, dava konusu faturaları ticari kayıtlara yansıtıp yansnsıtılmadığının, cari hesap bakiyesinin tespiti, borç-alacak ilişkisinin irdelenmesi gerekeceği beyan edilmiştir.
Taraflar arasındaki Anlaşma Tutanağı’ndaki davalı şirket yetkilisinin imzasına davalı tarafça itiraz edildiğinden imza incelemesi yaptırılmış, Grafolog Bilirkişi Elife Kara tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; İnceleme konusu “…Tic A.Ş.” yetkilisi … ve …, “…” yetkilisi … adına imza içeren, bila tarihli Anlaşma Tutanağında … adına atılmış imza ile …’a ait mevcut mukayese imzalar arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, inceleme konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı beyan edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, … 4. ATM aracılığı ile aldırılan Mali Müşavir Bilirkişi …n tarafından düzenlenen 01/06/2018 tarihli raporda özetle; Davalının incelenen 2012, 2013 yılı yasal defterlerinde davacıyı 120-10-029 no.lu müşteriler cari hesabında takip ettiği, davacı adına düzenlenen faturaların bu hesabın borcuna, davacıdan yapılan tahsilatların ise bu hesabın alacağına kaydedildiği, ilk faturanın 04.09.2012 tarihinde davacı adına düzenlenmesi ile ticaretlerinin başladığı, 2012 yılında davacıya düzenlenmiş toplamda 126.204,24 TL fatura kaydına karşılık davacıdan 13.12.2012 tarihinde 20.000 TL tahsilat kaydının olduğu ve 01.01.2013 tarigine davacıdan 106.204,24 TL alacak devir kaydının olduğu, davacıyı inceleyen bilirkişi tarafından davacının 2012 yılı yasal defterleri incelenmediği için karşılaştırmalı inceleme yapılamadığı, incelenmiş 2013 yılı yasal defterlerinde 2012 yılından devir olarak davalıya 122.809,87 TL borçlu devrolduğunun kayıtlı olduğu, davacının iddialarında yer alan mükerrer faturaların hangileri olduğu ile ilgili davalı yanca bir dökümün dava dosyasında mevcut olmadığı, 2012 sonunda davacının yasal defter kaydına göre davalıya 122.809,87 TL borçlu görünür iken alacaklı olduğunu iddia eden davalının yasal defter kaydına göre 106.204,24 TL alacaklı göründüğü, Mahkemece alacaklı olduğunu iddia eden davalının 106.204,24 TL alacak kaydının hem davacının lehine olması hemde yasal defter kaydına göre kabulünde olması gerekçesi ile incelenmesine gerek görülmediği kanaatine varılır ise 2013 yılı başlangıç rakamı olarak davalının davacıdan 106.204,24 TL alacaklı olduğu kabul edilebileceği, aksi takdirde davacının da 2012 yılı yasal defterlerinin incelenmesi gerektiği, sunulu belgelere ve davacının da lehine olan alacaklı davalının kabulünde olan yasal defter kaydına göre davalının davacıdan alacaklı göründüğü 2013 yılı açılış tutarı olan 106.204,24 TL kabul edildiğinde davalının davacıdan 2013 yılı başında 106.204,24 TL alacaklı olduğu, davacıya düzenlediği karşılıklı kayıt durumuna göre toplamda 116.907,41 TL tutarında hizmet sunduğu böylece davalının davacıdan toplamda 223.111,65 TL alacaklı olduğu, davacının yasal defterlerinde kayıtlı görünen 104.317,79 TL’ lik ödemelerin ise ödemeyi yapan tarafından ispatlanması gerekeceği beyan edilmiştir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi Hassari Özgüven’den davacı tarafın incelenmemiş olan 2012 yılı yasal defterlerinin ve daha önceden incelenmiş olan 2013 yılı defterlerinin incelenmesi, ayrıca davacı defterlerinde bazı kayıtların mükerrer olduğu itirazına binaen mükerrer kayıtların tespit edilmesi ve davacı vekilinin 05/10/2018 tarihli dilekçesindeki itirazlarının incelenmesi yönlerinden … 4. ATM tarafından aldırılan davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucuna ilişkin bilirkişi raporu da değerlendirilerek ek rapor aldırılması istenmiş, bilirkişi … tarafından düzenlenen 06/12/2018 tarihli ek raporda, Davacının ticari kayıtlarında ilk faturanın 19/07/2012 tarihinde kesilmiş oludğu, davacının kayıtlarına 01/08/2012 tarihinde kayıtlarına almış olduğunun tespit edildiği, davalının ticari kayıtlarındaki dökümde ise 04/09/2012 tarihinde kesilmiş olduğu ve 19/07/2012 ile 30/09/2012 tarihleri arasında 100 adet faturanın davalının ticari kayıtlarnda yer almadığının tespit edildiği, davalını kendi kesmiş olduğu faturalarının kendi kayıtlarında yer almadığı tespit edildiği, davalının ticari kayıtlarındaki dökümde ise bir adet ödeme olduğu oysa ki davacının ticari kayıtlarında birden fazla ödemenin olduğunun tespit edildiği, yapılan ödemelerin toplamı 2012 yılınmda 92.906,69 TLolduğu 2013 yılında ise 78.048,10 TL olduğu, davacının ticari kayıtlarında sigorta şirketleri tarafından davalıya yapılan ödemelerin oolduğu tespit edildiği oysaki davalının ticari kayıtlarındaki dökümde sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin hiç birinin yer almadığının tespit edildiği, davacı vekilinin 05/10/2018 tarihli dilekçesinde mükerrer kayıtların yer aldığını beyan etmiş olduğu oysaki muhasebe dilinde mükerrer demek aynı tarihli ve aynı seri numaralı faturanın kayıtlara iki defa işlenmesi olduğu, yapılan incelemede davacının ticari kayıtlarında aynı tarihli ve aynı seri numaralı faturanın olmadığı, mükerrerlik söz konusu olmadığı, ancak davacının bazı faturalarında aynı araca farklı seri numaralı faturalarla aynı hizmetin yapıldığının tespit edildiği, örneğin … tarihli … seri numaralı fatura ile … tarihli … seri numaralı faturalarda açıklama kısmında iki defa yedek parça kesilmiş olduğunun tespit edildiği, davacının ticari kayıtlarında daha önce … Ltd. Şti tarafından kesilen faturaların davacı şirket tarafından gider olarak Gelirler İdaresi Başkanlığına beyan etmiş olduğu daha sonra davacı şirket mükerrerlik söz konusu olunca da şirket yetkililerinin 2015 yılında davalı şirketin carisinden 76.310,14 TL kısmını Gelirler İdaresi Başkanlığına gelir olarak beyan etmiş olduğunun tespit edildiği, davacının ticari kayıtlarında 31/12/2017 tarih itibari ile kalan en son bakiyeyi 57.589,35 TL ortaklar cari hesabında kapatmış olduğu tespit edildiği, davacının ticari kayıtlarına göre 31/12/2017 tarihi itibari ile borç alacak sıfırlanmış olduğu tespit edildiği beyan edilmiştir.
Davalı itirazları incelenerek özellikle … 4. ATM tarafından aldırılan bilirkişi raporu ile yapılan tespitler de değerlendirilerek ve dosyada mevcut davacı tarafça sunulan ödeme belgeleri de dikkate alınarak ikinci ek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi … tarafından düzenlenen ikinci ek raporda, … 4. ATM tarafından aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmının 3.maddesinde ticari ilişkinin 04.09.2012 tarihinde başladığı oysaki davacının ticari kayıtlarında ilk faturanın 19.07.2012 tarihinde kesilmiş olduğu davacının 01.08.2012 tarihinde kayıtlarına almış olduğu hususlarının tespit edildiği, … 4. ATM tarafından aldırılan bilirkişi rapor ekinde sunulan ticari kayıtlara ilişkin muavinde davacının kayıtları ile karşılaştırıldığında davalının kendi kesmiş olduğu faturalarının kendi kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği, davalının ticari kayıtlarındaki dökümde ise bir adet ödeme olduğu oysaki davacının ticari kayıtlarında birden fazla ödeme olduğunun tespit edildiği, yapılan ödemelerin toplamı 2012 yılında 92.906,69 TL, 2013 yılında ise 78.048,10 TL olduğu, davacının … 4. ATM tarafından aldırılan bilirkişi raporunun 5.sayfasında belirtmiş olduğu ödemeye ilişkin iddiasını ispatlamış olduğu ve yapılan ödemelere ilişkin banka hesap ekstresinin rapor ekinde sunulmuş olduğu, … 4. ATM tarafından aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmında davalının davacıdan 223.111,65 TL alacaklı olduğu oysaki davacının toplamda 170.954,79 TL bankadan ödeme yapmış olduğu davalının ticari kayıtlarında sadece tek bir ödemenin olduğu yapılan mahsup sonucunda 52.156,86 TL TL kaldığı, davacının ticari kayıtlarına göre 31.12.2017 tarihi itibari ile davalıya herhangi bir alacağı ve borcu olmadığı beyan edilmiştir.
Dosyamız, tüm ödeme belgeleri ve davacı tarafın cevaba cevap dilekçesine ekli olarak sunduğu dekontlar da incelenerek tüm bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi suretiyle rapor hazırlanması için Mali Müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulmuş olan raporda terditli görüş bildirilerek özetle; 1-Davacı tarafın ticari defterlerinde davalıya 135.399,49 TL borçlu olduğu kayıtlı olmasına rağmen davalıya imzası ikrar edilmiş belgelerle yapmış olduğu ödemeleri ticari defterlerine kayıt etmediği, bu sebeple usul olarak davacının ticari defterlerinin TTK ilgili maddelerine göre delil niteliğini haiz olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen yazılı bir belge olarak delil olabilme gücüne sahip olmadığı, hiçbir tüccarın kendi ticari defterine kendi aleyhine herhangi bir kayıt düşürmesine aklen ve mantıken olanak bulunmadığına dayanılarak, bir tüccarın ticari defteri ister onaylı olsun ister olmasın, ister yasaya uygun olarak tutulsun ister tutulmasın her zaman defter sahibi veya yasal ardılları aleyhine kanıt olarak kullanılabileceğinden ticari defter kayıtlarına göre de davacının, davalıya 135.399,49 TL borçlu olduğunun değerlendirilmesi gerektiği, 2- Davacının davalıya 135.399,49 TL borçlu olduğu ve bu borçlardan davacının en son itiraz dilekçesi ile dosyaya ibraz ederek hesaplanmasını talep ettiği ödeme dekontları incelenirken, davalının icra dosyasına ek olarak alacağın sebebi olarak sunduğu 2013 yılı cari muavin özeti dikkat çekmiş olup hiçbir tüccarın kendi ticari defterine kendi aleyhine herhangi bir kayıt düşürmesine aklen ve mantıken olanak bulunmadığına dayanılarak, bir tüccarın ticari defteri ister onaylı olsun ister olmasın, ister yasaya uygun olarak tutulsun ister tutulmasın her zaman defter sahibi veya yasal ardılları aleyhine kanıt olarak kullanılabileceğinden bu kez davalının borcun sebebi olarak sunduğu ve ticari defterlerine kayıt etmediği ve sadece excell ortamında takip ettiği davacı ile olan 2013 cari münasebeti aleyhine kanıt olarak kullanılması gerektiği mütalaa edilerek hesaplama yapıldığı ayrıca davalı için de ticari defterler usul olarak TTK ilgili maddelerine göre delil niteliğine haiz olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen yazılı bir belge olarak delil olabilme gücüne sahip olmadığı, davacının davalıya 47.783,34 TL borçlu olduğu beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporları, birbirlerini tamamlayıcı olup bütünü itibariyle dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilerek her birindeki tespitler mahkememizce ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
MK 6.maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar iddia eden o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer.
Somut olayda, davacı taraflar arasındaki mutabakat ibra mektubu (Anlaşma Tutanağı) ‘na dayalı olarak borçlu olmadığını iddia etmiş olup bu yöndeki ispat yükü davacıya aittir. Belirtilen belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş, davacının bu yöndeki iddiası kanıtlanamamıştır.
Daha sonra davacı borçlu hukuki ilişkinin varlığını ve davalının faturaları kestiğini ancak davacının faturaları ticari defterlerine mükerrer işlediğini ileri sürdüğünden bu yöndeki ispat yükü de davacıya ait olup davacı tarafça bilirkişi … tarafından düzenlenen ve davacının davalıya icra takip tarihi olan 14.05.2013 tarihinde 135.399,49 TL borçlu olduğunu ve bu borcun davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu tespit eden ilk bilirkişi raporuna bu borcun mükerrerlik nedeni ile oluştuğu konusunda itiraz edilmiş olsa da aynı bilirkişiden aldırılmış olan ek raporda mükerrer fatura kaydının söz konusu olmadığı tespit edilmiş, bu yöndeki davacı iddiası da kanıtlanamamıştır.
Daha sonra davacı varlığını kabul ettiği borcun banka kanalıyla ödemede bulunularak düştüğünü ileri sürmüş olup bu yöndeki ispat yükü de doğal olarak davacı borçluya aittir. Bilirkişi … tarafından düzenlenen ek raporda, 12/2013 tarihinde 76.310,14 TL ve 31.12.2017 tarihinde ise 57.389,49 TL davalı carisine borç yazılarak borcun sıfırlandığı tespit edilmiş ise de icra takip tarihi olan 14.05.2013 tarihinden sonra iade faturası ve veya borç gider faturası veya bildiriminin kesilmesi yolu ile borcun kapatılamayacağı açık olup ödeme iddiası da kanıtlanamamıştır.
Davacının sahte anlaşma tutanağına dayanması MK m.2’deki dürüst davranma kuralı ile bağdaşmamaktadır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Ardından davacının doğru olmadığı belirlenen mükerrerlik iddiasında bulunması da iyiniyetli olmadığını göstermektedir. Bu hali ile dahi davanın reddi gerekir ise de, davacı tarafça faturaları kabul etmeyip itiraz ettiğine dair hiçbir delil sunulmamış olması ile davacının davalı tarafça kesilen faturaları kabul ederek ticari defterlerine işlemiş olduğu ve Türk Ticaret Kanununun m.21’de belirtilen sekiz günlük süre içerisinde itiraz etmediği anlaşılmış, ayrıca davacının kendi ticari defterine kendi aleyhine kayıt düşürmeyeceği prensibi gereğince davacının defterleri davacı aleyhine değerlendirilmiş, davacının banka aracılığı ile ödemeye dayanması ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından verilen ticari hizmet karşılığı bedelleri davacının imzası ikrar edilmiş belgelerle ödeyip ödemediğine indirgenmesi halinde bile davacı defterlerinin davacının icra takip tarihi olan 14.05.2013 tarihinde 135.399,49 TL borçlu olduğunu içermesi ve takip tarihinden sonraki ödemelerin borcu düşürmemesi karşısında ispat yükünün davacı üzerinde olduğu dikkate alınarak son bilirkişi raporundaki ilk görüşe uygun şekilde taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinde davacının davalıya 135.403,65 TL borçlu olduğu kabul edilerek ve davalı tarafın borcun sebebi olarak sunduğu ve davalı şirket ticari defterlerine kayıtlı olmayan excell ortamında takip ettiği davacı ile olan 2013 cari muavin özeti de davalı taraf lehine değerlendirilerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 2.312,36 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.257,96 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 16.813,35 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalı …’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan 37,60 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
Kullanılmayan bakiye gider avanslarının yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/07/2020

Katip …

Hakim …