Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/477 E. 2018/665 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/477 Esas
KARAR NO : 2018/665

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 07/05/2015
KARAR TARİHİ : 21/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın 04/05/2013 tarihinde .. istikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken virajı alamadığını ve tek taraflı olarak kaza yaptığını, araç içerisinde bulunan müvekkilinin yolcu konumunda olduğunu, geçirdiği bu kaza sonucu sürekli sakat kaldığını, müvekkili yolcu olduğundan kendisine kusur izafe edilemeyeceğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ilk aşamada 2.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili bu talebini 07/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 2.323,41 TL arttırarak 4.323,41 TL ‘ye çıkarmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı …’ya ait … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 15.05.2012 Başlangıç, 15.05.2013 Bitiş Tarihli, … Poliçe Numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacı tarafın iddia ettiği üzere sürekli iş göremezlik tazminat taleplerinin huzurdaki yargılamada belirlenebilmesinin ancak ve ancak sözü edilen kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesinden sonra tespit olunabileceğini, kaza sonrası alınan ifade tutanaklarında “kazanın meydana geldiği yolun mıcır ile kaplı olduğu ve yolda uyarı levhalarının bulunmadığı belirtilmiş olduğundan” ve dahi davacı tarafın emniyet kemeri takıp takmadığı belirtilmemiş olduğundan ve müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında mesul olduğundan tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının vücut fonksiyonlarında kayıp olduğu iddiasının ise Adli Tıp Kurumunca tespit edilmesi gerektiğini, sigortalı ve davacı tarafından müvekkil şirkete dava tarihinden önce yapılmış bir başvuru tespit edilemediğini, davacı tarafın ilgili kurumdan kaza tarihindeki aylık gelirinin tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
Kaza tespit tutanağı, tedavi evrakları, Adli Tıp Kurumu Maluliyet Raporu, Aktüeryal Bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, geçirmiş olduu kaza sonucu davacının geçici veya kalıcı olarak maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maluliyet oranının ne kadar olduğu, davacının talep edebileceği tazminat bulunup bulunmadığı, var ise tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Tek taraflı trafik kazası olduğu anlaşılan olayla ilgili olarak düzenlenen 04.05.2013 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında olayın, sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …’nın 2918 sayılı KTK’ nun 52/1a maddesini ihlal etmesiyle kazanın meydana geldiği belirtilmekte olup, başka herhangi bir kimse ya da unsura kusur atfedilmemiştir. Taraflar arasında davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalanmış olan … aracın dava dışı sürücüsü …’nın %100 kusurlu olduğu hususunda uyuşmazlık olmadığı anlaşıldığından dava dışı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacının tedavisine ilişkin tüm evraklar celp edilerek aldırılan … Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 08/05/2017 tarihli raporunda özetle; Dosyadaki mevcut belgelere göre, 1984 doğumlu …’nın 04/05/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
04.05.2013 tarihinden 04.11.2013 tarihine kadar geçen (6) aylık tıbbi iyileşme süresinde davacının %100 malul ve iş göremez olduğu kabul edilerek buna göre hesaplama yapılması için dosya aktüeryal bilirkişi Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 26/02/2018 tarihli raporunda özetle; Davacının yaşı, sosyo-ekonomik durumu, kazanç durumu dikkate alınarak altı aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 4.323,41 TL olduğunu, … plakalı aracın, 15.05.2012-15.05.2013 vadeli ve zeyilnameye bakılmaksızın 225.000,00 TL teminatlı ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını ancak kaza tarihi itibarı ile geçerli teminat limitinin zeyilnameye bakılmaksızın 250.000,00 TL olduğunu, davacının geçici iş göremezliği nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 4.323,41 TL olup, 250.000,00 TL tutarındaki sakatlık teminat limitinin altında kaldığını, Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar denmekte olup davalı sigorta şirketine maddi tazminat talebine ilişkin ihtar edildiğine dair dosyada belge olmadığından davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 07.05.2015 dava tarihi olduğunu, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu anlaşıldığından işleyecek faizin yasal faiz olduğunu beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalanmış olan … aracın dava dışı sürücüsü …’nın %100 kusurlu olduğu olayda yaralanarak altı ay malul ve işgöremez durumda kalan davacının davasının dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli ATK Maluliyet Raporu ve Aktüeryal Bilirkişi Raporu çerçevesinde kabulü ile, 4.323,41 TL tazminatın dava tarihi olan 07/05/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile, 4.323,41 TL tazminatın dava tarihi olan 07/05/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 295,33 TL ilam harcından peşin yatırılan 27,70 TL harç ile 35,90 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 231,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 27,70 TL peşin harç, 35,90 TL ıslah harcı, 27,70 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 137,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 511,35 TL İstanbul Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kurulunan 25/05/2017 tarihli fatura bedellerinden oluşan toplam 1.339,65 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/05/2018

Katip

Hakim