Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/421 E. 2018/614 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/421
KARAR NO : 2018/614

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2014
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında 30.04.2013- 30.04.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu poliçe ile Kredi Sigortası sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme ile davacı şirketin ticari ilişki içinde bulunduğu bir kısım şirketlere yaptığı triko kazak üretimi ve satışından doğan risklerin teminat altına alındığını, bu risklerin kapsamında olan şirketlerden birininde … Ticaret A.Ş.olduğunu, davacı şirketin, … Ticaret A.Ş.’ye keşide tarihleri 05.10.2012-04.07.2013 arasında olan ve vade tarihleri de 03.04.2013- 31.12.2013 tarihleri arasında olan toplam 26 adet fatura keşide ettiğini, bu faturaların teminatı olarak da … Tic. A.Ş.’den vade tarihleri 30.06.2013 – 05.03.2014 tarihleri arasında değişen teminat çekleri alındığını, … Tic. A.Ş.’nin teminat olarak verdiği çeklerin ilki olan, 50.000TL tutarlı ve 30.06.2013 tarihli çekleri ve akabinde bir çok çekin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine davacı şirket tarafından Kredi Sözleşmesi hükümleri gereğince ve süresi içinde müdahale talebinde bulunulduğunu ve 530.000,00TL tutarındaki teminat çeklerinin karşılıksız çıkması nedeniyle yasal işlem başlatıldığının bildirildiğini, davacı şirketin aracı şirket … A.Ş. aracılığıyla sigorta teminat bedelini talep ettiğini, ancak tüm yazılı ve sözlü başvurulara rağmen sigorta teminat bedelinin davacıya ödenmediğini, davacıya sigorta teminat bedelinin ödenmeme gerekçesi olarak aracı şirket … A.Ş. tarafından, sigorta sözleşmesinin özel şartlar bölümünün, teminat dışı durumlara ilişkin düzenlenmiş bulunan 1.2.3-IV. maddesinden dolayı (ödenmemiş olan bir borç ile ilgili olarak sigortalının olumsuz bilgi bildirimi veya vadesi geçmiş borç bildiriminde bulunmuş olduğu veya bulunmuş olması gereken alıcılara yapmış olduğu sevkiyat, teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararlar) ödenmediğinin bildirildiğini, oysa davacı şirketin teminat kapsamındaki firma … Tic. A.Ş.’ye keşide ettiği son faturanın keşide tarihi 04.07.2013 olup karşılıksız çıkan ilk çekin keşide tarihinin ise 30.06.2013 olduğunu, dolayısıyla şirketin en son keşide ettiği faturanın, karşılıksız çekin ibraz süresi ve düzeltme süresi içinde olduğunu, bu tarihten sonra da fatura keşide edildiğini, başka bir deyişle firmanın ödememe durumu ortaya çıktıktan sonra davacı şirket tarafından bu firmaya sevkiyat, teslimat yapılmadığını, bu nedenle davalı sigorta şirketinin sigorta teminat bedelini ödememesinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirketin, sözleşme hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde bildirimde de bulunduğunu, kaldı ki davalının aracısı olan … A.Ş. firması tarafından … A.Ş. firmasının ancak 09/07/2013 tarihinde riskli firma statüsüne sokulduğunu, yani bu tarihe kadar … A.Ş. ve ticari riski riziko kapsamında olduğunu, davacı şirketin zararının daha fazla olmasına rağmen, uygulanan kredi limitinin 400.000,00TL’ olduğunu, davacı şirketin risk gerçekleştikten ve müdahale talebinde bulunduktan sonra sigorta şirketine başvurduğu halde sigorta bedelinin ödenmediğini, davacı şirketin sigorta teminat bedelinin ödenmesi için davalıya … 3. Noterliği’nin … tarihli ve .. yevmiye no’1u ihtarnamesini keşide ettiğini, ancak davalının ihtarname üzerine de sigorta teminat bedelini ödemediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 400.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren başlayacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile akdettiği 30.04.2013 – 30.04.2014 tarihleri arasında süreli … Poliçe no.lu Kredi Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kredi sigortası genel anlamda sigortalının ticari mal veya hizmet satışlarının fatura karşılıklarının tahsil edilememesi halinde poliçe şartları dâhilinde hasar bedeli tazmin edilmek üzere düzenlendiğini, sigortalının satış yaptığı veya yapacağı her müşterisi için sigortacıya gerekli bilgileri vererek kredi limitleri talep ettiğini, sigorta tarafından da ön görülen onaylar içersinde satış/hizmet bedellerinin sigortalandığını, davacının; ticari ilişki içinde bulunduğu … Ticaret A.Ş. için ısrarlı talepler ile 400.000,00 TL limit talep ettiğini ve bu talebi karşılanmadığı halde poliçenin kabul edilemeyeceğini belirttiğini, davacının ısrarlı talepleri karşında bu limitin davalı şirket tarafından onay görerek poliçe tanzim edildiğini, davacı sigortalının 23.07.2013 tarihinde, 1.153.552,66TL tutarında müdahale talebinde bulunduğunu, yapılan inceleme sonunda davacının poliçe şartlarına aykırı işlem yaptığının tespit edilerek davacının hasar tazmin talebinin davalı şirket tarafından kabul görmediğini, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tatbiki gereken;
01.02.2009 Yürürlük tarihli Kredi Sigorta Sözleşmesinin Genel Şartları:
A.3- Sigorta Sözleşmesinin Kapsamı başlığı altında
Teminat, sigortalının muhtelif alıcılarla yaptığı sözleşmelere göre faturalandırılan ve bedeli özel şartlarda belirlenen süre içinde ödenmesi kararlaştırılan mal ve hizmet satışlarına uygulanır. Aksi kararlaştırılmadıkça sigortalı ile alıcılar arasında düzenlenen satış sözleşmelerine göre yapılan tüm satışların sigorta kapsamında bulunması esastır. Sigortalı bu amaçla, söz konusu satış sözleşmeleriyle ortaya çıkan cirosunu özel şartlarda belirlenen usullere göre sigortacıya beyan eder.
A.4 Sigorta Sözleşmesinin Süresi ve Teminat Başlaması başlığı altında
“Aksi kararlaştırılmadıkça teminat sigorta sözleşme süresi içinde olması ve faturaların azami faturalandırma dönemi içinde düzenlenmiş olması kaydıyla ihracat satışlarında malların sevk edilmesi ve hizmetlerin sunulması, yurt dışı satışlarda ise malların teslim edilmesi ve hizmetlerin sunulması ile başlar.” şeklinde düzenlendiğini, iş bu nedenle davacının poliçe tanzim tarihi olan 30.04.2013 tarihinden önceki döneme ait satış ve hizmetlerden kaynaklanan fatura bedellerinin tazmin talebinin sigorta poliçesi ile bağdaşmadığını, dava dilekçesi ile kabul edildiği üzere davacının borçlusu … Ticaret A.Ş’den teslim aldığı 30.06.2013 günlü çeklerin karşılıksız kalmasına rağmen mal ve hizmet vermeye devam ettiğini, 03.07.2013 gün ve 101.602,28TL bedelli faturası ile 04.07.2013 gün ve 110.513,00TL bedelli faturayı düzenlediğini, poliçe genel şartları uyarınca, ibraz edilen çeki karşılıksız kalan, ödeme güçlüğü içine düştüğü sabit borçlusuna mal/hizmet sevkiyatına devam eden davacının karşılıksız kalan çek sonrası düzenlenen fatura bedellerinin tazminine dair talebinin davalı şirket tarafından reddinin yerinde olduğunu, uyuşmazlıkta tatbiki gereken Kredi Sigortası Genel Şartlarının; A. 7- Teminat Dışında Kalan Haller başlığı altında ;
A.7.1.6.’da “Ödenmemiş olan bir borç ile ilgili olarak sigortalının olumsuz bilgi bildirimi veya vadesi geçmiş borç bildiriminde bulunduğu veya bulunmuş olması gereken alıcılara yapılmış olan sevkiyat, teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararlar “
A.7.1.7.’de belirtilen sigortalının ödeme güçlüğü içine düştüğünü bildiği alıcılara yapılmış olan sevkiyat, teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararlar” teminat dışı zararlar olarak kabul edildiğini,
B.l- Muhtemel Zarar Hali ve Rizikonun Ağırlaşması başlığı altında;
“Sigortalı, bir alıcının ticari veya mali durumu ile ilgili herhangi bir olumsuz bilgiden veya teslimat veya ödeme belgelerinin tevdiinde herhangi bir zorluk veya olağan dışı bir durumdan veya sözleşmenin ifası ile ilgili teminatlan tesisinden veya sigorta sözleşmesinin kapsadığı bir zarara yol açabilecek herhangi bir olaydan veya borç ile ilgili bildirimlerden veya açılan davalardan haberdar olur olmaz durumu sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
Muhtemel zarar halinin sigortalı tarafından sigortacıya bildirilmesi ya da sigortacının diğer kaynaklar aracılığıyla böyle bir durumu saptaması halinde, sigortacı, C.6 maddesinde belirtilen esaslara uygun olarak ve gerekçelerini belirterek bildirim yapmak suretiyle, bir veya birden fazla alıcı ile ilgili veya bazı sözleşme tipleri ile ilgili teminatı azaltabilir veya kaldırabilir.
Sigortacının bu şekilde teminatı azaltması veya kaldırmasını takiben, son altı ay içinde düzenlenen satış sözleşmelerine ilişkin olarak, sigortalının belirlenence üç aylık süre içinde yapmaya mecbur olduğu teslimatlar için, daha önce yürürlükte olan teminat ek sözleşmeyle kapsama alınabilir.
Borç ile ilgili herhangi bir temerrüt hali, sigortalı tarafından vade tarihinden veya uzatılmış vade tarihinden itibaren 60 gün içinde sigortacıya bildirilir. Bu süre özel şartlarda belirtilmek kaydıyla uzatılmış vade tarihinden itibaren 30 güne indirilebilir.
Bu bildirim yapılmadığı takdirde sigortalı teminattan yararlanma hakkını kaybeder.
Alıcının iflası başlamış veya tasfiye memuru, yediemin veya ilgili makam tayin edilmişse ya da vade tarihinden veya uzatılmış vade tarihinden itibaren 30 gün içinde borcun tam olarak ödenmemiş olması durumunda, sigortacı tarafından açıkça yetki verilmedikçe, sigortalı söz konusu alıcı ile ilgili olarak herhangi bir teslimat yapamaz veya vade tarihinin uzatılmasını kabul edemez.
Muhtemel zarar bildiriminden sonra yapılacak herhangi bir tahsilat derhal sigortacıya bildirilir.” düzenlemelerinin bulunduğunu, yine taraflar arasında düzenlenmiş Kredi Sigorta Poliçesinin 1.2.3. hükmü uyarınca teminat dışında kaldığı belirtilen zararlar arasında;
• ödenmemiş olan bir borç ile ilgili olarak sigortalının olumsuz bilgi bildirimi veya vadesi geçmiş borç bildiriminde bulunmuş olduğu veya bulunmuş olması gereken alıcılara yapmış olduğu sevkiyat teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararlar
• sigortalının aciz hali içinde olduğunu bildiği alıcılara yapmış olduğu sevkiyat teslimat veya hizmet sağlamadan doğan zararlar ” yer aldığını, söz konusu yasal düzenleme ve poliçe şartları göz önüne alındığında davacının müşterisinin 30.06.2013 günlü karşılıksız çeklerine rağmen poliçe şartlarına aykırı olarak mal ve hizmet sağlamaya devam ettiğini ve bu çerçevedeki fatura bedellerinin poliçe teminat kapsamında olmadığının sabit olduğunu, davacının Kredi Sigortası Genel Şartlarında belirlenen tüm yükümlülüklerine rağmen dava dilekçesi ile de kabul ve beyan edildiği üzere davalı şirkete sunduğu 27.07.2013 günlü müdahale talebi ile keşide tarihi 05.10.2012 ve 04.07.2013 arasında olan 26 adet fatura için ödeme vadelerinin 03.04.2013-31.12.2013 arasında olduğu belirtmesine rağmen, ilki 30.06.2013 günlü karşılıksız kalmış çeklerin alındığının beyan edildiğini, davacının esasen borçlusunun temerrüt içinde bulunduğunu, 6 ay olarak kararlaştırılmış vadeye rağmen alınan/ötelenen çeklerle borçlusuna 8 ayı aşan vadeler tanıdığını ikrar ettiğini, keza davacının müdahale talebine konu ettiği poliçe tanziminden sonraki 03.05.2013 gün ve 047934 nolu ilk faturasının vade farkına dair olup iş bu fatura bedelinin Genel şartlar A. 7.1.8 uyarınca poliçe teminat kapsamında olmadığını, iş bu faturanın aynı zamanda Kredi Sigorta Poliçesi düzenlendiği ve …için 400.000,00 TL Limit tahsis edildiği tarihte, poliçelinin borçlusu şirketten vadesi geçmiş borçlarının bulunduğunun bir göstergesi olduğunu, uyuşmazlıkta tatbiki gereken 01.02.2009 yürürlük tarihli Kredi Sigortası Genel Şartlarının Limit tahsisine dair A.5 hükmünde, Zarar ve tazminata dair B1f.2 ve B7 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde sigortacının teminatı azaltma ve kaldırma hakkını sigortalının beyanları çerçevesinde kullanabileceğini, ancak sigortalının vade farkı faturalarına rağmen borçlusunun ödeme güçlüğünü ve gecikmelerini davalıdan gizlediğinin açık olduğunu,
Taraflar arasında düzenlenmiş Kredi Sigortası Özel Şartları 9.2. maddesi ile;
“Sigortalı tarafından iş bu sözleşme konusu kredi sigortası ile ilgili yapılan herhangi bir talep esnasında veya herhangi bir zarar ile ilgili yapılan beyan esnasında sigortacıya verilen bilgilerin ve yapılan beyanın yanlış veya eksik olduğu anlaşıldığında iş bu sözleşmeyi sona erdirme, bir tazminat talebi ile ilgili ödemeyi reddetme ve daha önce sigortalıya ödenmiş olan tazminatların geri iadesini talep etme hakkına sahiptir. “
9.3 maddesi ile;
“Sigortalının iş bu sözleşme hüküm ve şartlarına aykırı davranması ve sözleşme şartlarını ihlal etmesi borç ile ilgili teminat haklarından feragat anlamını taşıyacak ve bu borç için yapılmış olan tazminat ödemesi var ise bunu sigortacıya faizi ve tüm ferileri ile birlikte geri ödemek zorunda kalacaktır ” düzenlendiğini, davacının, poliçe şartlarına aykırı olarak borçlusu hakkındaki olumsuz bilgi bildirimini gizleyerek, mevcut borçlarını ödeyemeyen borçlusunun ödemelerini öteleyerek, bir yandan vade farkı faturası düzenleyip diğer taraftan da satış/hizmet faturası düzenlemeye devam ettiğini, akabinde zararının poliçe kapsamında olduğundan bahisle tazminini talep ettiğini, ancak sözleşme kapsamına göre davacının zarar ve ziyanının poliçe teminat kapsamında olmadığını bu nedenle dava haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini iş bu taleplerinin reddi halinde ise Kredi Sigortası Genel Şartlarının A 9. Muafiyet hükmü ile poliçe teminat oranının %90 olarak kararlaştırıldığı göz önüne alınarak davalının sorumluluğunun Limit olarak kararlaştırılan 400.000,00TL değil, %90 olarak kararlaştırılan teminat uyarınca 360,000,00TL ile sınırlı olduğundan bunu aşan talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER /
1-Taraflar arasındaki Kredi Sigorta Sözleşmesi,
2-Hasar dosyası, poliçe,
3-Ticari defter ve kayıtlar,
4-Bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE /
Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan kredi sigorta sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Yapılan yargılamada, davacı tarafın 30/04/2013 -30/04/2014 tarihleri arasında geçerli kredi sigorta sözleşmesi gereğince davacı şirketin bir takım müşterilerinden olan alacaklarını tahsil edememe riskinin teminat altına alındığı, dava dışı Bücürük firmasınında bu müşteriler arasında olduğu, düzenleme tarihleri 05.10.2012 – 04.07.2013 olan, vadeleri 03.04.2013 – 31.12.2013 dönemlerinde olan toplam 26 adet faturadan 30.06.2013 itibarı ile alınan çeklerin karşılıksız çıktığı ve bu dönem için toplamda 530.000 TL çek bedelleri tahsil edilemediği, Son faturanın, dava dışı müşteriye ait ödenmeyen çekin ibraz süresi içinde olduğu, … firmasının 09.07.2013 itibarı ile RİSKLİ FİRMA statüsüne alındığı, Tahsil edilemeyen alacak miktarı daha yüksek olmasına karşın; sigorta limiti olan 400.000 TL tazminatın ödenmesini talep ettiği, davalı ise sigorta teminatına dahil olmadığı iddiası ile tüm taleplere karşı çıkarak ödeme yapmaması üzerine mahkememizde işbu sigorta tazminatı talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta hukuku uzmanı bilirkişi tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporunda:
” Sigorta Sözleşmesi İlişkisi ve Sigortan Güvencesinde Gerçekleşen Risk İncelemesi:
1- Taraflar arasında davacının sigorta ettiren-sigortalı sıfatı ile; davalının sigortacı sıfatıyla 30.04.2013-30.04.2014 tarihleri arasında bir yıl süreli, … numaralı “Kredi Sigorta Poliçesi” içeriğine göre akdedilmiş sigorta sözleşmesi hükümleri ihtilafsızdır.
2- Söz konusu sigorta sözleşmesi taraflar arasında 01.02.2009 tarihi itibarı ile yürürlükte olan “Kredi Sigortası Genel Şartları” ve düzenlenen “sigorta poliçesinde özel şartlar” hükümleri gözetilerek uygulanmak gerekmektedir.
3- Sigortalının “kredili satışlarında” satış bedelini alamaması ve bu alamama durumunun icra veya mahkeme sürecinde sabit olması halinde sigortalı tahsil edemediği kredili satış bedelini sigortacısından alma hakkına kavuşması sözleşmenin asıl akdedilme sebebini göstermektedir.
4- Poliçe hükümleri incelendiğinde;
Sigortalı: davacı … Tekstil firmasıdır. Süre: 30.04.2013-30.04.2014 dönemidir.Pirim tutarı toplam 34.324,50 TL’dir. Sigortalının senelik cirosu 6.100.000 TL öngörülmektedir.Prim oranı %0,67 olarak belirlenmiştir.Teminat oranı ise yurtiçi satışlar bakımından %90 belirtilmiştir. Bir sigorta dönemi içinde toplam primin 35 katına kadar azami tazminat sınırı belirlenmiştir. Azami kredi süresi-150 gün belirlenmiştir. BÜCÜRÜK firması için bu süre 180 gündür. Satış-fatura tarihi süre başlangıcıdır. Vadesi geçen borçta gecikilen 60 gün içinde ödenmeyen borcun bildirilmesi esastır. Vadesi geçmiş borç bildirimi ise 180 günde yapılmak gerekir. BÜCÜRÜK firması için bu süre 210 gündür. TEMİNAT altına alınan risk “…sigortalının alacaklısı olduğu borçlar ile ilgili TEMERRÜT riskini…” kapsamaktadır. Aciz vesikası bulunmadığı sürece, tazminat olarak ödenecek tutar “vadesi geçmiş borç bildirimi” yapıldığından itibaren beş (5) aylık dönem sonu itibarı ile hesaplanacaktır. Belirtilen beş (5) aylık süre bitiminden itibaren 30 gün İÇİNDE ÖDEME YAPILACAKTIR.
Görüldüğü üzere, davalı sigortacı tarafından riskli alıcı olduğu kabul gören … firması için gerek bildirim ve gerekse ödeme bakımından gerekli süreler tanınmıştır.
Bilgilendirme formu vardır ve imzalıdır. Ayrıca, temerrüt risk modülü, kredi limit modülü, tam tahsilat hizmet modülü, integral muafiyet modülü ile vadesi geçmiş alacakların tahsiline dair modüllerden bahsedilerek bunların sözleşmenin-poliçenin bir parçası olduğu belirtilmiştir.
Yine poliçede davalının ödeme yapması halinde gerçekleşen risk ve ödenmeyen borç bakımından halefiyet hakkı belirtilmiştir.
5- Davacı tarafından, davalı şirkete 23.07.2013 günü “müdahale talebi” iletilmiştir. Ekinde riskin gerçekleştiği hususunda gerekli deliller de sunulmuş, fatura ve sair evrak suretleri yer almıştır:
a) Toplam tutar 1.153.552,66 TL belirtilmiştir.
b) Satışlar incelendiğinde; 05.10.2012 tarihinde yapılan satış için 03.04.2013 vade olmak üzere 19 adet fatura ve bunların vadeleri ortalama 180 gün-6 ay hesap edilerek bu süreden kısa tutulmuştur. Poliçe ve sigorta sözleşmesi öncesi son satış 21.03.2013 tarihlidir. Bunun vadesi de 17.09.2013 tarihidir. Söz konusu 19 adet satış faturası somut dava konusu poliçe kapsamında satışlar DEĞİLDİR. Bu SATIŞLAR POLİÇE DIŞIDIR.
c) Poliçe döneminde 03.05.2013 itibarı ile toplam yedi (7) adet fatura düzenlendiği ve 180 günden daha düşük vade ile vadelendirildiği gözetilerek incelendiğinde ise;
i- 03.05.2013 tarihli … numaralı fatura vade farkı faturası olup; TTK m.21 manasında bir mal satışı veya hizmet faturası değildir. Poliçe kapsamında kabul edilmeyecektir.
ii- 27.05.2013 tarihli … numaralı 63.786,74 TL bedellidir.
iii- 31.05.2013 tarihli … numaralı 96.088,82 TL bedellidir.
iv- 05.06.2013 tarihli … numaralı 19.693,44 TL bedellidir.
v- 13.06.2013 tarihli … numaralı 23.601,76 TL bedellidir.
vi- 03.07.2013 tarihli … numaralı 101.602,38 TL bedelli fatura 30.12.2013 vadeli ödeme öngörmektedir.
vii- Son olarak sunulan 04.07.2013 tarihli … numaralı 110.513,00 TL bedelli fatura 31.12.2013 vadeli ödeme öngörmektedir.
Özellikle son iki (2) faturanın İŞÇİLİK faturaları olduğu ve iki gün içinde düzenlendiği, gerçekten bu miktar işçilik işinin bu kadar kısa sürelerde davacı tarafından verilmiş olmasının süregelen satış ve hizmet faturaları ile uyumlu olmadığı sayın mahkemenin takdiri olacaktır.
d) … Tekstil firmasının karşılıksız çek listesi 30.06.2013-08.07.2013 dönemi için başlı başına 530.000,00 TL tutarındadır. ÇEKLER, davacının düzenlediği faturalar için 180 gün azami vade gözetilerek alınan İFAYI AMAÇLAYAN kambiyo senetleri olarak alınmıştır. Çeklerin ödenmemesi, aynı zamanda faturaların ödenmemesi hususunun da sabit olduğunu göstermektedir. 30.06.2013 itibarı ile davacının müşterisi BÜCÜRÜK firması artık “hakkında olumsuz bilgi bildirimi yapılması gereken alıcı” konumundadır. 30.06.2013 tarihinde KARŞILIKSIZ ÇEK SABİT İKEN; BUNDAN SONRA HALEN FATURA TANZİMİ VE İŞ TESLİMİ İDDİASI SOMUT OLAYA UYGUN GÖRÜLMEMEKTEDİR.
Sigorta Sözleşmesi Kapsamında Risk Değerlendirmesi:
1- Davacı ile davalı arasında sigorta sözleşmesi akdedilirken; davacı için … firması zaten riskli müşteri-alıcı gurubunda olarak gözükmektedir. Çünkü 180 gün vade, aynı 6 ayı bulan vadelerle KREDİLENDİRİLMEKTEDİR. Davalı da bunu bilerek ve görerek gerekli risk değerlendirmeleri yaptıktan sonra nispeten önemli bir prim oranı ile sigorta güvencesi vermiştir. Hal böyle olunca, davalının sigorta poliçesi kapsamında gerçekleşen riski gözeterek tazminat ödemesi gerekir.
2- İnceleme kısmında belirtildiği gibi, davacının alacağını tahsil edemediği fatura sayısı 19 adettir. Ancak bu faturalardan sadece yedi (7) adedi sigorta sözleşmesi güvencesi verilen süre içinde düzenlenmiştir. Bunlardan bir tanesi vade farkı için düzenlenmiş olup, mal ve hizmet sunumu değil; sunulan hizmetler dolaysı ile fark faturasıdır. Sigorta poliçesi konusu alacaklar arasında değerlendirilmeyecektir.
3- Diğer altı (6) adet faturadan iki (2) adedi ise risk gerçekleştikten ve KARŞILIKSIZ ÇEK sabit olduktan sonra; yani verilen vade sonunda ödeme alınmadığı sabit olduktan sonra düzenlenmiş olu; BU AŞAMADA DAVACININ HİZMET SUNMASI VE FATURA DÜZENLEMESİ ALACKA İDDİASINDA BULUNMASI SOMUT OLAYA uygun düşmemektedir. Her ne kadar hizmet sunumundan itibaren bir hafta içinde fatura düzenlenebilecek ise de; somut olayda SEVK İRSALİYELERİ DE 03.07.2013 ve 04.07.2013 tarihli yani FATURALAR İLE AYNI TARİHLİDİR. Bu da hizmetin ve faturanın eş zamanlı sunulduğunu göstermekte; bu nedenle risk sonrası düzenlendiğine işaret etmektedir.
4- Bu durumda; davacının düzenlediği faturalardan sadece dört (4) adedi, sigorta sözleşmesi süresi içinde verilen hizmetlere ilişkin değerlendirilmektedir:
27.05.2013 tarihli … numaralı 63.786,74 TL bedellidir. Vadesi 23.11.2013-180 gün olarak belirtilmiştir.
31.05.2013 tarihli … numaralı 96.088,82 TL bedellidir. Vadesi 27.11.2013-180 gün olarak belirtilmiştir.
05.06.2013 tarihli … numaralı 19.693,44 TL bedellidir. Vadesi 02.12.2013-180 gün olarak belirtilmiştir.
13.06.2013 tarihli … numaralı 23.601,76 TL bedellidir. Vadesi 10.12.2013-180 gün olarak belirtilmiştir.
Bunların toplam tutarı da; 203.170,76 TL olup; verilen vadeler; 180 gün kuralına uygun olmasına karşın; dava dışı … firmasının ödeme yeteneğini kaybetmesinden dolayı sigorta teminatında olan riskin bu miktarlar üzerinden gerçekleştiği değerlendirilmektedir.
5- Davalının verdiği teminat oranı ise %90 olup; gerçekleşen riskin %90’ını davalının tazmin etmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bu miktar, 203.170,76 TL x 0,90= 182.853,68 TL olarak hesaplanmaktadır.
6- Davacının aldığı çekler, ödeme için vade sağlama , kredi sağlama amacı güden, fatura tarihlerinden itibaren 180 gün veya daha az süre ile vadelendirmeyi sağlanan kambiyo senetleridir. Sırf bu çeklerin yenileri ile değiştirilmesi veya farklı tarihlerde olması veya ödenmemesi başlı başına davacının sigorta güvencesinden çıkmasına yol açmayacaktır. Ancak, her bir fatura bazında, fatura ve konusu işe ilişkin irsaliyeler gözetilerek; 180 günden daha uzun süreli vade söz konusu olmadığı sürece, davacının FATURALARDAN KAYNAKLI ALACAKLARI SİGORTA TEMİNATINDA OLACAKTIR. Nitekim somut olayda, davacı yan 30.06.2013 tarihli çekte karşılıksızlık kaydı konulana kadar dava dışı … firması ile ticaretine devam etmesinde bir yanlışlık olmaz. Bu aşamada bilgi vermesini gerektiren bir riskin gerçekleşmesi de söz konusu değildir.
7- Dosyada mevcut bilirkişi heyeti raporu sonuçlarının değerlendirilmesi:
Fatura tarihlerine göre 30.04.2013 tarihinden önce satışları gösteren faturaların sigorta poliçesi kapsamında olmadığı tespitlerine aynen iştirak edilmektedir.
Yine 03.07.2013 ve 04.07.2013 tarihli faturalar konusunda da bilirkişi heyeti raporunda yer alan değerlendirmelere iştirak edilmektedir.
Öte yandan, “azami kredi süresini aşan şekilde çekler kabul edilmesi” gerekçesi ile sigorta döneminde düzenlenen faturaların da sigorta güvencesi dışında görülmesi dosya kapsamına, dosyada mevcut sigorta poliçesi özel şartlarına ve kredi sigortası genel şartlarına uymamaktadır. Zira sözleşme süresinde düzenlenen dört faturanın her birinde açıkça vadesi ve ödeme süresi belirtilmiş; çekler de bu süreler ile uyumlu olarak alınmıştır. Çeklerin bu süreler ile uyumlu olmaması halinde ise; çek tarihlerinin vade sürelerini uzatacağı, ifa amacı ile alınan ileri tarihli çeklerin düzenleme tarihlerinin gözetilmesi gerektiği açıktır.
Oysa, dosya kapsamında davacının aldığı çeklerin düzenleme tarihlerinin faturalarda belirtilen 180 günlük vade şartına aykırı olduğunun söylenmesi mümkün değildir. Alınan çekler ile düzenlenen faturaların bu sürelere uyularak 180 gün azami vade şartının sağlandığı dosya kapsamında teyit edilmektedir. ” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Daha önce dosyaya sunulan bilirkişi heyeti raporunda, her ne kadar davacının alıcı … Teksil AŞ ye düzenlendiği faturalardan sigorta korumasının başladığı, 30/04/2013 tarihinden önceki tarihli olanların sigorta kapsamında olmadığı, alıcı … Tekstil AŞ nin davacı lehine düzenlendiği 30/06/2013 düzenleme tarihli çekin 01/07/2013 tarihinde ibraz edilerek karşılıksız olduğunun tespit edilmesi üzerine, … Tekstil AŞ nin sigorta sözleşmesi anlamında ” hakkında olumsuz bilgi bildiriminde bulunulması gereken alıcı ” statüsünde olacağından 01/07/2013 tarihinden sonra bu alıcıya yapılan sevkiyatlardan doğan alacakların sigorta teminatı dışında kalacağı bu nedenle 03/07/2013 ile 04/07/2013 tarihli faturalara konu alacakların sigorta kapsamında bulunmadığı, sigorta dönemi içinde yapılan diğer sevkiyatlardan doğan alacaklar bakımından ise, bu sevkiyatlar yapıldığı sırada alıcı … Teksil AŞ nin “olumsuz bilgi bildirimi yapılması gereken alıcı ” konumunda bulunmasının ve davacının sigorta sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak sigortacının yazılı onayı olmaksızın alıcıdan sözleşmede kararlaştırılan azami kredi süresini aşan şekilde çekler kabul etmesinin sigorta teminatının kaybına neden olduğu belirtilerek davacının sigorta tazminatı alacağı talebinin kabul edilebilir olmadığı şeklinde beyanda bulunmuş ise de, son raporun bilirkişisinin sigorta hukukçusu olduğu ve son raporda yapılan değerlendirmede 03/07/2013 ve 04/07/2013 tarihli faturalarla ilgili “azami kredi süresini aşan şekilde çekler kabul edilmesi ” gerekçesiyle sigorta döneminde düzenlenen faturalarında sigorta güvencesi dışında görülmesi dosya kapsamına dosyada mevcut sigorta poliçesi özel şartlarına ve kredi sigortası genel şartlarına uymamakta olup, sözleşme süresinde düzenlenen 4 faturanın her birinde açıkça vadesi ve ödeme sürelerinin belirtildiği, çeklerinde bu süreler ile uyumlu olarak alındığı, çeklerin bu süreler ile uyumlu olmaması halinde ise çek tarihlerinin vade sürelerini uzatacağı ifa amacıyla alınan ileri tarihli çeklerin düzenleme tarihlerinin gözetilmesi gerektiği, oysa dosyada davacının aldığı çeklerin düzenleme tarihlerinin faturalarda belirtilen 180 günlük vade şartına aykırı olduğunun söylenmesinin mümkün olmadığı, alınan çekler ile düzenlenen faturaların bu sürelere uyularak 180 gün azami vade şartının sağlandığı anlaşılmış olup, toplam 4 adet ve 27/05/2013 – 13/06/2013 tarihlerinde düzenlenen fatura ve sevk irsaliyeleri ile teyit edilen alacak miktarları bakımından davacı bakımından sigorta konusu riskin gerçekleştiği, davacının sigorta sözleşmesi süresince sunduğu hizmetler dolayısıyla tahsil edemediği faturalar kaynaklı toplam zararının 203.170,76 TL olarak hesaplandığı, sigorta poliçesinde kabul edilen %90 teminat oranı gözönünde tutulduğunda davacının 182.853,68 TL sigorta tazminatının davalıdan talep edebileceği, vade farkı faturasına konu edilen alacak bakımından sigorta poliçesi teminatına dahil olmadığının tespit edildiği ve bu nedenle davanın kısmen kabulü ile 182.853,68 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesinin dosya kapsamına uygun olacağı,
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, sigorta poliçesi, hasar dosyası, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli sigorta hukukçusu bilirkişi raporu dosyadaki belgeler ve tüm dosya kapsamı itibariyle anlaşılmış olmakla;
Belirtilen nedenlerle:
HÜKÜM /
1-Davanın kısmen kabulü ile 182.853,68 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 12.490,73.-TL harçtan, peşin alınan 6.831,00.-TL harcın mahsubu ile kalan 5.659,73.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen miktarda gözönünde tutularak A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 16.921,22.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen miktarda gözönünde tutularak A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 18.978,78.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu aşağıda dökümü yapılan kabul ve red oranına göre takdiren % 46 sına isabet eden 8.761,57.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafın yapmış olduğu 25 TL tebligat yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 13,5.-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, arta kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine ( istinaf ) başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2018

Başkan

Üye

Üye

Katip