Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/390 E. 2018/1133 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/390
KARAR NO : 2018/1133

DAVA : SİGORTA (İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/03/2015
KARAR TARİHİ : 01/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkemeye verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından verilen lisanslar çerçevesinde elektrik üretimi yapan bir şirket olduğunu, 21.01.2010 tarih EÜ/2401-3/1582 sayılı üretim lisansı ile … ili sınırlarında … II. Hidro Elektrik Santrali (HES) İnşaatı yapmakta olduğunu;… Ltd. Şti’nin projenin fizibilete, Uygulama Projelerinin hazırlanması mühendislik işlerinden sorumlu olduğunu; … İşinin müvekkili tarafından … A.Ş’ye (anahtar teslim) götürü bedel esasına göre; … İnş. A.Ş’de … Tci. Ltd. Şti’ne (anahtar teslim) götürü bedel esasına göre verdiğini; … HES tesisine ilişkin olarak … Sigorta A.Ş’ye 46181836 poliçe nolu “İnşaat Tüm Riskler Sigortası Poliçesi” yaptırıldığını, poliçede işveren olarak müvekkil şirket müteahhit olarak … İnşaat ve/veya alt müteahhüt ve alt taşeronların tanımlandığını, 25.07.2011 tarihinde başlanıp 15.12.2012 tarihinde bitirilerek üretime geçmesi planlanan, İki adet santral binasından oluşan … HES projesinde İletim Tüneli invert betonu imalatının devam ettiği sırada 30.10.2012 tarihi akşamı kilometre 1+054 ile kilometre 1+210 arasında çelik iksalı ve püskürtme beton kaplamalı kesimde hızla gelişen deformasyonlarla göçük meydana geldiğini, tünelin 1+182 ile km 1+210 km arasının tamamen kapandığını, 02.11.2012 tarihinde … Sigorta A.Ş.’ye durumun bildirildiği, … numaralı hasar dosyasının açıldığını, … Sigorta A.Ş.’nin istediği bütün belgelerin 18.02.2013 tarihinde sunulduğunu; 163.489,73 EURO göçüğün geçilebilmesi için harcama bedeli, 312.786,75 EURO By- pas tüneli yapım maliyeti, 689.696,52 EURO üretim kaybı olmak üzere toplam 1.165.983,00 EURO bedelin ödenmesini talep ettiklerini, konuya ilişkin ekspertiz raporunun bir yıl sonra çıkarıldığını, ekspertiz Raporundaki hatalı ve eksik değerlendirmeler nedeniyle hasar bedelini ödemeyi reddettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, en az %50’si avans olarak peşinen ödenmek üzere 1.165.983,- EURO hasar tazmin bedelinin ödettirilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına; karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı Vekili Davasında:
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı Vekili Davasında:
Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile, Dava konusu poliçede … bankası A.Ş.nin dain mürtehin sıfatının bulunduğunu , bankanın muvafakati olmadan dava açılmasının mümkün olmadığını, dain mürtehin sıfatının dava şartı olduğunu, tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, Davacının hasar tarihini 30.10.2012 olarak belirttiğini, ihbar tarihini 02.11.2012 olarak belirttiğini, buna göre TTK’nın 1420. maddesi uyarınca tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını, davanın bu yönden de reddinin gerektiğini; Davanın Haksız ve Kötüniyetle İkame Edildiği: Davacı …Ş.’nin … Grubu şirketi olduğunu, pek çok HES projesi yatırımları bulunduğunu, bu gruba ait şirketlerin proje inşaatlarını bir bütün halinde değerlendirerek, projelerde yaşanan başarısızlıklarını sigorta riski gibi değerlendirerek haksız bir biçimde sigorta şirketlerine yüklemeyi alışkanlık haline getirdiklerini; Bu yönde grubua bağlı çeşitli şirketlerin açtığı davalar bulunduğunu, İstanbul mahkemelerinde çeşitli dava dosyaları (50. Asliye Tic. Mahkemesi 2013/66 E, 34. Asliye Tic. Mahkemesi 2013/152 E, 31. Asliye Tic. Mahkemesi 2013/174 E, 44. Asliye Tic. Mahkemesi 2013/151 E, 9. Asliye Tic. Mahkemesi 2013/166 E) bulunduğunu, söz konusu dosyaların gereğinde tetkik için celbini talep ettiklerini; Sigorta poliçesinin söz konusu inşaatı beklenmeyen risklere karşı koruduğunu, İnşaatının yapımı sırasında doğan hasarın beklenmedik olduğunun ortaya konamadığını, zararın önceden tahmin edilebilir, önlenebilir risklerden kaynaklanmaması, teknik şartlara uygun, işin her aşamasında uzman desteği ve denetimde işlerin yürütülmesi gerektiğini, yapımcı şirketin maliyetleri azaltmak amacıyla bunları yapmaktan sakındığını, davacının hasımsız olarak açtığı tespit davasında tünel imalatında pek çok hata tespit edildiğini, “tünelin büyük bir kesiminde herhangi bir shortcrete kaplaması, blon, hasır çelik ve enjeksiyon, uygulmasının yapılmadığını, çoğu tünel kesiminde sızıntılar olduğu ve İş güvenliği açısından problemli olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla hasarın beklenmedik olmaktan çıktığını; Sigorta sözleşmesinin tarafı olan davacı şirketin iyiniyetli davranmak yükümülülüğüne bağlı kalarak, her koşulda kendi ve kendine bağlı dava dışı yüklenicilerin ağır kusuruna bağlı (hasarların tazminini) talepte bulunmasının mümkün olmayacağını, İnşaat Sigortası Genel Şartlarının AA. maddesi ve TTK’nın 1444, 1445. maddelerinde düzenlenen, “sigortalının rizikoyu ağrılaştırıcı eylemlerde bulunma yasağına” aykırı davranışlar nedeniyle, rizikonun gerçekleşmesine etki ettiği nispette tazminattan indirim yapma ve hatta ödeme yapmama hakkı bulunduğunu; Davacının hasar bedeli olarak istediği rakamların afaki olduğunu; 163.489,73 EURO talebin grup şirketi yüklenicinin tek taraflı beyanına dayandığını,somut olaya uymadığını, 50.000,00 EURO muafiyet de gözetildiğinde 94.982,86 EURO zarar hesaplandığını, Davacının talep ettiği 312.786,75 EURO tazminatın da tek taraflı beyana dayandığını, delilinin olmadığını, Davacının talep ettiği 689.696,52 EURO üretim kaybı iddiasının kabul edilemez olduğunu, delil olarak sunulan fizibiliteye itibar edilemeyeceğini iddia etmiş, davanın reddi talep edilmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
Sözleşmeler Sigorta Poliçesi, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyası, Davalı tarafın delil olarak dayandığı Mahkeme dosyaları, 03/04/2013 Tarihli tespit raporu,17/05/2013 Tarihli Tespit ek raporu, 07/01/2013 tarihli seyahat raporu, 05/02/2013 Tarihli By pass tüneli raporu, … II Hes Projesi Genek Vaziyet Planı, İletim Tüneli Plan ve kesitleri, İletim Planı Göçük bölgesi fotoğrafları, davacı tarafça yapılan harcamalara ilişkin Sigorta Ekspertiz Raporu ve diğer belgeler ile deliller incelenmiştir.
Davacı taraf ile davalı taraf arasında düzenlenen 46181836 nolu ” İnşaat Tüm Riskler Sigorta ” poliçesi incelenmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yazılan talimat ile Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/17 D.İş sayılı dosyası ve taraflar arasındaki sigorta poliçeleri incelenerek, meydana gelen göçük nedeniyle davacı şirket ve davalı … şirketinin sorumlukları tespiti hususunda sigorta hukuku uzmanı, bir inşaat mühendisi (HES inşaatı konusunda uzman), bir borçlar hukuku uzmanı bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılması talep edilmiş; Mahkememizin talimatına verilen cevabı yazı ile Bilirkişi temin edilememesi nedeni ile Talimatın Bila ikmal iade edildiği görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen … Bankasından alınan ”Muvafakat Mektubu ” başlıklı yazı ve Türkiye İş Bankası tarafından ibraz edilmiş bulunan 10/10/2013 Tarihli ” …dain-i mürtehin sıfatı ile yer aldıkları sigorta poliçelerinden Dain-i mürtein kaydının kaldırılmasına muvafakat ettiklerine ilişkin yazısı incelenmiştir.
Mahkememizin 09/10/2017 Tarihli ara kararı ile ”Taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. …, Mali Müşavir…, İnşaat Mühendisi … ile Jeoloji Mühendisi … ‘ndan oluşan heyete dosyanın tevdii ile, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ve taraflar arasındaki sigorta poliçeleri incelenerek, meydana gelen göçük nedeniyle davacı şirket ve davalı … şirketinin sorumlukları hususunda rapor alınmasına” karar verilmiş, 02/02/2018 Tarihinde mahkememize ibraz edilen rapor ile özetle ” Davanın Zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun mahkememizin takdirinde olduğu, dosya kapsamında mevcut ” İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi ” kapsamında davanın meydana gelen zararlardan sorumlu olacağı, meydana gelen olayın taraflar arası sigorta sözleşmesi ve düzenlenen poliçe kapsamında olduğu, meydana gelen zarar ne kadar olursa olsun , düzenlenen poliçede öngörülen muafiyet ve istisnalar ve sorumluluk limitlerinin hükmedilecek tazminatta gözeltilmesinin gerektiği, Tünel Göçüğü hasarının toplamının 49.375,94 Euro olarak hesaplandığı, 50.000.Euro muafiyet sınırı altında kaldığından talep edilebilir tazminat sınırının dolmadığı, terk edilen tünel bölümü maliyet ve by-pass tüneli harcamaları toplamının 555.728,16 Euro olarak hesaplandığı, poliçe koşulları gereği Koasürans ve Muafiyet indiriminden sonra tazminin edilmesi gereken tutarın 394.582,53.Euro olması gerektiği, üretim kaybı iddiasına ilişkin olarak 7 ay 23 gün için 497.521,02Euro kar kaybının hesaplandığı , poliçe koşulları gereği koasürans indirimi sonrası tazmin edilmesi talep edilebilecek tutarın 398.016,81.Euro olması gerektiği , davacının toplamda 792.599,34.Euro tazmin edilmesinin isteyebileceği hasarın doğduğu, davacı tarafın bu bedeli 17/12/2012 Tarihinden ticari faizi ile birlikte davacı taraftan isteyebileceği” yönünde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Düzenlenen Bilirkişi raporuna tarafların itiraz ve beyanları üzerine dosyamız ek rapor düzenlenmek üzere Bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; Mahkememize 05/07/2018 Tarihinde ibraz edilen Ek Rapor ile ” Her iki tarafın itirazlarının değerlendirildiği, bir kısım itirazların mahkememizin hukuki değerlendirme ve nitelendirme kapsamında kaldığı, sair itirazlar bakımından Kök raporda ki sonuç ve kanaatlerini değiştirecek yeni bir değerlendirme ve tespitte bulunulmadığı, kök rapordaki sonuç ve kanaatlerinin devam ettiğini” belirttikleri görülmüştür. Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazda bulunmuş olmakla birlikte Mahkememizce dosyanın mevcut hali ile karar vermeye elverişli olduğu anlaşılmakla yeni bilirkişi heyeti oluşturulması ve ek rapor düzenlenmesi yoluna gidilmemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Hernekadar Davacı taraf; … Hes Yatırımlarının İnşaat İşleri devam ederken inşaatta göcük meydana geldiğini, davacı tarafın hasar nedeni ile zarara uğradığını, taraflar arasında 25/07/2011 başlangıç 31/12/2013 bitiş tarihli … nolu ” İnşaat Tüm Riskler Sigorta ” poliçesi bulunduğunu, poliçesinin konusunun … HES iletim kanalı , sifon, iletim Tüneli, yükleme havuzu ,cebri boru, santral binası, tüm sanat yapıları, elektrik nakil hattı , elektro mekanik ve hidromekanik işleri, elektrik işleri ile inşaata bağlı kar kaybının Poliçe teminatı kapsamına girdiğini belirterek Tünel Göçüğü Hasarı, By-Pass Tüneli Yapım Maliyeti Üretim bedeli ve Kaybı Bedeli talebi olarak toplam 1.165.983.Euronun davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuş, davalı taraf ise tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, Davanın haksız ve kötüniyetle ikame edildiğini belirterek davanın tümü ile reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; Taraflar arasında ki ihtilafın sözleşmesel dayanağının, taraflar arasında düzenlenen 25/07/2011 Başlangıç 31/12/2013 Bitiş tarihli … nolu ” İnşaat Tüm Riskler Sigorta ” poliçesi olduğu, Taraflar arasında ki ihtilafın davacının göçük nedeni ile uğradığı hasarın poliçe Teminatı kapsamında kalıp kalmadığı ,zararın miktarının ne kadar olduğu ve davalının sorumluluk miktarı kapsamında kalıp kalmadığına yönelik olduğu görülmüştür.
Davalı taraf Sigorta Poliçesinde ”Dain-i Mürtehin” sıfatının yer alması nedeni ile davacı tarafın dava açmaya hakkı olmadığını iddia etmiş dava şart yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; davacı tarafça ibraz edilen … Bankası A.Ş. den alınan ”Dain-i Mürtehin” kaydının kaldırılmasına ilişkin yazı dikkate alındığında davacı tarafın 6100 Sayılı Kanunun 114.md/1-d bendi uyarınca taraf ve dava ehliyetine sahip olduğu anlaşılmakla davalı tarafın dava şartına ilişkin itirazı mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf, davacı tarafın davasının zamanaşımına uğradığını iddia etmiştir. Tazminata konu olay 02/11/2012 Tarihinde meydana gelmiştir. Davacı taraf, davalı … Şirketine bildirimi 02/11/2012 tarihinde yapmıştır. Mahkememizde görülmekte olan dava ise 24/03/2015 tarihinde açılmıştır.
Zamanaşımının değerlendirilmesi için 6102 Sayılı Kanunun 1420.mdsinin incelenmesi gerekir.6102 Sayılı Kanunun 1420.md aynen ”MADDE 1420- (1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” şeklindedir. Dava konusu alacak taleplerinin muaccel oldukları tarihi belirlemek için 6102 Sayılı Kanunun 1427.md.si incelenmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı Kanunun 1427.md /2f aynen ” (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.” şeklindedir. Davalı tarafa bildirim 02/11/2012 Tarihinde yapılmıştır. Kanun maddesi uyarınca 45 gün sonrası 17/12/2012 Tarihinde dolmaktadır. Bu Hali ile davacı tarafın temerrüdü 17/12/2012 Tarihinde oluşmuştur. Ancak dosya kapsamında tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça hasarın tespiti amacı ile görevlendirilen Eksper Çoşkun İlbaş’ ın hasar tespit çalışmalarını 26/03/2014 Tarihinde tamamladığı, Mail yazışmaları ile sabit olduğu üzere davalı … şirketi yetkililerinin bu süreç içinde davacı taraftan belge ve bilgi talep etmeye devam ettikleri anlaşılmakla birlikte, taraflar arasında 30/12/2014 Tarihinde Sulh Protokolünün yapıldığı görülmüştür. Davacı taraf davalı tarafın 4721 Sayılı Kanunun 2.md uyarınca zamanaşımına define dayanma hakkını kaybettiğini iddia etmiştir .Bu hali ile 4721 Sayılı Kanunun 2.md incelenmesi gerekir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Dürüst Davranma” alt başlıklı 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” ilkesine yer verilmiş, devamında da “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” kuralı getirilmiştir. Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur. Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen TMK’nun 2. maddesi, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanmasını Kanun’un korumayacağını belirtmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen, hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, hakime özel ve istisnai hallerde (adalete uygun düşecek şekilde) hüküm verme olanağını sağlamaktadır. Davalı tarafça görevlendirilen eksper çalışmasını ve raporunu 26/03/2014 tarihinde tamamlamış, davalı taraf , davacı taraftan belli belge ve bilgileri istemeye devam etmiştir. Bu hali ile ; Davalı taraf, belli şartların mevcudiyeti halinde tazminatı ödeyeceği hususunda Davacı tarafta intiba uyandırmıştır. Davacı tarafın, kendisinde oluşan inanç nedeni ile dava açmaktan alıkonulduğu anlaşılmakla davalı tarafın zamanaşımı itirazında bulunması Mahkememizce açıkça hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde görülmüştür. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı ve evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” ilkesinin Ticari hayat alanında da uygulanmasının gerektiği yönünde mahkememizce kesin kanaat hasıl olmakla davalı tarafın zamanaşımı İtirazına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamına ibraz edilen deliller ve düzenlenen Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, Dava konusu Göçük olayının davacı tarafın doğrudan zararına yol açtığı, davacı tarafça talep edilen zararların hasarın zamanı ve nevi itibari ile 25/07/2011 Başlangıç 31/12/2013 Bitiş tarihli 46181836 nolu ” İnşaat Tüm Riskler Sigorta ” poliçesi kapsamında kaldığı sübut bulmuştur. Davacı taraf Tünel Göçüğü zararının tazmini talebinde bulunmuş ise de; Bilirkişi heyeti tarafından dosya kapsamında ki deliller çerçevesinde yapılan hesaplamalar ile davacı tarafın Tünel Göçüğü zararının 49.375,94.Euro olarak tespit edildiği ancak Sigorta Poliçesinde 50.000.Euro Muafiyet sınırının bulunduğu anlaşılmakla davacı tarafın bu talebinin Reddine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti vasıtası ile Davacı tarafın By-pass tüneli Yapım Maliyeti Talebinin değerlendirilmesi yapılmış, harcamaların toplamı 555.728,16.Euro olarak belirlenmiş olmakla birlikte poliçe şartlarının incelenmesi neticesinde Koasürans ve Muafiyet koşullarının indirimi sonucunda zararının 394.582,53.Euro olarak belirlendiği görülmüş, yasaya ve olaya aykırılığı bulunmayan raporda ki tespitler doğrultusunda davacı tarafın bu yöndeki talebi mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı taraf üretim kaybının tümü ile kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de, Bilirkişi heyeti vasıtası ile yapılan hesaplama ile davacıdan kaynaklı geç müdahaleden dolayı 2 aylık gecikme ve poliçeden dolayı 1 aylık muafiyet sürecinin düşülmesi yönünde ki değerlendirme mahkememizce yerinde görülmüş, 398.016,81Euro üretim kaybından kaynaklanan zarar miktarının hesaplanması mahkememizce yasaya ve olaya uygun görüldüğünden davacı tarafın davasının Kısmen Kabulü yönünde aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-)Davalı tarafın zamanaşımı itirazlarının gerekçesi gerekçeli kararda açıklanmak üzere reddine,
2-Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacı tarafın Tünel Göçüğü Hasarı Talebinin REDDİNE;
-Davacı tarafın By-pass tüneli Yapım Maliyeti Talebinin KABULÜ ile; 312.786,75.EURO’nun 3095 Sayılı Kanunun 4.md/a bendi uyarınca 17/12/2012 tarihinden Fiili ödeme gününe kadar Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bulunan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;
-Davacı tarafın Üretim Kaybı Talebinin KISMEN KABULÜ ile; 398.016,81.EURO’nun 3095 Sayılı Kanunun 4.md/a bendi uyarınca 17/12/2012 tarihinden Fiili ödeme gününe kadar Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bulunan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 135.172,24.TL nispi karar harcından peşin yatırılan 55.433,23.TL harcın mahsubu ile bakiye 79.739,01.TL harcın davalıldan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 79.882,09. TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine;
5-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 61.963,55.TL. nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 55.433,23.TL.peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 27,70.TL.Başvuru 4,10.TL.vekalet harcı, 221,80.TL. Keşif harcı, 6.000,00.TL.Bilirkişi ücreti ve 347,00.TL.posta giderinden ibaret toplam 6.600,60.TL yargılama giderinin kabul ve redoranları dikkate alınarak 4.023,840.TL.sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 01/11/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …