Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/253 E. 2018/40 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/253 Esas
KARAR NO : 2018/40

DAVA : İtirazın İptali (Faktoring Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
Mahkememizde görülmekte olantirazın İptali (Faktoring Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili .. AŞ.’nin müşterisi .. Tic Ltd Şirketi ile davalılar … ve …’ün kefaleti tahtında Faktöring sözleşmesinin akdedildiği ve bu sözleşmeye istinaden yapılan faktöring işleminde … Şirketinden olan alacak devir-temlik edildiğini, devir edilen bu alacağın ödeme vasıtası olan 22.000 TL. meblağı havi çek de yine ciro edilerek alacaklı müvekkiline verildiğini, müvekkilinin şirket hesabını kat ettiğini, 10.12.2014 tarihinde 39.500 TL alacağın ödenmesi yolunda borçlu ve kefillere Beyoğlu 18.Noterliğinden 10.12.2014 tarihli 28981 yevmiye sayılı ihtarname gönderdiğini, kat ihtarı sonuçsuz kalınca … 27.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız yolla 39.500 TL alacak için davalı kefiller ve dava dışı müşteri firma … aleyhinde icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, ancak davalı kefillerin itirazı ile takibin durduğunu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla keza … sayılı takip işaret edilerek … Şti ve keşideci … aleyhinde … 34.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalıların alacağı sürüncemede bırakmak gayesiyle takibe itiraz ettiklerini, yapılan takibinde faiz hesap ve talep edilmediğini, takip tarihinden itibaren alacağa uygulanması istenen faiz oranı % 18.den az olmamak üzere TCMB kısa vadeli kredilere uygulanan faiz oranın uygulanmasının talep edildiğini, borca itiraz nedeniyle davalıların alacağının % 20.sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davaya konu … 27.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında borçlu gözüken …’in borçlu sıfatının bulunmadığını, dosya borçlusu … nin yetkilisi aynı zamanda icra dosyasında borçlu gözüken … olduğunu, 17.11.2014 tarihli … 14.Noterliği’nin … no.lu imza sirkülerinde açıkça ispatlandığını, Davalı müvekkili …’in 4.06.2014 tarihli sözleşmede imzası olmadığını, dolayısıyla davalı sıfatı olmadığını, esasa ilişkin olarak davacı tarafın müvekkili şirketin borca itiraz edilmediği yönündeki iddiaların reddi gerektiğini, … 18.Noterliği’nin … tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesinde işaret edilen 10.12.2014 tarihi itibariyle hesaplanan 39.500 TL alacakları olduğu iddia edilmiş olsa da müvekkili şirketin davacı faktöring şirketine karşı böyle bir borcu bulunmadığını, taraf defterlerinde inceleme talep ettiklerini, faktöring sözleşmesi dışındaki borç sebepleri dolayısıyla müvekkili …’in sorumlu tutulamayacağının açıkça ortada olduğundan sözleşme dışındaki tüm borç bakımdan itiraz ettiklerini, belirtilen nedenlerle davanın reddine, … bakımından husumet yönünden reddine, takip değerinin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 15/12/2014 tarihinde ihtarname alacağından kaynaklı 39.500,00 TL ‘lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulardan … ‘e 12/01/2015 tarihinde, borçlu … ‘e 12/01/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlular vekili 15/01/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 15/11/2016 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; Davalılardan …yönünden açılan itirazın iptali davasını davacı vekili takip etmediği ve atiye bırakılmasını talep ettiği ve davalılar vekili de …yönünden açılan davayı takip etmediğini beyan ettiğinden davalı … yönünden açılan davanın HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili 16/11/2016 tarihli dilekçe ile; davalı … yönünden işlemden kaldırılan davayı yenilediklerini ve bu davalı yönünden davayı takip ettiklerini belirttiğinden her iki davalı yönünden yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 15/11/2016 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere faktoring konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 27/02/2017 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere ; Davacının dava dışı şirketin ibraz ettiği iki adet faturaya karşılık teminata toplam 39.500 TL.lık iki adet çekin alındığı, gerekli faiz ve masraf kesintisi yaptıktan sonra dava dışı … Şirketi hesaplarına toplam: 35.980,00 TL havale yaptığı, Teminata alınan çeklerin ibraz tarihinde karşılıksız kaldığı, davacı şirketin dava dışı Bankadan 2.240 TL çek sorumluluk tutarını tahsil ettiği, Davacı şirketin hazırladığı 04.06.2014 tarihli 1.000.000 TL.lık sözleşmede asıl borçlu dava dışı … Şti ile davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, davalı …’in sözleşmede imzasının görülmediği, davacı şirket tarafından Davalı … hakkında davayı atiye bıraktıklarını beyan ettiği, Davalı borçlu ve diğer davalı kefillere 10.12.2014 tarihinde … 18.Noterliğinden keşide ettiği ihtarla alacağını talep ettiği ve ancak ihtarnamenin davalılara tebliğ şerhi görülmediğinden takiple birlikte temerrüde düştükleri, Dava dışı şirket ve davalılar aleyhine … 27.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takipte, dava dışı şirket hakkında takibin kesinleştiği, davalıların borca itiraz ettikleri, dava dışı şirket kayıtlarının incelenmesi talebine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, Davacı şirketin sunduğu kayıtlara göre, dava dışı şirkete 39.000 TL.lık faktöring işlemi yaptığı, bu tutarda çeki teminat olarak aldığı, teminat çeklerinde banka sorumluluk tutarını tahsil etmesi nedeniyle takip tarihinde dava dışı şirket ve davalı …’den 39,000,00 TL alacaklı bulunduğu, Takip sonrasında bankaların sorumlu olduğu tutarın 1.120 x 2 = 2.240 TL.yi tahsil ettiği, bu durumun infazda dikkate alınması gerektiği, Davacı şirketin takip tarihinde davalı …’den … 27.İcra Müdürlüğü …e dosyası 39.000,00 TL asıl alacağı talep ettiği, Davacı şirketin takipten önce herhangi bir faiz talebinin bulunmadığı, takipten itibaren yıllık % 18 oranı üzerinden faiz talep ettiği, ilgili bölümde açıklandığı üzere davacı şirketin taleple bağlı oluğu ve kabul edilecek alacağa takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar yıllık % 18 oranı üzerinden temerrüt faizi yürütülebileceği, Davacı şirketin icra inkar tazminatı, talebinin Mahkemenizin takdirlerinde olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalılar vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 11/04/2017 tarihli celsesinin ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23/10/2017 teslim tarihli ek raporda özetle; kök raporunda bir değişiklik olmadığını belirtmiştir.
Mahkememizin 26/12/2017 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davalılar vekilinin 2. ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın Faktoring Sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davası olduğu,
Davaya konu … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 15/12/2014 tarihinde ihtarname alacağından kaynaklı 39.500,00 TL ‘lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulardan … ‘e 12/01/2015 tarihinde, borçlu … ‘e 12/01/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlular vekili 15/01/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 15/11/2016 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; Davalılardan … yönünden açılan itirazın iptali davasını davacı vekili takip etmediği ve atiye bırakılmasını talep ettiği ve davalılar vekili de …yönünden açılan davayı takip etmediğini beyan ettiğinden davalı … yönünden açılan davanın HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davaya konu Faktoring sözleşmesi incelendiğinde; Davacı ile dava dışı … Şti arasında 04.06.2014 tarihinde 1.000.000 TL.lık Faktöring Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeyi davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı tespit edilmiştir.
Sözleşmenin V-Sözleşme süresi, sona ermesi ve sonuçları hakkındaki bölümün 1.maddesinde; taraflardan herhangi birinin bir ay önce yazılı ihbarda bulunması halinde sözleşmeyi sona erdirebileceği, müşterinin akde davranışı, kredibilitesi ve mali durumda olumsuz etkenlerin olması halinde faktör herhangi bir mahal tayinine gerek kalmaksızın fesh edeceği, sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde müşterinin mevcut bilcümle borçları ve ferilerinin muaccel olacağı, müşteri alınmış fakat kapılmayan finansmanı, faktöring ücreti, masraf ve faiz gibi ferileri derhal iade etmekle yükümlü olduğu, faktör tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müşterinin bilcümle teminatlarını ayrı ayrı ya da birlikte takip hakkına sahip olduğu, müşteri veya herhangi bir borçlu Faktore vadelerinde ödeme yapmadığı veya borç muaccel olduğu takdirde Müşteri ayrıca bir ihtara, ihbara, mehil tayinine ihtiyaç olmaksızın kendiliğinden temerrüde düşeceğini kabul ile bu alacaklar için vade gününden veya muacceliyet tarihinden itibaren bunları Faktöre bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için, en son uygulanmakta olan faiz oranının yüzde yüz ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi ve sair ferilerini ödemeyi, bu temerrüt faizi oranının piyasa ve maliyet unsurları çerçevesinde TC Merkez Bankasınca belirlenen artışlara oranla faktör tarafından gerek görülmesi halinde arttırılabileceği tacir sıfatıyla beyan ve kabul ve taahhüt ettikleri, bu oran tacir sıfatına sahip Müteselsil Kefillerin temerrütleri halinde de aynen uygulanacağı,
Çeşitli Hükümler başlıklı kısmın 10.maddesinde; müteselsil kefillerin müşterinin Faktor ile akdetmiş bulunduğu sözleşme gereği doğmuş ve doğacak bilcümle borçlarından işlemiş ve işleyecek faizlerin tamamından bu sözleşmenin 10. vd. Sayfalarında isimleri, unvanlarının yanında yer alan tutarda Müteselsil Kefil ile sorumlu bulunduğunu,
Sözleşmenin 14.maddesinde; belirtilen adreslerin kanuni yerleşim yeri olarak kabul edildiği, adres yazılmaması halinde Ticaret Sicil dosyalarındaki son adresleri veya faktör tarafından son olarak herhangi bir bildirim gönderilen adreslerin, muhtarlıkta kayıtları bulunmasa bile yasal yerleşim yeri olduğu, yeni adreslerin noter aracılığı ile bildirileceği kabul edilmiştir.
Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketlerinin mevzuatı 13.12.2012 tarih, 28495 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6361 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu Yasaya dayalı olarak 24.Nisan.2013 tarihli ve 28627 sayılı Resmi Gazete ’de uygulama Yönetmeliği yayımlanmıştır.
Buna göre, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nun denetimi kapsamına alınmıştır. Yasanın 9.maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında;
“(2) Faktöring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktöring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.
(3) Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktöring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktöring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktöring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” Hükmü düzenlenmiştir. Bu hükme göre faktöring şirketinin fatura temliklerinde faturaya ilave olarak gerektiğinde Mal ve hizmet teslimini belgeleyen sevk irsaliyesini de araması gerekmektedir.
V.U.K.’nun 229 uncu maddesine göre fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 (yedi) gün içinde düzenlenir. Bu süre içinde düzenlenmemiş faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. Bazen malın tesliminden önce de faturanın düzenlenebileceği V.U.K.’nun 173 Seri Nolu Genel Tebliği ile belirlenmiştir.
Buna göre; faturayı düzenleyenler faturada malın daha sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya şerh vererek, fatura ve sevk irsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır.
Dava konusu temlik alınan faturaya karşılık aynı tarihte 987402 no.lu sevk irsaliyesi düzenlendiği anlaşılmıştır. Ancak davacı şirket İstihbarat servisi düzenlediği raporda faturadaki malların teslim edildiğinin teyidinin alındığından sevk irsaliyesinin dosyaya alınmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 15/11/2016 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere faktoring konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 27/02/2017 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere ; Davacının dava dışı şirketin ibraz ettiği iki adet faturaya karşılık teminata toplam 39.500 TL.lık iki adet çekin alındığı, gerekli faiz ve masraf kesintisi yaptıktan sonra dava dışı … Şirketi hesaplarına toplam: 35.980,00 TL havale yaptığı, Teminata alınan çeklerin ibraz tarihinde karşılıksız kaldığı, davacı şirketin dava dışı Bankadan 2.240 TL çek sorumluluk tutarını tahsil ettiği, Davacı şirketin hazırladığı 04.06.2014 tarihli 1.000.000 TL.lık sözleşmede asıl borçlu dava dışı … Şti ile davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, davalı …’in sözleşmede imzasının görülmediği, davacı şirket tarafından Davalı … hakkında davayı atiye bıraktıklarını beyan ettiği, Davalı borçlu ve diğer davalı kefillere 10.12.2014 tarihinde … 18.Noterliğinden keşide ettiği ihtarla alacağını talep ettiği ve ancak ihtarnamenin davalılara tebliğ şerhi görülmediğinden takiple birlikte temerrüde düştükleri, Dava dışı şirket ve davalılar aleyhine … 27.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takipte, dava dışı şirket hakkında takibin kesinleştiği, davalıların borca itiraz ettikleri, dava dışı şirket kayıtlarının incelenmesi talebine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, Davacı şirketin sunduğu kayıtlara göre, dava dışı şirkete 39.000 TL.lık faktöring işlemi yaptığı, bu tutarda çeki teminat olarak aldığı, teminat çeklerinde banka sorumluluk tutarını tahsil etmesi nedeniyle takip tarihinde dava dışı şirket ve davalı …’den 39,000,00 TL alacaklı bulunduğu, Takip sonrasında bankaların sorumlu olduğu tutarın 1.120 x 2 = 2.240 TL.yi tahsil ettiği, bu durumun infazda dikkate alınması gerektiği, Davacı şirketin takip tarihinde davalı …’den … 27.İcra Müdürlüğü … e dosyası 39.000,00 TL asıl alacağı talep ettiği, Davacı şirketin takipten önce herhangi bir faiz talebinin bulunmadığı, takipten itibaren yıllık % 18 oranı üzerinden faiz talep ettiği, ilgili bölümde açıklandığı üzere davacı şirketin taleple bağlı oluğu ve kabul edilecek alacağa takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar yıllık % 18 oranı üzerinden temerrüt faizi yürütülebileceği, Davacı şirketin icra inkar tazminatı, talebinin Mahkemenizin takdirlerinde olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 11/04/2017 tarihli celsesinin ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23/10/2017 teslim tarihli ek raporda özetle; kök raporunda bir değişiklik olmadığını belirtmiştir.
Yargılama sırasında bilirkişiden alınan kök ve ek rapor rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ;
Davacı ile dava dışı … Şti arasında 04.06.2014 tarihinde 1.000.000 TL.lık Faktöring Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeyi davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı,diğer davalı …’in sözleşmede kefil imzasının olmadığı, bu nedenle bu sözleşmeden kaynaklı sorumluluğunun olmadığının tespit edildiği,davacının takip tarihi itibariyle davalı …’den bilirkişi raporunun sonuç kısmında maddi hata yapılarak 39.000,00 TL.alacaklı olduğunun belirtildiği ancak rapor içeriğine, hesaplamalara göre ve raporun içerik kısmında 39.500,00 TL. Alacaklı olduğunun anlaşıldığı, bankanın sorumlu olduğu 2 adet çek bedeli olan 2.240,00 TL. Takip tarihinden sonra bankadan tahsil edildiğinden takipten sonra tahsil edilen 2.240,00 TL nin infaz aşamasında nazara alınması gerektiği anlaşıldığından;1-a) Davalılardan … hakkında açılan davanın reddine , b)Davacının kötüniyeti tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine, 2-a)Davalı … ‘e yönelik açılan davanın kabulüne, davalı … ‘in … 27 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, takipten sonra davalı tarafça bankanın sorumlu olduğu 2 adet çek bedeli olan 2.240,00 TL bankadan tahsil edildiğinden takipten sonra tahsil edilen 2.240,00 TL nin infaz aşamasında nazara alınmasına, b)39.500,00 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-a) Davalılardan … hakkında açılan davanın REDDİNE ,
b)Davacının kötüniyeti tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
2-a)Davalı … ‘e yönelik açılan davanın KABULÜNE, davalı … ‘in … 27 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, takipten sonra davalı tarafça bankanın sorumlu olduğu 2 adet çek bedeli olan 2.240,00 TL bankadan tahsil edildiğinden takipten sonra tahsil edilen 2.240,00 TL nin infaz aşamasında nazara alınmasına,
b)39.500,00 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 2.694,25 TL harçtan peşin alınan 674,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.019,68 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.695,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.695,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu toplam: 1.512,27 TL yargılama giderinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde mahkeme kasasında bulunan belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/01/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
702,27 TL Harç Masrafı
600,00 TL Bilirkişi Ücreti
210,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.512,27 TL