Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/237 E. 2018/907 K. 07.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/237 Esas
KARAR NO : 2018/907

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı şirkete … no.lu poliçeyle kasko sigortalı … plakalı aracın 14.07.2013 tarihinde davalıların malik ve sürücüsü olduğu … plakalı iş makinesinin % 100 kusurlu olarak neden olduğu trafik kazasında hasar gördüğünü, tutanakta davalı sürücünün park halindeki … plakalı araca çarptığı için kusurlu bulunduğunu, sigortalı araç üzerinde eksper aracılığıyla hasar tespiti yaptırıldığını, düzenlenen rapora göre 21.08 2013 tarihinde 177,00 TL ve 23.08.2013 tarihinde 5.847,00 TL olmak üzere toplam 6.024,00 TL’nin ödendiğini, davalılara rücu edildiğini, sigortacı şirketin poliçe nedeniyle sorumlu olduğunu belirtmiş ve toplam 6.024,00 TL’nin davalılardan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Ş. vekili … 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; rizikonun şantiye sahasında meydana geldiğini, şantiye sahasının karayolu veya karayolu sayılan yerlerden olmadığından tazminat talebinin poliçe kapsamında olmadığını, ekspertiz raporunda olayın … şantiyesi içinde meydana geldiğinin belirlendiğini, buna göre kaza yerinin karayolu sayılan yerlerden olmadığını, bu nedenle talebin teminat dışında kaldığını, davalının banka olduğunu ve iş makinesinin işleteni olup olmadığının araştırılması gerektiğini, hak sahiplerinin tüm belgelerle sigorta şirketinin başvurmalarının gerektiğini, temerrüde düşürdüklerini ispat etmeleri gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan … Bankası A.Ş. vekili … 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı bankanın finansal kiralama sözleşmesi ile kazaya karışan aracı kiraladığını, aracı sözleşmeyle … San. A.Ş.’ye kiraladığını, bu nedenle aracın işleteninin anılan şirket olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davanın işleten … şirketine ihbarını istediklerini belirtmiştir.
… 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 05/12/2014 tarih ve 2014/408 Esas, 2014/501 Karar sayılı kararı ile; davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilerek mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm araştırmalara rağmen davalı … ın tebliğe elverişli açık adresi tespit edilemediği ve merniste kayıtlı adresine çıkartılan davetiyenin belirtilen adresin boş arsa olduğu belirlerek bila ikmalen iade olduğundan, davalı … a dava dilekçsi ve duruşma günü ilanen tebligat yapılmıştır.Davalı … duruşmalara katılarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/08/2016 tarihli ara kararımız ile; Davacı vekilinin talebinin kabulü ile; 6100 sayılı HMK ‘nın 124/4 maddesi uyarınca … ‘nin davalı taraf olarak eklenmesine, Davalı … ‘ne dava dilekçesi ve eklerinin meşruhatlı davetiye ile tebliğine karar verilmiştir.
Davalılardan … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davalı şirketin dava konusu iş makinesinin işleteni olmadığından davada pasif husumet ehliyetinin olmadığını, iş makinesinin 18.05.2010 tarihli kira sözleşmesi ile … adlı dava dışı bir şirkete kiralandığını, kazanın da … şirketine ait şantiyede meydana geldiğini, ayrıca iş makinesinin operatörü olan diğer davalı …’ın da … şirketi tarafından istihdam edildiğini, olayın gerçekleştiği tarihte Beton şirketinin 3 yılı aşkın süredir bu aracın kiracısı olduğunu, olaydan sonra da birkaç yıl daha kiracılığının sürdüğünü, öte yandan davalı şirketin hiçbir personelinin bulunmadığı şantiyede sorumluluğunun da olmayacağını, taraf sıfatı olmamasına rağmen kusur oranına itiraz ettiklerini, kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkememizin 17/10/2017 tarihli celsenin ara kararı gereğince dosyanın kusur ve sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş olup, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/04/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu olayda davacı şirkete ait … plakalı iş makinesinin sürücüsü davalı …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, 2. Davacı şirketin dava konusu olaya ilişkin toplam maddi zararının KDV dahil 4.369,84 TL olduğu, … plakalı iş makinesinin işleteninin davanın ihbar edildiği … A.Ş. olduğu, davalılardan … Bankası A.Ş. ve … San. Tic. A.Ş.’nin işleten sıfatının olmadığı, dolayısıyla davacı zararından sorumluluklarının doğmadığı, 4. Kazanın karayolu sayılan yerde meydana geldiği ve bu nedenle davalılardan … tarafından temin edilen ZMMS poliçesinin kapsamında olduğu, Görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu taraflara HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava trafik kazasından kaynaklı rücuen tazminat davasıdır.
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 14.07.2013 günü saat 22:00 sıralarında … ilçesi … mahallesi … yolunda sürücü … yönetimindeki … plakalı Komatsu marka iş makinesiyle … fabrikası tesis sahası içinde geri manevra yaptığı sırada park halindeki İsa Demir yönetimindeki … plakalı Mercedes marka 2006 model araca sağ ön kısımlarından çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Mahkememizin 17/10/2017 tarihli celsenin ara kararı gereğince dosyanın kusur ve sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş olup, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/04/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu olayda davacı şirkete ait … plakalı iş makinesinin sürücüsü davalı …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, 2. Davacı şirketin dava konusu olaya ilişkin toplam maddi zararının KDV dahil 4.369,84 TL olduğu, … plakalı iş makinesinin işleteninin davanın ihbar edildiği … Tic. A.Ş. olduğu, davalılardan … Bankası A.Ş. ve … San. Tic. A.Ş.’nin işleten sıfatının olmadığı, dolayısıyla davacı zararından sorumluluklarının doğmadığı, 4. Kazanın karayolu sayılan yerde meydana geldiği ve bu nedenle davalılardan … tarafından temin edilen ZMMS poliçesinin kapsamında olduğu, Görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değirlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Dosyada bulunan belgelerin incelenmesinden, dava konusu kazaya karışan … plakalı Komatsu marka iş makinesinin malikinin davalılardan … Bankası A.Ş. olduğu, anılan şirketin aracı davalılardan … Tic. A.Ş.’ye finansal kiralama yoluyla kiraladığı, anılan davalı … A.Ş.’nin de aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile davanın ihbar edildiği … Tic. A.Ş.’ye kiraladığı anlaşılmaktadır.
Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta, alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılmaktadır. (Karayolu Trafik Kanunu-Madde 3)
Karayolu Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde motorlu bir araç işleteninin sorumluluğu, kusura dayanmayan bir tehlike sorumluluğu olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme; karayollarındaki motorlu araçların işletilmesinin doğurduğu büyük tehlike, bunların zarar doğurmaya müsait oluşu, sürücünün ekonomik durumunun genelde zayıf olması gibi zarara uğrayan tarafı himaye düşüncesinden doğmuştur.
Motorlu bir aracın işletilmesi cismani bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olursa, işleten kusursuz olarak sorumlu olacaktır. İşletenin bu sorumluluğu, ağırlaştırılmış kusursuz sorumluluk, başka bir deyimle tehlike sorumluluğudur. Eğer ortada bir zarar varsa karine olarak bu zarar motorlu araç işletilmesinin tabi ve normal bir sonucudur. Dolayısıyla, bu sonuçtan motorlu aracı işleten sorumludur. Karayolu Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre işletenin sorumluluğu kusur sorumluluğu olmadığı gibi, Borçlar Kanunu (B.K.) 55. maddesinde öngörülen objektif özen ödevinin ihlaline dayanan bir sebep sorumluluğu da değildir. Bu itibarla işleten hiçbir kusuru olmazsa da, aracın işletilmesinin sebep olduğu zararı tazmin etmekle sorumludur. Sorumluluk kusura dayanmamaktadır.
İşletenin sorumluluğu için, Karayolu Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde kusur aranmadığı gibi, sorumluluktan kurtulmak için de aynı yasanın 86. maddesinde öngörülen durumların söz konusu olması gerekmektedir. Yani ortada illiyet bağını kesen sebeplerin bulunması gerekmektedir. Bunlar;
a) Zararın mücbir sebepten,
b) Zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan,
c) Araçtaki teknik bir bozukluk veya noksanlığın
kazaya sebep olmamasıdır.
Aracın işleteni, kusursuzluğunu ispat etmek zorundadır. Yoksa zarar gören kişi araç işleteninin kusurlu olduğunu ispat etmek zorunda değildir.
Gerçek İşleten
a) Araç sahibi olan kişi yani gerçek işleten, aracın trafik kaydında malik olarak görülen kişidir. Uygulamada genellikle aracın işleteni ile aracın sahibi aynı kişidir. Karayolu Trafik Kanunu’nun 85. maddesine göre, aracın işletenini tespit etmek için öncelikle aracın trafik kaydına bakılmalıdır. Genel olarak trafik sicilinde araç sahibi olarak görünen kişi işletendir. Bu husus yasal karinedir. Ancak kayıtta araç sahibi olarak görünen kişi, aracını noterde satmamış olsa dahi, adi satışla satın alan aracı fiili ve ekonomik hâkimiyetine almış ise (aracın vergisini, sigortasını ödüyorsa, aracın trafiğe çıkartılıp çıkartılmamasına karar veriyorsa) bu kişi aracı noter satışıyla satın almamasına rağmen, aracın işleteni sayılmaktadır. Bu nedenle zarar gören kişi, aracın tescil kaydında görünen kişiye değil de, başkasına ait olduğunu her türlü delille ispat edebilir.
b) Aracın mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılması halinde, noter tarafından tutulan sicilde alıcı sıfatıyla üzerine kayıtlı olan kişi
c) Motorlu aracın kiracısı veya ariyet alan kişi,
d) Motorlu aracı kendi adına, tehlikesi kendisine ait olmak üzere işleten ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunan kişi,
işleten sayılmaktadır.
Yukarıdaki yasa maddesine göre dava konusu kazaya karışan … plakalı Komatsu marka iş makinesinin işleteni davanın ihbar edildiği … A.Ş.’dir. Dolayısıyla davalılardan … Bankası A.Ş. ve … San. Tic. A.Ş.’nin zarardan sorumluluğunun olmadığı kanaatine varılmıştır.
DAVA KONUSU TRAFİK KAZASININ MEYDANA GELDİĞİ YERİN KARAYOLU SAYILIP SAYILMAYACAĞI YÖNÜNDEN İNCELEME VE KANAAT:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 2. maddesinde aşağıdaki tanımlar verilmektedir:
“Karayolu: Trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır.
Karayolu yapısı: Karayolunun kendisi ile karayolunun üstünde, yanında, altında veya yukarısındaki; ada, ayırıcı, otokorkuluk, istinat duvarı, köprü, tünel, menfez ve benzeri yapılardır.”
Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminalleri, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayollarında ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl veya akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımları karayolu olarak kabul edilmiştir.
Bu tanımlara göre, bir yerin karayolu olarak tanımlanabilmesi için kamunun yararlanmasına açık olması gerekir. Dava konusu trafik kazasının meydana geldiği yer, beton santralinin işletme sahasında ve ancak karayolu ile bağlantısı olan bölümünde ve sadece beton santralini işleten şirkete ait araçların değil, beton satın almak isteyen tüm beton mikser kamyonlarının serbestçe giriş çıkış yaptığı bir yol olduğundan 2918 sayılı Karayollarının 2. Maddesine göre kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olduğu kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla dava konusu kaza, davalı şirketçe temin edilen ZMMS poliçesi kapsamındadır.
Sonuç itibariyle; Dava konusu olayda davacı şirkete ait … plakalı iş makinesinin sürücüsü davalı …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, Davacı şirketin dava konusu olaya ilişkin toplam maddi zararının KDV dahil 4.369,84 TL olduğu, … plakalı iş makinesinin işleteninin davanın ihbar edildiği … Tic. A.Ş. olduğu, davalılardan … Bankası A.Ş. ve … A.Ş.’nin işleten sıfatının olmadığı, dolayısıyla davacı zararından sorumluluklarının doğmadığı, Kazanın karayolu sayılan yerde meydana geldiği ve bu nedenle davalılardan … tarafından temin edilen ZMMS poliçesinin kapsamında olduğu anlaşılmakla; 1-Davalılardan … Bankası AŞ ve … Ticaret AŞ’ye yönelik açılan davanın reddine, 2-Davalılardan … ve … Sigortaya yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, 4.369,84 TL nin davalı …’dan ödeme tarihi olan 23/08/2013 tarihinden, davalı … AŞ’den ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davalılardan … Bankası AŞ ve … Ticaret AŞ’ye yönelik açılan davanın reddine,
2-Davalılardan … ve … Sigortaya yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, 4.369,84 TL nin davalı …’dan ödeme tarihi olan 23/08/2013 tarihinden, davalı … AŞ’den ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 298,50 TL harçtan peşin alınan 102,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 195,60 TL harcın davalılardan … ve … Sigorta A.Ş ‘den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 102,90 TL peşin harç masrafının davalılardan … Sigorta AŞ ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … Bankası AŞ kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … AŞ kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktara göre davalı tarafına takdir olunan 1.655,16 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Davacının yapmış olduğu toplam: 2.078,20 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.507,53 TL’sinin davalılardan … Sigorta AŞ ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı …’ın yüzüne karşı, davalı … ve … Sigorta AŞ’nin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 07/09/2018

Katip

Hakim …

MASRAF BEYANI
25,20…TL Harç Masrafı ( Başvuru Harcı )
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
853,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.078,20 TL