Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/169 E. 2018/344 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/169 Esas
KARAR NO : 2018/344

DAVA : İstirdat (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2015
KARAR TARİHİ : 12/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı elektrik şirketinden … numaralı abonelik ile elektrik hizmeti aldığını, davacı müvekkili tarafından ödenen elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak bedeli adı altında tahsil edilen tutarların haksız olarak tahsil edildiğini, bu bedelin abonelere yansıtılmasının haksız olduğunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarıyla kabul edilmiş olduğunu ileri sürerek şirketten haksız olarak tahsil edilen bu bedellerin (fazlaya ilişkin haklar saklı olmak koşuluyla) işleyecek ticari faizleri ile birlikte davacıya iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı, yargı yolu, husumet, hukuki menfaat, kısmi dava, yetki itirazları olduğunu, davanın esastan reddi gerektiğini, elektrik faturalarında yer alan bir takım kalemlerin haksız olmadığını, kayıp kaçak tahakkukunun kaçak enerji kullanımından dolayı faturada yer alan bir bedel olmadığını, bu bedelin elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak hedef oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğunu, söz konusu kayıp kaçak bedelinin EPDK kararı doğrultusunda alındığını, dava dilekçesi ekinde sunulan YHGK kararında karşı oy görüşlerinin de mevcut olduğunu, bu kararın karar düzeltme sürecinde olması nedeniyle kesinleşmiş olmadığını, bu nedenle emsal olarak alınamayacağını, davacının ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme yaptığını ve bu bedelin geri istenemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Abonelik sözleşmesi ve dosyası, fatura örnekleri, ödeme belgeleri, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıdan alınmış olan kayıp kaçak bedelinin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, dava konusu yapılan alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davaya bakmaya adli yargı mahkemelerinin görevli olup olmadığı, husumet, hukuki menfaat, kısmi dava, yetki itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
BK 146 maddesi gereğince zamanaşımı süresi 10 yıl olduğundan zamanaşımı definin reddine, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle yargı yolu bakımından görev itirazının reddine, davalının tahakkuk ve tahsil ettiği bedellerin varlığı karşısında davalı sıfatı bulunduğundan husumet itirazının reddine, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu kanısı ile bu yöndeki itirazın reddine, talep konusu niteliği itibarı ile bölünebilir olduğundan HMK 109/1. fıkrası gereğince kısmi dava itirazının reddine, yetki itirazının yasal süresi içerisinde yapılmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra Elektrik mühendisi bilirkişi …’dan mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konusunda rapor düzenlemesi istenmiş, bilirkişi Mahkememize sunmuş olduğu 04/03/2016 tarihli raporunda özetle; söz konusu faturalarda yer alan “kayıp kaçak bedeli” ne ilişkin açılan davada, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarih 2013/7-2454 E, 2014/679 K. sayılı kararı çerçevesinde dava konusu kayıp kaçak bedelleri iadesinin haklı bir talep olduğunu, davalı tarafından bu talebin (iadenin) yerine getirilmesinin uygun olacağını, dolayısıyla, faturalara yansıtılan ve iadesini gereken bedellerin genel toplamının 26.216,66 TL olduğunu beyan etmiştir. Dava açıldıktan sonra değişen mevzuatın değerlendirilmesi için aynı bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 18/12/2017 tarihli ek raporunda özetle; kayıp kaçak bedeline ilişkin olarak EPDK birim fiyatlarına tamamen uyulduğunu, davacıya iadenin söz konusu olamayacağını beyan etmiştir.
17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile, “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti iletim ve kayıp kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
6719 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici madde 19 ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20 ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Dava açıldıktan sonra yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6719 Sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde, EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesi ile birlikte) konusuz kaldığından konusuz kalan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davacının dava açmakta haklı olduğu ve davaya konu bedelleri tahsil eden davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilerek yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20106, 2017/9319 sayılı, 07/06/2017 tarihli kararı aynı yöndedir) karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 134,88 TL harcın davacıya iade edilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 35,90 TL karar ilam harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 165,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 728,60 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avanslarının taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluklarında açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2018

Katip

Hakim