Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1263 E. 2019/200 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1263 Esas
KARAR NO : 2019/200

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili ile davalı arasında 01/02/2012 tarihli sözleşme ile … Spor ve Kültür Kompleksi yapımı için gerekli dolgu ve tahkimat yapımı işi için gerekli dolgu maddesinin çıkarılması, yüklenmesi ve … şantiye sahasına nakliyesi ve boşaltılması sözleşmenin 6. 7. ve 8. maddelerindeki hükümlerde belirtilen bedel karşılığında ödeneceği hususunda anlaştıklarını, iş bu sözleşme gereğince müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen sözleşmenin diğer tarafı olan … Ltd. Şti.’nin üzerine düşen borcunu haklı bir neden olmaksızın yerine getirmediğini, sözleşmenin 10. maddesinde düzenlenen “hak ediş düzenleme usulü” ve “ödemeler” hükümlerinde açıkça belirtildiği üzere “hak edişler imzalanıp kesintiler yapıldıktan sonra geriye kalan hak ediş tutarının % 40’ı fatura kesildiği tarihten itibaren 30 gün, kalan % 60’ı fatura tarihinden itibaren 45 gün vadeli ödenecektir” emrine rağmen sözleşmedeki işveren taraf olarak müvekkili olan taşeron firmaya ödenmesi gereken miktarın ödenmediğini, müvekkili tarafından icra takibine konu … tarihli ve … nolu ve 113.280,00 TL miktarlı fatura tanzim edilerek gönderlldiğini, fatura muhteviyatından da anlaşılacağı üzere, müvekkilince sözleşme konusu dolgu malzemesi çıkartıldığını, yüklenmesi ve Akyazı şantiyesi sahasına nakliyesi ve boşaltılması yapılmış ve Sözleşme hükümleri eksiksiz olarak yerine getirildiğini, borçlu şirketin fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine borçlu şirkete … 17. Noterliği’nin düzenlemiş olduğu … tarihli ve … sayılı çekilen ihtarnameye cevaben … 28. Noterliğinin düzenlemiş olduğu … tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile şirketin böyle bir borcu olmadığını ve taraflar arasında bir ticari ilişkinin olmadığını bundan dolayı gönderilen fatura içeriğine ve faturaya itiraz ettiklerini bildirdiklerini, müvekkili şirkete ait ticari defterler incelendiğinde görüleceği üzere; hakedişler toplamı 113.200,00 -TL olduğunu, davalının yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrine böyle bir borcu bulunmadığından bahisle itiraz ettiğini, bugüne kadar borçlu tarafından ödeme yapılması için beklenilmiş fakat hiçbir ödeme alınamadığını, bu nedenle davalı borçlu itirazının iptaline, faize ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında 01.02.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin konusunu … Spor ve Kültür Kompleksi Yapımı Dolgu ve Tahkimat işlemleri için gerekli olan dolgu malzemesinin çıkarılması, yüklenmesi, şantiye sahasına nakliyesi ve boşaltılması işi oluşturduğunu, taraflar arasında imzalanan bu sözleşme gereğince davacı tarafından herhangi bir iş gerçekleştirilmediğini, sözleşmenin 4.maddesinde işin süresinin 60 gün olarak kararlaştırıldığını, sözleşme süresinin 01.02.2012-31.03.2012 tarihlerine ilişkin olduğunu, ancak söz konusu tarihlerde davacı tarafından sözleşmeye konu bir iş gerçekleştirilmediğini, iddiasını ispatlama yükünün davacı tarafa ait olduğunu, müvekkili şirket ile davacı yanın imzasına haiz herhangi bir kantar fisi bulunmadığını, sözleşmenin açık hükmüne göre davacıya ödeme yapılabilmesi için günlük kantar fişlerinin her iki taraf yetkilisi tarafından imzalanması ve bu fış üzerinde mutabakat olması gerektiğini, davacı tarafın müvekkili yetkilisinin imzasına haiz kantar fişlerini dosyaya ibraz etmedikçe, iddiasını ispatlamış olamayacağını, kantar fişlerinin 01.02.2012-31.03.2012 tarihlerine ilişkin olması gerekli olduğunu, davacı tarafından gönderilen fatura … 28. Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin ekinde 8 günlük yasal süre içerisinde davacıya iade olunduğunu, davacının müvekkili şirkete herhangi bir iş yapmadığının açıkça ifade edildiğini belirterek açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava fatura alacağından kaynaklı İtirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 16/12/2016 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; Davalı vekilinin zamanaşımı itirazının alacağın sözleşmeden kaynaklı olması ve B.K hükümleri nazara alınarak reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11/03/2014 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 113.280,00 TL Fatura Alacağı, 15.133,74 TL İşlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam: 128.413,74 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 14/04/2014 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 15/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 09/05/2017 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı gereği; tarafların 2012-2016 yıllarına ait yevmiye, kebir ve envanter defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, davacı vekiline inceleme gün ve saatini bildirir davetiyenin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edilerek parçasının döndüğü, davalı şirketin inceleme gün ve saatinde 2012-2016 yılı ticari defterlerini hazır ettiği, ancak davacı tarafın kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmadığı ve uyap üzerinden yapılan kontrolde de davacının yerinde inceleme talebinde bulunmadıkları anlaşılmakla, inceleme yapılamadığına dair tutunak tutulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 31/10/2017 tarihli duruşmasının 1 ve 2 nolu ara kararı gereğince; Ara kararın tebliğ bilgisine göre tebligatın … isimli kişiye yapıldığı ve bu kişinin de davacı vekili tarafından sunulan SGK kaydına göre … Şti sigortalı çalışanı olduğundan davacı vekilinin eski hale getirme talebinin kabulüne, Dosyanın önceki ara karar gereğince bilirkişi heyetine verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 31/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere Mali Müşavir, İnşaat Mühendisi ve sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi heyeine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 03/04/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davalı şirketin kâğıt ortamında tutulan ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, elektronik ortamdan tutulmuş Yevmiye ve Defter-i Kebir defterlerinin kayıtları yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktarılarak E-Defter beratlarının alındığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterinin de açılış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, davalı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, b) Davalı şirketin ticari defterlerinde, davacı şirketin dava konusu 24.12.2012 tarih ve 32654 nolu 113.280,00 TL tutarındaki faturasına rastlanılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki olmadığı, c) Davacının sözleşmeden doğan edimini ifa ettiğini ispat külfeti altında olup, dosyada mevcut deliller itibariyle işbu ispat külfetini yerine getirmiş sayılamayacağı, d) Dava dilekçesinde dayandığı deliller arasında tanık delilini de zikrettiğinden, Sayın Mahkeme’nin kabulü halinde davacının tanık dinletebileceği, dosyanın mevcut delil durumu itibariyle davanın ispata muhtaç olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Mahkememizin 26/10/2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; 6100 sayılı HMK’nın 121/1 maddesinde dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asılları ile birlikte davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer almasının zorunlu olduğunun düzenlendiği, dava dilekçesinde davacı vekilinin dava delillerinin başka yerlerden getirtilmesini talep etmediği ve bu hususta bir delil listesi sunmadığı, ayrıca mahkememizin 06/12/2016 tarihli ön inceleme duruşmasının 3. Nolu ara kararı uyarınca HMK’nın 140/5 maddesi gereğince hazır olan taraflara dilekçelerinde belirtilerek henüz sunmadıkları belgelerin mahkemeye sunmaları veya başka yerlerden getirtilecek belgelerin getirtilmesi amacı ile gerekli açıklamaları yapmaları için 2 haftalık kesin süre verildiği ve kesin sürede dilekçe sunmadıkları takdirde bu haklarından vazgeçmiş sayılacakları taraf vekillerine ihtar edildiği halde, davacı vekili tarafından başka yerden delil ve belge getirtilmesine yönelik 2 haftalık kesin süre içerisinde herhangi bir beyan dilekçesi mahkemeye sunmadığı ve bilirkişi incelemesinden sonra başka yerden delil getirtilmesine yönelik dilekçe verdiği ve davalı vekilinin de delil ibraz süresi sonunda delil toplanmasına muvafakat etmediğinden davacı vekilinin müzekkereye yazılarak delillerinin toplanması talebinin ve süresi içerisinde tanık listesi verilmediğinden ve hangi tanığın hangi konuda dinletileceği hususunda da HMK 240 maddesi uyarınca beyanda da bulunulmadığından dava değeri itibariyle de tanık ile ispatı mümkün olmadığından ve bu aşamada delil ibraz tanık dinletimesine de davalı vekili muvafakat etmediğinden, ve davacı vekili ayrıca delil listesinde ticari defterlere dayanmadığından ve mahkememizce verilen defter incelemesi yönünde ticari defterleri ibraz etmediği, defterlerin bulunduğu yere talimat yazılması talebinde de bulunulmadığından, davacı vekilinin tanık dinletme, müzekkere yazılma ve ticari defterlerinin talimat yolu ile incelenmesi taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 26/10/2018 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı gereğince; Dosyanın ve kasa evrakının bilirkişi heyetine verilerek davacı vekilinin 27/02/2018 tarihli dilekçe ekinde sunduğu belgeler de incelenerek rapora karşı davacı vekilinin beyan dilekçesindeki itirazlar da değerlendirilmek sureti ile ek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 05/02/2019 teslim tarihli ek raporda özetle; Sayın davacı vekili tarafından yapılan itiraz ve eleştirilerin heyetimiz tarafından kabul edilmesi’nin mümkün olmadığı, raporda eksik bırakılan ve düzeltilmesi gereken hiç bir hususun bulunmadığı, kök raporun hatalı olmadığı, Sonuç olarak kurulumuz; a) Davalı şirketin kâğıt ortamında tutulan ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, elektronik ortamdan tutulmuş Yevmiye ve Defter-i Kebir defterlerinin kayıtları yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktarılarak E-Defter beratlarının alındığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterinin de açılış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, davalı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, b) Davalı şirketin ticari defterlerinde, davacı şirketin dava konusu 24.12.2012 tarih ve 32654 nolu 113.280,00 TL tutarındaki faturasına rastlanılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki olmadığı, c) Davacının sözleşmeden doğan edimini ifa ettiğini ispat külfeti altında olup, dosyada mevcut deliller itibariyle işbu ispat külfetini yerine getirmiş sayılamayacağı, d) Dava dilekçesinde dayandığı deliller arasında tanık delilini de zikrettiğinden, Sayın Mahkeme’nin kabulü halinde davacının tanık dinletebileceği, dosyanın mevcut delil durumu itibariyle davanın ispata muhtaç olduğu, Davacı vekilinin kök raporumuza vaki beyan ve itirazlarının, mevcut delil durumu itibariyle raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, ek rapordaki tespit ve görüşlerimizin aynen muhafaza edilmesi icap ettiği yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Mahkememizin 08/03/2019 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin ikinci ek rapor alınması talebinin redine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen sözleşme incelendiğinde;
“…3.Madde; Sözleşmenin Konusu: … Spor ve Kültür Kompleksi Yapımı için Gerekli Olan Dolgu ve Tahkimat Yapımı işi için gerekli olan dolgu malzemesinin Taşeron’un Kutluğun Köyünde yer alan kendine ait ariyet ocağından dolgu malzemesinin çıkarılması, yüklenmesi ve … Şantiye sahasına nakliyesi ve boşaltılması,
4.Madde; İşin Süresi: İşin süresi, sözleşmenin imzalanmasını müteakip yer tesliminden itibaren 60 (altmış gün) gün’ dür. İşin başlama ve bitim tarihleri, imalat iş programında (Madde: 8) belirtilmiştir. Ancak iş bitim tarihi olarak şantiyede taraflarca yapılacak detaylı iş programındaki iş bitim tarihi esas alınacaktır.
Süre, takvim günü esasına göre verilmiş olup, her türlü iklim şartları ve sair çalışmaya engel olabilecek sebepler göz önünde tutulmuştur. Sözleşmenin (23.) maddesinde belirtilen zorlayıcı sebepler dışında süre uzatımı yapılmayacaktır.
5. MaddeYer Teslimi İşe Başlama: İşin yapılacağı yer, hukuki veya fiili bir engel nedeniyle imkânsız hale gelmediği takdirde, sözleşmenin imza tarihinden başlayarak en geç (3) iş günü içinde yazılı ve imzalı olarak TAŞERON veya vekili tarafından teslim alınacak, (5) iş günü içinde işe başlanacak, gecikme (10) günü geçerse, İŞVEREN sözleşmeyi Madde 23’e göre tek taraflı feshetmekte serbesttir.
NOT: Madde-9’da yer alan blokların işe başlama ve bitiş tarihleri dikkate alınarak, şantiyede taraflarca detaylı iş ve imalat programı yapılacak, iş bitim tarihinde esas bu program olacaktır. Detaylı iş ve imalat programı taraflarca imza altına alınacaktır.
Yer tesliminden itibaren (3) gün içinde TAŞERON, İŞVEREN tarafından kendisine verilen işlerin miktar, tarih, süre ve sırasını gösteren ayrıntılı iş programına uymak ve bu süre içinde gerekli olan ekip ve ekipmanlarını şantiyeye getirmek ve işe başlamak zorundadır. TAŞERON buna uymadığı takdirde her bir gecikme günü için 250.- TL / Gün ceza kesilecektir
…10. Madde: Hakediş Düzenleme Usulü, Ödemeler ve Kesintiler:
A) HAKEDİŞ DÜZENLEME USULÜ
TAŞERON’ un her ayın son gününe kadar yapmış olduğu (Aylık) işlerin imalat tespitleri yapılır, bir sonraki ayın 15’ine kadar, ödemeye esas imalat pursantajına göre, hakediş düzenlemesi yapılır. Ödemeler, her gün taşeronun getirdiği malzemeye ait kantar fişleri toplanarak karşılıklı mutabakatla, aylık hak edişe esas olacak şekilde taraflarca imzalanacaktır. Hakedişlerde günlük mutabakatı yapılmış kantar fişleri tutanakları esas alınacaktır. Düzenlenen hakedişler İŞVEREN şantiye yetkilileri ve TAŞERON tarafından imzalanacaktır. Tanzim edilen hakediş’e göre TAŞERON faturayı kesecek ve ödeme düzenlenen bu faturaya istinaden yapılacaktır. Tüm kesintilerden (Yemek, Ambar, Koğuş, Ihzarat, Ceza, Teminat, Stopaj, KDV vs.) sonra ödeme yapılacaktır.
B) ÖDEMELER
Hakedişler imzalanıp, kesintiler yapıldıktan sonra geriye kalan hakediş tutarının %40’ı fatura tarihinden itibaren 30 gün, kalan %60’ı fatura tarihinden itibaren 45 gün vadeli ödenecektir.
…20. Madde: Gecikme Cezası ve Gecikme Süresi: İŞVEREN’ce kabul edilen, kanunen belirlenmiş mücbir sebepler veya olağanüstü haller dışında, sözleşme konusu işlerin bu sözleşme ile tespit olunan tarihte, detaylı iş programlarında belirtilen her safhadaki imalat sürelerinde bitirilmemesi halinde, her gecikme günü için 500.-TL gecikme cezası, TAŞERON hakedişinden veya kesin teminatından kesilir. Bu gecikme (1) günü geçerse İŞVEREN her gün için bu cezayı alarak (3) gün daha beklemek ve bu süre sonunda da iş bitmediği takdirde, sözleşmeyi tek taraflı feshedip teminatı gelir kaydetmek yetkisine sahiptir. İş bitim tarihinde bitirilemezse veya İŞVEREN tarafından verilen ek sürenin bitiminde de bitirilmezse, TAŞERON bu sürelerin bitim tarihinden itibaren İŞVEREN’in munzam zararlarını ayrıca karşılar.
22. Madde: Süre Uzatımı ve Zorlayıcı Sebepler: Sözleşmede belirtilen işlerin süresi, aşağıdaki zorlayıcı nedenlerle İŞVEREN’in onayı ile uzatılabilir.
a) TAŞERON’un kusuru dışında İŞVEREN’in kabul edeceği ve onayladığı değişiklikler,
b) Olağanüstü afetlerden doğan hasar neticesinde, işlerde gerileme olması,
c) Genel veya kısmi seferberlik ilan edilmesi,
d) Bulaşıcı ve salgın hastalıkların çıkması ve bu yüzden işçi çalıştırılmaması durumunda, zorlayıcı sebeplere dayanılarak verilecek süre uzatımları, bu sebeplerin işler üzerindeki tesir durumuna, TAŞERON’un bunlara sebebiyet vermemiş ve bunların önlenmesine veya ortadan kaldırılmasına gücü yetmemiş bulunmasına ve bunların oluş tarihinde 1 (Bir) gün içinde yazılı olarak İŞVEREN’e onaylı belgeleri ile birlikte bildirilmesine ve TAŞERON’un talebine bağlıdır.
Bu hususların takdiri ile süre uzatımı verilmesi yetkisi tamamen İŞVEREN’e aittir. TAŞERON’ un süre uzatımına hak kazanması, kendisine zarar, tazminat ve fiyat farkı gibi bir hak tanınmasına yönelik bir talebe sebep teşkil etmez…” şeklinde düzemlenmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından 04/03/2016 kayıt tarihli, davacı vekili tarafından 03/01/2017 kayıt tarihli dilekçe ekinde dosyasına sunulan; Davalı tarafından … 28.Noterliğinden davacıya muhatap gönderilen … günlü … yevmiye nolu ihbarname fotokopisi içeriğinin; “…Müvekkil şirkete, 24.12.2012 tarih ve … seri no’lu 113280.00 TL meblağlı fatura kargo ile bir koli içinde gönderilmiştir. Müvekkil şirketin tarafınıza böyle bir borcu yoktur. Müvekkil şirkete tarafınızdan yapılmış bir iş yoktur. İş bu sebeple tarafımıza gönderilen fatura içeriğine ve faturaya itiraz ediyoruz. Söz konusu faturayı kabul etmeyip tarafınıza iade ediyoruz…..“ şeklinde düzenlenmiş, tebligatın muhatabın belirtilen adreste 02/01/2013 tarihinde kendisine teslim edildiğine dair tebligatında şerh bulunduğu,
Davacı tarafından … 17.Noterliğinden davalı şirkete muhatap gönderilen … günlü … yevmiye nolu ihtarname (asıl) içeriğinin; “…AÇIKLAMALAR: 1) Müvekkilimizle akdettiğiniz 01/02/2012 tarihli sözleşme ile … Spor ve Kültür Kompleksi yapımı için gerekli olan dolgu ve tahkimat yapımı işi için gerekli olan dolgu malzemesinin taşeron’un Kutlugün Köyünde yer alan kendine ait ariyet ocağından dolgu malzemesinin çıkarılması, yüklenmesi ve Akyazı şantiye sahasına nakliyesi ve boşaltılmasının sözleşmenin 6. , 7. ve 8. maddelerindeki hükümlerde belirtilen bedel karşılığında ödeneceği hususunda anlaşmış bulunmaktasınız. İşbu sözleşme gereğince müvekkilimizin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen sözleşmenin diğer tarafı olan Çimen Turizm İnşaat Plastik Ürünler Ve Temizlik Sanayi Ve Ticaret Lımıted Şirketi üzerinize düşen borcunu haklı bir neden olmaksızın yerine getirmemiş bulunmamaktadır. 2.) Sözleşmeniıı ilgili maddesinde düzenlenen ‘’hak ediş düzenleme usulü ” ve ‘’ödemeler” hükümlerinde açıkça belirtildiği üzere ‘’hak edişler imzalanıp Kesintiler yapıldıktan sonra geriye kalan Hak ediş tutarının %40 ı fatura kesildiği tarihten itibaren 30 gün, kalan %60 ı fatura tarihinden itibaren 45 gün vadeli ödenecektir.’’ emrine rağmen sözleşmedeki işveren taraf olarak müvekkilim olana taşeron firmaya bu tarihe kadar hiçbiı ödeme yapmamış bulunmaktasınız, 3.) Şirketiniz ile muhatap şirket arasında imzalanan 01/02/2012 tarihli sözleşme gereği yapmış olduğumuz ticari ilişki nedeni ile tarafınıza 24/12/2012 tarihli, … No iu ve 113.280.00 TL miktarlı fatura tanzim edilerek gönderilmiştir.
Bunun uzerine … 28. Noterliği’nin düzenlemiş olduğu … tarih ve … sayılı ihtamamesi ile şirketinizin tarafımıza böyle bir borcu olamadığını ve aramızda bir ticari ilişkinin olmadığından dolayı tarafınıza gönderdiğimiz fatura içeriğine ve faturaya itiraz ettiğinizi bildirmiş bulunmaktasınız sonuç olarak fatura bedeli halen tarafımıza ödenmemiştir. 4} İş bu ihtarın tarafınıza tebliğini takip eden 3 (üç) gün içerisinde; vadesi geçmiş 113.280.00 TL borcunuzu şirketimiz hesabına nakden ve defaten ödemenizi, belirtilen süre içerisinde ödeme yapmamanız halinde borç bakiyesinin faiz ve ferileri ile birlikte tahsili için yasal yollara başvurulacağını, hakkınızda dava açılacağını veya icra takibi başlatılacağını, yapılacak yasal işlemler nedi ile oluşacak tüm masraf, yargılama gideri, harç ve avukatlık ücretlerininde tarafınızdan tahsil edileceğini, fazlaya ilişkin tüm yasal hak ve alacaklarımızı saklı tuttuğumuzu ihtaren bildiririz……“ denilmekte olduğu ve tebligatın muhatabına teslim edildiğine dair tebligatında şerh bulunmadığı,
Davalı tarafından … 28.Noterliğinden davacıya muhatap gönderilen … günlü … yevmiye nolu ihtarname fotokopisi içeriğinin; “…Açıklamalar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtarname ile, taraflar arasında imzalanan 01.02.2012 tarihli sözleşme gereği mal ve hizmet tesliminin yapıldığını fakat bedelinin ödenmediğini belirtmektesiniz. Ayrıca 24.12.2012 tarihli ve … no’lu 113 280,00 TL fatura bedelinin ödenmesini talep etmektesiniz. … 28. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi ile belirttiğimiz üzere; müvekkil şirketin fatura alacaklısı gözüken kişiye herhangi bir borcu yoktur. Müvekkil şirket fatura içeriğinde belirtilen mal veya hizmeti satın almamıştır. Yukarıda tarih ve yevmiye numarası belirtilen ihtarnameniz ile taraflar arasında imzalanmış olan 01.02.2012 tarihli sözleşmeden bahsetmektesiniz. Oysa söz konusu sözleşme taraflar arasında hiçbir şekilde uygulanmamıştır. Söz konusu sözleşmenin Madde-4 işin süresi belirtilmiştir. Bu süre zarfında müvekkiliniz tarafından yerine getirilen mal veya hizmet yoktur. Ayrıca sözleşmenin süresi sonunda da böyle bir mal ve hizmet alımı da olmamıştır. Tarafınızdan gönderilen fatura tarihine bakıldığında bu durum bile başlı başına söz konusu sözleşmenin taraflar arasında hiçbir şekilde uygulanmadığını ortaya koymaktadır. Yukarıda tarih ve yevmiye numarası belirtilen ihtarnamede taraflar arasında imzalanan sözleşmenin hak edişler ile ilgili kısmından bahsetmektesiniz. Müvekkil şirket, tarafınızdan herhangi bir mal veya hizmet almadığı için taraflar arasında düzenlenmiş bir hak edişte yoktur. İş bu sebeple müvekkil şirketin tarafınıza herhangi bir borcu yoktur……“ şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.,
Davacı taraf, dava konusu faturayı davalı tarafa noterde keşide ettiği ihtarname ekinde davalı şirkete göndermişse de, davalı taraf ihtraname ekinde iade etmiştir. Zaten, davalıda olması gereken fatura aslı da davacı tarafın mahkeme kasasına ibraz ettiği belgeler içerisindedir.
Davacı tarafın ibraz ettiği faturalara göre, dava dışı üçüncü kişilere nakliye ve iş makinası kiralamadan toplam 74.356,99 TL ödeme yapılmıştır.
Davacı tarafın, dava konusu iş için nakliye ve iş makinası hizmeti sunan firmaların araçlarına sağlanan motorinin … Şti. firmasından alındığı ve tutarın 3.929,00 TL olduğunu ibraz ettiği … Şti. ile iddia etmektedir.
Davacı taraf, inceleme günü yüzlerce Kantar Fişleri fotokopisi ve Nakliye firmaları ile ticari ilişkiyi kanıtladığını iddia ettiği Cari Hesap Kartları, hiçbir resmi geçerliliği bulunmayan Akaryakıt istasyonunda araçların motorin alırken düzenlenmiş dip koçanlı onlarca küçük fişler ibraz etmişdır.
Kantar fişleri incelendiğinde, fişlerde tarafların imzası bulunmadığı, yalnızca paraf bulunduğu, bu parafında kime ait olduğu tespiti mümkün olmadığı,
Cari Hesap Kartları ise, elle tutulduğu, tarafların imzasını taşımadığı, mahkeme kasasına ibraz edilen nakliye firması fatura tutarını yansıtmadığı anlaşılmıştır.
Akaryakıt alım fişlerinde, akaryakıt istasyonu firmasının düzenlediği iki fatura toplamını yansıtmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defterlerinde, davacı şirketin dava konusu 24.12.2012 tarih ve … nolu KDV dahil 113.280,00 TL tutarındaki faturasına rastlanılmamıştır. Taraflar arasında ticari ilişki olmamıştır.
Davalı tarafın 21/03/2016 tarihli beyan dilekçesi ekinde bir klasör içerisinde ibraz ettiği belgelerin incelenmesi:
Davalı taraf, Mart ve Nisan/2012 aylarında muhtelif firmalarca “ Taş ve Dolgu Nakli” açıklaması ile düzenlenmiş faturaları ve bu faturaların banka hesabında ödemesine ilişkin talimat yazıları, PTT den yapılan ödeme belgeleri, Tahsilât Makbuzları ve çek fotokopileri ibraz etmiştir.
Dava dışı … Ltd. Şti.’nin, davalı şirkete “İş makinası Nakli- Şantiye içi” ve “ Euro motorin” açıklaması ile düzenlemiş olduğu faturaların fotokopisini ibraz etmiştir.
Davalı şirketin ticari defterlerin incelenmesinde, söz konusu faturaların ve ödemelerin ticari defterlerde kayıtlı olduğu görülmüştür.
Sonuç İtibariyle; Huzurdaki uyuşmazlığa esas olan sözleşmede davacı taraf “taşeron” ve davalı taraf “îşveren” konumunda olup, davacı yan edimini tamamen yerine getirdiğini ve sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığını ileri sürmektedir. Davalı ise davacının kendisine hiçbir edim ifa etmediğini, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, işinin başka yüklenici firmalar tarafından yerine getirildiğini savunmuştur. Sözleşmenin konusu … Spor ve Kültür Kompleksi yapımına yönelik dolgu ve tahkimat yapımı işi için gerekli dolgu maddesinin davacı taşeron tarafından çıkarılması, yüklenmesi ve … şantiye sahasına nakliyesi ve boşaltılması işidir.
Davalı şirketin kâğıt ortamında tutulan ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, elektronik ortamdan tutulmuş Yevmiye ve Defter-i Kebir defterlerinin kayıtları yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktarılarak E-Defter beratlarının alındığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterinin de açılış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, davalı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı,
Davalı şirketin ticari defterlerinde, davacı şirketin dava konusu … tarih ve … nolu 113.280,00 TL tutarındaki faturasına rastlanılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki olmadığı,
Bir sözleşmeden doğan edimini ifa ettiğini ve mukabil edime hak kazandığını ileri süren sözleşen, ifayı ispat külfeti altındadır; eğer bu külfeti yerine getiremezse talebinin kabulü mümkün olmaz. Somut olayda edimini tamamen yerine getirdiğini iddia eden davacı taşeron, bunu sözleşmede öngörülen usulde ve davalıdan sadır herhangi bir delil ile ispat edebilmiş değildir. Davacının sözleşmeden doğan edimini ifa ettiğini ispat külfeti altında olup, dosyada mevcut deliller itibariyle işbu ispat külfetini yerine getirmiş sayılamayacağı,
Davacı, faturada belirtilen hizmeti davalıya verdiğini ve bu hizmeti yaptığını usulüne uygun olarak ispat etmelidir.Verilen hizmet ile ilgili fatura düzenlenmiş olduğu halde hizmetin teslimiyle ilgili belge düzenlenmemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve tüm dosya kapsamına göre davacının istenebilir bir alacağının olmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla; Davanın reddine, Davacının kötüniyeti ve ağır kusuru tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Davacının kötüniyeti ve ağır kusuru tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 1.292,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.248,14 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.812,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 47,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belgenin iadesine,
Dair verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 08/03/2019

Katip …

Hakim …