Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/125 E. 2019/504 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/125
KARAR NO : 2019/504

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/07/2009
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesine hitaplı dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı firmaya ulusal ve uluslararası teknik uçak bakım hizmeti verdiği, verilen hizmetlerin faturaya bağlanarak tebliğ edildiği, davalı tarafın faturalara itirazda bulunmadığı, tarafların 31.12.2009 tarih itibariyle 24.496,18-USD tutarındaki alacak üzerinde mutabık kaldıkları, ancak davalının ödemede bulunmadığını, alacağın tahsili amacıyla … 2. İcra Müd…. sayılı dosyası ile takibe geçildiği, borçlunun borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğu, beyanında bulunarak, itirazın iptaline, takibin devamına , davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; tek taraflı fatura ve cari hesap ekstresine dayanılarak alacağın ispatlanamayacağını , faturanın davalıya tebliğ edilmediğini , öncelikle akdi ilişkinin ispat edilmesi gerektiğini , bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına kaydedilerek yargılamaya başlanmıştır.
Deliller;
… 2.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, faturalar ve tebliğ belgeleri, hesap mutabakatı , cari hesap ekstresi, ticari defter incelemesi, bilirkişi raporu
… 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde;25/03/2009 tarihinde … A.Ş. vekili tarafından … A.Ş aleyhine 2008 yılı cari hesap bakiye borcu olarak 24.496,11-USD (49.607,20-TL) olarak ödeme emri düzenlendiği, borçlunun faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi …’ca düzenlenen 29.01.2010 havale tarihli raporda; “… davacı şirket, 2008 yılı yasal sdefter ve muhasebe kayıtları itibarıyla davalı firmadan 37.045,60-TL alacaklı gözükmektedir. Davacı şirket, takip talebinin dayanağı olarak 2008 yılı cari hesap ektresini göstermiş, dava dilekçesi ekinde ise 16/10/2008- 24/12/2008 tarihleri arasında keşide ettiği 11 adette toplam 24.436,97-USDlik faturaları ibraz etmiştir. Bu faturalardan 24/10/2008 tarihli 205012 nolu 3.931,70-TL’lik, 31/10/2008 tarihli … nolu 145,67-TLlik, 07/11/2008 tarihli … ve … nolu 7.233,50 ve 7.526,37-TL lik ve 11/11/2008 tarihli … nolu 4.547,70-TL’lik faturalar (Toplam 23.384,94) davalı defterlerinde yer almamaktadır.
Davalı şirket ise 2008 yılı muhasebe kayıtları itibarıyla davacıdan 9.777,79-TL alacaklı görülmektedir.
Her iki şirket muhasebe kayıtları karşılaştırılmak suretiyle incelenmiş ve gerek 2007 yılından 2008 yılına devir ve gerekse ödemeler açısından mutabakat sağlanmıştır. Ancak davacı tarafından davalı firmaya keşide edilmiş bulunan faturalarda mutabakat sağlanamamıştır. Mutabakat sağlanamayan faturalar ile ilgili tablo yukarıdaki bölümde düzenlenmiştir. Mutabakatın sağlanması ve davacı iddialarının değerlendirilmesi değinilen listede yer alan (davalı kayıtlarında bulunmayan) tüm faturaların davalıya tebliği ile ilgili tüm belgelerin ibraz edilmesine bağlı bulunmaktadır.
Dosyaya ibraz edilmiş faturaların incelenmesinden faturaların USD cinsinden düzenlendiği ve USD cinsinden hazırlanmış bulunan faturaların her iki taraf defterlerine de işlenmiş bulunduğu, buna göre tarafların işlemlerin USD olarak değerlendirileceği hususunda mutabık oldukları anlaşılmaktadır. Döviz cinsinden düzenlenmiş olan cari hesap ekstresi de rapora eklenmiştir.
Öte yandan davacı tarağın dosyaya sunduğu mutabakat yazısının Sayın Mahkemenizce kabulü halinde davacı tarafın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa gereğince kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıl vadeli döviz tevdiat hesaplarına verilen yıllık %6 (talep doğrultusunda %5) üzerinden faiz talebinde bulunabileceği…” görüşü bildirilmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen … tarihli ve … E., … K. sayılı kararda; “…incelenen tüm dosya kapsamı ve delillerle bilirkişi raporu ve mutabakat belgesine göre davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı bulunduğu , alacak likit olduğundan inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği sonuç ve kanısına varılarak davacı … A.Ş. vekili tarafından davalı … A.Ş aleyhine açılmış olan iş bu itirazın iptali davasının kabulü ile davalı borçlu vekili tarafından … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına…” dair karar verilmiştir.
Davalı tarafça temyiz edilen karar sonucunda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce verilen 23/01/2012 tarihli ve 2011/6913 E 2012/226 K sayılı Bozma İlamında; “Dosyada bulunan hesap mutabakatına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı iş sahibi şirket vekili hesap mutabakatı belgesine itiraz etmiş, böyle bir belge düzenlenmediğini savunmuştur. Mahkemece hesap mutabakatı belgesinin aslı istenerek, ibrazı halinde tarafların beyanları alınarak, gerekirse imza incelemesi yaptırılmadan, kabul edilmeyen belge fotokopisine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Eser sözleşmesine dayanan ilişkilerde işin yapıldığını ispatlama yükümlülüğü yükleniciye, ödemeleri ispatlama yükümlülüğü ise davalı iş sahibine aittir. Hesap mutabakatı ile sonuca varılamaması durumunda, bu kural uyarınca delillerin toplanıp değerlendirilmesi zorunludur.
Yapılacak iş; dosyada fotokopisi bulunan hesap mutabakatı aslının davacı yüklenici şirketten istenmesinden, aslı ibraz edilirse bu belgeye karşı tarafların beyanlarının alınmasından, gerekirse imza incelemesi yaptırılmasından, hesap mutabakatı aslının ibraz edilememesi durumunda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tarafların delilleri değerlendirip, gerekirse bilirkişi raporu da alınarak davacı tarafça yapıldığı ispatlanan iş yönünden bedelinin karar altına alınmasından ibarettir.” gerekçesi ile bozulmuş olup dosya … 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esasına kaydedilmiştir.
Dosya Bozma İlamı doğrultusunda dosyaya sunulan hesap mutabakatının da değerlendirilmesi suretiyle Bilirkişi …’a tevdi edilerek bilirkişiden ek rapor alınmış ve bilirkişinin dosyaya sunduğu 24/01/2013 havale tarihli ek raporunda “… 13/01/2009 tarihli mutabakat metni fotokopisinin, mutabakatı kanıtlamaya yeterli olduğu ve faksın alt bölümünün davalı tarafça doldurularak davacı firmaya iletilmiş olduğu kanısına varılması halinde, önceki raporda varılan; “ asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa gereğince kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıl vadeli döviz tevdiat hesaplarına verilen yıllık %6 (Talep doğrultusunda %5) faiz talebinde bulunabileceği” kanısının değişmeyeceği,
13/01/2009 tarihli mutabakat yazısının aslının dosyaya sunulmuş ve davalı imza ve kaşesini içermediği ve bu nedenle de kabulü mümkün görülmez ise; Yargıtay ilamından hareketle, davacı tarafça davaya dayanak yapılan 11 adet faturadan 6 adedinin davalı iş sahibine tebliğ edildiği ve iade edilmediği dikkate alınarak;
Davacı alacağının 14.598,81-TL olduğu, değinilen faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaların davacıya iade edilmediği, faturalara itiraz da edilmediği, ancak bedellerinin de ödenmediği, davacının takip konusu diğer faturaların davalıya tebliğine ilişkin belgeleri dosyaya ibraz etmediği, dolayısıyla davacı alacağının 14.598,81-TL (9.533,32 USD) olarak tespitinin takdirlerinizde olduğu, davacının alacağının USD cinsinden tayini halinde takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa gereğince kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıl vadeli döviz tevdiat hesaplarına verilen yıllık %6 (Talep doğrultusunda % 5) üzerinden faiz talebinde bulunabileceği” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 28/03/2013 tarih ve 2012/112 E. 2013/59 K. sayılı kararda; ” …İncelenen tüm dosya kapsamı ve delillerle bilirkişi kök ve ek raporuna göre, davacının davalıdan 6 adet faturaya ilişkin alacaklı bulunduğu, takip miktarı kadar alacaklı bulunduğu , alacak likit olduğundan inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği sonuç ve kanısına varılarak davacı şirket vekili tarafından davalı şirket aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile … 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 9.533,32-USD üzerinden devamına , asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar 3095 sayılı yasa gereği kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıl vadeli döviz hesabına verilen faiz oranı taleple bağlı olarak %5 üzerinden faiz yürütülmesine…” şeklinde karar verilmiş olup verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 13/10/2014 tarihli ve 2014/4208 E 2014/5695 K sayılı Bozma İlamında; “…Hükmüne uyulan bozma ilâmında 11 (onbir) adet faturadan 6 (altı) adedinin davalı iş sahibine tebliğ edildiği, bir adedinin de davalı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmış olduğundan tarafların delilleri değerlendirilerek gerekirse bilirkişi raporu da alınarak hükme varılması gereğine değinilmiştir. Bozma ilâmından sonra alınan bilirkişi raporunda, tebliğ edilen faturalar belirtilerek buna göre davacı alacağı hesaplanmış ise de, davacı tarafından 24.10.2008 gün ve 205012 nolu ve 2.320,00 USD tutarlı faturanın tebliğine ilişkin 11.11.2008 tarihli tebliğ belgesi de sunulmuştur. Davalının davacı tarafça sunulan tebliğ belgesine ve faturaya itirazın varlığı kanıtlanamadığına göre bu fatura tutarının da davacı alacağına katılması gerekir. Yine bilirkişi asıl raporunda 16.10.2008 gün ve … nolu 1.328,37 USD tutarlı faturanın davalı defterlerinde yer almayan faturalar arasında sayılmasına karşın anılan faturayla ilgili başka açıklamaya yer verilmemiştir. Bu durumda bilirkişiden ek rapor alınarak 16.10.2008 tarihli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmalı, kayıtlı ise yukarıda sözü edilen fatura alacağı birlikte davacı alacağına ilave edilmeli, aksi halde 16.10.2008 tarihli faturaya yönelik alacak istemi reddedilmelidir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hükme varılması doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur…” gerekçesi ile mahkememizce verilen karar bozulmuş olmakla dava Mahkememizin 2015/125 E sırasına kaydedilmiştir.
Davalı … A.Ş’nin … 50. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … İflas sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, … 3. İflas Dairesi’nin … İflas sayılı ve … tarihli yazısı ile bildirilmiştir…. tarihli yazıda ise iflasın basit tasfiye usulüne göre Müdürlüklerince re’sen yürütüldüğünün bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce 22/06/2016 tarihinde bilirkişi …’dan alınan bilirkişi raporunda; “… 15/01/2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının asıl alacağının 9.533,32-USD olduğu tespit edilmiştir. Yargıtay Bozma İlamında bahsi geçen 24/10/2008 tarih ve 205012 nolu ve 2.320,00-USD tutarlı faturanın davacı vekilinin 18/02/2013 tarihli dilekçesi ekinde sunulan tebliğ evrakına göre davalı şirkete teslim / tebliğ edildiği ve süresi içerisinde de itiraza uğramadığından davalı aleyhine borç doğurduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan yine Yargıtay Bozma İlamında bahsi geçen … tarih ve … nolu 1.328,37-USD tutarlı faturanın davalı defterlerinde (ek 1) kayıtlı olduğu görülmekle kök raporda belirlenen davacı alacağından bu fatura tutarının düşülmesine gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.
Böylece 15/01/2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 9.533,32-USD davacı alacağına 24/10/2008 tarih ve 205102 nolu ve 2.320,00-USD tutarlı faturanın da ilavesi ile davacı alacağının 9.533,32 + 2.320,00-USD : 11.853,22-USD olduğu sonucuna varılmıştır.
Dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu takip tarihi itibariyle 11.853,22 USD davalıdan alacaklı olduğu kanaati hâsıl olmuştur. Takipten önce temerrüt oluşmadığı gibi davacının takipte işlemiş faiz talebi yoktur. Bu nedenle işlemiş faiz yönünden bir tespite yer verilmemiştir. Taraflar arasında akdi faiz yönünden bir sözleşme olmadığından uyuşmazlığın 3095 sayılı Yasa hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir. 3095 sayılı yasanın 4/a maddesinde ‘Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır’ denilmektedir. Merkez bankası verilerinden, 09.07.2014 takip tarihi itibari ile Kamu Bankalarınca USD Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz Oranı %6 olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının belirlenecek asıl alacağına takip tarihinden itibaren %6 oranında Azami Faiz yürütülebileceği…” kanısını bildirir rapor hazırlandığı görülmüştür.
GEREKÇE;
Yargıtay Bozma İlamları doğrultusunda son alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve fakat aşağıda açıklanacak 1 faturadaki belirlemelere katılmamakla; taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı davacının alacağını tahsil için icra takibine geçmiş olduğu, icra takibine karşı davalının yapmış olduğu itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davası açıldığı, davacının asıl alacağının 9.533,32-USD olduğu, 24/10/2008 tarihli ve … nolu ve 2.320,00-USD tutarlı faturanın davalı şirkete teslim / tebliğ edildiği ve süresi içinde de itiraza uğramadığından davalı aleyhine borç doğurduğu,
1-) 22/10/2009 tarihli ve … Nolu fatura; 1.234,40-USD
2-) 31/10/2008 tarihli ve … Nolu fatura 97,35-USD
3-) 11/11/2008 tarihli ve … Nolu fatura 3.000,00-USD
4-) 11/11/2008 tarihli ve … Nolu fatura 2.213,79-USD
5-) 12/11/2008 tarihli ve … Nolu fatura 2.118,10-USD
6-) 24/12/2008 tarihli ve … Nolu fatura 869,68-USD
6 adet fatura toplamının 9.533,32-USD olduğu
7-) 24/10/2008 tarihli ve … Nolu fatura 2.320,00-USD
😎 16/10/2008 tarihli ve … Nolu fatura 1.328,37-USD
8 adet fatura toplamının 13.181,69-USD olduğu
Bozma ilamında bahsi geçen 16/10/2008 tarihli ve … nolu 1.328,37-USD tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu dolayısıyla bilirkişi raporunun aksine hesaplamaya dahil edilerek davalının itirazının iptali ile davacının davasının kısmen kabulüne ve 13.181,69-USD üzerinden takibin devamına, taleple bağlılık ilkesi gereği asıl alacak tamamen ödeninceye kadar %5 faiz uygulanmasına, 13.181,69-USD’nin takip tarihindeki satış kuru üzerinden TL karşılığının %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalının İTİRAZININ İPTALİ ile DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜNE, 13.181,69-USD üzerinden takibin DEVAMINA, taleple bağlılık ilkesi gereği asıl alacak tamamen ödeninceye kadar %5 faiz UYGULANMASINA,
13.181,69-USD’nin takip tarihindeki satış kuru üzerinden TL karşılığının %20’i icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE
FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE
2-Alınması gereken 1.492,64.-TL harçtan peşin alınan 345,20.- TL harç düşüldükten sonra kalan 1.147,44.-TL Bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.002,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yapılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içinde TEMYİZ YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 22/05/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 950,00.-TL
Teb.Müz. : 260,00.-TL
1210,00 TL (%53 kabul oranı)
641,20 TL
İlk Dava Harcı : 360,80.-TL
Toplam : 1.002,00.-TL