Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1218 E. 2018/621 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1218 Esas
KARAR NO : 2018/621

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/12/2015
KARAR TARİHİ : 11/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin otelcilik hizmetinin temini bakımından davalıdan 16.01.2015 tarihinde bir kısım tekstil ürünleri yanında yatak ve baza satın aldığını, bu satın alma karşılığında davalı tarafa KDV dahil 11.800 TL ödeme yapıldığını, satın alınan 40 adet baza, teslim alındıktan sonra müşterilerin kullanımına sunulmuş ise de özellikle 2015 yılı haziran ayında iki odada bulunan bazalarda sonradan ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle kırılmalar, çatlamalar ve göçmeler meydana geldiğini, bu haliyle öncelikle iki odadaki bazaların müşterilerin kullanımına sunulamamış bu nedenle müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını, müvekkili şirketin, davalıdan satın almış olduğu bir kısım bazalardaki ayıpların 2015 yılı haziran ayında ortaya çıkmaya başladıktan sonra ortaya çıkan ayıpları derhal davalıya telefonla bildirmiş ve hatta … Ticaret odasına da bu konuda şikayet baş vurusunda bulunulduğunu, davalı taraf iki odada kullanılan bazalarla ilgili ayıpları derhal gidereceğini Müvekkili şirkete bildirmiş ise de ayıpları giderme konusunda hiçbir adım atmadığını, taraflar arasındaki ihtilafın başlangıçtaki iki odadaki baza ile sınırlı iken bir süre sonra diğer odalarda kullanılan bazalarda da çökme ve kırılmalar meydana geldiğini, bunun üzerine 19.10.2015 tarihinde İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı Dosyasıyla yargılama konusu ayıplı mallar ile ilgili tespit talep edildiğini, 17.11.2015 tarihinde uzman bilirkişi raporunda, Bazaların ayıpları konusunda kusurun tamamen davalı tarafta olduğu, davalı tarafın numunelere uygun ürün satmadığı, eksik ve kötü malzeme kullandığı, yapılan tespitte 15 adet bazanın çökme ve kırılma nedeniyle kullanılamaz halde olduğu, diğer bazalarda ise hafif çökmeler olduğu, numune bazalarda olduğu gibi tamamının suni deri ile kaplanmadığı, üst profillerin yeterli kalınlıkta olmadığı ve üzerine vidalanan MDFLAM malzemenin kalınlığının yetersiz olduğunu belirtmiş, müvekkili şirketin 10.000,00 TL.+KDV olacak şekilde zarara uğradığı ifade edildiğini, bu konudaki bilirkişi raporunun 16.12.2015 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, gizli ayıpların bu raporla birlikte müvekkili şirket tarafından öğrenildiğini, turistik bir lokasyonda otelcilik hizmeti veren müvekkili şirketin 2015 yılı Haziran ayından bu yana ayıplı bazalar sebebiyle satamadığı her oda için günlük 52 Euro kazanç kaybına uğradığını, davalı tarafa ayıplı bazalar için ödenen 11.800,00 TL’nin ödeme tarihi olan16.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500,00 TL iş (kazanç) kaybı zararının 01.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte (HMK 107 gereğince belirsiz alacak olacak şekilde) davalıdan tahsiline, … 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı delil tespiti dosyasında müvekkili şirket eliyle yapılan yargılama giderleri dahil olmak üzere tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili …’ın, sahibi bulunduğu … adlı firma ünvanıyla ağırlıklı olarak perde ve döşemelik tekstil ürünleri satış ve pazarlamasıyla iştigal ettiğini, davacı firmayla yaptıkları şifahi sözleşmeyle davacıya ait otelin perde ve mefruşat yapmak üzere anlaşmış ve 16.01.2015 tarihli faturayı kestiğini, bu işlemlerin yanı sıra davacının ricası üzerine bir kısım yatak ve bazaları da … adlı firmaya yaptırdığını, davaya konu olan bazaların bunların olduğunu, doğrudan davalının sorumluluğunda olmayan mallar olduğunu, yasa gereği herhangi bir sorumluluğun varlığı halinde bahse konu dava dışı bu firma imalatçı sıfatıyla müteselsil olarak sorumlu olacağından dava bu firmaya da ihbar edilmesi gerektiğini, davacı otel işletmesinin bu hizmetleri satın aldıktan 8 ay sonra … Ticaret odasına yaptığı müracaatta baza ve yatakların ayıplı olduğunu bildiren dilekçeyi verdiğini, … 9.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasıyla yapılan delil tespiti de tek taraflı, yanlı, gerçek dışı ve hatalı olduğunu, numune diye adlandırılan bazalar davalı tarafından yapılmış bazalar olmadığını, bu bazalar 8 ay süreyle kullanılmış yatak ve bazalar olduğunu, davalı basiretli bir tacirin göstermesi gereken ilgi ve alakayı göstermiş, ancak her seferinde davacı arızaların giderilmesine bir şekilde engel olduğunu, bunun üzerine davalı …’ın, imalatçı … adlı firmaya 08.01.2016 tarihli … 3. Noterliğinin 414 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yatak ve bazalarda oluştuğu belirtilen arızaların 10 gün içerisinde giderilebilmesini ihtaren bildirdiğini, 17.11.2015 tarihli … adlı Orman Endüstri Mühendisi ve A sınıfı İş Güvenlik Uzmanı olduğunu beyan eden şahsın hazırladığı bilirkişi raporunu da, yatak ve bazaların bir orman Mühendisinin konusu olamayacağı nedeniyle kabul etmediklerini, davacının ayıplı bazalar nedeniyle otel odalarını satamadığını ve günlük 52 Euro zarar ettiğini belirttiğini, bu iddia ve talep de haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı tarafından arızalar giderilmek istendiğinde otelin yoğun olduğunun söylendiğini, davalının bu talebini de kabul etmediklerini, bu nedenle davanın reddine, tüm dava harç ve masrafları ile kanuni ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Davaya konu … 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas, … Karar sayılı dosyası getirtilip dosya arasına konulmuş, Mahkemece tespit yapılmasına karar verilerek dosya konusunda uzman Endüstri Mühendisi ile birlikte mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23/11/2015 tarihli raporda özetle; Yapılan tespitte 15 adet bazanın çökme ve kırılma nedeniyle kullanılamaz olduğu tesip edilmiştir. Diğer bazalarda da hafif çökmeler olduğu görülmüştür. Satılan bazaların yanlşı kullanılan malzeme nedeniyle ayıplı olduğu tespit edilmiştir. Üst profiller yeterli kalınlıkta olmadığı ve üzerine vidalanan MDFLAM malzemenin kalınlığının yetersiz olduğu görüldü. Bazaların numune odada bulunan bazalarda olduğu gibi tamamının suni deri ile kaplanmadığı tespit edilmiştir. … nolu faturaya göre satın alınan 40 adet bazaya toplam 10.000 TL KDV ücret ödediği ve buna karşılık istenilen faydayı sağlayamadığı görülmüştür. Satıcı … -… firması satmış olduğu ürünün arkasında durmayıp, ayıplı ürünlerin ayıbını gidermek için hiç bir girişimde bulunmadığı görüldüğü yönünde görüş ve kaanatte bulunmuştur.
Mahkememizin 12/12/2017 tarihli ara kararı gereğince mahallinde 11/01/2018 tarihinde mobilya imalatından anlayan sektör bilirkişi ve mali müşavir vasıtası ile keşif yapılarak dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 23/03/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) – Davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davalı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davacı şirketin, davalıdan satın almış olduğu 39 adet bazanın ayıplı ve kullanılamayacağı durumda olduğu, c) Davacı şirketin, rapor içerisinde de açıklandığı üzere, 39 adet bazanın bedeli 9.750,00 TL’yi talep edilebileceği, Davacı şirketin, kazanç kaybına uğradığını kanıtlayamadığını, d) Davacı şirketin 9.750,00 TL asıl alacak üzerinden, dava tarihinden itibaren talebi reeskont faizini talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 11/05/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile; Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davalı vekilinin ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davanın tarafları arasında baza üretime ilişkin yazılı olmayan bir eser sözleşmesinin kurulduğu, bu sözleşme gereğince davalının satıcı “yüklenici”, davalının ise “iş sahibi” konumunda bulundukları, dosyadaki taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Yine taraf beyanlarından ve dosyaya sunulu diğer delillerden, davalı satıcı- yüklenicinin bazanın imali edimini davacının ödeyeceği ücret karşılığında üstlendiği görülmektedir. Ancak taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmayıp davacı iş sahibi, huzurdaki davada malların ayıplı olması nedeniyle maddi tazminat ve ayıplı malların neden olduğu kazanç kaybı tazminatı talep etmektedir.
Taraflar arasında 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin
durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Yargıtay 15 Hukuk Dairesi’nin 31/10/2012 Tarih ve 2012/6364 Esas,2012/6664 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere Eser Sözleşmesine dayanan ilişkilerde ayıp ihbarının yapıldığının tanık delili dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Somut olayda davacı vekili tarafından gösterilen tanıklar dinlenmiştir.
Mahkememizin 11/04/2017 tarihli duruşmasında dinlenen Davacı tanığı … yeminli ifadesinde;” Ben 2015 yılı Ocak ayından itibaren davacı şirketin danışmanlığnı yapıyorum. Davacı şirkete ait … da bulunan otelin 2015 yılı Nisan ayında tam olarak hizmete açtık, gerçi 2015 yılı Ocak ayında hizmete hazırdı, ancak 2015 yılı Nisan ayında müşteri alımları başladı. 2 odadaki bazalarla sıkıntı olduğuna dair teknik servisten bilgi geldi. Bende görevim gereği sorun olan bazaların bulunduğu odalara çıktım. bazalaırn orta ve kenar kısımlarında çatlamalar ve kırılmalar vardı, kullanılamaz durumda idi. Bu sebeple bu odaları hizmete kapattık, ve kapıları kilitledik. Şirket sahibi … Beye durumu bildirdim. Kendisi de otele geldi. ve oda bazalara baktı, Proplemli bazalar 2 odada bulunuyordu. her odada 2 baza vardı ve toplam da 4 baza proplemliydi. … bey benimyanımda ilgili şirketi aradı. ve … bey isimli biri ile görüştü. ve … beyin bana söylediğine göre konuştuğu kişi gelip bakalım, yaparız şekilnde beyanda bulunmuş. Benim otelde bulunduğum dönemde davalı şirketten kimse gelmedi. ben karşı taraftan … bey ve … bey isimli kişlerin geldiği otel çalışanlarından duydum. Onlarada bu kişiler bazalardaki kırık ve çatlamaların imalat değil, kullanım hatasından kaynaklı olduğunu söyleyip gitmişler. Herhangi bir şey yapılmadı. Daha önceden bazaların bulunduğu odalarda ve bazalarda yatan olmadı. Ben göreve başladığımda bazalar odalarda bulunuyordu. ve bildğim kadarı ile bu bazaların kurulumunu davalı şirket elemanları yapmıştır ,çünkü davacı şirketin böyle bir elemanı da yoktur, daha sonra diğer odalardaki bazalarda da proplemler yaşamaya başladık, ben durumu şirket yetkilisi … beye bildirdim, Kendisi benim yanımda … bey ile tekrar bir görüşme yaptı . … bey yine hallederiz dedi .Ancak yine gelen giden olmadı. Proplem halledilmedi. Biz yeni alım yapıp tüm odalardaki bazaları değiştirdik, eski proplemli bazaları da depoya kaldırdık dedi.
Davacı vekili söz aldı: İlk bazalardaki problemden sonra ne zamandan sonra davalı şirket aranıldı, ayrıca problem ile ilgili davacı şirket yetkilisi ticaret odasına davalı hakkında şikayette bulunulmuştur, tanık beyanında davalı şirketten 2 kişinin kendisi yokken geldiğini söyledi. bu gelme olayı şikayetten önce mi sonra mı olmuştur, ayrıca bu yatakları kurulmadan önce numune odası olarak tanzim edilmiş bir oda var mı tanıktan sorulsun dedi.
Tanık beyanla; Ben beyanımda belirttiğim üzere bazalardaki problem ile ilgili bilgi verildiğinde ben bazaları kontrol ettim, ve problemleri gördüm, aynı gün … Beyi aradım. … beyde aynı gün gelip bazaları inceledi. Aynı gün … bey davalı şirketi aradı. Ben yokken davalı şirketten … ve … Beyler gelip bazalara bakmışlar, gelme olayı … Bey davalı şirketi Ticaret sicil e bu olaydan dolayı şikayet etmesinden sonra olmuştur, ancak şikayetten ne kadar süre sonra geldiklerini bilmiyorum, ancak arada kısa bir süre vardı. Ben davacı şirkette 2015 yılı Ocak ayında göreve başladığımda bir numune odası vardı. Zaten numune odasındaki bazalarda problem olmadığı için toplu alım yapılmıştır dedi,” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizin 11/04/2017 tarihli duruşmasında dinlenen Davacı tanığı … yeminli ifadesinde;”Ben davacı şirkette 2014 yıllından beri Muhasebe müdürü olarak görev yapıyorum. 2015 yılı ocakayında davalı şirketten baza sipariş ettik, bazalar geldi. 2015 yılı Şubat ayı gibi otel açıldı. Bazaların kurulumunu ve odaya yerleşimini … şirketi yaptı. Mart ayı gibi 2 odada sorun çıktı. Sorun çıkan bazaların bulunduğu odalar müşteriye verilmişti. Müşteri kullandıktan 2 -3 gün sonra bazalarda problem çıktı. Bazalara ben baktığmda yatağın ortası komple çökmüştü. Daha doğrusu çöken kısım yatağın bulunduğu mobilya kısmı çökmüştü. Yatılamayacak hale gelmişti. İki oda ilk önce problem çıktı. 2 odada toplam 4 baza bulunmakta idi. bu bazaların hepsinde aynı problem vardı. Bu problemi gördükten sonra biz davacı şirket yetkilisi … beyi aradık, aynı gün 1-2 saat içinde otele geldi. Oda odalara ve bazalara baktı, ve aynı gün davalı şirket yetkilisi olan .. Beyi aradı. İlk aramalarda … bey telefonu açmadı. Sonra tekrar … bey … beyi aradı mı ben bilmiyorum, 2015 yılı Mayıs ayı gibi otel sezonu açıldı ve müşteriler gelmeye başladı. ve müşteriler odalara yerleşip yatmaya başladıktan sonra aynıproblemler diğer odalaradada oldu. Biz .. beyi yine çağırdık. .. bey gelip baktı. Yine Niyazi beyi aradı. … bey Mayıs ayında … bey ile konuştuğunu ben duydum, ancak … Bey in geldiğini ben görmedim. 2015 yılı Ağustos ayında Kazım Bey davalı tarafı Ticaret Odasına şikayet etti. Şikayetten tahminen 1 hafta sonra … bey otele geldi. Bazalara baktı. Kullanıcı hatası dediler, bizim sorunumuz değil dediler ve gittiler, Bazalar alınmadan önce bir numume odası yapıldı. Otel açıldığı için o numune odası durmuyor, müşterilere bu oda da tahsis edildi. Bazalardaki problemler giderilmeyine yeni baza siparişi verildi ve kırılan bazalar otelin teras katında duruyor dedi,” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Yargılama sırasında alınan alınan bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur, bilirkişi incelemesinde teknik bilirkişi ürünlerin ayıplı olduğunu da tespit etmiştir, buradaki uyuşmazlık noktası ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır,Yargıtay 15 Hukuk Dairesi’nin 31/10/2012 Tarih ve 2012/6364 Esas,2012/6664 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere Eser Sözleşmesine dayanan ilişkilerde ayıp ihbarının yapıldığının tanık delili dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Somut davada davacı vekili tarafından gösterilen tanıklar dinlenmiştir. Somut olayda ise ürünler teslim edildikten sonra davacı taraf ayıp ihbarında bulunmuştur. Davacı taraf davadan önce … 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin .. D.İş Esas, … Karar sayılı dosyası ile tespit te yaptırmış olup ve tüm dosya kapsamına göre Davacı şirketin, davalıdan satın almış olduğu 39 adet bazanın ayıplı ve kullanılamayacak durumda olduğu, Davacı şirketin, 39 adet bazanın bedeli 9.750,00 TL’yi talep edilebileceği, Davacı şirketin, kazanç kaybına uğradığını ispatlayamadığı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, ayıplı mallardan kaynaklı 9.750,00 TL tazminatın dava tarihinnden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, ayıplı mallardan kaynaklı 9.750,00 TL tazminatın dava tarihinnden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 666,02 TL harçtan peşin alınan 210,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 455,96 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 210,06 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu toplam: 2.239,30 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.775,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 11/05/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
27,70 TL Başvuru Harç Masrafı
221,80 TL Keşif Harcı
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
164,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.613,50 TL

D.İŞ DOSYASINDA MASRAF BEYANI
58,40 TL Harç Masrafı
195,40 TL Keşif Harcı
350,00 TL Bilirkişi Ücreti
22,00 TL tebligat ücreti
TOPLAM :625,80 TL +1.613,50 = 2.239,30 TL