Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1213 E. 2018/289 K. 01.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1213 Esas
KARAR NO : 2018/289

DAVA : İtirazın İptali (Fatura ve Cari Hesap Alacağından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 27/12/2017

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Fatura ve Cari Hesap Alacağından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, faaliyet gösterdiği alanda müşterilerine medya satın alma (reklam yeri), sosyal medya içerik yönetimi ve takibi, belirli kitlelere/kişilere yönelik reklamların ulaştırılması gibi konular da dahil olmak üzere çok çeşitli alanlarda hizmet veren bir şirket olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin, müşterilerine verdiği reklam hizmetleri (özellikle medya ajans hizmetleri) çerçevesinde reklamı yayınlayan kuruluşlardan (televizyon, radyo, açıkhava ilanları, internet siteleri vb.) reklam yeri satın aldığını, müşterileri ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde müşterilerine ait reklamların önceden satın aldığı reklam alanlarında yayınlanmasını sağladığını, müvekkili şirketin çok sayıda reklam veren firmanın (müşteri) medya ajanslığını yapmakta ve bu çerçevede aynı mecralar ile anlaşarak yüksek miktarda reklam yeri satın aldığını, mecralardan reklam yeri satın alırken, bazı mecraların, gerçekleştirilen reklam faaliyetlerinin miktarının belirli bir sürede ve belirli bir rakamın üzerine çıkması durumunda (veya taraflarca belirlenecek başkaca şartların gerçekleşmesi durumunda) müvekkili şirket’e uygulamada ”risturn” veya “MVD” (Media Volüme Discount) adı verilen bir ödemeyi yapmayı kabul ettiklerini, bu kapsamda Müvekkili Şirketin, Davalı Şirket’ten reklam yeri satın aldığını, söz konusu satın almalara istinaden hakettiği risturn (MVD) alacakları için davalı şirket’e hitaben fatura düzenlediğini ve bu faturaları ilettiğini, buna rağmen hak ettiği ücretin ödenmemesi üzerine … 32. İcra Müdürlüğü … Esas dosya numarası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalının % 20 tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin ve icra dairesinin yetkisiz olduğunu, zaman aşımı, hak düşürücü süre ve takas mahsup itirazlarının bulunduğunu, davacı taraf talep ve iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili şirketin davacı tarafa dosyada iddia edilen nedenden dolayı herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, fatura, evrak teslim formu, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yayınladığı reklamların karşılığında ücret hakedip haketmediği, haketmiş ise miktarının ne olduğu, icra dairesinin yetkili olup olmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, zaman aşımı, hak düşürücü süre ve takas mahsup itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Türk Borçlar Kanununun 89. maddesi gereğince para borçlarında kanuni ifa mahali alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğundan icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazların reddine karar verilmiştir.
İlgili … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/10/2015 tarihinde fatura ve cari hesap alacağına dayalı olarak 47.347,50 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin Uyap’dan 27/10/2015 tarihinde sunduğu dilekçesi ile; İstanbul İcra Daireleri ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olmadığını, dosyada talep konusu ve dayanak olarak gösterilen fatura içeriğine ve cari hesaba itirazlarının bulunduğunu, alacaklı tarafa ne cari hesaptan ne de başkaca bir nedenden dolayı herhangi bir borçlarının bulunmadığını, talep konusu alacak yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek borcun tamamına, borcun tüm ferilerine, faize ve faiz oranına, yetkiye itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, yaptırılan inceleme sonucunda mali müşavir bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 23/10/2017 tarihli raporunda özetle; davalı şirketin ticari defter ve belge sunmadığını, davacı şirketin defterlerinde takibe konu 07.06.2015 tarih ve … numaralı 47.347,50 TL tutarındaki faturasının kayıtlı olduğunu ve davalı şirket ödemesi olmadığını, taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanılmadığını, davacı şirketin “Risturn Bedeli” açıklaması düzenlenmiş olduğu 07.06.2015 tarih ve 47.347,50 TL tutarındaki fatura tutarını talep ettiğini, söz konusu faturayı 01.07.2015 tarihinde davalı taraftan Kader Kılıç’a teslim etmiş olduğunun Evrak Teslim Formundan anlaşıldığını, Sonuç olarak, davacı şirket ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, envanter defterinin ibraz edilmediğini, Davacı şirketin 15.10.2015 takip tarihi itibariyle 47.347,50 TL alacaklı olduğunu, Davacı şirketin 47.347,50 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerine uygulanan değişen oranlardaki avans faizini talep edebileceğini beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, alacağın varlığını ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı, takip ve dava konusu faturanın hangi reklamlara dayanılarak ve nasıl hesaplandığına ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiş ve bu konuda beyanda bulunmamış ise de, faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu ve 47.347,50 TL alacaklı olduğunu ispatlamıştır. Davalı tarafın faturanın teslim alınmadığına ilişkin itirazı olmadığı gibi ticari defter ve kayıtları da sunulmamıştır. Davalı vekili icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde cari hesaptan ya da başkaca bir nedenden dolayı herhangi bir borçları bulunmadığını, talep konusu alacağın yargılamayı gerektirdiğini ifade etmiş ancak yargılamayı gerektiren husus hakkında beyanda bulunmamıştır. Bu durumda, davalının ileri sürdüğü itiraz nedenlerinin kanıtlanamadığı ve davacının yayınladığı reklamların karşılığında davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan miktar kadar ücret hakettiği, davalının takas mahsup itirazının yerinde olmadığı kabul edilerek davanın kabulü ile, davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin aynı şartlarda devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin aynı şartlarda devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 3.234,30 TL ilam harcından peşin yatırılan 808,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.425,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.558,23 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 808,58 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 108,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1544,78 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/12/2017

Katip …

Hakim …