Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1176 E. 2019/1089 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1176 Esas
KARAR NO : 2019/1089

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2015
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu arasında takibe konu faturada yazılı işlerin imalatı konusunda karşılıklı olarak mutabakat sağlandığını, fatura bedelinin 55.702,60 TL olduğunu, davalının faturaya yasal süresi içerisinde itiraz etmediği gibi iade faturası da düzenlemediğini, faturada belirtilen işlerin villaya yapılarak teslim edildiğini, davalı borçlunun 55.702,60 TL’lik borcunun davalı şirket ortaklarından … tarafından faturaya istinaden 15.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye ödemenin gerkçekleşmediğini, bunun üzerine … 20. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun böyle bir borcunun olmadığını ileri sürerek takibi haksız bir şekilde durdurduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava dilekçesinde alacaklı ile müvekkili şirket arasında faturada yazılı işlemlerin yapılması hususunda mutabakata varıldığını ve bu doğrultuda imalat – tadilat işlemlerin yapıldığını iddia etmiş ise de, müvekkili şirket ile davacı arasında, davacının iddia ettiği gibi bir mutabakata varılmadığını, davacı tarafın iddia ettiği işlem ve imalatların yapıldığı belirtilen adres ile müvekkili şirketin bir bağlantısı bulunmadığını, davacı tarafın … tarafından yapıldığı öne sürülen ödemeden hareketle, bu borcun müvekkil şirkete ait olduğu ve borcun müvekkili şirketçe kabul edildiği yönünde çıkarımlarda bulunmasının bütünüyle yanlış ve gerçek dışı olduğunu, ödemeleri yapan kişinin şirket ortağı olduğu iddiasından bahisle, müvekkili şirketi, tarafı olmadığı bir hukuki / ticari ilişkinin tarafı haline getirmeye çalışmanın kabulünün mümkün olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin, işbu uyuşmazlıkta pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacı yanın, müvekkili şirketin faturaya herhangi bir itirazda bulunmadığı yönündeki iddialarının da bütünüyle gerçek dışı olduğunu, zira dava konusu faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini ve müvekkili şirketin böylesi bir faturanın varlığına 13.07.2015 tarihinde tesadüfen muttali olduğunu, müvekkili şirketin de faturaya muttali olduğu tarihte … 2. Noterliği’nin … tarih, … Yevmiye No’lu ihtarnamesini keşide ederek, dava konusu fatura içeriğine itiraz ederek, mezkur faturayı davacıya iade ettiğini, dolayısıyla dava dilekçesinde iddia edildiği gibi, mezkur faturaya itiraz edilmediği, iade faturası keşide edilmediği, fatura içeriğinin kabul edildiği ve ticari kayıtlara işlendiği yönündeki iddiaların hakikatleri yansıtmadığını beyan ederek pasif husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddine, pasif husumet itirazlarının kabul edilmemesi ve davanın esasına girilmesi halinde, davanın esastan reddine, davacı alacaklının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 20. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, takibe konu edilen fatura örneği, havaleye ilişkin hesap ekstresi örneği, tapu senedi örneği, ticaret sicil kayıtları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan faturaya dayalı alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
İlgili … 20. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 40.702,60 TL asıl alacak, 532,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.326,82 TL vadeli fatura alacağına dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 13/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 18/08/2015 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklıya böyle bir borcunun olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında bilgi ve görgüsü alınmak üzere davacı tanıkları dinlenilmiş, davacı tanığı … beyanında: ” … Şti tarafından benim çalıştığım … Şirketinden poliüretan mallar alınmıştı, bu mallar …’da …’de bir villa için alınmıştı, biz oraya sevk ettik, sevkiyatını ben, ağabeyim … ve müdürümüz … yaptık, … Şti’nde … adlı bir kişi ile … Ltd. Şti’nden müdürümüz … görüştü ve anlaşma bu şekilde sağlanmıştı, satın alınan mallar … Ltd. Şti’nin imalatları idi, alış veriş konusunda görüşmeler yapılırken oraya … de gelmişti, ben …’yi orada bir kez gördüm, villanın …’nin kişisel villası olduğu konusunda …’nin kendi ifadesini duymuştum, malzemeler teslim edildikten sonra montesi işi ile biz ilgilenmedik, sadece teslim edip malları oraya bıraktık, Ben malları satın alan kişinin … olduğunu arkadaşlar arasındaki konuşmalardan öğrendim, anlaşma yapılan şirketin … Şti olup olmadığını bilmiyorum, malları götürdüğümüzde malları villanın yanına bıraktık içeri girmedik, teslim tutanağı imzalanıp imzalanmadığını bilmiyorum, gittiğimiz yerin şirket olup olmadığını bilmiyorum, dikkat etmedim, orada bir şirket levhası olup olmadığını hatırlamıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında : ” Ben ve Kardeşim … şirketinin üretim ve imalat bölümünde çalışıyoruz, boyamayı bitirdikten sonra … sitesinde bulunan villaya malları şirketimizin müdürü ve sorumlusu olan … ile birlikte biz götürdük, malı sitenin içerisine verilen adrese götürdük, sitenin içerisine bıraktık, monte işleri ile biz ilgilenmedik, … ile anlaşmayı sağlayan kişi …’dir. Malların götürüldüğü yer …’ye mi aitti, yoksa şirkete mi aitti bilemiyorum, bu konuda bir şey diyemem ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava konusu fatura davalı şirket … Şti adına düzenlenmiş ise de, davacı tanıklarının beyanlarından …Şti’nde … adlı bir kişi ile … Ltd. Şti Müdürü … arasında … Ltd. Şti’nin imalatları hususunda anlaşma sağlandığı, satın alınan malların … adresinde bulunan villaya monte edildiği, belirtilen villanın bulunduğu taşınmazın tapu senedinden davaya konu imalatların monte edildiği villanın … adına kayıtlı olduğu, davalı şirkete ait olmadığı, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarından …’nin davalı şirket ortağı olduğu, davacı şirket ile davalı … Ltd. Şti arasında ticari bir ilişki kurulmadığı anlaşılmış, davanın pasif sıfat yokluğundan husumet nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın husumet nedeniyle usulden reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 695,10 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılmış olan 650,70 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/12/2019

Katip …

Hakim …