Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1153 E. 2018/912 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1153 Esas
KARAR NO : 2018/912

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ : 10/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile aleyhlerine yürütülen icra takibine itiraz ettiğini, taraflar arasında süregelen cari hesap ilişki çerçevesinde ifa edilen hizmet ve donanım parça satış bedelleri nedeniyle doğan alacaklarının müvekkili tarafından faturalandırıldığını ve davalı yana tebliğ edildiğini, davalı yanın tebellüğ ettiği faturalara yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazları olmadığını, fatura bedelleri ile ilgili olarak da herhangi bir ödeme de yapmadıklarını, davalı boçlu şirketin, müvekkili tarafından birçok kez borcun ödenmesi yönünde yazılı ve sözlü olarak ikaz edildiğini, itiraza uğramayan kesinleşmiş fatura alacaklarına mahsuben uzun süre herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlununu tüm yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen 20.226,18 TL tutarındaki borcu ödemediğini, bu sebeple icra takibi yapma zorunluluğunun doğduğunu, borçlunun alacağın dayanağı olan sözleşmelerdeki imzalara haksız yere itirazda bulunduğunu, davalı şirket sahibi tarafından sözleşmelerin imzalanmamış olduğu düşünülse dahi sözleşmelerdeki imzalar ve kaşe göz önüne alındığında şirket adına işlem yapmaya yetkili olan ticari mümessil tarafından işlemlerin yapılmış olduğunu ve davalı şirketin sözleşme kurulmasına icazet verdiğinin anlaşılacağını, yetki hususunun taraflar arasıdaki 11/03/2014 tarihinde imza alında alınan … sözleşme numaralı Yazılım Bakm ve Destek Sözleşmesi’nde 9. madde, 25/03/2014 tarihinde imza altına alınan … sözleşme numaralı Satış sözleşmesinde ise 8. madde ile düzenlendiğini, her iki madde de uyuşmazlıkların çözümünde yetkinin İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri olarak belirlendiğini, bu sebeplerle icra takibinin İstanbul İcra Müdürlüğü’nden başlatıldığını, borçlunun borca ve faize yönelik itirazlarının da tamamen yersiz ve haksız olduğunu, davalı-borçlunun, taraflar arasında imzalanan sözleşmelere ve davacı- alacaklının üzerine düşen tüm sözleşmesel edimlerini yerine getirmesine, faturalar gönderilmesine ve ödemesi hususundaki ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini, müvekkilinin alacağını alamadığını, bu yolla zarara uğratıldığını, bu açıdan borçlunun ödeme emrine itirazının, yapılan icra takibini sürüncemde bırakmak amacına yönelik olduğunu ileri sürerek davalının … 8. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle alacak miktarının %20’sinden az olmamak suretiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve kötü niyetli davalılar aleyhine HMK M. 329 gereğince disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili 13/01/2016 tarihli cevap dilekçesi dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine açılan iş bu davanın yetkisiz Mahkeme olan İstanbul Mahkemelerinde açılmış olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet adresinin Antalya ilinde olduğunu, gerek icra dosyasından gerek ise iş bu davadan tebliğin şirketin bu adresine yapıldığını, bu sebeple hem HMK’ nın amir hükümleri açısından hem de BK açısından davacı tarafın müvekkile bir hizmet sağladığı iddiasına dayanılarak bu hizmetin müvekkilinin faaliyet adresi Antalya olması sebebiyle bu adreste sağlanabileceğinden bu ihtilafa ilişkin yetkili mahkemenin şirketin faaliyet adresi olan Antalya Mahkemeleri olduğunu, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını bu açıdan davanın esasına girilmeksizin, davanın yetkili Mahkemede açılmamış olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkili aleyhine başlatılmış bulunan icra takibi ve neticesinde haklı olarak yapılmış olunan itiraz neticesinde açılmış olunan iş bu davanın suiniyetli olduğunu, davacı yanın yetki itirazına cevaben dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 25/03/2014 tarihli sözleşme ihtiva açısından satış ve ürün kurulum sözleşmesi olmakla bu sözleşmedeki imzaların şirketin yetkililerine ait olmadığını, bu sözleşmede davacının iddia ettiği üzere yetkiyi düzenleyen maddesi ve nüshası yalnızca davacı yanın imzasını taşıdığını, bu nedenle sözleşmenin yok hükmünde olduğunu, ayrıca bu sebeple de ihtilaf konusunun yetkili çözüm yeri Antalya Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet adresinde … Tic. San. A.Ş. isimli şirket ile bir Franchise Sözleşmesi yaptığını, bu sözleşme uyarınca bu şirkete ait markalar adı altında cafe-restaurant işletmeciliği yapmak üzere anlaşıldığını ve işletmecilik yapmaya devam edildiğini, bu sözleşme uyarınca Franchise sağlayan şirketin işletmeye ait tüm inşaat, dekor, malzeme, reklam, hizmet unsurlarını kendisinin sağlayacağı müvekkile anahtar teslim olarak işletmeyi teslim edeceğini taahhüt ettiğini, fatura örneği ve fatura bedelinin içeriklerinin olduğu evraklarda hizmetlerden birisi de davacının sağladığını iddia ettiği yazılım ve otomasyon bedeli olduğunu, bu anlaşmaya göre … Dış Tic. San. A.Ş. tercihe mahal bırakılmaksızın bu hizmeti kendisinin sağlayacağını müvekkili şirketin yalnızca bu bedeli kendisine ödeyeceğini beyan ettiğini, nitekim “anahtar teslim” i olarak müvekkiline teslim edilen işletmede … Dış Tic. San. A.Ş.’ nin anlaşmış ve kurulumunu gerçekleştirmiş olduğu bir yazılım ve otomasyon sisteminin de mevcut olduğunu, sunmuş oldukları … sıra no ve 30/04/2015 tarihli fatura ile diğer tüm demirbaşlar ile birlikte bu hizmetin bedeli de müvekkili şirket tarafından … San. A.Ş.’ ye ödendiğini, müvekkili şirketin davacı yana böyle bir borcu bulunmadığını, bu hizmete ilişkin anlaşma davacı yan ile … Tic. San. A.Ş. arasında yapıldığını ve bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, bu hususların tarafların ticari defterleri ve diğer delillerin tetkikinde de anlaşılacağını beyan ederek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 8. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, Taraflar arasında imzalanan … Sözleşme numaralı Yazılım Bakım ve Destek Sözleşme sureti, … sözleşme numaralı Satış Sözleşmesi sureti, fatura örnekleri ve faturaların teslimine ilişkin kargo detaylı gönderi bilgileri.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya dayanak yapılan sözleşmedeki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olup olmadığı ve davacının bu sözleşmeler kapsamında davalı tarafa hizmet sunup sunmadığı ve bu nedenle davalı taraftan alacaklı olup olmadığı ve davaya bakmakta mahkememizin yetkili olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 28/05/2015 tarihli cari hesap, Cari Hesaba Dayalı Faturalar, .., … Nolu sözleşmelere dayanılarak 28/05/2015 tarihinde 20.226,18 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık (20.226,18 TL yıllık %100 10,50 Avans faizi) faiz ile tahsili talebi amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu şirket yetkilisi …’in 08/06/2015 tarihli itiraz dilekçesi ile, şirketlerinin faaliyet adresinin Antalya ilinde olduğunu, takibe konu tebligatın Antalya İlindeki şirket adresine yapıldığını, bu nedenle icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini talep ettiğini, şirketlerinin alacaklı tarafa borcu bulunmaması nedeniyle icra takibinde tahakkut ettirilen asıl alacağın tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, borcun tüm ferileri ile birlikte açıkça itiraz etiklerini, ödeme emrinde borca dayanak olarak gösterilen sözleşmelerdeki imzaların taraflarına ait olmadığını, ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Borçlunun hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borca itiraz ederek takibi durdurması ve alacaklının itirazın iptali davasını açması halinde, mahkeme kendi yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, icra mahkemesinin yerine geçerek öncelikle ‘icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı’ incelemeli, yetki itirazını yerinde görmemesi halinde işin esasına girerek davayı sonuçlandırmalıdır. Yetki itirazı yerinde görülürse, ‘takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı’ gerekçesiyle, ‘açılan itirazın iptali davasının reddine’ karar verilmelidir.
Taraflar arasındaki 25/03/2014 tarihli Satış Sözleşmesinin 8.4. ve 11/03 2014 2014 tarihli Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesi’nin 9.6. maddeleri ile İstanbul Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu düzenlenmiş ise de, davaya konu sözleşmelerdeki imzalara davalı tarafça itiraz edilmiş olması nedeni ile öncelikle sözleşmelerdeki imzaların incelenmesi ve sonucuna göre yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davaya konu sözleşmelerdeki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünden rapor düzenlemesi için dosya Grofolog bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 04/05/2018 tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu” Protel” antetli; “…” Sözleşme numaralı ” Satış Sözleşmesi” ve “…” Sözleşme numaralı, 2 adet “Yazılım ve Bakım Sözleşmesi’nde “… Tic. Ltd. Şti” adına atılmış imzalar ile ilgili şirket yetkilisi …’e ait mevcut mukayese imzalar arasında; işleklik derecesi, alınkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baksı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından inceleme konusu imzaların, mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi Raporu hükme esas almaya elverişlidir.
Yetki sözleşmesine ilişkin HMK 17. maddesi ile, tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabileceği ve taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece bu sözleşme ile düzenlenen mahkemelerde açılacağı düzenlemesine göre, taraflar arasındaki sözleşme ile düzenlenen İstanbul Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkisinin, sözleşmelerdeki davalı imzalarının davalı şirket yetkilisine ait olmaması karşısında sözleşmenin geçersizliğine bağlı olarak geçersiz olduğu, davalı şirketin taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul etmemesi nedeni ile HMK 10 ve TBK 89 maddeleri de uygulama alanı bulmadığından davacının ödeme zamanındaki yerleşim yeri mahkemesinin yetkili kabul edilemeyeceği, davalı şirketin davanın açıldığı tarihteki davanın adresinin … olduğu, HMK 6/1. fıkrasında belirtilen genel yetki kuralı gereğince icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın yerinde olduğu anlaşılmış, ‘icra takibi yetkili icra dairesinde yapılmadığından’ davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın usulden reddine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/09/2018

Katip …

Hakim …