Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1104 E. 2021/620 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1104 Esas
KARAR NO : 2021/620 Karar

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/02/2012
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizce (Kapatılan İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi) verilen 12/12/2013 tarihli ve 2012/51 Esas, 2013/223 Karar Sayılı Kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2015 tarihli ve 2015/782 Esas, 2015/8522 Karar sayılı BOZMA İLAMI bozularak Mahkememizin 2015/1104 E. Sayılı dosyasına kaydolan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin narenciye yaş sebze ve mevye işiyle iştigal ettiğini, bu yaş sebze ve meyveleri dopalama amacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti’ne ait soğuk hava deposunu kiraladığını, yaş sebze ve meyvelerin müvekkili şirketçe 08/05/2011 başlangıç 05/052012 bitiş tarihli sözleşme gereği davalı sigorta şirketince sigortalandığını, 27 Mayıs 2011 günü soğuk hava deposunun bulunduğu bölgede yoğun yağış nedeniyle meydana gelen yağmur derelerinden taşan yağmur sularının depo içerisine girmesi sonucu depoda bulunan yaş meyvelerin ıslanması sonucu hasarladığını, bu durumun sigorta şirketine ihbar edildiğini ve sigorta şirketince gönderilen eksperin hazırladığı raporda elektrik ve kira giderleri dışındaki hesaplamaların gerçeği yansıtmadığını ve müvekkili şirketçe yapılan hesaplama ile de örtüşmediğini, ekspertiz raporunun hatalı olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, soğuk hava deposuna ait binada dahili su ve kanalizasyon sisteminde bir arıza bulunmadığını, soğuk hava deposunu teşkil eden bina yapısı itibariyle prefabrik ve betonarme olup, iki duvar arası açıklığın çok geniş olduğundan çatının ‘paralel ve makaslama’ dışında başka bir şekilde yapıya oturtulamayacağını, bu hususun doğruluğunun işin uzmanı bilirkişilerden alınacak bilgi ile kolaylıkla saptanabileceğini, nitekim bölgede etkili olan dolu ve yoğun yağış neticesinde biriken suların içeriye girerek yaş meyvelerin ıslanmasına sebep olması sonucu hasarın oluştuğunu, müvekkili şirketin hasara uğrayan yaş meyveleri ticari faaliyetine dahil edemediğini ve maddi açıdan büyük zarara uğradığını, söz konusu yaş meyvelerin sigorta ile teminat altına aldırılmış olmasına rağmen sigorta şirketi tarafından hasar bedelinin karşılanmadığını bu nedenle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla toplam zararın şimdilik 250.000-TL nin olay tarihi olan 27/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zararının poliçe gereği teminat kapsamı dışında olduğunu, davacıya ait liman ve portakal emtiasının meydana gelen suların yağmur derelerinden taşarak dere ile çatı panelleri arasındaki açıklıklardan içeri girmesi suretiyle oluştuğunu, hasar dosyasının içinde bulunan eskpertiz raporunda mevcut fotoğraflarda panel aralarındaki açıklıklar ve hasardan sonra çatıda yapılan iyileştirme çalışmalarının görüldüğünü, binada mevcut açıklıklardan gider sularının sebep olacağı zararın veya izolasyon eksikliğinden kaynaklanan zararların teminat harici olmasının sebebinin bu gibi yerlerden doğacak zararın muhtemel risk değil mutlak bir zararla sonuçlanacağının açık olması olduğunu, davacı ile akdedilen poliçede verilen teminatların muhtemel riskler için verildiğini, çatı panellerinin aralarındaki açıklık ve/veya izolasyon eksikliklerinin sigortanın muhtemel risklere karşı yapılmasının aksine riski mutlak hale getirdiğini, dava konusu miktar ve birim fiyatları ile hasar durumunu kabul etmediklerini, davacı tarafından tespit edilen hasar zarar miktarının hasara uğramış olan liman ve portakalın o dönem toptan satış fiyatına yakın olduğunu, davacı şirketin faaliyet konusunun yaş sebze ve meyve toptan satış işi olduğunu ve maliyet tutarının toptan satış fiyatının üstünde olmasının mümkün olamayacağını, dava konusu emtianın içinde bulunduğu binanın dava dışı …Tic. Ltd. Şti tarafından … Sigorta AŞ ne sigortalandığını, depo içindeki 3 şahıs malları için 4.000.000.-TL teminatın bulunduğunu, … Sigorta AŞ tarafından görevlendirilen eksper tarafından toplam maliyet bedelinin 350.000 TL %25 hasar oranına göre zararın 87.5000 TL olarak tespit edildiğini, davacının sözleşme genel şartları gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini gerekli tasnif ve kontrolleri yapmadığını, ekspertiz sırasında tutulan tutanakta imzası bulunmasına rağmen verilen talimatlara uymadığını, tutanakta belirtildiği şekilde üst paletlerde bulunan portakal ve limanlarda hasar tespit edildiğini, alt paletlerin kontrol edilmesinin gerektiğini, ancak sigortalının bu aktarma ve kontrolleri yapmadan 31/05/2011 tarihinde emtianın tamamı üzerinden talepte bulunduğunu, ayrıca sigorta bedelinin sigorta değerinden düşük olması sebebiyle eksik sigortanın sözkonusu olduğunu ve buna ilişkin hükümlerin uygulanmasının gerektiğini, bu nedenle açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Temlik Sözleşmesinin incelenmesinden; … Ltd. Şti.’nin temlik eden, …Ltd Şti’nin temlik alan olduğu 25/01/2018 tarihli temlik sözleşmesi başlıklı sözleşme ile borçludan 29/12/2014 tarihli 114.453,73-TL tutarında doğmuş, cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın aynı zamanda … 16. İcra Dairesi … esas sayılı icra takibine konu alacağa karşılık, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1104 esas sayılı dosyasındaki olası haklarını temlik işlemi kapsamında temlik alana devredilmesine/temlik edilmesine ilişkin düzenlenmiş ve imza edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Deliller; Taraflar arasındaki … sayılı ticari sınai işletme poliçesi, … sayılı hasar dosyası, Dahili Su Klozu Genel Şartları, Hesap tabloları ve taraflar arasında yapılan yazışmalar, Tapu, Belediye ve Kadastro kayıtları, Meteoroloji kayıtları, … Sigorta AŞ işlem dosyası, Ticari defter ve kayıtları, Meteroloji Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı, … Meteoroloji İstasyonu, … Meteoroloji İstasyonu ve … Meteoroloji İstasyonuna ait 1995 yılı (1995 yılı dahil) ile 2012 yılı arasında sağanak / gök gürültülü sağanak ve dolu yağışlarına ve bunların şiddetine dair yıllara göre istatistiki verilerine ilişkin müzekkere cevapları, Bilirkişi Raporları
… 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında; yapılan keşif sonrasında düzenlenen 03/02/2013 tarihli bilirkişi raporunda deponun inşai özellikleri ile ilgili olarak soğuk hava deposunun prefabrik, betonarme ve çelik karkas şeklinde inşa edildiği, idari bölümün 2 katlı, paketleme ve depolama bölümlerinin tek katlı olduğu, depolama odalarının duvarlarının ve tavanının izolasyonlu alüminyum sandeviç panel kaplı olduğu, bina etrafında çelik konstrüksiyon üzeri trapez saçlı sundurma alanları bulunduğu, çatı çelik makas taşıyıcılı üzeri trapez sac levha örtülü olup, soğuk hava depolarının tavanlarının izolasyonlu alüminyum sandeviç panel kaplı olup, depolar bölümünün çelik çatısının altında ( depoların üstünde ) su yalıtımının yapıldığı tespitlerine yer verilmiş olup, raporun sonuç ve kanaat kısmında dava konusu depoda meydana gelen su hasarının söz konusu soğuk hava deposunun imalat veya inşaat hatasından kaynaklanmadığı, aşırı şekilde yağan özellikle dolu yağışının su kanalları ve oluklarında biriktiği, biriken dolu taneciklerinin kanalları tıkadığı, sonrasında yağan yağmur bu kanallar tarafından tahliye edilemeyince çatıdan su oluklarının ek yerlerinden giren suların altta bulunan soğuk hava depolarının üzerine taştığı, bu taşma sonucu soğuk hava depolarının üzerinde biriktiği oradan da tekrar sızarak depolar içindeki malzemeye zarar verdiği ve tespitin bu şekilde yapıldığı, binada yeni imalatların yapıldığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği, raporun 5 sayfasında ortada yer alan 3. Düşey yağmur oluğunun hasar anında monte edildiği iki yanlarda yer alan düşey yağmur oluklarının ise binanın inşaatın sırasında monte edildiği, 2 adet düşey yağmur oluğu teknik açıdan yetersiz gibi görünse de dava konusu su hasarının sebebinin düşey yağmur borusunun yetersiz olmasından kaynaklanmadığı belirtilmiş olup, hasar sonrasındaki tek farklığının üçüncü bir düşey yağmur borusunun monte edildiği anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketinin ileri sürdüğü hasardan sonra çatıda yapılan iyileştirme çalışmalarına ilişkin olarak raporda yer verilmemiştir.
Mahkememizce verilen 12/12/2013 tarihli ve 2012/51 Esas 2013/223 K. Sayılı Kararında;
“…Davanın Kısmen Kabul, Kısmen Reddi ile;
236.665,00-TL nin 27/05/2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,,…” dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz dosyası kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2015 tarihli ve 2015/782 Esas, 2015/8522 Karar sayılı BOZMA İlamında;
“…Mahkemece; meydana gelen su hasarının soğuk hava deposunun imalat ve inşaat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasında oluşan çelişkiyi giderecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, tarafların itirazlarının da incelendiği inşaat mühendislerinden oluşan bir heyet raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
…açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, … şeklinde Mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce 17/02/2016 tarihli celsede Yargıtay Bozma İlamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda ekspertiz raporu ile bilirkişi arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Bilirkişi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyeti Raporuna göre özetle;
“…Dava konusu hasarı oluşturan aşırı yağmur ve dolu yağışı sonucunda; dolu taneciklerinin oluğu doldurmuş olduğu, yağmur suları uçlardaki borulardan tahliye olsa dahi, orta bölümde montajı yapılmayan iniş borusundan dolayı tahliye edilemeyen suların olukta yükselerek trapez sacın oluğa oturduğu aralıklardan içeri sızmış olabileceği, bu durumda dava konusu su hasarının düşey yağmur borusunun yetersiz olmasından kaynaklanmış olabileceği, bu durumun da yapının inşaatında eksiklik olarak sayılabileceği,
Ekspertiz. raporunda belirtildiği şekilde, yağmur dere ve çatı panelleri arasındaki yalıtımın yetersizliğinden bahsetmenin teknik olarak doğru olmadığı, çünkü bu tür yapılarda bahsedilen noktalarda su yalıtımı uygulamasının yapılmadığı,
Poliçe kapsamında yer alan dahili su klozunda teminat dışı haller arasında sayılan 4. maddede “İzolasyon yetersizliği ve/veya kaybı nedeniyle yağmur ve kar sularının binanın dış cephe veya terasından veya pencere, kapı ve pervazlarından sızması ve/veya girmesi nedeniyle meydana gelen zararlar ile tedrici nemlenme ile ısı farkı nedeniyle oluşan terleme, küflenme ve benzeri nedenlerden kaynaklanan hasarlar” kapsamında hasarların varlığının bulunmadığı, izolasyon yetersizliği veya kaybı gibi bir durumun mevcudiyetinin olmadığı,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 12/04/2017 tarihli ara kararı doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, dosya bilirkişilere tevdi edilerek Bilirkişi Heyeti Ek Raporu aldırılmıştır. Bilirkişi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi …ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyeti Ek Raporuna göre özetle;
“…Dava konusu hasarı oluşluran aşırı yağmur ve dolu yağışı sonucunda; dolu taneciklerinin oluğu doldurmuş olduğu, yağrdur suları uçlardaki borulardan tahliye olsa dahi, orta bölümde montajı yapılmayan iniş borusundan dolayı tahliye edilemeyen suların olukta yükselerek trapez sacın oluğa oturduğu aralıklardan içeri sızmış olabileceği, bu durumda dava konusu su hasarının düşey yağmur borusunun:yetersiz olmasından kaynaklarımış olabileceği, bu durumun da yapının inşaatında eksiklik oldrak sayılabileceği,
Ekspertiz raporunda belirtildiği şekilde, yağmur dere ve çatı panelleri arasındaki yalıtımın yetersizliğinden bahsetmenin tekdik olarak doğru olmadığı, çünkü bu tür yapılarda bahsedilen noktalarda su yalıtırmı uygulamağının yapılmadığı,
Poliçe kapsamında yer alan dahili su klozunda teminat dışı haller arasında sayılan 4. maddede ” İzolasyon yetersizliği ve/veya kaybı nedeniyle yağmur ve kar sularının binanın dış cephe veya terasından veya pencere, kapı ve pervazlarından sızması ve/veya girmesi nedeniyle meydana gelen zararlar ile tedrici nemlenme ile ışı farkı nedeniyle oluşan terleme, küflenme ve benzeri nedenlerden kaynaklanan hasarlar” kapsamında hasarların varlığının bulunmadığı, izotasyon yetersizliği veya kaybı gibi bir durumun Mevcudiyetinin olmadığı,,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyeti Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosyanın daha önceki bilirkişi heyetinde bulunan sigortacı bilirkişiye tevdii ile son rapora göre hasarın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı hususunda rapor hazırlanması için Sigorta Hukukçusu Bilirkişi …’dan Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Sigorta Hukukçusu Bilirkişi …’un hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Davacı şirketin kiracı olarak bulunduğu “…” adresinde bulunan soğuk hava deposunda depolanan yaş meyve emtiasının, davalı … Sigorta A.Ş taralından 3500.02087 146.0000 numaralı Ticari / Sınai İşletme Poliçesi ile 5.000,000,00 TL bedelle sigorta edildiği, bu bedelin 4.500.000,00 TL” sının yaş meyve bedeli olarak kararlaştırıldığı, poliçede dahili su rizikoları için teminat verildiği, meydana gelen hasarın dahili su rizikosundan kaynaklandığı,
27.05.2011 tarihinde, meydana gelen sağanak yağış ve dolu sebebiyle, sigortalı emtiaların bulunduğu soğuk hava deposunun yağmur dereleri ve oluklarının dolu ile dolması sonucu taşarak dere ile trapez sac çatı panelleri arasındaki açıklıklardan soğuk hava depolarının üzerine akması, soğuk hava depoları sandviç panellerinin arasından da depolara girmesi sonucu zararın meydana geldiği,
Sayın Mahkemece inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporuna göre, olayın meydana gelmesinde poliçede teminat dışı sayılan ve 4. Md. belirtilen “İzolasyon yetersizliği ve/veya kaybı nedeniyle yağmur ve kar sularının binanın dış cephe veya terasından veya pencere, kapı ve pervazlarından (açıklarından) sızması ve/veya girmesi nedeniyle meydana gelen zararlar ile tedrici nemlenme çile Isı farkı nedeniyle oluşan terleme, küflenme ve benzeri nedenlerden kaynaklanan hasarlar” kapsamında hasarların varlığının bulunmadığı, izolasyon yetersizliği veya kaybı gibi bir durumun mevcudiyetinin olmadığı” nın mütalaa edildiği,
Raporda belirtilen “düşey su borusunun yetersiz olması, orta bölümde montajı yapılmayan iniş borusu nedeniyle bu hususun yapının inşaatında eksiklik olarak sayılabileceği” yönündeki tespit ve kanaatin poliçede teminat dışı sayılan hallerden olmadığı, yapının 13.11.2003 yılında yapıldığı, hasar tarihine kadar geçen süreçte binanın ayıplı olması durumundan bahsedilemeyeceği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen 06/03/2019 tarihli celsede verilen ara karar gereğince dosyanın İnşaat Mühendisi Bilirkişi…, İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve Hukukçu Bilirkişi …’ya tevdi edilerek Bilirkişi Heyet Raporu aldırılmıştır. İnşaat Mühendisi Bilirkişi .., İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve Hukukçu Bilirkişi …’nın hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyet Raporuna göre özetle;
“…Davacının kullanımında olan …, … daki “tanınmış Soğuk Hava Deposu” na 27.05.2011 tarihinde yağan şiddetli dolu ve yağmur sonucunda olukların tıkanması suretiyle çatıdaki yatay yağmur suyu deresinden depo içine su sızması sonucu, depoda bulunan portakal ve limon türü malzemelerde hasara neden olduğu, su sızmasının dere ile çatı paneli arasında su izolasyonu yapılmamasından kaynaklandığı, bu durumun binanın yapımındaki bir eksiklik olarak mütalaa olunduğu,
Davacı ile Davalı sigorta şirketi arasında akdedilmiş … nolu Dava Konusu Poliçe’de sigorta konusu ve sigortalı şeyin davacı sigortalıya ait yaş meyva emtiası ve kasaları olduğu, bu malların depolandığı bina için teminat verilmediği, bu itibarla TTK m.1453 ve Yangın Sigortası Genel Şartları 4.4 hükmünün dava konusu olay bakımından uygulanma imkanının bulunmadığı;
Heyetimizdeki teknik üye değerlendirmesine göre dava konusu hasarın gerçekleşmesine etkili iki sebep bulunduğu; bunlardan birincisi, yoğun yağmur ve dolu yağışı neticesinde yağmur oluklarının tıkanarak taşması ; bu sebebin Dahili Su Klozu 2.madde uyarınca teminat kapsamında olduğu; buna karşılık İkinci sebebin, oluk sayısının ve dere ile çatı arasındaki izolasyon yetersizliği şeklindeki imalat hatası, eksikliği olduğu, ikinci sebebin ise teminat dışı haller 4 madde uyarınca teminat dışı olduğu,
Sigorta hukuku uygulamasında uygun illiyet bağı ve yakın sebep prensibinin kullanıldığı, dava konusu olay bakımından yoğun yağmur ve dolu parçalarının olukları tikamasının yakın sebep olarak kabul edildiği ihtimalde, izolasyon yetersizliğinin teminat kapsamında olmadığına ilişkin 4-madde dikkate alınmadan 2.madde uyarınca dava konusu hasarın teminat kapsamında olduğu sonucuna varılabileceği, bunun değerlendirmesi ve takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Dava konusu olayda aşırı yağmur ve dolu yağışının olağanüstü olduğu ve mücbir sebep olarak kabul edildiği ihtimalde, izolasyon yetersizliğine ilişkin sebep ile hasar arasındaki uygun illiyet bağının kesileceği ve dava konusu hasarın teminat kapsamında kalacağı hususunun takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Davacının talebinin davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmasına kanaat getirildiği ihtimalde, poliçedeki eksik sigorta klozuna göre %10 luk farkı aşmadığı için oran kuralının uygulanamayacağı ve TTK m.1427 hükmü uyarınca sigorta tazminatı alacağı kesin ekspertiz tarihi 26 6.2011 tarihinde muaccel olacağı ve bu tarihten itibaren faiz talep edilebileceği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Celse arasında 1995 yılından 2012 yılına kadar ilgili meteoroloji istasyonlarından düşen yağış istatistikleri celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen 14.04.2021 tarihli 21nci celsesinde, “Dosyaya girmiş olan 1995 yılından 2012 yılına kadar olan davaya konu binanın bulunduğu bölgeye yıllara göre düşen yağmurlara ve dolu yağışına dair istatistiki verilerin de değerlendirilerek, binanın söz konusu yağmur ve dolu yoğunluğuna dayanıklı olup olmadığı, hasar tarihindeki yağışın evvelce düşen yağış ve dolu miktarına göre beklenenden daha fazla olup olmadığı, sigorta yapılırken bu yağışın göz önüne alınabilecek bir yağış olup olmadığı, olağanüstü ve mücbir sebep olarak değerlendirilebilecek bir yağışın varlığından söz edip edilemeyeceği, yağışın miktarı ve türü de değerlendirilerek Mahkememizce alınan 15.01.2020 tarihli Bilirkişi Raporunun 4.4. ve 4.5 nolu bentlerinin de değerlendirilmek suretiyle denetlemeye elverişli bilirkişi raporu hazırlanmasına” karar verilmiş, dosya Meteoroloji Mühendisi Bilirkişi ….’a tevdi edilerek Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Meteoroloji Mühendisi Bilirkişi …’un hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle; “…27.05.2011 günü hasarın meydana geldiği bölge ve çevresinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış ve yer yer dolu hadisesi meydana geldiği, radar ekolarında olayın meydana geldiği bölgede dolu hadisesi meydana gelmesine uygun ekoların olduğu, uzun yıllar dolu kayıtlarına göre belirtilen bölgede yılda en az 1 en fazla 8 gün dolu hadisesi meydana geldiği, metrekareye düşen yağış miktarlarının standart zamanlarda yapılan yağış şiddet-süre tekerrürünün her yıl olduğu, … Yani metrekareye düşüen yağış miktarları açısından sıklıkla karşılaşılabilen bir yağış miktarı kaydedilmiş olduğu” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Raporları hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; 27.05.2011 tarihinden meydana gelen yağış hadisesinden dolayı davalı şirket nezdinde sigortalı soğuk hava deposunda bulunan emtianın gördüğü zarardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafın 27.05.2011 tarihince yoğun yağışın meydana geldiğini, mallarının depo edildiği soğuk hava deposunun davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, yoğun yağıştan dolayı mallarının zarara uğradığını bundan dolayı zararının tazminini talep etmiştir. Dava konusu ihtilafın soğuk hava deposunun imalat ve inşaat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında Bilirkişi Heyetlerinden Bilirkişi Heyet Raporları aldırılmıştır. Davacının zararı poliçe kapsamında değerlendirildikte eğer zarar bölgede yağan yağmurun yoğun ve şiddetli yağıştan meydana gelmiş ise bu sebebin dahili su klozu 2nci maddesindeki teminat kapsamında olacağı; eğer bu sebep bertaraf edilecek ise soğuk hava deposundaki oluk sayısının ve dere ile çatı arasındaki izolasyon yetersizliği şeklindeki imalat hatası, eksikliği olacağı, bunun ise teminat dışı haller 4üncü madde uyarınca teminat dışı olacağından istatistiki yağış verilerine ulaşabilmek için bölgeden 1995 yılına kadar gidebilen yağış istatistikleri elde edilerek dosya Meteoroloji Bilirkişisine tevdi edilmiş ve Meteoroloji Bilirkişisinin incelediği yağış istatistiklerine göre zararın meydana geldiği tarihte beklenen yağışın yağdığı, mücbir sebep oluşturabilecek bir yağışın tespit edilemediği, o halde meydana gelen zararın Dahili Su Klozu 2nci maddesindeki teminat kapsamına girmeyeceği, zararın imalat hatası eksikliğinden kaynaklandığı, sigorta hukuku uygulamasında uygun illiyet bağı ve yakın sebep prensibinin kullanıldığı, dolayısıyla meydana gelen zararın imalat hatası ve eksikliğinden kaynaklandığı bunun da teminat kapsamında olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin olarak yatırılan 3.712,50-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 3.653,20-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 25.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiyesinin yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 29/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır