Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/11 E. 2022/466 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/11 Esas
KARAR NO : 2022/466

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2015
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın komisyoncu olduğu ve diğer davacı … Tic.Ltd.’nin %99 hissedarı ve şirketin imzaya yetkili müdürü olduğunu, davalı şirket ile davacı şirket arasında … tarih ve … sayılı, … tarih ve …Ksayılı, … tarih ve …sayılı, … tarih ve… sayılı olmak üzere toplam 4 adet tüketici kredi sözleşmesi, ödeme planı bunlara bağlı rehin sözleşmeleri akdedildiği ve 12 adet … marka trailer çekici ve 12 adet … marka dorse temin edildiğini, bu sözleşmelerin davacı … temsilen %99 hissedar … tarafından yapıldığını. Bu tüketici kredisi sözleşmelerine 3 nolu ek olarak … tarihinde…sayılı, … sayılı, … sayılı ve …sayılı olmak üzere tek nüsha halinde 4 adet sözleşme değişiklik eki yapılarak ödeme planı tadil edildiği ve 22/11/2011 tanzim tarihli ve …, …, …, … sözleşme numaralı 4 adet senet teminat senedi olarak eklendiğini, senetler üzerindeki sözleşme numaraları ile aynı tarihte tanzim edilen… ek sözleşme numaraları aynı olduğu, senetlerdeki ödenecek tutarlar ile … ek sözleşmelerdeki tadil edilen ödeme planı tutarları da aynı miktarda olduğunu, sözleşme numaralarıyla yapılan bu atıf senetlerin teminat senedi olduğunun belirleyicisi olduğunu, bu işlemlerin davacı … temsilen %1 hissedar … tarafından yapıldığını, ancak … nolu ek sözleşmeler ekinde ödeme planı tadilatına ve 4 adet teminat senedine kefil vasfı ile … adına konulan imzalar davacı …’a ait olmadığını, davalı şirket 22/11/2011 tarihnde sözleşme ile birlikte düzenlenen sahte senetlerden sonra şirket adına hareket eden %1 hissedar … ile anlaşarak mülkiyeti davacı şirkete ait … ili, … ilçesi … Mevkii, 13 Pafta 1110 ada 6 parsel, 6.kat 16 nolu bağımsız bölüm taşınmazı 30/11/2011 tarihinde aynı borca istinaden sözleşme ve yasaya aykırı ipotek aldığını, davalı şirket 4 adet tüketici kredisi sözleşmesi ve bunlara bağlı rehin sözleşmelerine istinaden davacılar aleyhine hesapları kat ettiğini, kat edilen ihtarname şirketin %1 hissedar olan …’a tebliğ edildiğini, akabinde davalı taraf, sadece davacı şirket yönünden … 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlattığını ve davacılara 20/02/2013 tarihinde 236.756,00 Euro bedelli icra imre gönderildiğini, davalı şirket takip sırasında davacı şirkete ait 3 adet aracı satarak tahsilat yaptığını ve müvekkilini mağdur ettiğini, davalı şirket …. 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip devam ederken, … 4.İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile 279.472,40 Euro bedelli senet yönünden davacılar aleyhine mükerrer şekilde takip başlattığını, takibe konu edilen senetler üzerindeki imzanın sahte olduğunu, mükerrer takipten dolayı davacıların davalıya karşı bir borcunun bulunmadığını belirterek … 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibin davacılar açısından ileride telafisi güç ve imkansız zararların önlenmesini teminen teminatsız İİK 72/3 maddesi gereğince paranın alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … 4.İcra Müdürlüğünün…esas sayılı takibi ile icraya koyunan 22/11/2011 tarih ve 26/05/2014 vade tarihli 111.496,00 Euro bedelli senet, 22/11/2011 tarih ve 26/05/2014 vade tarihli 80.512,00 Euro bedelli senet, 22/11/2011 tarih ve 26/05/2014 vade tarihli 152.064,00 Euro bedelli senet, 22/11/2011 tarih ve 26/05/2014 vade tarihli 67.984,00 Euro bedelli 4 adet senet altındaki imzanın davacı …’a ait olmadığının tespiti ile bu senetler ve takip yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, senetlerin teminat senedi olması, senetler üzerinde malen kaydının olması, taraflar arasında sadece ana kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir mal alımı olması, mükerrer takip yapılması, takipte talep edilen bedellerin kısmı ödemeden düşülmemesi, bonoların vade tarihlerinin sonradan atılması bonoların ve ek protokoldeki alacaklı ünvanı ile takipteki alacaklı ünvanının aynı olmaması, bonolar üzerinde tahribat yapılması, sözleşmeye aykırılık ve rakamların uyumsuzluğu nedenleri ile davacıların her ikisinin de böyle bir borcunun olmasının tespiti ve takibin iptaline, takip dosyasındaki menkul ve gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bilahare 31/10/2014 havale tarihli dilekçesi ile dava değerinin 5.000 TL olarak gösterildiği, sonuç kısmında müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti talebi olduğunu, borç bulunmadığının tespiti istendiğini, borç olduğunun kanıtlanması gerekmediğini, olmadığının kanıtlanması gerektiğinden harç değeri olarak 5.000 TL gösterildiğini, davanın menfi tespit davası olduğunu, davada harç eksikliği bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili şirketten 09/08/2006 tarihli kredi ile 12 adet Scania marka çekici 12 adet Krone marka dorse olmak üzere toplam 24 adet araç satın aldığını, söz konusu kredinin sağlanması için kredi sözleşmesi imzaladıklarını, sonrasında borçlu şirketin ödemede güçlük içine düşmesi sonucu asıl kredi sözleşmesindeki temel borç ilişkisi korunmak kaydıyla 22/11/2011 tarihinde yeni bir ödeme planı oluşturularak protokol imzalandığını, davacıların ek protokol ve senetlerde yer alan imzaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile huzurdaki davayı haksız ve kötü niyetli olarak ikame ettiğini, yargılama sırasında toplanacak deliller ışığında davanın haksız olduğunun tespit edileceğini, menfi tespit davaları için davacının aleyhine icra takibi başlatılması halinde davacının takibe itiraz etmek suretiyle aleyhine girişilen takibi durdurmak imkanına sahip olmasına rağmen menfi tespit davası açma yoluna tercih etmesinin usul ekonomisi ile bağdaşmadığını, ayrıca davacıların dava değerini eksik belirleyerek peşin harcı eksik yatırdığını, tensip tutanağı ile davacıya kesin süre verilip gerekli ihtaratı yapmasına rağmen 279.472,40 Euro olarak belirlenmesi gerekirken dava değerini eksik belirleyip harcı da eksik ikame ettiğinden iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin beyanlarında ise davacıların kredi sözleşmesi, ek protokol ve senetleri imzaladıkları için doğan borçtan sorumlu olduklarını, … ve … ın davacı şirketin temsil ve ilzama yetkili ortak ve müdürleri olduğunu, davacı şirket adına ek protokollere imza atan Erdem Şılbır ve senetlere imza atan … da münferiden temsil ve ilzama yetkili müdür olduğunu, ayrıca … ek protokol ve senetleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını bu nedenle davacıların imzaların sahte olduğu yönündeki iddialarının kabul etmediklerini, taşınır rehninin paraya çevrilmesi ve kambiyo senetlerine özgü icra takiplerinin aynı anda başlatılmasında yasaya aykırılık bulunmadığını, kredi sözleşmesi ve senetlerdeki borç 24 adet aracın satın alınması amacıyla müvekkil şirketten sağlanan kredi borcuna ilişkin olduğunu, davacı şirket ve şahıslar kredi sözleşmeleri ve senetlerden dolayı müvekkil şirkete borçlu olduğundan böyle bir borcun olmadığı yönünde bir tespit yapılamayacağını, kredi sözleşmeleri, ek protokoller senetlerin imzalanması ve ipotek tesisinin hileli işlemlerle gerçekleştirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın kredi sözleşmelerinin 4077 sayılı yasa kapsamında değerlendirme eğiliminin ise dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin davacılar aleyhine giriştiği takipte iyi niyetli olu, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi isteminin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek hukuki yarar noksanlığı ve eksik harcın tamamlanmaması sebebiyle davanın usulden reddine, davacıların müvekkili şirkete borçlu olduğu sabit olduğundan davanın esastan reddine, haksız ve kötü niyetli dava sebebiyle takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere belirlenecek kötü niyet tazminatının davacılardan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Davaya dayanak sözleşmeler, bilirkişi raporu, ticari defter kayıtları ve faturalar, tarafların dosyaya sundukları bilgi belgeler, tarafların aşamalardaki beyan ve açıklamaları.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan … tarihli, …sayılı adli raporda;
“inceleme konusu;
Alacaklıları … A.Ş. borçluları…Tic. Ltd. Şti, kefilleri …, … ve … olan 22/11/2011 tanzim tarihli, 26/05/2014 ödeme tarihli; 152,064 EURO bedelli, (2018-47319-1), 67,984 EURO bedelli, (2018-47319-2), 80,512 EURO bedelli, (2018-47319-3), 111,496 EURO bedelli senetler, (2018-47319-4),
… senetlerde kefil bölümlerinde … adına atılı imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı” kanaatine ulaşılmıştır.
Mahkememizce 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 27.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda da senetlerde ki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı tespitine yer verilmiştir.
SMMM-Bağımsız denetçi bilirkişiden alınan 02.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Dava konusu finansman alacaklarının dayanak muavin hesaplarda tespit ettiğimiz miktarlarla uyumlu olarak sağlanan finansman ile davacının satın aldığı araç plaka ve şasi numaraları için ayrı ayrı kaydı tutulduğu, kayıtların kredi sözleşmeleri ve ekleri rehinli araç listesi ile uyumlu olduğu,
Davalının dava konusu 2014 – 2017 dönemine ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, sahipleri lehine delil olarak kabul edilebileceği,
….’nin 04.12.2014 tarihinde tescil edilen yönetim kurulu kararı ile … A.Ş.’yi devir aldığı, ibraz edilen ticari defter kayıtlarına göre davacının kredi borçlarının 06.12.2014 tarihli muhasebe kaydı ile 336.302,49 EURO bedel ile … ‘ye devir ile alacak kayıt edildiği ,
Dava konusu kredinin teminatı olarak verilen senetlere ait muhasebe kaydına rastlanılmadığı,
…’nin … 48. Noterliği’nden düzenlenen … tarih … yevmiye sayılı alacak temlik sözleşmesi ile davacı … TİC. LTD. ŞTİ.’den olan alacaklarını … A.Ş.’ye devir ettiği,”
Tespitleri yapılmıştır.
GEREÇE;
Dava, takibe konu senetler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacılar vekili yargılama aşamasında özetle, takibe konu senetlerde yer alan imzanın davacı … a ait olmadığını, senetler üzerinde malen kaydının olması, taraflar arasında sadece ana kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir mal alımı olması, mükerrer takip yapılması, takipte talep edilen bedellerin kısmı ödemeden düşülmemesi, bonoların vade tarihlerinin sonradan atılması bonoların ve ek protokoldeki alacaklı ünvanı ile takipteki alacaklı ünvanının aynı olmaması nedenleri ile davacıların her ikisinin de böyle bir borcunun bulunmadığının tespiti ve takibin iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06.09.2017 tarihinde eksik harcı tamamlamıştır.
Tüm araştırmalara rağmen davacı şirket defterlerinin yeri tespit edilememiştir. Son olarak 15/04/2021 tarihli celsede;
1- Davacı ve davalı tarafa defterlerinin bulduğu yeri bildirmesi, başka bir resmi kuruma teslim etmiş ise teslim ettiğine dair evrakı ve resmi kurumda ise oradan celbi ile mahkememize sunması için 1 aylık kesin süre verilmesine, taraf verilen sürede belgeleri ibraz etmez ve aynı sürede delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, belgelerin içeriğine göre karşı tarafın açıklamalarının mahkemece kabul edilebileceğinin,(md.220/3) yine HMK 94/3 uyarınca bu belgeleri sunma hakkının ortadan kalkacağı ve dosyada mevcut diğer deliller ile uyuşmazlığın hükme bağlanacağı ihtarını içerir muhtıra gönderilmesine,

4- Defterler sunulduğunda celse arasında bilirkişi incelemesi yapılmasına,
Karar verilmiştir.
Davacılar vekili ara karar gereği 16.04.2021 tarihli dilekçesi ile; Erdem ŞILBIR’ın şirket müdürlüğünde çıkarılması için … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava da … şirket müdürlüğünden mahkeme kararı doğrultusunda çıkarıldığını, defter ve belgelerin bir kısmı da …’da bulunmasına rağmen haksız ve hukuka aykırı bir şekilde teslim edilmediğini, şirkete ait defter ve belgelerin kalan kısmı ise davacı tarafından ikame edilmiş … Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/57 Esas (iflas erteleme) ve … 5. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas (sahtecilik) sayılı dava dosyası içinde bulunduğunu açıklamıştır.
Defterlerin bir kısmının kayıp olduğuna ilişkin beyanda bulunulması, diğer kısmının ise mahkemeye ibraz edildiği belirtilmiş ise de, buna dair her hangi bir belge sunulmaması, …. 5. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından mahkememize hitaben yazılan yazıda “Mahkememiz 2016/906 esas sayılı kovuşturma dosyası fiziki olarak incelendiğinde … Tic. Ltd. Şti nin ticari defterlerinin olmadığı,”nın belirtilmesi, … Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/57 Esas sayılı dosyasına yazılan yazıya verilen cevapta dosyada herhangi bir ticari defter kayıt ve belgelerinin olmadığının belirtilmesi, yerinde inceleme yetkisi ile yapılan bilirkişi incelemesinde belirtilen dosyalarda defterlerin bulunmadığının belirtilmesi nedeniyle davacı şirket defterlerinin incelenmesinden vazgeçilerek ve 15/04/2021 tarihli celsede alınan ara kararlar gereği 10.06.2021 günü oluşturulan ara karar ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Her iki taraf tacir ve uyuşmazlığa konu iş ticari iş olmakla davacı tarafın 4077 sayılı yasa kapsamında değerlendirme yapılmasına ilişkin talepleri kabul edilmemiştir.
Davacılar vekili; 22.11.2011 tarihinde asıl Tüketici Kredi Sözleşmelerine ek olarak eklenen dört adet senet teminat senedi olarak eklendiğini, senetlere hukuka aykırı olarak malen kaydının yazıldığı, söz konusu senetler ile aynı tarihte düzenlenen 3 nolu ek sözleşme karşılaştırıldığında sözleşme numaralarının, ödeme tutarları ve bu ödemelerin planlarının örtüştüğü, teminat senetleri kambiyo senetlerine mahsus takibe konu edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Davaya esas takip dayanağı senetler TTK’nun 776. maddesinde belirtilen yasal zorunlu unsurları içeren kambiyo senedi niteliğine haiz bonolardır. Taraflar arasında varlığı kabul edilen sözleşmede takip dayanağı bonoların teminat amaçlı olarak verildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Davacının (Şirket) keşideci olarak imzalayıp verdiği bonoların teminat senedi olduğu, teminat senetlerine malen kaydının hukuka aykırı olarak yazıldığı iddiasını kanuni delillerle (senet, yemin) ispatlanması gerekirken taraflar arasında imzalanan sözleşmede, takibe konu bonolara açık atıfta bulunulmadığı gibi, bono üzerinde teminat için verildiğine dair açıklama da bulunmamaktadır.
… 4. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takibinden önce aynı alacak için … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas, … 4. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile “İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takip” başlatıldığını ve mükerrer takip başlatıldığı iddia edilmiş ise de, YHGK’nın 18.04.2001-E.2001/12-354 K.367 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, icra takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayağı belirgin ise ancak tüm alacak için, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile rehin yanında, haciz yoluna da başvurulabilir. Bu nedenle İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takip miktarı dışında kalan alacak için icra takibi yapılmasında usul ve yasaya bir aykırılık görülmemiştir.
Davacı vekili 08.04.2022 tarihli dilekçesi ile “müvekkil şirket yetkilisi yemin deliline ve teklifini kabul etmemektedir. Bundan dolayı yemin deliline dayanmadığımızı beyan ederek mevcut delil durumu dikkate alınarak davamızın kabulüne karar verilmesini” şeklinde beyanda bulunarak yemin deliline dayanmayacağını açıklamıştır.
Somut olayda;
Davacı … hakkında;
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan …tarihli, … sayılı adli rapor ve 27.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda senetlerde ki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Davaya konu senetlerde yer alan imza davacı …’a ait olmamakla senetlerden dolayı davacı …’ ın sorumluluğu bulunmadığından bu davacı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı … Ltd. Şti.’ni imza ve ilzama yetkili olan … kardeşi ve bir diğer şirket yetkilisi olan …’ın imzasını taklit etmiştir. Senetteki imzaların huzurda alındığına ilişkin dosyada delil bulunmaması nedeni ile suç tarihinde davalı şirketin sahteciliği bilebilmesi mümkün olmadığından aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Davacı şirket hakkında;
Davacı … ve dava dışı … davacı … ayrı ayrı münferiden temsile yetkilidir. Senetler üzerinde yer alan imza diğer ortak …’a aittir. Davacı şirket yönünden imzanın diğer münferit yetkili ortağa ait olması nedeniyle senedin zorunlu unsurlarında her hangi bir eksiklik bulunmadığından şirketin bu imzadan dolayısıyla senetlerden sorumluluğu bulunmaktadır.
Davaya esas takip dayanağı senetlerin TTK’nun 776. maddesinde belirtilen yasal zorunlu unsurları içeren kambiyo senedi niteliğine haiz bonolar olması, sözleşmede takip dayanağı bonoların teminat amaçlı olarak verildiğine dair açık atıf içeren herhangi bir kayıt bulunmaması, davacının keşideci olarak imzalayıp verdiği bonoların teminat senedi olduğu, teminat senetlerine malen kaydının hukuka aykırı olarak yazıldığı iddiasını yazılı delille ispatlayamaması ve mahkememizce hatırlatılan yemin deliline dayanmayacağını bildirmesi, bono üzerinde teminat için verildiğine dair her hangi bir ifade yer almaması, YHGK’nın 18.04.2001-E.2001/12-354 K.367 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, icra takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayağı belirgin ise ancak tüm alacak için, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile rehin yanında, haciz yoluna da başvurulabilecek olması nedenleriyle davacı şirket yönünden ispatlanamayan davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı …Tic. Ltd. Şti. Nin kötü niyetli olduğuna dair somut delil sunulmaması nediniyle aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-) Davacı şirket yönünden davanın REDDİNE,
2-) Davacı … yönünden davanın kabulü ile, davacının … 4. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra takibinden davalıya borcu bulunmadığının tespitine,
3-) Davacılar ve davalının kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-) Alınması gereken 55.409,02 TL Karar ve İlam harcından peşin+ ıslah harcı olarak yatırılan toplam ‭13.852,26‬.TL harcın mahsubu ile bakiye 41.556,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-) Davacı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 57.607,03 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
6-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 57.607,03 TL nisbi vekalet ücretinin davacı …Tic.ltd. Şti tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-) Davacı tarafından yatırılan 85,40 TL peşin harç, 13.766,86 TL ıslah harcı 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı 5.500 TL bilirkişi ücreti ve 1.085,00 TL posta giderinden ibaret toplam ‭20.466,26‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı …’a
verilmesine,
😎 … tarih, … nolu Adli Tıp Faturasında belirtilen 535,00 TL tutarın davalı tarafından Adli Tıp faturasında belirtilen ibana yatırmasına,
9-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 23/06/2022

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)

Peşin Harç : 85,40,- TL
Başvuru Harcı : 25,20 .- TL
Islah Harcı : 13.766,86.TL
Vekalet Harcı : 3,80 .- TL
Bilirkişi Ücreti: 5.500,00.-TL
Posta Giderleri: 1.085,00.- TL
Toplam : 5.510,16.- TL