Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1090 E. 2018/42 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1090 Esas
KARAR NO : 2018/42

DAVA : Alacak (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;müvekkilinin … nolu elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafca geriye dönük son 10 yıl elektrik tüketim dönemlerinde düzenlenen faturalarda Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç okuma Bedeli, PSH Bedeli, bu bedeller üzerinden alınan %2 ,TRT Payı ve %18 KDV bedeli yansıtılıp tahsil edildiğini, Yargıtay Dairelerinin de tahsil edilen söz konusu tutarların iadesine ilişkin kararlarının olduğunu beyanla yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; usule ilişkin itirazlarının olduğunu, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının taraflar arasındaki sözleşmede ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemlerin istirdadını talep edemeyeceğini, 4628 sayılı kanun ve 6446 sayılı kanunların elektrik tarifelerinin oluşturulması hususunda Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulunu (EPDK) yetkilendirdiğini ve kurulun çıkarttığı yönetmelik, tebliğ, karar ve ikincil mevzuatlarla tarifelerin düzenlendiğini, kurul kararlarının Danıştay tarafından iptal edilmedikçe tüm gerçek ve tüzel kişiler için bağlayıcı olduğunu, müvekkili ve diğer lisans sahibi şirketlerin kurul kararlarını uygulamamalarının lisans iptaline kadar varan yaptırımları olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının yerinde olmadığını, dava konusu edilen Kayıp Kaçak Bedeli ile dava konusu olmayan diğer kalemlerin EPDK düzenlemesi gereği olduğunu ve mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 26/12/2017 havale tarihli raporda özetle; 1)Yukarıda belirtilen gerekçelerle, tarafımdan dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; kayıp kaçak bedelinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve bu kanunla ilgili diğer mevzuatlarda alınma gerekçesini açıklayan tam bir yasal karşılığı olmadığı, enerji hatların işletilmesi, bakımı ve kaçağın önlenmesinin dağıtım şirketinin sorumluluğunda olduğu, kaldı ki yasal yollar ile dağıtım şirketlerinin dava veya icra yoluyla kaçak elektrik bedellerinin bir kısmını da tahsil ettiği ve dağıtım şirketlerinin bu maliyetlerin karşılığını bu şekilde mükerrer elde ettiği, Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, dağıtım şirketlerinin kayıp ve kaçağı önlemekle yükümlü olduğu, kayıp-kaçak bedeli adı altında bir bedelin kullanıcılardan alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacının bu davadaki talebinin Yerleşik Yargıtay kararlarına göre yerinde olduğu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2017tarih, 2016/22838 E. ve 2017/9417 K. sayılı ilamı ile “…Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen_bedellerejli§kin olarak^ yapılan başvurularda veaçiian davalaTda; tüketici h^kem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlenoe^jjygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek vukanda sozedilen bedeller jrıaliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.” Kararı’nın verildigi, 2)Dava konusu tesisata ilişkin dosyasına ibraz edilen faturalara göre; 1.079.660,80 TL halinde hesaplandığı,3)Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar neticesinde, dava konusunun 6719 sayılı kanunun düzenlemesi doğrultusunda değerlendirildiğinde; Davalı taraflarca düzenlenen faturalar için EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere göre; 1.079.078,59 TLJıalinde hesaplandığı, Dosyanın, delillerin ve hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara HMK 281 VE 186 madde meşruatlı olarak tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç okuma Bedeli, PSH Bedeli, bu bedeller üzerinden alınan %2 TRT Payı ve %18 KDV bedeli ve vs. adı altında alınan ücretin iadesi talepli alacak davası olduğu,
Somut uyuşmazlığın; davalı kurumun abonelerinden dolayısıyla da davacıdan Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç okuma Bedeli, PSH Bedeli, bu bedeller üzerinden alınan %2 TRT Payı ve %18 KDV bedeli ve vs. adı altında ücret isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de davalının davacıdan tahsil ettiği kayıp-kaçak bedelinin iade edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı arasında elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafından davacıdan kayıp-kaçak bedeli tahakkuk ettirildiği hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Kayıp-kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu kayıp kaçak ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç okuma Bedeli, PSH Bedeli, bu bedeller üzerinden alınan %2 ,TRT Payı ve %18 KDV bedelinin EPDK.nın düzenleyici işlemlerine karşı uygunluğunun denetimi için yargılama sırasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan rapora göre; dava konusu tesisata ilişkin dosyasına ibraz edilen faturalara göre; davalı kurumca alınan ücretin 1.079.660,80 TL halinde hesaplandığı, yapılan tespit ve açıklamalar neticesinde, dava konusunun 6719 sayılı kanunun düzenlemesi doğrultusunda değerlendirildiğinde; Davalı tarafca düzenlenen faturalar için EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere göre; 1.079.078,59 TL halinde hesaplandığı, buna göre EPDK.nın düzenleyici işlemlerine göre 582,21 TL.nin fazla alındığı ve fazla alınan bu miktarın davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşıldığından;Davanın kısmen kabulüne, 582,21 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 582,21 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70 TL harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 582,21 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 417,79 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu toplam: 633,20 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 368,65 TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/01/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
27,70 TL Harç Masrafı
500,00 TL Bilirkişi Ücreti
105,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM :633,20 TL