Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/106 E. 2018/660 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/106 Esas
KARAR NO : 2018/660

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2015
KARAR TARİHİ : 21/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın perakende GSM ve cep telefonu satışı işi ile uğraştığını, bu kapsamda müvekkilinin davalıdan bir takım cep telefonları satın aldığını, alınan telefonlardan bir kısmının tüketiciler tarafından ayıplı olduğu gerekçesi ile Tüketici Heyetlerine ve Tüketici Mahkemelerine şikayet konusu olduğunu, şikayetlerin akabinde davalıya gerekli bilgilendirme yapıldığını ve davalı tarafından verilen cevaplarda hukuki sürecin takip edilmesi, neticesine göre malın ayıplı bulunması halinde bedelin ödeneceğinin bildirildiğini, ilgili şikayet ve davaların sonuçlandığını, neticesinde hükmedilen bedellerin müvekkilince tüketicilere ödendiğini, davalıdan satın alınarak müvekkilince tüketicilere satılan ve daha sonra ayıplı olduğu için mahkeme kararları neticesinde tüketicilere müvekkili tarafından yapılan satışlara ilişkin ödenen paraların tahsili için davalıya müracaat edildiğini ancak yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını ve müvekkilinin zararının giderilemediğini, bunun üzerine müvekkilince … 16. İcra Müdürlüğüne … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, davalının yetki itirazı nedeniyle reddedilen borca bu kez … 33. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile devam edildiğini, ancak borçlu davalının bu dosyaya da itiraz etmesi nedeniyle takibin yeniden durduğunu, ayıplı olduğu aşikar olan cihazları iade almayarak müvekkilinin zararını ödemeyen davalı şirketin kötüniyetle hareket ettiğini ve icra dosyasına itirazı salt alacağı sürüncemede bırakma niyetiyle yaptığını ileri sürerek … 33. icra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazın iptaline, davalı hakkında İİK hükümleri gereği % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/02/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın davaya konu telefon cihazlarını, teknik serviste yapılan incelemeler ve tamirler sonucu 20 günlük tamir süresi içinde herhangi bir arıza olmaksızın gönderdiğinin teknik servis formlarından da anlaşılabileceğini, bu sebeple davacı firmanın eksik ve hatalı savunmaları sonucu verilen ve itiraz edilmeden kesinleşen hakem heyeti kararları nedeniyle müvekkili firmanın sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili firmanın cihazlarda meydana gelen arızalar konusunda her türlü tamir işlemlerini bakımlarını zamanında yaptığını, cihazları arızasız şekilde tüketicilere teslim ettiğini, bu nedenle müvekkili firmanın ödenen bedellerle ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu bedellerin davacı firmanın yetersiz savunma yapması sebebiyle ödendiğini, davacının davaları zamanında ihbar etmemesi sebebiyle ödenen bedellerin tamamından davacı firmanın sorumlu olduğunu beyan ederek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın devam eden aşamasında davacı vekili 21/05/2018 tarihli dilekçesi ile, borçlu vekilinin itirazlarından feragat ettiğine ilişkin dilekçesini ve tahsilat makbuzunu sunarak icra dosya borcunun ödenmiş olması nedeniyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın ( 3.652,54 TL) %20 si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının borcunu dava açıldıktan sonra ödemiş olması karşısında dava açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek yargılama giderlerinin ve davacı lehine vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Asıl alacağın ( 3.652,54 TL) %20 si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcından peşin yatırılan 99,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 64,04 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 99,94 TL peşin harcı, 99,94 ihtiyati haciz harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 248 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 975,58 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okundu. 21/05/2018

Katip …

Hakim …