Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/989 E. 2018/681 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/312
KARAR NO : 2018/531

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 12/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili tarafından davalı hakkında yapılan … 4.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emrine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve %20’den az olmayan inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, Sigortalı … firmasına halef olan davacının akdi ve yasal halefiyete dayalı olarak işbu davayı ikame ettiğini, … firmasına ait yükün (rüzgar türbini tedarikçisi-imalatçısı)21.01.2013 tarihli sözleşme ile … seri numaralı emtianın …’a taşımasının davalı tarafından üstlenildiğini, 75 ton emtianın … plakalı araca yüklendiğini, … plakalı çekici ve … plakalı kamyon ile taşımaya alındığını, 25.03.2013 tarihinde yükün araçtan kurtularak yola devrildiğini, ağır hasar gördüğünü, hasardan davalının sorumlu olduğunu, 30.04.204 tarihinde davacının sigortalısına 213.183,05 EURO tazminat ödediğini, TTK m.1472 gereği davacının halef olduğunu, Sigortalının zamanaşımı süresi içinde takibe giriştiği ve takibin de akdi temlik gereği davacı tarafa ait olduğunu, Davalının itirazı ile takibin haksız durdurulduğunu İddia ve beyanla davanın kabulünü talep etmiştir.
CEVAP /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşıma davalarının bir (1) yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı itirazında bulunulduğunu, davacının hasarlandığını iddia ettiği emtiadaki hasarın davacının iddia ettiği boyutta bir hasar olmadığını, bu nedenle talep edilen tazminat bedelininde fahiş olduğunu, böyle bir miktarın kabul edilemeyeceğini, sovtaj bedelinin düşülmesi gerektiğini, taşıyıcı sorumluluk sigortacısın … Sigorta A.Ş. olduğunu, davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, tarafların taşımada CMR hükümlerine göre ihtilafların halli yolunu seçtiklerini, hasarlı malın bürüt kg miktarı üzerinden 8,33 SDR ile sınırlı sorumluluk söz konusu olduğunu, CMR m.27 gereği faizin yıllık %5 uygulanması gerektiğini, alacak likit olmadığı için icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … Sigorta AŞ ‘ne davanın ihbar edilerek, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiştir.
DELİLLER /
1-… 4. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-Vestas firması ile davalı arasında imzalanan nakliye sözleşmesi,
3-Nakliyat Sigorta Poliçesi ile Hasar dosyası içeriği,
4-Ticari defter ve kayıtlar,
5-Bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE /
Dava, İİK nun 67/1-2maddesi gereğince açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerine ilişkindir.
… 4. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında, 25/03/2014 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ülkeiçi taşıma çerçeve anlaşmasından kaynaklı olarak 213.183,05 EURO asıl alacak olmak üzere 228.105,86 Euro nun tahsili talepli takip yapıld7ığı, takibe borçlunun itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının İİK nun 67. Maddesindeki bir yıllık süresinde açıldığı ve davanın süresinde olduğu anlamıştır.
Yapılan yargılamada; davacı tarafından ödenen sigorta tazminatı gözetilerek, … karayolu taşımasında uygulanacak hukuk kuralları, kusur ve sorumluluk ile meydana gelen taşıma kaynaklı hasar zararı miktarı ve tazminat hususları ihtilaflıdır. Sigortalı ile davalı arasında taşıma sözleşmesi ve işin ifası sırasında meydana gelen hasar olgusu ise ihtilafsızdır.
Davacı emtia nakliyat sigortacısı olup; sigortalısı … firmasına ait emtiaların taşıma risklerine karşı sigorta güvencesine kavuşturulması için 01.01.2013-01.01.2014 döneminde sigorta sözleşmesi akdeden sigorta şirketidir. … numaralı sigorta poliçesi taraflar arası sigorta ilişkisini teyit etmektedir.
Dosyada mevcut “hasar tazminat makbuzu ve ibranamesi” başlıklı belgeye göre davacı … şirketi tarafından sigortalısına 14.03.2013 tarihli hasar sebebi ile 213.183,05 EURO sigorta tazminatı ödemesi karşılığı “temlik ve ibra hükümlerini havi” makbuz alınmıştır.
Söz konusu bila tarihli ibraname ve tazminat makbuzuna istinaden davacı tarafından 30.04.2014 tarihinde 213.183,05 EURO sigorta tazminatı ödemesi … Bankası hesabına havale şeklinde gerçekleştirilmiştir.
Davacı böylece, TTK m.1472 ve TBK m.183 ve devamı hükümlerine göre sigortalısına halef olmuş, yaptığı ödeme ile sınırlı olmak üzere taşıma hasarından sorumlu kişi veya kişilere rücuen tazmin talep etmek hakkını kazanmıştır.
Davalı da taşıyıcı sıfatını kabul etmekte ve taşıma risklerine karşı … Sigorta A.Ş.’den taşıyıcı sorumluluk sigortası yaptırdığını belirtmektedir. Davacı dilerse sorumluluk sigortacısına veya dilerse taşıyıcı ve sigortacıya birlikte husumet tevcih edebilmektedir. Somut olayda davacının doğrudan sadece taşıyıcıya karşı husumet yöneltmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Davalının pasif husumet ehliyeti tamdır.
Davalının üstlendiği taşıma, taraflar arasında “ülke içi taşıma çerçeve anlaşması” hükümlerine göre … arasında karayolu taşıması olup; taşıma sürecinde 14.03.2013 tarihinde devrilme-araçtan düşme şeklinde hasar meydana gelmiştir.
Bu hasar meydana gelme şekli, aracın yüklemesi sırasında taşıma güvenliği kadar aracın işletme güvenliğinin de gereği gibi sağlanmadığına işaret etmektedir. Yani, yüklemeyi kim yaparsa yapsın taşıt işletme güvenliğinin sağlanmamasından dolayı gerek CMR m.29, gerekse TTK m. 886 hükmü kapsamında ağır kusur ile hareket ve kazanın oluşmasına sebebiyet verme söz konusudur.
Taraflar arası sözleşmede, açıkça F bendi “…CMR konvansiyonunda açıkça ulusal hukukun uygulanması gerektiği belirtilmediği takdirde, CMR konvansiyonunun hükümleri anlaşmalar hakkındaki ulusal hukukun yerine geçecek ve bu çerçevede Taraf Ülkelerin ulusal hukuku uygulanmayacaktır.” İfadelerine yer vermektedir. Somut olayda davacının sigortalısı ve davalı aralarında hususi sözleşme ile Türkiye için de bağlayıcı ve taraf olunan CMR hükümlerine göre taşıma konusunda mutabık kalmışlardır.
01.07.2012 itibarı ile yürürlükte bulunan TTK da zaten kara taşımasına ilişkin sorumluluk, evrak düzeni, sözleşmenin kuruluşu ve ifa süreci gibi düzenlemelerini CMR hükümlerinden iktibas etme yolunu seçmiştir. Ancak somut olayda, tarafların açık irade beyanlarına itibar edilerek, somut olayda CMR hükümlerine göre ihtilafın halli gerektiği değerlendirilmektedir. Seçilen hukuk emredici hukuk düzenine aykırı olmadıkça uygulama alanı bulacak; nitekim 6102 sayılı TTK hükümleri ile seçilen CMR hükümleri paralel içeriği ile uygulanacaktır.
Öte yandan, yıllık faiz ve sair hususlarda, taşıyıcının sorumluluğu bakımından getirtilen düzenleme ve tarafların hukuk seçimine itibar edilmek gerekir. Bu durumda uygun düştükçe CMR hükümlerine ve 6102 sayılı TTK hükümlerine göre taşıyıcının sorumluluğu ve sorumlu olunan tazminat belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sözleşmede “nakil halinde” ifadesi; “yükün LSP’nin (taşıyıcının) sorumluluğunda olduğu süre ve özellikle yükün yükleme yerinde bağlanmaya ve emniyet altına alınmaya başlanması ile yükün boşaltma yerinde teslimi arasındaki süre…” olarak tanımlanmıştır. İşte bu süreçte meydana gelecek hasar veya zayi ya da gecikme zararlarını davalı-taşıyıcının tazmin etmesi gerektiği açıktır.
Sözleşmede “yükleme ve boşaltma ekipmanları” da nakliye ekipmanı arasında sayılmış; bunların da taşıyıcı veya alt taşıyıcılar tarafından kullanılması öngörülerek bundan kaynaklı zararlar taşıyıcı tasarruf alanında bırakılmıştır. Yine taşıyıcı güzergahı belirlemek, onu incelemek ve ona göre taşımayı organize etme yükümlülüğü altındadır. Sözleşmede açıkça bu yönler belirtilmiş ve davalı taşıyıcı akdi olarak üstlenmiştir.
Sözleşmede 2.2.4. maddede taşıyıcı yüklemeyi takiben “…yükü incelemekten ve yükün iyi durumda ve güvenli bir şekilde yüklendiğini ve emniyet altına alındığını teyit etmekten sorumlu olacaktır.” şeklinde yükümlülük altındadır. Bu da gerek taşıma ve gerekse işletme güvenliğinin taşıyıcı tarafından yükümlülük olarak üstlenildiğini göstermektedir.
Hal böyle iken; davalı tarafından düzenlenen 15.04.2013 tarihli taşıma irsaliyesi incelendiğinde, 23.03.2013 tarihli taşıma sevk konusu bir adet nacelle-emtianın hasar gördüğü, ekli ön rapora göre de bağlı emtianın bağının çözülerek araçtan kurtulduğu ve devrildiği, düştüğü yazılıdır. Bu durum açık bir kusur ve hatta zarar meydana gelme bilinci içinde gerekli özeni göstermeden işletme güvenliği alınmadan yükün yola çıkarıldığını göstermektedir.
Olay 25.03.2013 tarihinde saat 08:15 civarında vuku bulmuş, varma yerine hemen hemen çok yaklaşmışken dağ yolu koşullarında-güzergah güçlüğü de etkili olarak meydana gelmiştir. Çekiciden kurtulan römork yan yatmış ve üzerindeki nacelle de devrilmiştir. Böylece hasar meydana gelmiştir.
TTK m.863 ve TTK m.886 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı taşıyıcının meydana gelen hasar zararını tam tazmin etmesi gerekmektedir. Zira taşınan yük özel nitelikli yüktür. Niteliği bilinerek taşımaya alınmış, gerekli özen yükümlülüğü akden üstlenilmiş; ancak taşıyıcı açık özensizlik ve başlama-güzergaha uygun sabitleme ve işletme güvenliğini almakta kusurlu davranmıştır. Yükün taşıttan düşmesi açık bir kusur olup; bu duruma yol açan taşıyıcı tam tazminat sorumlusu olması gerekir.
… Ekspertiz firması ön raporunda olayı detaylı özetlemiş ve fotoğraflar ve teknik değerlendirmeler ile taşıma sürecini ve sonunda meydana gelen hasarı ortaya koymuştur.
…-ön raporunda ise söz konusu emtianın 70.300 kg, L131010 seri numaralı … marka ve modelde …-25.03.2013 tarihli hasar olgusunda meydana gelen zararın 253.500,00 EURO civarında olabileceğini rapor etmiştir. Emtianın toplam fatura kıymeti 674.872,15 Euro olup, sigortalının emtiayı varma yerine kadar götürüp kurarak teslim etme yükümlülüğü gereği, taşımayı da organize ettiği gözükmektedir. Ön raporda varılan 253.500 Euro hasar zararının öngörülmeyen bir takım masrafları da hesaba kattığı ve tahmini yaparken azami hesaplaması yapma yoluna gittiği anlaşılmaktadır. Yine bu miktar içinde 48.000,00 EURO miktarında GEÇ TESLİM KAYNAKLI dolaylı zararlarda hesaba katılmıştır. Yani doğrudan hasar kaynaklı zarar 205.500 EURO hesaplanırken aşan kısmı dolaylı zarar olarak dikkate alınmıştır.
Detaylı hasar fotoğrafları sigorta ekspertiz raporu ekine alınmış; nacelle emtiasının hasarlı olduğu ve öngörülen maliyetlerin hasar olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Nihai – son ekspertiz raporu ise 22.10.2013 tarihinde oluşturulmuş ve toplam hasar zararı 215.883,05 EURO hesaplanmıştır. Tamamı harcamalara dayanan bu hesapta liste halinde miktarın nasıl oluştuğu eksper raporuna yansımıştır. Sigortacılık Kanunu ve HMK gereği, somut olayda sunulan sigorta eksper raporu aksi ispatlanana kadar delil vasfını haiz bir rapor olup, bağımsız sigorta ekspertiz çalışması sonucu ortaya çıkmıştır.
Sigortacının ödemesinde ise sigorta poliçesi gereği 2.700 EURO düşülerek sigortacı ödemesi gereken tazminat 213.183,05 EURO hesaplanmıştır. Hesaplama içinde dolaylı zarar yoktur. yani hesaplanan zarar ve tazminatın tamamı doğrudan hasar giderimi için yapılan masraf ve katlanılan zarar kalemlerinden oluşmaktadır. Harcama kalemleri için fatura ve harcama belgeleri de dosyaya alınmıştır.
Bu durumda davacının 213.183,05 EURO tazminatı davalı taşıyıcıya rücu hakkı olduğu anlaşılmıştır.
Sınırlı sorumluluk testi bakımından da bürüt hasarlı kg başına 8,33 SDR sorumluluk üst sınırı toplam emtia 70.300 kg üzerinden hesaplandığında; somut olayda sınırlı sorumluluk tavanını aşan bir tazminat söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı alacağı kusur, zarar, sorumluluk değerlendirmesi gerektiren tazminat talebine ilişkindir. Bu nedenle takip tarihi olan 25.03.2014 tarihinde likit bir alacak söz konusu değildir. Ayrıca, davacının ve sigortalısının talebi akdi ilişkiye dayanan bir talep olduğu için CMR m.27 gereği takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmesi yani temerrüt ihtarı gönderilmesi hususu dosyada sabit değildir.
Bu kapsamda takip tarihine kadar talep edilen faizin yerinde olmadığı ve davacı ödemesinin 213.183,05 Euro miktarında ve 30.04.2014 tarihinde olduğu, takipten sonra ödeme yapıldığı ve içinde faizin olmadığı, bu nedenle davacının ancak ödemesi kadar tazminat talep edebileceği için takip tarihinde dahi davacının faiz talep etme hakkı olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacının emtia nakliyat sigortacısı sıfatı ile yaptığı ödeme miktarı olan 213.183,05 EURO miktarı ile sınırlı olmak üzere davalı taşıyıcıya karşı rücuen tazmin talepli dava açmak bakımından aktif husumete ehil olduğu, meydana gelen kaza ve oluşan hasarın CMR m.29, TTK m.863 hükümleri gözetilerek, taşıyıcının işletme güvenliğini gereği gibi almamasından kaynaklandığı, özel proje taşıması üstlenen davalının kusurlu ve sorumlu olduğu, dosyada mevcut sigorta ekspertiz raporunun sigortacılık tekniğine uygun ve detaylı, gerekçeli ve hasar zararı dökümlerini içerir şekilde hazırlandığı ve Sigortacılık Kanunu e HMK gereği itibar edilebilir olduğu, meydana gelen hasar zararının 215.883,05 EURO miktarında ve dosya kapsamına uygun, kadri maruf zarar miktarına işaret ettiği, muafiyet düşüldükten sonra davacı tarafından ödenen toplam 213.183,05 Euro tazminatın tamamının 30.04.2014 tarihinden itibaren yıllık %5 CMR m.27 gereği öngörülen temerrüt faizi ile davalıya rücu edilebileceği, zamanaşımı bakımından CMR m.32, TTK m.855 hükümleri gözetildiğinde, takibin bir yıllık zamanaşımı süresinde yapıldığı ve zamanaşımının kesildiği, bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının reddine, dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne, takibin 213.183,05 Euro asıl alacak yönünden itirazın iptali ile devamına, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği,
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu, dosyadaki belgeler ve tüm tüm dosya kapsamı itibariyle anlaşılmış olmakla;
Belirtilen nedenlerle:
HÜKÜM /
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının … 4. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 213.183,05 Euro asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden %20 icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 40.920,63.-TL harçtan, peşin alınan 7.446,52.-TL harcın mahsubu ile kalan 33.474,11.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen miktarda gözönünde tutularak A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 37.911,72.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen miktarda gözönünde tutularak A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu aşağıda dökümü yapılan kabul ve red oranına göre takdiren % 93 una isabet eden 11.417,62.-TL yargılama diğerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine ( istinaf ) başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

MASRAF DÖKÜMÜ :
Bilirkişi ücretleri : 4.000,00.-TL
Tebligat müzekkere gideri : 270,00.-TL
Toplam : 4.270,00.-TL %93 kabul ve red oranı
= 3.971,10.-TL
İlk dava harçları : 7.446,52.-TL
Toplam : 11.417,62.-TL