Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/98 Esas
KARAR NO : 2019/578
DAVA : Çek İstirdadı
DAVA TARİHİ : 18/08/2006
KARAR TARİHİ : 24/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Çek İstirdadı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin … San. A.Ş tarafından ciro edilen keşidecisi … Ticaret San. Ltd. Şti olan, …bank … Şubesine ait … hesap nolu 11/08/2006 keşide tarihli, … çek nolu 29.205,00 YTL bedelli, 18/08/2006 keşide tarihli … çek nolu 29.205,00 YTL bedelli ve 25/08/2006 keşide tarihli, … çek nolu 29.205,00 YTL bedelli toplamda 87.615,00 YTL bedelli üç adet çekin 07/05/2006 tarihinde işyerine giren hırsızların kasayı açması suretiyle çalması sebebiyle zayii ettiğini, davalı tarafından çeklerin meşru hak sahibi imiş gibi bankaya ibraz ettirdiğini, ancak çeklerin çalıntı olduğunu ileri sürerek davacı şirketin hamili bulunduğu hırsızlık sureti ile çalınan çeklerin istirdadı ile davacı şirkete verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLER :
Davaya konu çek örnekleri, soruşturma dosyası örneği, … 48 Asliye Ceza Mahkemesi …. E sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, çek istirdadı davasıdır.
Mahkememizce 26/05/2011 tarihinde 2006/540 Esas, 2011/259 Karar sayılı karar ile “… Davacının davasının kabulü ile …bank … Şubesi, … nolu hesaptan keşideli, …, …, 25/08/2006 keşide tarihli 29.205,’er TL’lik çeklerin istirdatına, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” ilişkin karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2013 tarih, 2013/7418 Esas, 2013/23127 K. numaralı kararı ile “…Dava, 6762 Sayılı TTK’nın 704. maddesine göre açılan çek istirdadı istemine ilişkin olup, bu davada, davacının yasal hamil olduğunu, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran yeni hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü değildir. Aksi halin kabulü kıymetli evrakın “mücerretlik” ilkesini ortadan kaldırır. Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere, davalı davaya cevap vermemiş, böylece davayı inkar etmiş sayılmış; mahkemece ise davalıda olduğu iddia edilen çeklerin yazılı gerekçeyle istirdadına karar verilmiştir. Dosya içerisinde … 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli … Esas, … Karar sayılı kesinleşmemiş ilamı ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11/06/2007 tarihli iddianamesi bulunmakta olup mahkemece görülen ceza davalarının sonuçlanmasına gerek olup olmadığı hususu değerlendirilmeden karar verilmiştir. Ancak temyiz aşamasında olduğu anlaşılan … 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararına göre sanık davalı … suça konu çekleri ilgili banka şubesine ibraz etmediğini, çeklerin arkasında yer alan ibraz sırasındaki ciro imzasının kendisine ait olmadığını savunmuş, mahkemece de çek asılları temin edilemediğinden sanığın beraatine karar verilmiştir. Davalı hakkında sahtecilik ve hırsızlık suçlarından ceza yargılaması devam ettiğine ve kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunmadığına ve davalı da cevap vermemekle davayı inkar etmiş sayıldığına göre dava konusu çeklerin davalı tarafından bankaya ibraz edildiği ve çeklerin davalının elinde bulunduğunun kabulü doğru olmadığı gibi yine bu konuda hangi delillerin bulunduğu açıklanmaksızın ve gerekçeye yer verilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuş, mahkememizce usule ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasında davalısı …’ın sanık olarak yargılandığı … 48. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2018/3913 Esas, 2018/10199 K. sayılı 25/09/2018 tarihli ilamı ile “…5320 Sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 Sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılanarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine…” karar verildiği, … 48 Asliye Ceza Mahkemesince de Yargıtay kararına uyularak aynı yönde karar verildiği ve kararın 25/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı hakkında sahtecilik ve hırsızlık suçlarından ceza yargılaması sonunda kamu davasının zaman aşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği, davalı hakkında kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunmadığına ve davalı da cevap vermemekle davayı inkar etmiş sayıldığına göre dava konusu çeklerin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğinin ve çeklerin davalının elinde bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davalının dava konusu çekleri kötü niyetle ya da ağır kusurlu olarak iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.182,90 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.138,50 TL harcın davacıya iade edilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yapılan 60,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalının yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/06/2019
Katip
Hakim …