Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/891 E. 2021/101 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/891 Esas
KARAR NO : 2021/101

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
Asıl davada Davacı vekili Kapatılen 41.ATM nin … esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Ltd Şti’nin %50 hissedarı olduğunu, diğer %50 hissenin ise dava dışı …’a ait olduğunu, müvekkilinin dava dışı ortağı olduğu şirket inşaat işlerinde kullanılmak üzere boş çek yaprağını imzalayarak ortağı …’a verdiğini, …’ın karşılıksız çek keşide etmekten cezaevine girmesi üzerine boş çek yaprağını cezaevindeyken vekilini yapan …’a verdiğini ve …’ın boş çeki 485.000,00TL lik meblağ yazarak, 02/09/2008 keşide tarihi, keşide yeri … olarak doldurarak davalı …’e verdiğini, davalı …’in … 5.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından çeki icra takibine koyduğunu, müvekkilinin takipten haberi olunca kendi vekili ve huzurda bulunan diğer şahıslar olmak üzere …’a bir daire Murat’ın akrabası olan …’a bir daire vermek üzere sulh sözleşmesi tanzim ettiklerini, inşaat taşınmaz satış sözleşmesi incelendiğinde taşınmazın devrinin takip konusu 485.000.TL bedelli 02/09/2008 keşide tarihli çeke mahsuben yapıldığının anlaşılacağını, müvekkilinin yapılan sözleşme gereğince iki adet taşınmazın devrini yaptığını, buna rağmen …’in kötü niyetli olarak alacağını haricen tahsil etmesine rağmen dosya alacağını … 40.Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye sayılı temliknamesi ile diğer davalı …’a temlik ettiğini, müvekkilinin buna karşılık olarak … 40.Noterliğinin … tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesini göndererek bunu kabul etmediklerini davalıların kötü niyetli olduğunu beyan ettiklerini icra dosyasında alacaklı davalı … vekilini …’ın temlik alanın vekili olmadığı halde 150.000,00TL parayı davalı …’a teslim etmek üzere müvekkilinden tahsil ettiğini ancak haricen tahsil edilen bu para alacaklı tarafından icra dosyasına bildirilmediğini, sulh sözleşmesi doğrultusunda taşınmazların devrilerinin verilmesine ve haricen 150.000.TL ödeme yapmış olduğu ve dosya borcundan kurtulduğu halde icraya devam edilerek müvekkilinin taşınmazlarının satışa çıkarıldığını, … CBS nin … C.M sayılı dosyası ile nitelikli dolandırıcılık , görevi kötüye kullanma ve irtikap suçlarından dolayı davalılar ve vekilleri hakkında soruşturma başlatıldığını, savcılık dosyasının dava tarihi itibarı ile derdest olduğunu, beyan ederek müvekkilinin borcunu ödediği ve alacaklı vekilince de kabul edildiği halde müvekkilinin evinin satışa çıkarıldığı anlaşıldığından evinin satışı halinde müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararlara uğramaması adına … 23.İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasını, akabinde … 23.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine , dosya borcu haricen ödendiği halde takibe devam edilmesinde davalıların kötü niyetli olduklarından davalıların %40 kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmalarına ve tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar zerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … Davaya Cevabında :
Asıl davada Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi ve dava konusu çekin keşidecisinin dava dışı … Ltd Şti’i olduğunu, keşideci davasının hamiline muharrer olarak çeki ciro ettiğini, davacının beyaz ciro yapmak sureti ile çeki devrettiğini, müvekkilinin son sırada 3. Kişi iyi niyetli hamil olduğunu, davacının icra dosyasında imzaya itiraz etmek sureti ile borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine yapılan bilirkişi imza incelmesi neticesinde imzanın kendilerine ait olduğunun tespit edildiğini, davacının çekteki imzanın kendi eli ürünü olduğuna ilişkin gelen bilirkişi raporu ile birlikte borçtan kurtulmak için muvazaalı işlere girdiğini, davacının çekin keşide edilmesi ve kendisinin başkasına ciro etmesi ile müvekkilinin arasındaki temel ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, davacının bu hususta müvekkiline husumette hakkı olmadığını, borcun ve çekin keşide edilmesi aşamasında müvekkilinin bir dahlinin olmadığını, dava konusu çekin icraya konulmasından sonra davacının müvekkili ile anlaşmaya yanaştığını davacı ile yapılmış olan herhangi bir sulh sözleşmesi , İnşaat Yapım ve Taahhüt sözleşmesi bulunmadığını, bahse konu sulh sözleşmesi ve İnşaat Yapım ve Taahüt Sözleşmesinin aslının kasaya alınarak incelenmesini istediklerini, zira dosyaya sunulan fotokopiler üzerinde bulunan bazı madde ve sonradan yapılan eklemelere olduğu kanaatinde olduklarını, şayet evrak aslında bu durumun ortaya çıkması halinde suç duyurusunda bulunacaklarını ,davacının bahse konu borcu ödemediğini, davacının anlatımlarından birisinin de 150.000.TL nin alınması olduğunu burada bir itilaf bulunduğunu, icra dosyası incelendiğinde iş bu kısmi ifanın alacağın gider ve ferilerine mahsup edileceğinin açık olduğunu, davacının daha önceden dava dışı … ile ortak şirket kurarak daireler sattığını ancak daireleri teslim etmeyerek diğer insanları mağdur ettiğini, daireyi dava dışı …Şti adın sattığını daha sonra arsayı eşi ve … AŞ adına tapuda tescil ettiğini, muvazaalı işlemler yaptığının Tüketici mahkeme ilamları ile sabit olduğunu, beyan ederek davanın husumet yönünden reddine, davacının haksız ve kötü niyetli davasının esastan reddine, davacının kötü niyetli açmış olması nedeni ile davacının %40 tazminata mahkumiyetine, 150.000.TL kısmi ödemenin icra dosyasına bildirilmemesinin borçlunun tahsil harcını ikmal etmemesi sebebi ile gerçekleştiğinden aleyte vekalet ücretine hükmedilmemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Davaya Cevabında :
Asıl davada Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekte müvekkilinin 3. Kişi konumunda olduğunu, müvekkilinin davalı …’den alacağına karşılık olarak icra dosyasını alacağının temliki ile devir aldığını, kendilerinin icra dosyasındaki alacağı temlik aldığında davacı ile diğer davalı arasında yapılan anlaşmaya ilişkin hiçbir belge ve bilgi olmadığını, müvekkilinin diğer davalı ve alacaklı arasındaki anlaşmayı bilebilecek durumda olmadığını, diğer davalı vekili Av. … tarafından 23/06/2011 tarihinde dosya alacağına mahsuben 150.000,TL ödeme alındığını ödeme alınırken müvekkilinin kalan bakiye alacağından vazgeçtiğine dair herhangi bir taahhüdü olmadığını, icra dosyasında alacaklarının yaklaşık olarak 750.000, TL olduğunu, sadeci bunun 150.000.TL sinin tahsil edildiğini, dava konusu çek incelendiğinde keşideci … Ltd Şti, 1. Ciranta davacı … çceki ciro ederek …’a verdiğini, …’in çeki ciro ederek …’a …’ında ciro ederek davalı … e verdiğini, davalı borçlu ile aralarında 3 ciro olduğunu davacının tüm itirazlarını kendinden sonra çeki ciro ederek teslim ettiği …’a karşı ileri sürebileceğini, kendinden sonraki cirantaya karşı dava açmadan 3. Ciranta ya dava açılmış olmasının kötü niyetli olduğunu, davacının iyi niyetli 3. Kişilere karşı dava açması hukuken mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
Birleşen davada davacı vekili Kapatılan 31 ATM nin 2013/195 esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde : Kapatılan 41 ATM nin 2012/138 esas sayılı dosyasına sundukları dava dilekçesini tekrar ederek dosyanın, iş bu davayı … 41 ATM dosyası ile birleştirme talepli açtıklarını, … 23.İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde alacaklının … borçlunun da müvekkili olduğunu, bilare takip dosyasındaki alacağın … tarafından İlhan Yıldız’a temlik edildiğini, takibe konu çekin arka yüzündeki ciroların cirantalar …, … ve … a ait olup olmadığı hususunda ağır ceza dosyasında Cumhuriyet Savcılığınca bilirkişi incelemesi yapıldığını, çekteki ilk cironun müvekkiline ait olduğunu 2. Cironun davalı …’a ait olduğunu davalı …’un 09/04/2013 tarihli savcılık ifadesinde Av. …’ın kendisini araması üzerine avukatın … deki bürosuna kendisi ve karşedi … ile birlikte gittiklerini, mağduruyetlerini gidermek için kendisine 485.000.TL bedelli çeki … ortağı … dan aldığını ve bu çeki icraya koymak gerektiğini, çeki incelediğinde birci cirantanın …’nun adı ve imzası vardı, avukatın çeki adımı soyadımı yazıp imzaladığını, ikinci ciranta olarak imzanın kendisine ait olduğunu, ayrıca kendisinden sonra … ve Kardeşi …’ın da çeki 3 ve 4 . Ciranta olarak imzaladıklarını, kendisi ve kardeşinin çeki imzaladıktan sonra avukata teslim ettiklerini, çekin … isimli şahısa nasıl geçtiğini bilmem dediğini, raporda çekin arkasında 3 ciranta olarak gözüken … imzasının sahte olduğu … adına olan imzanın … tarafından atıldığının tespit edildiği, … savclık ifadesinde kendisinin …’a böyle bir çeki imzalayıp vermediğini söylediğini, 3. Ciranta … dan 4 . Ciranta … usulüne uygun ciro silsilesi içinde ciro edilmiş bir çek olmadığını, raporda 4.ciranta olarak gözüken …’a ati görünen imzanın da … a ait olduğunun tespit edildiğini, davalı …’ın ise 16/04/2013 tarihli savcılık ifadesinde 02/09/2008 tarihli 485.000.TL bedelli çekin arkasına ismini yazıp ciro etmesini avukat …’ın istediğini kendisinin de ismini yazarak imza attığını ve çeki avukata verdiğini kendisinin …’i bilmediğini beyan ettiğini, … 41 ATM nin… esas sayılı dosyasındaki davalılar ile … ve … hakkında takibe konu çekte resmi belgede sahteçilik ve şirket yöneticileriyle kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı iddiasıyla kamu davası açıldığını … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin … esaslı dosyanın dava tarihi itibarı ile derdest olduğunu, beyan ederek öncelikle davanın … 41 ATM nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, akabinde … 23.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe konu çekten dolayı davalılara borcu olmadığının tespitine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, … ve … Davaya Cevabında :
Birleşen davada davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, müvekkillerinin takip konusu çekte davalı olarak davacı çek borçlusundan herhangi bir talepte bulunmadığı gibi davacıdan takip konusu çeke dayalı olarak talepte bulunma haklarının da hukuken son bulduğunu, takip konusu çekteki ciro silsilesine nazaran müvekkilinin müracaat hakkını kullanabileceği yegane kişi çekin ilk cirantası davacı ve çekin keşidecisi ….Şti olduğunu, ancak müvekkilinin müracaat haklarını kullanabilmesi için çekin kendilerinin eline ödeme veya sair bir nedenle geçmiş olması yani son hamili … tarafından kendilerine iade edilmiş olması gerektiğini, bu nedenle müvekkillerinin davada davalı sıfatı bulunmadığını, ayrıca menfi tespit davasına konu edilen çekten kaynaklanan borç icra takibi aşamasında davacı tarafından kabul edilerek ödeme için protokol yapıldığını, çekten kaynaklanan borcun icra takibi aşamasında serbest irade ile kabul edilmiş olması nedeni ile bu aşamada takip konusu çekten dolayı ara ciranta durumundaki müvekkilline karşı menfi tespit davası açılamayacağını, davacının yaptığı sulh sözleşmesi ve protokol gereğince çekten doğan borcunu son hamil …’e ifa etmek suretiyle borcundan kurtulabileceğini, takip konusu çekteki imzalardan birisinin gerçek olmamasının çekin geçerliğinini etkilemeyeceğini, davacı tarafından cirantalardan …’ın imzasının gerçek olmadığı beyan edildiğine göre müvekkilleri …, … ve …’ın çekten dolayı herhangi bir sorumluluğu olmadığından müvekkiline karşı menfi tespit davası açılamayacağını beyan ederek müvekkilleri …, … ve …’ın aleyhine alışmış menfi tespit davasının öncelikle hukuki yarar bulunmaması nedeni ile bu talepleri kabul edilmediği taktirde esastan reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller :
İcra dosyası, sunulan protokoller, ceza dosyası, ödemeye ilişkin tutanak, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Asıl dosyada davacı …, davalılar…, …’ den … 23. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takibini konu 02.09.2008 keşide tarihli, 485.000,00 TL bedelli çek nedeni ile, çekin rızası hilafına doldurulduğunu ve borcun ödendiğinden bahisle borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen kapatılan 31. Asliye Ticaret mahkemesinin 2013/195 esas dosyası cirantalar …, …, …’ a karşı açılmış ve usulüne uygun ciro silsilesi bulunmadığı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı 28.12.2009 tarihli sulh sözleşmesi ile davalı …’e taşınmazlar devredilerek borcun sona erdiğini savunmuştur.
… 40. Noterliği …tarihli ve … yevmiye numaralı temlikname ile alacağını …’ a temlik etmiştir. Davacı ise buna karşılık … 25. Noterliği …tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile bu hususu kabul etmediğini bildirmiştir.
Davacı taraf 28.12.2009 tarihli sulh sözleşmesi sunmuştur. Davalı … … 40. Noterliği … tarihli ve … yevmiye numaralı fesihnamesi ile yapılan 30.12.2009 tarihli protokolü ve sulh sözleşmesini feshettiğini ihtar etmiştir.
Davacı … 28.12.2009 tarihli protokoldeki imzanın sahte olduğunu, kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür.
Davacı dayandığı 28.12.2009 tarihli sulh sözleşme aslını, davalı tarafta dayandığı 30.12.2009 tarihli protokol protokol aslını verilen sürelere rağmen dosyaya sunmamıştır.
Davalı … vekili … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ki borca karşılık 150.000 TL yi alacaktan mahsup edilmek üzere ve taşınmaz satışının düşmesi için 23.06.2011 tarihinde davacıdan “Tesellüm” başlıklı tutanak ile haricen teslim almıştır.
Davalı …, davcının 150.000 TL ödemesi inşaatı bitirmeyeceği ve borcunu yerine getirmeyeceğini delili olduğunu, borcun kabulünden sonra sahteliği ve borcunun bulunamdığını ileri sürmesinin kötü niyetini gösterdiğini, davalı … ise davacının 150.000 TL ödemesi ile borcunu kabul ettiğini açıklamıştır.
Davalı … vekili … 1. İcra Hukuk mahkemesi … esas dosyasına sunmuş olduğu 22.05.2012 tarihli dilekçesinin 4. Paragrafında “verilen daireler süresinde teslim edilmediğinden tek taraflı feshedilmiştir. Borçlu borcunu ödediği anda dairelerin kendisine teslim edileceği zaten bildirilmiştir.” 5. Paragrafta ise “takip dosyasına mahsup edilmek üzere temlik eden vekiline 150.000 TL teslim edilmiş ve tahsil harcı borçluya ait olmak üzere müvekkilce kabul edilmiştir.” ifadelerini kullanmıştır.
Cirantalar hakkında davaya konu çek nedeni ile sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kamu davası açılmıştır. … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada tüm sanıkların beraatine karar verilmiştir. Ceza yargılamasında;
Davalı … savunmasının ilgili kısmı;
“… bu çeki …’nun ortağı olan …’dan aldığını ve çeki ciro etmemizi söyledi. Bunun üzerine ben ve … çeki ciro ettik. … yanımızda olmadığından dolayı ben…’ı aradım. Bana benim yerime sen imza atabilirsin dedi. Çekin arkasına … ismini yazarak onun adına ciro yaptım ve …’a çeki verdik…”
Davalı … ceza yargılamasında tanık sıfatıyla alınan beyanında;
“…Tarafıma gösterilen 02/09/2008 keşide tarihli 485000 TL lik çeki ben hiç görmedim. Çekin arkasında … yazısı ve imzası bana ait değildir, ancak benim rızam ve onayım ile … tarafından atılmıştır…”
Mahkeme gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir;
“Sanıklar…, …, …ve … haklarında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan TCK 204 maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de, tanık …’ın beyanı da gözetilerek suça konu senetteki cironun rızasına dayanılarak yapıldığı, TCK 26. maddesi de gözetilerek sanıkların CMK 223/2-a maddesi gereğince sanıkların ayrı ayrı beraatlerine, sanıklar …, …, ….ve … haklarında Dolandırıcılık suçundan TCK 158/1-h maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de, dolandırıcılığın suçunun unsuru olan hilenin karşı tarafı aldatacak nitelikte davranış ve eylemlerle oluşabileceği, yapılan davranışların aldatmaya elverişli nitelikte olmadığı, kaldı ki taraflar arasındaki uyuşmazlığın, hukuki mahiyette olduğu, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının kül halinde olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından suç teşkil etmeyecek nitelikteki sanıkların eylemlerinden dolayı sanıkların CMK 223/2-a maddesi gereğince sanıkların ayrı ayrı beraatlerine…”
Davalı …’ın imzasının sahte olduğu bu imzanın davalı ciranta … tarafından atıldığı tespit edilmiştir. Ancak davalı … cirodaki imzanın … tarafından kendi bilgisi ve rızası dahilinde atıldığını açıklamıştır.
… 23. İcra Müdürlüğü … tarihli yazısında icra dosyasına bir ödeme yapılmadığı ve dosyanın 07/12/2015 tarihinde takipsizlik ile kapatıldığını bildirmiştir.
Davacı 01.07.2013 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuştur.
Islah dilekçesinde; çekin arka yüzünde ciranta gibi görünen … ın diğer ciranta … a yaptığı ciro işlemi sahte olup ciro zinciri kopmakla … meşru hamil olmadığından, … 23. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasını ve bu dosyadan İİK madde 71 ve 72 ile HMK madde 188 gereğince borçlu olmadığının tespitine, haricen tahsil edilen icra dosya borcu 150.000,00 TL nin ve borca karşılık verilmiş iki dairenin bedellerinin tespiti ile yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf ıslah dilekçesi ile dava nedenini ciro silsilesindeki bozukluğa dayandırmıştır.
Davacı dava dilekçesinde çekin boş olarak verildiğini, rızası hilafına doldurulduğuna ilişkin iddia da bulunmuş ise de bu iddiasını ispatlar yazılı delil ve kesin delil sunmamıştır. Yemin deliline dayanılmadığından yemin teklif hakkı hatırlatılmamıştır.
Davacı, ciranta …’ ın imzasının sahte olduğunu bu imzanın … tarafından atıldığını dolayısıyla ciro zincirinin koptuğunu ileri sürmüştür.
Davalı …’in yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmamaktadır.
Davalı …,… yerine çeki cirolayıp imzaladığını savunmuştur. …da davalı Tamer’e sözlü talimatı ile kendisi adına çeki imzalaması talimatını davalı …’e verdiğini kabul etmiştir. Dolayısıyla …’ın sözlü talimatı bilgisi ve rızası dahilinde …, … yerine davalının verdiği talimat ve sözlü yetki uyarınca Davalı …’ı temsilen çeki cirolayıp imzaladığından bö yönden de ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacı …, alacaklı vekili Av. …., … Ltd. Şti v borçlular vekili Av. … arasında imzalanan 22.12.2009 tarihli “protokol” başlıklı anlaşmanın 1. Ve 2. Maddesi;
1- … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile alacaklı … vekili Av. …’ın çeke dayalı ve 485.000 TL takipte borçlu … Şirketi ve …’nun bu borçtan dolayı alacaklı vekilinin göstereceği kişilere A6 blok kat 9 Daire 40 ve A5 blok 5 Kat Daire 26 numaralı bağımsız bölümlerin verilmek suretiyle bu dosya borcu tasfiye edilecektir. Tapu devrinden sonra … 5. icra …E, dosyasındaki haciz kaldırılacak bu dosya takip edilmeyerek müracaata bırakılacak, A6 blok kat 9 Daire 40 ve A5 blok 5 Kat Daire 26 bağımsız bölümlerin eser sözleşmesi doğrultusunda bitirip tutanakla teslim edildiğinde … bu dosyadan İbra edilecektir. tahsil harcı ve feragat harcı borçluya aittir.
2- İki adet bağımsız bölüm aynı anda bir defa da aynı tarihte Avukat … veya göstereceği kişiler üzerine tapuda tescil işlemi yapıldıktan sonra Avukat … … 9 Asliye Ceza Mahkemesi dosyasından şikayetten feragat edecektir. Tapudan kaynaklanan gecikmeler nazara alınarak azami 30.12.2009 tarihine kadar süre verilecektir. Yapılmadığı takdirde işbu sözleşme geçersiz sayılacaktır.
şeklindedir.
Davacı taraf 23.06.2011 tarihinde “Tesellüm” başlıklı tutanak ile … 5. İcra Müdürlüğünün … esas dosyası borcuna karşılık 150.000,00 TL ödeme yapmıştır.
Haricen yapılan 150.000 TL ödeme, borun ödenmesi halinde protokole dairelerin davacıya teslim edileceği davalı tarafında kabulündedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun üçüncü Bölümündeki Borçların Sona Erme Halleri başlıklı birinci ayırımında borcun nasıl sona ereceği TBK nun 131-132 ve 133.maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK nun 133.maddesine göre “ yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur. Özellikle mevcut borç için bir kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi yada yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.” hükmü uyarınca taraflar arasında açıkça borcun yenilendiğine ilişkin bir anlaşma bulunmadığından yapılan protokol borcun yenilenmesi olarak kabul edilmemiştir.
22.12.2009 tarihli protokolde tapu devirlerinden … 5. icra … E, sayılı dosyası takip edilmeyerek müracaata bırakılacağı kararlaştırılmıştır. … 23. İcra Müdürlüğü … tarihli yazısında da icra dosyasının takipsizlik nedeni ile kapatıldığı açıklanmıştır.
Yine 22.12.2009 tarihli protokolde A6 blok kat 9 Daire 40 ve A5 blok 5 Kat Daire 26 bağımsız bölümlerin eser sözleşmesi doğrultusunda bitirip tutanakla teslim edildiğinde davacı …’nun icra dosyasından ibra edileceği kararlaştırılmıştır. Daireler tapuda devir edilmiş ise de anılan taşınmazların bitirilip teslim edildiğine dair belge/delil sunulmadığından ibra koşullarının henüz gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır.
… 1. ve 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapu iptal tescil davalarında dairelerin protokolde kararlaştırılan eser sözleşmesi doğrultusunda bitirilip bitirilmediği uyuşmazlık konusu olmadığından bu dosyaların kesinleşmesi bekletici mesele yapılmamıştır.
Somut olayda; davacı tarafından icra takibinden sonra yapılan protokol ve ödeme ile borç kabul edilmiştir. Bundan sonra davacı borcu ödediğini yazılı delil veya kesin delil ile ispatlamalıdır. Haricen yapılan 150.000 TL ödeme İcra Hukuk mahkemesinin kararı ile alacaktan mahsup edilmiş olup bu ödeme icra dosyasında gözetilecektir. Bakiye borcun ödendiği ise yazılı ve kesin deliller ile ispatlanamamıştır. 22.12.2009 tarihli protokol uyarınca devredilen iki adet bağımsız bölüm ancak bitirilip tutanakla teslim edildiği taktirde davacının ibra edileceği, taşınmazların bitirildiğine ilişkin delil sunulmadığı, ciro silsilesinde yukarıda açıklandığı üzere kopukluk bulunmadığı, çekin rıza dışında doldurulduğuna ilişkin iddianın da yazılı delil ile ispatlanmadığı dolayısıyla davacının bakiye borcunun devam ettiği anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-) Asıl ve birleşen davanın REDDİNE
2-)Davacı tarafından asıl davada yatırılan 7.202,25 TL Peşin harçtan 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 7.142,95 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı tarafından birleşen davada yatırılan 8.282,60 TL Peşin harçtan 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 8.223,30 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-)Davalılar vekilleri lehine 41.300,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf veiklerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2021

Başkan
(e-imza)

Üye
(e-imza)

Üye
(e-imza)

Katip
(e-imza)