Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/70 E. 2018/911 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/70 Esas
KARAR NO : 2018/911

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2014
KARAR TARİHİ : 10/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı- borçlu şirketin …’da bulunan … AVM içindeki … mağazasının dizayn ve montaj işlerini aldığını ve bu mağazada kullanılmak üzere, müvekkiline özel siparişle paslanmaz metal-demir ve çelik malzemelerden ürünler yaptırmak üzere ekte suretini sundukları sözleşmeyi mail yoluyla gönderdiğini, müvekkilinin de bunu onaylayarak mail yoluyla davalıya bildirdiğini ve sözleşmenin 05.09.2013 tarihinde yürürlüğü girdiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkiline 27.08.2013 tarihinde ilk avans ödemesi yapıldığını, sözleşmenin başlangıcında 90.000,00 TL + KDV olan sözleşme konusu ürün hacmi ve bedeli, davalı tarafın yeni ürünler talep etmesi ile arttığını ve toplamda KDV dahil 191.416.28TL’lik imalat yapıldığını, müvekkilinin kendisinden talep edilen ürünlerii projeleri kendisine gönderildikçe ürünleri üreterek davalının taşeronluğunu yaptığını ve ürünleri monte ettiği mağazada “… Proje Sorumlusu” olan …’e imza karşılığı teslim ettiğini, yapılan imalatların bir kısmının ise …’in olmadığı zamanlarda diğer çalışanlara imza karşılığı teslim edildiğini, bu durumun ekte sundukları sevk irsaliyelerinde de açıkça görüldüğünü, yekün bedelin 128.100.00 TL’sinin ödendiğini, 63.316,28 TL alacaklarının ödenmediğini, davalı şirket tarafından müvekkilinin yaptığı ürünlerin malzeme + işçilik bedellerinin bir kısmının ödendiğini ancak, ekte suretlerini sundukları davaya konu faturalarla ilgili ürünlerin teslim edilip, davalı tarafından montajı yapılarak mağazada kullanılmaya başlandığını, davalının da kendi işvereninden bunların- bedelini aldığı halde, müvekkiline ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkilinin … 10. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davaya konu faturaları davalıya gönderdiğini ve ödenmesini talep ettiğini, ancak davalı borçlunun … 20. Noterliği’nin …. tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile faturaları iade ederek müvekkili firmaya borcu olmadığını iddia ettiğini, bunun üzerine alacağın tahsili için … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlunun takibe ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalı itirazının iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkumiyetine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında güvene dayalı bir ilişki süre geldiğini, ancak davacı yüklenici şirketin üstlendiği işi ve yükümlülükleri gereği gibi ifa edemediğini, gecikmeli, uygunsuz, hatalı ve ayıplı imalatlarda bulunduğunu, bunun üzerine tamamen ticari ilişki kuralları dışında kalarak müvekkili şirketin iyi niyeti suistimal edildiğini ve davacı şirketçe hak edilmeyen işlerin faturasının müvekkili şirkete yükletilmek istendiğini, davacı yanın bu eksik, hatalı, uygunsuz ve kusurlu imalatlarının yanında, hak edilmeyen yapılan işlerin karşılığı olmayan tek taraflı faturaların tahsilini talep etiğini, müvekkili şirketin bu faturaları kabul etmemesi ve iade etmesi üzerine, davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapıldığını ve itirazları üzerine huzurdaki davanın açıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 9. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, proje ve mailler, hakedişler, ihtarnameler, faturalar, irsaliyeler, tanık beyanları, mahallinde yapılan keşfen inceleme sonucu alınan teknik bilirkişi kök ve ek raporu, mali müşavir bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının üstlendiği edimlerin yerine getirip getirmediği, davacının yaptığı imalatların ayıplı olup olmadığı, davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, varsa bu alacağının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 9. İcra Müdürlüğü’nün .. E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/01/2014 tarihinde 63.316,28 TL asıl alacak, 469,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.785,51 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 27/01/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz ederek takibi durdurduğu, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı tanıkları, 2013 yılının Ağustos ayında davalı tarafla 90.000,00 TL + KDV olmak üzere anlaşıldığını, buna ilişkin projenin davacı şirkete teslim edildiğini, projede belirtilen bu işlerin yapımı devam ederken davalı tarafça sürekli başka siparişler de verildiğini ve verilen siparişlerin projelerinin email yoluyla gönderildiğini, gelen projeye göre de imalatlar yapılarak davalı tarafa fatura ve irsaliye karşılığı teslim edildiğini, fatura teslim edilmeden 1 gün öncesinde bile e-mailler geldiğini, bu e-maillere göre işler yapıldığını, hakedişler tamamlandıktan sonra ben davalı şirketten ….’in arandığını ancak …’in dönüş yapmadığını, montajın davacı şirket tarafından yapılmadığını, montajın davalı tarafça yapıldığını, kullanılan ürünlerin paslanmasının mümkün olmadığını, bazı ürünleri oradaki karışıklık nedeniyle ve pek çok şirketin çalışmış olması sebebiyle çizildiğini, hafif lekeler olduğunu, bu ürünlerin davacı tarafça iade alınarak parlatılıp tekrar geri götürüldüğünü, kapılara da polisaj yapıldığını beyan etmişlerdir.
Davalı tanıkları, davacı tarafından yapılan ürünlerin ayıplı olduğunu, ayıpları davacı tarafa bildirdiklerini, davacı tarafın elemanlarının bir kaç defa düzeltmek için geldiklerini ancak yeterli seviyeye ulaşılamadığını, bir kısmını düzelttiklerini ancak bir kısmı düzeltilemediğini, çünkü paslanmaz ürünlerin bir kısmına sadece üretildiği yerde müdahale edilebileceğini, davacı tarafından yapılan paslanmaz kapıların kanat ve kasalarında açılmalar olduğunu, arka taraftan kaynak yapıldığı zaman ön tarafta noktacık şeklinde görüntüler olduğunu ayrıca yüksek ısıdan dolayı malzemelerde deformeler meydana geldiğini, köşe profillerinde ayıplar olduğunu, boyalı sac olarak üretilen ürünlerde de paslanmalar bulunduğunu, raflarda sarkmalar bulunduğunu, davacı tarafından yapılan malzemelerden kapıların kaynak yerlerinde kopmalar meydana geldiğini, ancak sonradan bunlara kaynak yapıldığı ancak, sonradan yapılan kaynakların temizlenemediğini, kaynak izlerinin hala belli olduğunu cumba paslanmazları ve köşe çıtalarında ayıplar bulunduğunu, ayıpların halen mevcut olduğunu, davacı tarafından üretilen bir kısım ürünlerin montajlarının davacı tarafça yapıldığını, bir kısmının ise mobilyacılar tarafından yapıldığını, dolabın önündeki cumba paslanmazlarının montajı ile iki üç gün uğraştıklarını, çünkü cumbaların projeye uygun olarak yapılmadığını, montajı yapılan dolabı paslanmaza uydurmak zorunda kaldıklarını beyan etmişlerdir.
Deliller toplandıktan sonra Prof. Dr. …, Öğr. Gör. Dr. … ve Yrd. Doç. Dr. … refakatinde mahallinde keşfen inceleme yapılmış, bilirkişi heyeti mahkememize sunmuş olduğu 27/05/2016 tarihli kök raporlarında özetle;
“1-GÖZLÜK RAFI PASLANMAZ LEVHALAR
Gözlük rafında kullanılan krom kaplanmış metal levhaların yerleştirildikleri alanlarda üst kısımlarda boşluklar kalmıştır. Bu boşluklar rafların imalat hatasından kaynaklanmamaktadır. Raf aralıkları farlılık göstermektedir. Raf aralıklarına yerleştirilen bu metal levhaların ölçülerinde değil, raf imalatında kusur vardır. Bu üründe … TİC. LTD. ŞTİ kusurlu değildir. Çünkü istenilen ölçülerde krom kaplı levha üretmiştir.
2-KEMER SERGİ VE TEŞHİR ELEMANI
Projelendirmede görüldüğü üzere bu dolaplar parça-parça olarak istenmiş, montaj yerinde yapılmıştır. Bazı ek yerlerin de açılmalar vardır fakat bu üretici kusuru değildir. Bununla beraber ürünlerde cila kusuru vardır. Bunun sebebi, kaliteli yüzey kaplama ürünü kullanılmaması veya iyi bir yüzey temizleme işlemi yapılmamasıdır. Ürünlerin bazı yerlerinde korozyon (paslanma) oluşmuştur. Bu bir üretim hatasıdır. Atölye ortamında temizlenerek tekrar yüzey işlemi yapılması gereklidir. Bu üründe yüzey işlemlerin de … TİC. LTD. ŞTİ kusurludur.
3-KROM KAPLAMA PASLANMAZ KAPILAR
Krom kaplanmış paslanmaz kapılar da birleşim noktaların da kaynak izleri görünmektedir. Bu işlem doğru bir uygulama değildir, özellikle krom kaplama işçiliklerinde en ufak bir hata bile göze çarpar. Kaynak yapılan yerler temizlenmemiş (taşlanmamış) ve krop kaplanmıştır. Haliyle bu istenmeyen görüntü ortaya çıkmıştır. Bu ürünlerin yerinde tadili mümkün değildir. Hatalı ürünlerin yenilenmesi veya tadil edilmesi gereklidir. Bu üründe … SAN. TİC. LTD. ŞTİ kusurludur.
4-PASLANMAZ TAVAN ÇITALAR
Tavanda kullanılan bu çıtalar, parça olarak imal edilmiş ve teslim edilmiştir. Tavan uygulamasını yapan farklı bir ekip ve bu ekibin uygulaması neticesinde paslanmaz çıtalar tavana gömülmüş, fakat uygulamada gerekli ihtimam gösterilmediği için çıtalarda boya lekeleri, sarkmalar ve görüntü kusurları olmuştur. Bu üründe …TİC. LTD. ŞTİ kusurlu değildir. Çünkü istenilen ölçülerde paslanmaz çıta üretmiştir. ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Bilirkişi Kök Raporu yeterli olmadığından dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti mahkememize sunmuş olduğu 18/04/2017 tarihli ek raporlarında özetle;
“1. GÖZLÜK RAFI
Gözlük rafında kullanılan metal levhaların, yerleştirildikleri alanlarda üst kısımlar da boşluklar kalmıştır. Davalı taraf bu ürünlerin, ilk üretimden sonra raf uygulamasından kaynaklanan hatadan dolayı ikinci kez imal edildiğini, buna rağmen yanlış ölçülerde imal edildiğini söylemiştir. Bu ürünler ikinci kez üretildi ise ki biz böyle bir anlaşmayı dosyada göremedik, üretim hatası vardır ve uygulandığı alanın bulunduğu konum itibari ile açık ayıplı üründür kusur oranı ise % 65’dir. Eğer ikinci kez üretilmedi ise ayıplı ürün değildir.
2. KEMER SERGİ VE TEŞHİR ELEMANI
Bu teşhir elemanının çizimlerine bakıldığında herhangi bir montaj detayı gözükmemektedir. Bu teşhir elemanı için yapılmış olan mimari çizim, montaj veya birleştirme adına yeterli detaylara sahip değildir. Bu yüzden teşhir elemanındaki açılmaların bir kusur veya ayıp sayılması tarafımızca mümkün değildir. Bunun dışında yüzeysel işlemlerde ilk raporumuzda belirttiğimiz gibi cila ve paslanma kusurları vardır, açık ayıptır ve kusur oranı % 10’dur.
3. YÜZEY PARLATMA İŞLEMİ YAPILMIŞ KAPI VE KASALAR.
Yüzey parlatma işlemi yapılmış kasalar ve kapılar da birleşim noktalarında kaynak izleri görünmektedir. Bu işlem doğru bir uygulama değildir, özellikle yüzey parlatma işlemi uygulanmış metal malzeme işçiliklerinde en ufak bir hata bile göze çarpar. Kaynak yapılan bazı yerlerde bu kaynak fazlalıkları temizlenmemiştir. Haliyle istenmeyen bir görüntü ortaya çıkmıştır. Bu ürünlerin yerinde tadili mümkün değildir. Bu üründe … TİC. LTD. ŞTİ. kusurludur. Kanaatimiz gizli ayıptır, çünkü bu hatalar kapı-kasa arasında, kullanıcının direk olarak algılayabileceği yerde değildir. Bu nedenle gizli kusur sayılabilir. Kusur oranı % 5’dir.
4. YÜZEY PARLATMA İŞLEMİ YAPILMIŞ ÇITALAR ve KÖŞEBENTLER
….Montaj ya da mimari detaylandırma hatası olduğu kanaatindeyiz. İç yapısını görmemiz söz konusu olmadığı gibi, bunun malzemenin oraya nasıl monte edildiği raporda veya mimari projede belirtilmemiştir. Bu metal çıtaların ayıplı ürün olduğunu düşünmüyoruz. Bunun dışın da bir şey söylememiz afaki olur.
…Kullanıldığı köşelerin açısından dolayı veya montaj yöntemi ya da mimari detaylandırmadan kaynaklanan sorun olabilir. Bu malzemenin de kullanılacağı yere nasıl monte edildiği raporda veya mimari projede belirtilmemiştir. Teslim esnasında bu ürünlerde bu bozukluk varsa açık ayıptır, eğer montajdan veya mimari detaylandırma hatası ise ayıplı ürün değildir. Bizim görüşümüz, montaj ve mimari detaylandırma eksikliğinden kaynaklı sorundur. Bu yüzden de ayıplı ürün değildir.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Teknik rapor alındıktan sonra tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi Doğan Gül mahkememize sunmuş olduğu 26/01/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı şirket defter kayıtlarında, davalı şirket ile ilgili borç-alacak ilişkileri 120.MAN01 numaralı alıcı cari hesabında takip edildiğini, cari hesap kayıtları, bilgisayar ortamında tutulan davacı şirket ticari defter kayıtları ile birebir olup, bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğunu, davacı şirket ticari defterlerinde 17 /01 /2014 takip tarihi itibariyle 63.316,25 TL alacaklı olduğunu, davalı şirket defter kayıtlarında, davacı şirket ile ilgili borç-alacak ilişkileri 320.01.009 numaralı satıcı cari hesabında takip edildiğini cari hesap kayıtları, bilgisayar ortamında tutulan davalı şirket ticari defter kayıtları ile birebir olup, bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğunu, davalı şirket ticari defterlerinde, davacı şirketin 409,38 TL borçlu olduğunu, taraf şirketlerin ticari defterlerindeki farkın, 17 /01 /2014 takip tarihi itibariyle 62.906,87 (63.316,25 TL – 409,38 TL) TL olduğunu, bu tutarın, davalı … ticari defterlerinde rastlanılmayan, davacı … şirketinin faturaları toplamı olduğunu, davacı şirket, söz konusu faturaları davalı şirkete … 10. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yev.nolu ihtarname ekinde tebliğ etmişse de, davalı şirketin faturaları … 22. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yev. no ihtarname ekinde iade ettiğini, taraflar arasında 05.09.2013 yürürlük tarihli anlaşma düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafın, sözleşme harici yapılan işlerden toplam 63.725,75 TL tutarında 6 fatura düzenlediğini ve söz konusu faturaların bakiyesi 63.316,25 TL’yi talep ettiğini, davalı tarafın da, davacı yüklenici şirket üstlendiği işi ve yükümlülükleri gereği gibi ifa edememiş, gecikmeli, uygunsuz, hatalı ve ayıplı imalatlarda bulunduğunu, davacı şirketçe hak edilmeyen işlerin faturası yükletilmek istendiğini ileri sürdüğünü, teknik rapora göre davacı şirket alacağı hesaplanırken gözlük raflarında kusur olup olmamasına göre iki şıklı hesaplama yaparak davacı alacağının, 1. Gözlük Raflarında Kusur Olmaması Halinde 59.331,13 TL olduğunu, 2. Gözlük Raflarında Kusur Olması Halinde 49.662,33 TL olduğunu, faiz hakkında, davacı vekilinin, davalı firmaya … 10. Noterliğinden keşide ettiği 17.12.2013 tarih ve 24233 numaralı ihtarnamede, 63.316,28 TL bedelin en geç 7 gün içerisinde ödenmesi ihtarında bulunduğu ve söz konusu ihtarname 19.12.2013 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğinden davacı şirket, hesaplanan alacak üzerinden 26.12.2013 temerrüt tarihinden 17.01.2014 takip tarihine kadar T.C.M.B kısa vadeli avans işlemlerine uygulanan avans faizini talep edebileceğini, 1. Gözlük Raflarında Kusur Olmaması Halinde faizin 419,22 TL olarak, 2. Gözlük Raflarında Kusur Olması Halinde faizin 350,91 TL olarak hesaplandığını beyan etmiştir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, taraflar arasında 05/09/2013 tarihli, bedeli 90.000,00 TL + KDV olan eser sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı tarafça, sözleşme konusu ürün hacmi ve bedelinin davalı tarafın yeni ürünler talep etmesi ile artması üzerine talep edildikçe yapılan ürünlerin malzeme + işçilik bedellerine ilişkin olarak kararlaştırılan miktarı aşmış olan alacağın ödenmeyen kısmı talep edilmektedir. Davalı tarafça ürünlerin ayıplı olduğu ileri sürülmüştür. Tanık beyanları incelenerek ve keşif yapılarak ayıplı işin niteliği ile davacının kusur oranı teknik heyet raporları ile belirlenmiş olup mali bilirkişi tarafından da özellikle de gözlük raflarında kusur olmaması hali ve gözlük raflarında kusur olmaması hali ayrı ayrı değerlendirilerek davacının toplam alacağı ve takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmıştır. Bilirkişi raporları, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir. Davacı vekili, gözlük raflarının ikinci kez üretimi yapılmadığını iddia etmiştir, davalı vekili ise, ek teknik rapora itiraz dilekçesi ekinde imzasız ve kaşesiz keşif özeti, hakediş raporu, kesintiler tablosu ibraz ederek, gözlük raflarının ikinci kez imal edildiğini iddia etmektedir, söz konusu dökümlerde “ Gözlük paslanmazlar proje rev. nedeni ile ölçü değişikliği” yazdığı görülmektedir, proje revizyonunun kimden ve neden kaynaklandığı da belli değildir. Davacı şirketin proje revizyon öncesinde imalat yapıp yapmadığı da dosyadaki belgelerden anlaşılamamaktadır. Ayrıca, yazılandan davacı şirketin ikinci kez imalat yaptığı anlamı çıkmamaktadır. Bu nedenle mahkememizce gözlük raflarında davacının kusuru olmadığı kabul edilmiştir.
Sonuç olarak, davacı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalının ibraz edilen yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı, davalı şirketin defter-i kebir ve envanter defteri ibraz edilmediği, davacının kendi defterlerinde 17/01/2017 takip tarihi itibariyle 63.316,25 TL alacaklı, davalı defterlerinde ise 409,38 TL borçlu olduğu, davalı vekilinin ek teknik rapora itiraz dilekçesi ekinde ibraz ettiği belgelerden, davacı tarafın ikinci kez gözlük rafları imalatı yaptığının anlaşılmadığı, teknik bilirkişilerce ek raporda belirlenmiş kusur oranlarına göre yapılan hesaplama sonucu asıl alacağın 59.331,13 TL, takipteki faizin 419,22 TL olduğu, ayrıca, davacı şirketin asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı yıllık % 11,75 ve değişen oranlardaki avans faizi talep edebileceği dikkate alınarak davacı dava dilekçesinde işlemiş faiz talep etmediğinden 63.316, 28 TL asıl alacak talep ettiğinden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 9. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 59.331,13 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olmaması ve tespitinin yargılamayı gerektirmesi neden ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 9. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 59.331,13 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 4.052,90 TL ilam harcından peşin yatırılan 1.081,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.971,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 6.876,42 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 1.081,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20 TL peşin harç, 195,40 TL keşif harcı, 3.450,00 TL bilirkişi ücreti, 271,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 3.942,10 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 3.693,98 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/09/2018

Katip …

Hakim …